12 Mayıs 2014, 22:27 | #1 | |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Osmanlılar için "kefeni başında gezer" sözüne yol açmış başlık Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Osmanlılar için "kefeni başında gezer" sözüne yol açmış başlık Osmanlı dönemi Türk başlıkları deyince aklımıza hemen “sarık” ve “kavuk” gelir. Tabii ki “fes” ve “külah” da var. Ancak bizim konumuzun ağırlığı “sarık” ve “kavuk” hakkında olacak. Sarık, bir külah (kalensüve), börk veya takye (takke, fes) etrafına sarılan ince kumaştan veya tülbentten oluşmuş bir başlık türüdür. Sadece bu kumaşın adına da sarık denir ve yapılan sarma işlemi de “sarık sarma” olarak tanımlanır. Kavuk ise, içi pamuk doldurularak çeşitli şekiller verilmiş, çuha ve bezden dikilen, şişkince başlık demektir. Bazen üzerine sarık sarılarak kullanıldığı da olurdu. Diğer bütün başlıklarda olduğu gibi, bir İslâm başlığı olan sarık veya kavuğun da zamanla değişen ve çeşitlilik gösteren bir modası olmuştur. Mesela 11. asır ortalarında Orta Asya’dan Orta Doğu’ya göç eden Oğuz Türkleri, beraberlerinde kendilerine has bir başlık olan “börk”ü de getirdiler. Bir İslâm toplumu olan Acemler ve Araplar ve onların kullandıkları başlıklar da (mesela sarıklar da) bu yüksek seviyeli kültürden çok etkilendi. Öyle ki 11 ve 12. asırlarda bu bölgede hüküm süren İslâm âleminde tam bir Türk modası hâkimdi. Bu moda haçlı seferleri ile birlikte Hıristiyan Avrupa’ya da sirayet etti. Türkler Orta Asya’dan getirdikleri İslâm öncesi başlıklarını, bir zaman sonra İslâm kültürüyle bağdaştırarak bu hususta da bir Türk-İslâm sentezini sağladılar. “Taşkent türü kalensüve”, “Börk-i Horasanî” gibi isimlerle anılan daha nice başlık çeşidi, işte bu sentezin hatıralarından hemen aklımıza gelenlerdir. Başlıklar, Sosyal Farklılıkların da Belirleyici Özelliğiydi Serpuş’un, yani başlığın, sosyal farklılıkları belirleyici özelliği bir “cihan devleti” kültürünü temsil eden Osmanlı medeniyetinde ise çok daha ince ayrıntılara kadar inmiştir. Öyle ki şahsın başındaki sarık veya kavuk onun esnaf, devlet memuru ve benzeri bir görevi belirttiği gibi, daha ayrıntılı bilgiler de vermekteydi. Mesela bir devlet görevini temsil eden “katib-i sarık”ın değişik şekilleri, aynı zamanda bu göreve ait çeşitli unvan ve görev derecelerini de ifade etmekteydi. Değişik meslekler için de ayrı ayrı sarıklar kullanılmaktaydı. Hatta her tarikat mensubunun dahi kendisine has bir başlığı (sarığı) vardı. Bunlar da yüzyıllar içerisinde ve bölgeden bölgeye bile değişikliğe uğramış olan bir kültürel zenginliğe sahipti. Meselâ Mevlevîler yukarı doğru ince uzun, Bektaşiler ise “12 dilimli”, daha kısa başlıklar kullanırlardı. 1- Perişan destarlı kavuk 2- Simidi (=torlagî destarlı kavuk) (=haseki) 3- Kallâvi (=vezir kavuğu) 4- Selimî 5- Mücevveze 6- Örf 7- Horasanî 8- Kâtibî (=kalafat) 9- Kâtibî 10- Arakıye düz sarık 11- On iki terkli Bektaşi tacı 12- Hüseynî destarlı ve terkli Bektaşi tacı 13- Kafes destarlı kubbeli kalafat taç 14- Lâmelif destarlı arakıye kavuk 15- Destarlı sikke (=Mevlevî şeyhi) 16- Melevî sikkesi 17- Seyfî tac 18- Hüseynî destarlı Kadirî tacı 19- Dal arakıye (=derviş) 20- Kalensuva 21- Barata 22- Düz destarlı kavuk 23- Nizam-ı cedit 24- Mahmudiye fes (=işlemeli) | |
|
Etiketler |
açmış, başlık, icin, kefeni başında gezer, osmanlılar, sözüne, yol |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
"Kötüye birşey olmaz" sözüne inanır mısınız? | Hesna | IF Anketler | 32 | 05 Ağustos 2019 23:49 |
"Evet" afişi kefeni oldu | Dilara | Haber Arşivi | 0 | 06 Eylül 2010 12:22 |