Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Sudanlı Zenci Musa
Sudan Cumhurbaşkanı Ömer Hasan Ahmed el Beşir'in Türkiye ziyareti bu ülkenin Darfur bölgesinde yaşanan insanlık dramı ve konuk heyet sekreterinin Anıtkabir'de sebep olduğu 'kapişon skandalı'yla yansıdı basına. Uzun yıllar Osmanlı hâkimiyetinde kalmış Sudan'a Türkiye'nin ilgisinin sebeplerini üzerine hayli uzun yazılabilir. Ama bu ziyaret vesilesiyle bir anıt insanın hatırası anılabilirdi: Zenci Musa...
Mehmet Akif'e 'Eşref Bey'in emireri Zenci Musa/Omuzdan arşa yükseldi nebi İsa' dedirten insan o. Sudanlıydı. Osmanlı ve Türklere sevgisini dedesinden almıştı. Trablusgarp, Balkanlar, Çanakkale, Kudüs, Yemen ve İstiklal Harbi'nde, yani yangın neredeyse orada. Yemen'deki 7. orduya gönderilen 300 bin altını bağlı olduğu askeri birlik esir düştüğü halde İngiliz-Arap kuşatmasından çıkarıp Tevfik Paşa'ya ulaştıran, Milli Mücadele öncesi kendisine bağlanmak istenen emekli maaşını 'Fakir milletin parasını alamam' diyerek reddeden, Karaköy Gümrüğü'nde hamallara kâhyalık yapması önerildiğinde 'O işi yaşlı bir Müslüman'a verin, ben hamallık yaparım' diye geri çeviren kişi. Onun işgal günlerinde Galata Gümrüğü'nü gezen general Harrington'a 'Yemen'de altınları kaçıran kişi bu' diye tanıtıldığı, Harrington karargâhında koruma olarak görev yapmasını istediğinde 'Bunu teklif etmenizden rahatsız oldum. Benim devletim daha yıkılmadı, bayrağım inmedi, kumandanım ölmedi' cevabını verdiği anlatılır. Gündüz hamalık yapıp geceleri Anadolu'ya silah kaçıran gruplarda çalışan Zenci Musa'nın o şartlarda vereme yakalandığını, sanatoryuma yatmayıp Özbekler tekkesi'ne sığındığını ve orada hayata gözlerini yumduğunu da söyleyeyim. Öldüğünde bavulundan bir Osmanlı haritası, bayrağı, kumandanı Eşref Sencer Kuşçubaşı'nın resmi ve kefeninin çıktığını da.