07 Mayıs 2014, 21:46 | #1 | |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Kapıkulları Rumeli yönünde fetihlerin artmasıyla elde edilen esirlerin sayısı da hızla artmıştı. Üçüncü Osmanlı padişahı Birinci Muradın veziri Çandarlı Kara Halil ile devlet adamlarından Kara Rüstem devletin ihtiyaç duyduğu merkezi orduyu bu esirlerden meydana getirmeyi düşündüler. Kanun gereği esirlerin beşte biri devletin hakkı olduğundan uç beylerine aldıkları esirlerin beşte birinin padişaha gönderilmesi emredildi. Esirler merkeze gönderilmeden önce hizmet edebilecek duruma gelmeleri için Anadoludaki Türk ailelerine verilerek burada İslamiyetin esasları ve Türkçe öğretildi. Burada üç dört yıl gibi bir sürede istenilen kıvama gelen esirler Kapıkulu Ocaklarının temellerini oluşturdular. 1402deki Ankara Savaşı mağlubiyetinden sonra fazla seferin olmaması yüzünden ele geçen esirler azaldığı için Türk tarihinde yeni bir uygulama olan "devşirme sistemi" hayata geçirildi. Bu sistemde Osmanlı devleti sınırları içindeki Hristiyan çocuklarının devşirilmesi yoluna gidildi. Bu usül Çelebi Mehmed döneminde (1413-1421) uygulanmaya başlandıysa da kanunlaşıp bir sisteme kavuşması Fatih Sultan Mehmedin babası İkinci Muradın hükümdarlığı döneminde (1421-1451) oldu. Kapıkullarının en çok bilineni piyade olarak savaşan yeniçerilerdir. Önce Edirnede daha sonra da İstanbulda bulunan yeniçeriler Osmanlı tarihin en önde gelen askeri grubu oldular. Kanunî döneminde meydana gelen Şehzâde Bâyezid isyanından sonra İstanbulun dışındaki şehirlere de asayişi sağlamak için Yeniçeriler yerleştirildi. İlk başta ok ve kılıçla savaşan yeniçeriler, Fatih döneminden itibaren tüfek kullanmaya başladılar ve ateşli silahlar sayesinde Osmanlı ordusunun en vurucu gücü oldular. Yeniçerilerin yanı sıra Kapıkullarının ismi fazla bilinmeyen ama oldukça etkili olan kısmı ise Kapıkulu süvarileridir. Kapıkulu süvarileri derece ve maaş itibarıyla yeniçerilerden daha üst bir konumdaydılar. Padişahın en yakınında bulunup, onun savaş ve barışta güvenliğini sağlamakla görevli olan süvarilerin nüfuzları da bu nispetle fazlaydı. Süvariler atlı birlikler olduğundan İstanbul içinde atlarına bakmaları çok zordu. Bu yüzden İstanbulun dışında veya Edirne, Bursa gibi meraların bol olduğu yerlerde yerleşmişlerdi. Ancak Kapıkulu süvarilerilerinin ileri gelenleri, padişahın sürekli yanında olması gerekenler ve bekâr olan süvariler İstanbulda yaşarlardı. | |
|
Etiketler |
kapıkulları |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |