12 Ekim 2011, 08:49 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Herkes İçin Türkçe Duyarlığı Son yıllarda, kitle iletişim araçlarının yaygınlığı arttıkça, Türkçe konusundaki duyarlılığımız da azalıyor; hepimiz yakınıyoruz bu durumdan ama bunun önüne geçmek için yeterli çaba gösterdiğimiz söylenebilir mi? Önce nasıl bir bozulma, yabancılaşma var Türkçemizde sorusunun yanıtını aramaya çalışalım. En başta bir yabancı sözcükler akını ile karşı karşıyayız. ‘Bye bye, analiz, anormal, baz, dejenere, direkt(direct) final, flaş, fonksiyon, hobi, kapasite, kargo, kriz, kriter, organizasyon, operasyon, provokasyon, reyting, sektör, spekülasyon, transfer’ ve daha niceleri gündelik dilimizin konukları oldular, belki de konukluğun ötesine geçip eve yerleştiler. Gündelik dil dışında bilim dilimiz de ne yazık ki bu yabancılaşmadan payını alıyor: Afazi, akupunktur, anksiyete, baypas, dedüksiyon, depresyon, dilemma, disimilasyon,doküman, dozaj, enfeksiyon, faz, fonksiyon,frekans, friksiyon, hijyen, indeks, kontekst, kategori, konsept, motivasyon, metodoloji, mineral, mutasyon, onkoloji, operasyon, pejoratif, prosedür, radyoaktif, refleks, senkron, spazm, strüktüralist, telekomünikasyon, transkripsiyon, trend vb.leri hemen her gün bilim insanlarının dilinde. Asıl sıkıntılı konu ise Türkçeye aykırı anlatımların çoğalması; çoğu çeviri yoluyla geliyor bu örnekler: Aman Tanrım! Ciddi olamazsın, kahretsin!, üzgünüm, kendine bir iyilik yap, sen bana fazla iyisin, bilmek istediğimden emin değilim, kendini evinde hisset vb. Çevirinin yabancı dildeki bir metni, söylemi Türkçe söylemek olduğu anlayışı yaygınlaşmadıkça bu çarpık anlatımlardan kurtulma olanağı yok. Ödünç sözcükler bütün dillerde görülebilir ancak bunların en temel anlatımları da kuşatması, o dilde en yaygın sözcük ya da anlatım biçimi haline gelmeleri anlamayı körleştirebilir, dilin dizgesel niteliğine zarar verebilir. Dil, uluslaşmanın ötesinde bir aydınlanma aracıdır; başka sözcüklerle ve anlatım biçimleriyle doğal bir bağıntı kuramayan yabancı sözcükler sonuçta ezberciliğe, düşünsel bulanıklığa yol açar. Bu bakımdan Türkçe duyarlılığını geliştirmek için hepimize düşen görevler var: Birinci görev Türkçe kullanan bütün bireylerindir, hepimizindir.Etkili iletişim, doğru iletişim, dilimizi,Türkçeyi önemsemekle başlar. Açık, anlaşılır, belirsizliklerden arınmış bir Türkçe ile birbirimizi daha iyi anlayabiliriz. Bu konuda aydınlara, okumuşlara daha da önemli görevler düşmektedir. Ne yazık ki, son yıllarda özellikle okumuşlar Türkçe konusunda yeterli duyarlılığı göstermemektedirler;aslında birçok yabancı sözcük de okumuşların özensizlikleri nedeniyle dilimize girmektedir.Bilim terimlerini hemen Türkçeleştirmek kolay olmayabilir ama çaba gösterildiğinde bu güçlüğün üstesinden de gelinebilir (1983’ten önce 100’ün üzerinde terim sözlüğü yayımlandığını anımsayalım) Açıkçası, hepimizin görevi Türkçe duyarlığını geliştirmek için elimizden geleni yapmaktır... Türkçe konusunda duyarlılığı geliştirmek için en önemli görev elbette Türkçe eğitimcilerine düşmektedir. Öncelikle Türkçe izlencelerinin okumayı özendiren ve geliştiren bir anlayışla düzenlenmesi, öğrencilerin yaşına ve zihinsel/duygusal gelişimlerine, toplumsal bağlama uygun metinlerin seçilmesi ve Türkçeyi etkili biçimde kullanan yazarların yapıtlarının öncelikle okunması konusunda titizlik gösterilmesi önemlidir. Öte yandan, eğitimde doğru Türkçe kullanılması yalnızca Türkçe dersleri ile sınırlı tutulmamalı, bütün öğreticiler Türkçe konusunda duyarlılık göstermelidir.Türkçe konusunda eğitimin ilk yıllarında gösterilecek özen ve duyarlılık, dilimiz gelişeceği ve birçok kavramı kendi dilimizde anlatım olanağı sağlayacağı için, yabancı dilde eğitim özentisini de önleyecektir. Daha da önemlisi temel Türkçe öğretimini üniversite düzeyine taşımak gibi bir çarpıklıktan da kurtulmuş olacağız. Türkçe duyarlığının ve dilimizin gelişmesi konusunda asıl sorumluluk ise çağdaş dilci ve dilbilimcilerindir. Yapılacak işlerin başında dilin, Türkçenin betimlenmesi, bütün boyutlarıyla dilimizin gizilgücünün ve olanaklarının tanımlanması gelmektedir. Başta yazın dili olmak üzere dilin bütün kesitlerinin dikkate alınması ve bir Türkçe veritabanı hazırlanması önem taşımaktadır. Ölçünlü dil, yazı ve konuşma dili, yerel ağızlar, bilim dili gibi geniş kesitler yanında; resmi, gündelik, içtenlikli, yansız vb. biçem düzlemlerinin tanımlanması Türkçenin düzgün kullanılması konusunda yararlı olacaktır. Ne yazık ki,günümüzde dilbilim kuramlarındaki son yıllardaki gelişmeleri de yansıtan başvuru niteliğinde bir dilbilgisinden yoksunuz. Sözgelimi, gündelik iletişim açısından resmi, resmiyet dışı, içtenlikli dil kullanımı, argo ve kaba dil kullanımı konusunda duyarlılık iletişimin pürüzsüz yürütülmesi bakımından önemlidir ancak şimdiye değin yapılan dilbilgisi çalışmalarında bu konuya çokça yer verilmemiştir. Türkçe, birçok dilbilimcinin hayranlık duyduğu, kurallarının işleyişi ve dizgesel tutarlılığı açıkça görünen bir dildir; Anadolu ağızlarındaki söz varlığımız nice değerli kavramları ve sözcükleri barındırmaktadır. Bunlara ek olarak, Cumhuriyetle gelen çağdaş yazarlarımızın aydınlık Türkçeyi yansıtan yapıtlarının her biri bir hazine değerindedir. Bu bakımdan hepimizin, ama öncelikle okumuşların göstereceği Türkçe duyarlılığı bilimsel ve düşünsel aydınlanmamızın olmazsa olmazıdır. | |
|
Etiketler |
duyarlığı, herkes, için, türkçe, İçin |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
ESohbet: Herkes İçin Bir Sohbet Sitesi | ayvam | Sunuculardan Son Haberler | 1 | 27 Kasım 2023 18:11 |
Herkes İçin Ucuz Hobiler | Beatrice | Hobiler | 0 | 10 Kasım 2019 22:14 |
Herkes Tarafından Sevilmek İçin Vefk | Swat | İslamiyet | 0 | 26 Kasım 2014 22:13 |
Herkes İçin Türkçe Duyarlığı | Ruj | Türkçe | 0 | 13 Aralık 2010 10:27 |