IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 03 Mayıs 2011, 23:21   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Türk Edebiyatının Dönemleri(Sözlü Edebiyat)




Türk Edebiyatının Dönemleri

(Sözlü Edebiyat)
Sözlü [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]lerin henüz yazıyı kullanmadıkları dönemdeki [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]tır. Bu dönem [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ı sözlü olarak üretilmiş ve kulaktan kulağa yayılarak varlığını sürdürmüştür. Bu dönemde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ımızı Şamanizm, Maniheizm, Budizm gibi dinler etkilemiştir.
İslamiyet öncesi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ı, M.Ö. 4000′li 3000′li yıllardan başlayarak [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]lerin İslamiyeti kabul ettiği XI. yüzyıl ortalarına kadar sürer. Bu uzun dönemin Kök[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ler’e ait yazılı anıtların ortaya konduğu M.S. VI. yüzyıla kadar olan bölümü sözlü [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] dönemi olarak adlandırılır.
Bilindiği gibi söz yazıdan öncedir. Böyle olunca da yazılı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ürünlerinden önce, sözlü [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ürünlerinin oluştuğu ortadadır. Bütün ulusların [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ında olduğu gibi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]lerin [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ında da sözlü [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ın doğuşu dinsel temellere dayanır. Sözlü [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ürünleri, daha yazının bulunmadığı dönemlerde, dinsel törenlerde üretilmeye başlanmış, kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatılmıştır.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] türleri içinde ilk doğan tür olan [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], sözlü [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ın anlatımında önemli bir rol oynar. İslamiyet öncesi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ında da şiirin önemli bir yeri vardır.


Sözlü Dönemin Özellikleri

1. Kopuz” adı verilen sazla dile getirilmiştir.
2. Ölçü olarak ulusal [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]müz olan “[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]” kullanılmıştır.
3. Nazım birimi “dörtlük“tür.
4. Dönemine göre arı bir dili vardır.
5. Dizelere genel olarak yarım [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hakimdir.
6. Daha çok doğa,aşk ve ölüm konuları işlenmiştir.
7. Bu döneme yönelik elimizdeki en eski kaynak Kaşgarlı Mahmut’un “[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]-ı Lügat-it [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]” adlı eseridir.

Dönemin Ürünleri

1. Koşuk: Sığır denilen sürek avlarında söylenen şirlerdir.Konusu daha çok doğa,aşk,şavaş ve yiğitliktir.Bu tür daha sonra [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ında koşma adıyla anılmıştır.
2. Sav: Dönemin özlü sözleridir.Bugünkü atasözlerinin ilk biçimi niteliğindedir.
3. Sagu: “Yuğ” adı verilen ölüm törenlerinde ölen kişinin erdemlerini ve onun ölümünden duyulan hüznü dile getiren şiirlerdir.
4. Destan: Toplumu derinden etkileyen olaylar sonucunda [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] arasında kendiliğinden oluşan uzun [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] türüdür.

Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Şiiri

İslamiyet öncesi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şiiri [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]süyle yazılmıştır. Yedili, sekizli, onikili [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]lere çok rastlanır. Kafiye önemlidir, dize başlarında da [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yapılır. Nazım birimi dörtlüktür. İslamiyet öncesi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şiirinin dili Öz [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]dir. Şiirler, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]lerin o çağdaki dünya görüşlerini, yaşantılarını, duygularını, düşüncelerini doğal bir dille anlatırlar. Şiirlerde doğa, aşk, kahramanlık, cesaret, binicilik, at sevgisi, askerlik, ölüm en çok işlenen konulardır.

Çin kaynaklarında M.Ö. II. yüzyıla ait eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] çevirilerine rastlanmaktadır.

İlk [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Şairleri

İslamiyet öncesindeki [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]lerde şairlere baksı, kam, ozan gibi adlar verilirdi. Kaşgarlı Mahmud’un Divânü Lûgati’t [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] adlı eserinde ve Turfan kazılarında ele geçirilen metinlerde adlarına ve şiirlerine rastlanan ilk [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şairleri Aprın Çor Tigin, Çuçu, Ki-ki, Kül Tarkan, Asıg Tutung, Pratyaya Şiri, Kalun Kayşı, Çisuya Tutung’dur.

İlk [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Şiiri

İslamiyet öncesi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şiirinin, şairi bilinen ilk örneklerini Uygurlar’da bulmaktayız.

Destan (Epope)
Destanlar ulusların yazı öncesi çağlarında oluşmuş olağanüstü olaylarla, doğaüstü kahramanlarla ve kahramanlıklarla yüklü, öyküleyici özellikler taşıyan uzun şiirlerdir. Destanlar, eski çağlarda ezgiye eşlik etmeye en uygun biçimde, çoğunlukla nazımla düzenlenmiştir. Epik şiirin en güzel örnekleri olan destanlarda olağanüstü olayların, doğaüstü kahramanların, tanrıların savaşlarının yanı sıra; eski çağ insanlarının inanışları, yaratılış ve varoluş konusundaki düşünceleri; ulusların özlemleri ve düşleri de dile getirilir. Destanlar insanların olayları dinleme ve anlatma gereksiniminden dolayı kuşaktan kuşağa yayılmıştır.

- Destanların Doğuşu

İnsanlar ilk çağlarda toplum ve doğa olaylarını anlamakta güçlük çektiler. Her olay onlara önce Tanrıyı düşündürdü: Gök gürlemesi Tanrının hiddetiydi. Yıldırımlar, kasırgalar, susuzluklar Tanrının insanlara verdiği cezalardı. İnsanlar her doğa olayını korkuyla karışık bir hayranlıkla izledi.

Zengin bir hayal dünyası olan ilk insanlar, önemli gördükleri her olayı, olağanüstü olay ve hayallerle süsleyerek birbirlerine anlattılar. Yeni olaylarla zenginleşen destanlar, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] arasında yayılarak ortak bir eser haline geldi. Destanları anlatan her yeni ağız destanlara yalnız bir olay değil, dil ve söyleyiş güzelliği de kattı. Destanlar, başlangıçta manzum oldukları, ezgiyle söylendikleri için [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] dilinde uzun süre yaşayabildi.

Özkırımlı’nın (1995) Tarih İçinde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Edebiyatı adlı yapıtında da belirttiği gibi:

“Denilebilir ki, doğayla savaşımın ve toplum biçiminin, yine toplumun ortak düş gücüyle insanın zihninde sanatsal bir biçimde yoğrulması destanları doğurmuş; insanlar toplumun oluşumuna, doğanın gizlerine [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kahramanlarının serüvenleriyle yanıt vermişlerdir.”

Destanlar, birçok doğa olayının çözüme ulaştığı dönemlerde bile yer yer önemini koruyarak köklü bir [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] geleneğinin oluşmasını sağlamıştır. Zamanla, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] gelenekleri zenginleşen ulusların, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şairleri yetişmiştir.

Sözlü dönem destanlarının özellikleri

1. Toplumun ortak görüşleri yansıtılmıştır.
2. Olağanüstü özellikler bulunmaktadır.
3. Önemli kişiler han, kral gibi seçkin kişilerden veya toplumun kabullendiği bir kahramandan ibarettir.
4. Söyleyiş milli dil tarzındadır.
5. Oldukça uzun yazılardır.
6. Milli [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sü kullanılmıştır.
7. Konuları bakımından savaş,deprem,yangın,mizah,ünlü kişilerin yaşamları şeklinde gruplandırma yapmak mümkündür.

- Türk Destanları

Bir ulusun [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sahibi olabilmesi için:

• O ulusun halkının hayal gücünün en eski çağlarda bile, efsaneler, destanlaryaratmaya elverişli olması,
• O ulusun tarihinde unutulmaz doğa olayları, büyük savaşlar, güçler, baskınlar, değişik coğrafi çevrelere dağılmalar gibi halkının gönlünde ve kafasında nesiller boyu yaşayacak önemli olayların yaşanmış olması gerekir.

Destanların oluşumu için gerekli olan bu şartlar, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tarihinde fazlasıyla görülür. Seyit Kemal Karaalioğlu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Tarihi adlı yapıtında: “[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tarihine, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] destanları ile girebiliriz, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tarihinin kökenine ilk [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] destanları ile inebiliriz” derken, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tarihinin destanlarla, destanlaşmış kahramanlarla dolu olduğunu da vurgular. Ne yazık ki, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] destanlarının asıl metinleri elimizde değildir. Çok zengin olduğu bilinen [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] destanları ile ilgili bilgiler Arap, İran ve Çin kaynaklarından elde edilmektedir.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] destanlarının bir kısmı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve yabancı araştırmacılar tarafından [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ağzından derlenmiştir. Bir kısmına Arap, İran ve Çin kaynaklarında rastlanmaktadır. Bir kısmına Batılı kaynaklarda rastlanırken bir kısmı da [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] aydın ve yazarları tarafından çeşitli dönemlerde, çeşitli nedenlerle, çeşitli dil ve yazılarla kaleme alınmıştır.

Destanlarımızın büyük bir kısmı yazıya oldukça geç geçirilmiş, sözlü [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]taki şekliyle de tamamen yazıya aktarılamamışlardır. Ancak yüzyıllar içinde yaşayıp yeni olaylarla zenginleşmiş [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ün duygu, düşünce ve anılarıyla değer kazanmışlardır. Araştırmacılar Eski İran ve Yunan destanları ile [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] destanları arasındaki benzerliklere dikkat çekerler. Destan devri yaşayan uluslar arasındaki bu tür alışverişler
doğaldır.

- Destan Kültürünün Önemi

Destanlar; tarih, düşünce ve sanat bakımından büyük değer taşırlar. Tarihi aydınlatır, düşünce ve sanata kaynak oluştururlar. Bilimsel tarih araştırmaları yanında, tarihi olaylar karşısında halkın duygu ve düşüncelerini yansıtırlar. Banarlı’nın (1971) Resimli [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Edebiyatı adlı yapıtında da belirttiği gibi: “Destanlar [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] gözüyle görülen, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ruhuyla duyulan ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hayalinde masallaştırılan tarihlerdir.” Destan kahramanlarının doğaüstü özellikler göstermesi, olayların olağanüstülüklerle anlatılması destanların gerçeklerden uzak olduğunu göstermez. Destanlar, anlatımlarındaki olağanüstü özellikler ayıklandığında ulusların tarihini aydınlatan en önemli kaynaklardır.

Yüzyıllar boyunca [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]lerin duyuş, düşünüş, inanış ve hayallerini; güzel sanatlarını; aşk, aile, vatan, ulus ve devlet anlayışlarını [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] destanlarında görebiliriz.

Sav

Sav, İslamiyet öncesi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ında atasözünün karşılığıdır. Bir düşünceyi, bir deneyimi, bir öğüdü, en az sözcükle kısaca anlatan kalıplardır. Biçim olarak bir düz yazı tümcesi veya bir [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] dizesi gibi olabilirler. İslamiyet öncesi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ına ait savların kimileri küçük ses değişiklikleriyle, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]de bugün de yaşamaktadır.

İslamiyet öncesi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ına ait en güzel savları XI. yüzyılda Kaşgarlı Mahmud’un yazdığı Divânü Lûgati’t [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] adlı eserde görüyoruz.

Sagu

Sagular da savlar gibi eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]lerin yaşam biçimlerinden doğan sözlü ürünlerdir. Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]lerde sevilen, sayılan bir kişinin ölümünden sonra düzenlenen cenaze törenine “yuğ töreni”, bu törenlerde söylenen şiirlere “sagu” adı verilirdi (IV. Üniteye bakınız). Ölen kişinin yiğitliğini, yaptığı işleri, değerini anlatan, ölümünden doğan acıyı dile getiren bu şiirler bir tür ağıttır. Destan özelliği de gösteren sagularda geniş doğa tasvirlerine rastlanır.

Aşağıda Alp Er Tunga’nın ölümü üzerine duyulan acıyı dile getiren “Alp Er Tunga Sagusu”nu okuyacaksınız. Alp Er Tunga Sagusu XI. yüzyılda [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tarafından [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ağzından derlenmiştir.


Koşuk

Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ler totemlerinin etini yemezlerdi. Yılda bir kez, belli dönemlerde, “sığır töreni” adı verilen kutsal av törenlerinde onu kurban ederek yerlerdi. “Şölen” adı verilen bu toplu ziyafetlerde ve yengi ile biten savaşlar sonunda, tüm boyların erkekleri biraraya gelerek eğlenirdi. Bu eğlencelerde söylenen çoklukla aşk, doğa ve yiğitlik konularını işleyen şiirlere “koşuk” adı verilir. Genellikle kendi başına bütünlüğü olan dört dizeli bentlerden oluşan koşuklar manilere ve koşmalara kaynak olmuştur.


Sözlü Edebiyat Dönemi Özet Anlatımı
Bütün uluslarda olduğu gibi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]lerde de yazı kullanılmadan önce “sözlü” bir [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] vardı. Sözlü [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ta [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] önemli bir yer tutar. Eski çağlarda doğa olaylarının, savaşların, kahramanların anlatıldığı kuşaktan kuşağa geçerek şairlerin dilinde epik şiirin en güzel örneklerini oluşturdu. Çoğunlukla toplumun kurtarıcısı ve öncüsü sayılan kişileri yücelten kutsallaştıran bu öykü şiirlere “[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]” adı verilir.

Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]lerde bir düşünceyi, bir deneyimi, bir öğüdü kısaca anlatan sözlere “sav” adı verilir. Savlar bugünkü atasözlerinin temelidir. “Yuğ töreni” eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]lerde sevilen, sayılan kişiler için düzenlenen cenaze törenlerine verilen addır. Bu törenlerde ölen kişinin yiğitliğini, yaptığı işleri, değerini anlatan, ölümünden duyulan acıyı dile getiren şiirler söylenirdi. Bir tür ağıt olan bu şiirlere eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ler “sagu”
adını verirlerdi.

Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]lerde birlik ve beraberliği sağlamak çok önemlidir. Şölenlerde, toylarda, üstünlükle biten savaş sonlarında halkı heyecana getirmek için okunan şiirlere “koşuk” adı verilir. Çok zengin olduğu bilinen [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] destanlarıyla ilgili bilgiler Arap, Fars ve Çin kaynaklarındanelde edilmektedir. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ağzından derlenen birbirinden güzel sav, sagu ve koşuklar ise XI. yüzyılda [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]-hayati-kim-kimdir/”>Kaşgarlı Mahmud tarafından yazılan Divânü Lûgati’t [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] adlı yapıtta görülmektedir.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
dönemleri, dönemlerisözlü, edebiyat, edebiyatının, türk


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Türk Edebiyatının Dönemleri(Milli Edebiyat) Ecrin Türk Dili ve Edebiyatı 0 03 Mayıs 2011 23:26
Türk Edebiyatının Dönemleri(Fecr-i Ati) Ecrin Türk Dili ve Edebiyatı 0 03 Mayıs 2011 23:25
Türk Edebiyatının Dönemleri(Tanzimat Edebiyatı) Ecrin Türk Dili ve Edebiyatı 0 03 Mayıs 2011 23:24
Türk Edebiyatının Dönemleri(Divan Edebiyatı) Ecrin Türk Dili ve Edebiyatı 0 03 Mayıs 2011 21:16
Türk Edebiyatının Dönemleri(Yazılı Edebiyat) Ecrin Türk Dili ve Edebiyatı 0 03 Mayıs 2011 21:13