20 Mayıs 2014, 22:54 | #1 | |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Adile sultan ÂDİLE SULTAN 1825′te İstanbul’da doğdu, 1898′de yaşamını yitirdi. Sultan II. Mahmut ile eşlerinden Zernigar Sultan’ın kızı, Sultan Abdülmecit’in kız kardeşi. Sarayda özel eğitim gördü. Kaptan-ı Derya ve sonradan Sadrazam olan Mehmet Ali Paşa ile evlendi. Önce üç çocuğunu, sonra kocasını ve ardından da genç kızı Hayriye Sultan’ı kaybedince acıya boğuldu. Nakşîbendi tarikatına girdi. Şiirleri 1996′da “Adile Sultan Dîvânı” adıyla yayınlandı. Şiirleri genellikle çocukları, eşi ve kızı Hayriye Sultan’ın ölümlerinden duyduğu derin üzüntüyü yansıtan manzumelerden oluşur. Çağdaşı olan Leylâ ve Fıtnat Hanımlardan daha az başarılı bir şair sayılır. Aruzun yanı sıra hece ölçüsüyle de şiirler yazdı. Türbesi İstanbul Eyüp’te Bostan İskelesi yakınında. İstanbul’da pek çok hayır eseri bıraktı, ayrıca babası onun adına birçok eser yaptırdı. Muhibbî (Kanuni Sultan Süleyman) Divanı’nın basılmasını sağladı. ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER GAZEL Duymayın can ü gönül dostuma pinhan gideyim Akl ü can bana nedir bidil ü bican gideyim Cismde can gibidir gözde hayâli yârin Nice bir gurbet ü firkatle perişan gideyim Korı canımda da âşk odını yaktı alevi Yanmak âşk ile beşaret bana üryan gideyim İderim kat’ı taalluk çü bu can ü tenden O güle bülbül-i can itmede efgan gideyim Adile Kâ’be-i kulın ideyim şöyle tavaf Arz ide ruyını dildarıma mihman gideyim GAZEL Aşktır min-evvel ilâ âhir kevn ü mekân Aşktır gâhî dil ü cânda nihân gâhi ayân Aşktır eden cemâl-i pâk-i cânâna nazar Aşktır ol gonca gül rûyu için bülbül olan Aşktır dü-âlem içre cânı yâra vasl eden Aşktır dâim olan hem mahrem-i esrâr-ı cân Aşktır çün dilde misbah-ı tecellîyi yakan Aşktır bil “küntü kenz” birle miftâh-ı cinân Aşktır bî-kayd pervâz eyleyip sîmurg-veş Aşktır dost ellerini dâima seyrân eden Aşktır mir’ât-ı kalbi eyleyen sâf ü celî Aşktır dilde veren nûr-ı ziyâyı her zamân Aşktır kalbi kılan pür-nûr mihr-i mâh-veş Aşktır şem’-i cemâle karşı pervâne yanan Aşktır hem saykal-ı mir’at-ı esbâb-ı derûn Aşktır bir âteş-i cân-sûz ey dil sen de yan Aşktır beyt-i dili meyhâne-i irfân eden Aşktır Leylâları Mecnûn ü ser-gerdân eden Aşktır fehm ile iş’âr eyleyen derd-i dili Aşktır bak Âdile çarhı eden keşf ü beyân GAZEL Aşkta kanun imiş âşıklara cevr eylemek Âşık oldur kim cefâ-yı yâre sabretmek gerek Aşk nâz ü şîve evvel gösterir âşıklara Âşık ol demde ona cânı fedâ etmek gerek Âşıkın ancak murâdı dostunun maksûdudur Çekse de bin derd ü mihnet hep sebât etmek gerek Arzû-yı dü-cihândan geçmedir aşka nişân Terk-i cân edip reh-i cânâna azm etmek gerek Âftâb-âsâ bilip her zerresin nûr-ı safâ Her belâ dosttan gelir kim merhabâ etmek gerek Havf-ı a’dâ eylemez olan müsellah aşk ile Yanmadan Hakka erilmez pertev-i tevhîd gerek Nefsle cehd et tecellî eylesin aşk-ı Hudâ Beyt-i kalbi Âdile ma’mûr ü pâk etmek gerek | |
|
Etiketler |
adile, sultan |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Adile Sultan Sarayı | Zen | Tarih | 0 | 07 Mayıs 2014 18:58 |
Adile Naşit Hayatı | Sır | Oyuncular / Yönetmenler | 0 | 09 Eylül 2013 10:15 |
Adile Sultan Çorbası | oneofgirl | Çorbalar | 0 | 22 Temmuz 2013 17:25 |