20 Mayıs 2014, 22:50 | #1 | |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Osmanlı Kadın Şairleri Osmanlıda kadın şairler kadar, kadın şairler üzerine yapılmış araştırmaları da gözden geçirmek isteyen bir araştırmacı hayal kırıklığına uğramayı peşinen göze almak zorundadır. Sözünü ettiğim hayal kırıklığı kadın şair sayısının azlığı gibi bunlar üzerine yapılan araştırmaların sayısının da azlığından kaynaklanmaktadır. Geleneksel dönemde edebiyat tarih ve tenkidinin yerini tutan tezkirelerle sınırlı kalan edebî araştırmalarda adı geçen kadın şair sayısı iki elin parmaklarından çok az fazladır. Tezkirelerin sınırlı ifade kalıplarına sıkışmış olarak birbirine benzer cümlelerle tanıtılan, bir çoğunun eserleri dahi elimize ulaşmış olmayan bu şairler hakkında doyurucu araştırmaların yapılmış olmasını zaten bekleyemeyiz. Tanzimat sonrasında sayılarında artış görülen kadın şairler üzerinde ise münferit ve ciddi birkaç çalışmanın varlığına rağmen; kadın şairlerimizi başlangıçtan itibaren ele alarak ortaya gerçek bir panorama çıkaracak sistemli bir çalışmanın henüz yapılmadığı aşikârdır. Zeynep Hatun Mihrî Hatun Ani Hatun Fıtnat Hanım Leylâ Hanım Şeref Hanım Âdile Sultan Tevhîde Hanım Feride Hanım Hatice Nakiye Hanım Sırrî Hanım Münire Hanım Fıtnat Hanım (Trabzonlu) Habibe Hanım Hasibe Maide Hanım Hatice İffet Hanım Leylâ Hanım (Saz) Nigâr Hanım Makbule Leman İhsan Raif Şükûfe Nihal Halide Nusret Zorlutuna ZEYNEP HATUN Divan şiirinin bilinen ilk kadın şairi. 15. Yüzyılda yaşamış bir kadı kızı ve bir kadı eşi. Çağdaşı olan Mihri Hatun ile aralarında latifeler ve karşılıklı şiir söyleşmeleri var. Divanı, Sultan Mehmet adına düzenlendi. Zeynep Hatun, şiirlerinde, kadının isteklerini, açgözlülük olarak nitelendirir ve döneminin kadınının aşağılık konumundan sıyrılma isteğini anlatır. Zeynep Hatun, bir şair olarak kabul görebilmek için, arzularının “merdane” olmasını ister. Tıpkı alçakgönüllü bir erkek gibi, bilge olmak isteğini vurgular. Yumuşaklık, sevecenlik gibi kadına özgü bazı değerleri, zayıflık ve ruhsal eksiklik diye nitelendirir. Aşık Çelebi, “Mesairus Şuara” adlı kitapta, Zeynep Hatun’un yaşamının son döneminde şiiri bıraktığını, inzivaya çekildiğini anlatır. ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER GAZEL Keşfet nikabını yeri göğü münevver et Bu âlem anasırı firdevs-i enver et Depret lebini cüşe getir hacz-i kevseri Anber saçını çöz bu cinanı muattar et Hattın berat verdi saba yeline dedi Tez er Hatay’a Çin’i tamam et müseehhar et Yâra yolunda âşk ile derdinden ölenin Kim der sana ki hecr ile cânın mükedder et Zeynep çü dost zülfü gibi tarümarsın Divane olma şiirini divan ü defter et Zeyneb ko meyli zinet-i dunyaya zen gibi Merdane var Sade-dil ol terk-i ziver it MİHRÎ HATUN 1460 ya da 1461′de Amasya’da doğdu ve 1506′da yine burada öldü. Asıl adı Mihrünnisa ya da Fahrünnisa. “Mihrî” mahlasını kendisi de bir şair olan babası Mehmet Çelebi bin Yahya’dan (Belâyî) aldı. Hiç evlenmedi. Sultan 2. Bayezid ve oğlu Şehzade Ahmed’in Amasya Valiliği sırasında kentte toplanan bilgin ve sanatkarların meclislerine katıldı. Mihrî Hatun, Zeynep Hatunla birlikte adı bilinen ilk Türk kadın şairlerinden. Güzelliğiyle bölgede ün salan Mihri Hatun, sade bir dille yazdığı kaside ve gazelleriyle tanınır. Diğer divan şairi kadınlardan aşkı çekinmeden kullanmasıyla ayrılır. Şairi Necati Bey’i kendisine örnek aldığı, şiirlerini Necati Bey’e gönderip fikrini öğrenmeye çalıştığı iddiaları da var. Söylentilere göre Necati Bey ile aralarında duygusal yakınlaşma vardı. Ayrıca şiirlerinde, Müyyedzâde Abdurrahman Çelebi ve Sinan Paşazâde İskender Çelebi’ye duyduğu aşka dair ipuçlarına da rastlanır. Mihri Hanım Divanı 1967′de Moskova’da basıldı. ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER GAZEL Ben umardım ki seni yâr-ı vefâ-dâr olasın Ne bileydim ki seni böyle cefâ-kâr olasın Hele sen kaaide-î cevrde eksik komadın Dostluk hakkı ise ancağ ola var olasın Reh-i âşkında neler çektüğüm ey dost benim Bilesin bir gün ola aşka giriftâr olasın Sözüme uymadın ey asılası dil dilerim Ser-i zülfüne anın âhiri ber-dâr olasın Sen ki cân gül-şeninin bi gül-i nev-restesisin Ne revâdır bu ki her hâr ü hasa yâr olasın Beni âzâde iken aşka giriftâr itdin Göreyim sen de benim gibi giriftâr olasın Bed-duâ etmezem ammâ ki Huda’dan dilerim Bir senin gibi cefâ-kâra hevâ-dâr olasın Şimdi bir hâldeyüz kim ilenen düşmanına Der ki Mihrî gibi sen dahi siyeh-kâr olasın ANİ HATUN Doğum tarihi bilinmiyor. 1710′da Yenişehir-Fener’de yaşamını yitirdi. Asıl ismi Fatma. Kültürlü bir ailenin kızı olarak İstanbul’da doğdu. Akıllı, bilgili ve eğitimli olan Ani Hatun, “Hace-i Zenan (Kadınların Hocası)” lâkabıyla anılmıştır. Arapça öğrendi, doğu ve Batı edebiyatlarıyla ilgili çalışmalar yaptı. Bir divanı olduğu sanılıyor ama bulunamadı. Usta bir hattat olarak da ün yaptı. Bazı metinlerde hattatlığının şairliğinden bile üstün olduğu belirtilir. ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER GAZEL Feramuş itti hayli dem beni yad itmeden kaldı Benim çok sevdigim mahzunu dilşad itmeden kaldı Nola t’amirine kasd itmese şah-ı cihan banım Bilür kim hatır-ı viranım abad itmeden kaldı Kalupdur bahr-i gamda fülk-i dil yok sahil-i maksud Hayıflar rüzgarim bana imdad itmeden kaldı Düşelden ran-ı aşk-ı yare zar ü natüvandır dil Ser-i kuyinde halim yare feryad itmeden kaldı Niçün derpey olur Ani ki hal-i Kays’ı bilmez mi O biçare yetürdi kendin irşad itmeden kaldı. ... | |
|
Etiketler |
kadın, osmanlı, şairleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Osmanlı da ilk kadın elçi | Zen | Tarih | 0 | 17 Mayıs 2014 00:10 |
Osmanlı Döneminde Kadın Şairler.. (Osmanlı Kadın Şairleri) | IF | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 14 Temmuz 2012 02:00 |
İlk Türk Kadın Ressamın Hayatı Kitap Oldu (Bir Osmanlı Prensesi Ressam Mihri Müşfik ) | Nigar | Kültür ve Sanat | 0 | 03 Ocak 2012 20:46 |
Osmanlı Toplumunda Kadın | Kalemzede | Tarih | 0 | 14 Eylül 2011 01:38 |
Osmanlı'da En Yüksek Maaşı Bir Kadın Alıyordu... | Kralice | Genel Paylaşım | 0 | 04 Temmuz 2008 12:05 |