07 Mayıs 2014, 15:35 | #1 | |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Kösem Sultan Saltanatı Kocası Sultan Birinci Ahmed ve Şehzâdeleri/oğulları Dördüncü Murad (1623-1640), Sultan İbrahim (1640-1648) ve torunu Dördüncü Mehmed/Avcı Sultan Mehmed (1648-1687) devirlerinde elli yıla yakın, kınalı parmaklarını kendi menfaati için devlet idaresine sokmasını becerebilen Mâhpeyker Kösem Sultan, bir Rum papazının kızıdır. Hırvat olduğu da iddia edilmiştir. Adının Anastasya ve Nasya olduğundan bahsedilen bu kız çocuğu küçük yaşta yetim kalıp Bosna Beylerbeyi tarafından saraya takdim edilmiş, eğitim ve öğretimini müteâkib Sultan Üçüncü Mehmedin oğlu Birinci Ahmede haseki olmuş ve Birinci Ahmedin 21 Aralık 1603 Pazar günü cülûsundan/tahta çıkmasından hemen yirmi gün sonra Safiye Sultanın Topkapı Sarayından Bâyezidda şimdiki İstanbul Üniversitesi merkez binasının bulunduğu mahalledeki Eski-Saraya gönderilmesini müteâkib (saltanat değişikliklerinde bu nakil âdettir) Harem-i Hümâyûna Kösem Sultan hâkim olmuş, öylece Safiye Valide Sultanın korkunç icraatı son bulurken; Kösem Sultanın marifetleri, daha münasib bir ifadeyle melânet-kârâne işleri başlamıştır!.. Değiştirilen verâset usulü!.. Mâhpeyker Kösem Sultanın marifetleri (!) üzerinde dikkatle durulmalı, bu kadının, haremdeki hâkimiyyetle devlet işlerine müdahalesinin nelere mal olduğu iyice tetkik edilmelidir. Bu zahmete katlanıldığında görülecektir ki, Sultan Birinci Ahmedin vefatında (21/22 Kasım 1617 gecesi)/ Yeniçeri Ağalarına dayanarak Osman Gaziden itibaren babadan oğula intikal etmek suretiyle devam edegelen saltanattaki verâset usulünü bozarak ekberiyyet kaidesine bağlayıp hânedânın en yaşlısının tahta çıkmasını Kösem Sultan temin etmiştir!.. Niçin yaptı kanun-ı kadîme mugayir bu işi?..Bu niçinin cevabı şudur ki, SultanBirinci Ahmedin vefatında yedi oğlu hayatta olup, bunların en büyüğü, Şehzâde Osman/Genç Osmandır. Ve devam edegelen verâset usulüne göre Veliahd Genç Osmandır. Saltanat onun hakkıdır... Hakkıdır ama Genç Osman, Kösem Sultandan değil Mâhfîrûze Hasekiden doğmuştur. Ve Genç Osmanın saltanatında elbette Mâhfîrûze Haseki Valide Sultan olacak, Genç Osmanın ölümüyle evlâdları tahta çıkacak, saltanat böylece devam edip Kösem Sultan Valide Sultan olamayacaktır. Genç Osmanın şehzâdeleri olmasa bile, üvey kardeşi Mehmed Veliahdlığa yükselecek, onun evlâdlarının tahta çıkışlarıyla Kösem-Sultanın oğullarına belki taht hiç nasip olmayacaktı!.. Başka bir ihtimal de, Mâhfîrûze hasekinin oğullarının Kösemin oğullarını/IV. Murad ve yanlış olarak deli diye anılan İbrahim) öldürtme korkusudur... Kösem-Sultanın ise bu çeşit ihtimallere tahammülü yoktur!.. Taht yolu onun oğullarına açılmalı ve Kösem de, Valide Sultan, Saltanat nâibesi gibi mühim mevkilerde saltanat sürmeli idi!.. Bu gaye uğruna veraset usulünü değiştirdi ve saltanatı da, hilâfeti de şeran caiz olmayan Birinci Mustafayı Ocak Ağalarına dayanarak tahta çıkardı!.. Birinci Ahmedin kardeşi ve Üçüncü Mehmedin oğlu olan Birinci Mustafa akıl hastası idi. Bu hastalığına Kâtib Çelebi ve Müneccimbaşı gibi sahih kaynaklar şehadet etmektedirler. Saltanatı ancak doksan altı gün sürmüş ve 26 Şubat 1618 tarihinde haledilmiş/tahttan indirilmiş, aynı gün Genç Osman, İkinci Osman ünvanıyla cülûs etmiş/tahta çıkmıştır. Genç Osmanın cülûsunu, Mâhpeyker Kösem Sultana rağmen, Dâr-üs-Saâde Ağası Hacı Mustafa Ağa ile Sadâret Kaymakamı Sofu Mehmed Paşa ve Şeyhülislâm Hocazâde Esad Efendi gerçekleştirmişlerdir. Şahsiyyeti her yönü ile başlı başına tetkik mevzuu olan ve Osmanlı padişahlarının büyüklerinden sayılan Genç Osmanın saltanatı dört sene, dört ay yedi gündür. Tarihimize Hâile-i Osmaniyye (Hâile-Fâcia) diye geçen vaka sonunda 20 Mayıs 1622 Cuma günü Yedikule Zindanında şehid edilen Genç Osmanın şehadetini müteakib tahta yine akıl hastası Birinci Mustafa çıkarılmış ve böylece Kösem-Sultanın plânı yeni bir safhaya girmiştir!.. Birinci Mustafanın bu ikinci saltanatı bir sene, üç ay yirmi iki gündür. 1623 yılının 10 Eylül Pazar günü Kemankeş Alipaşanın gayretiyle ikinci defa tahttan indirilmiş ve Dördüncü Murada saltanat yolu açılarak anası Kösem-Sultan muradına ermiştir!.. Dördüncü Murad on bir yaşını bir ay, on beş gün geçe tahta çıktığında Kösem-Sultanın beklediği gün gelmiş, saltanat nâibesi olmuş, oğlunun çocukluk ve gençlik çağlarında tam sekiz yıl, sekiz ay devlet idaresini elinde bulundurmuştur! 10 Şubat 1432 Salı günü patlak veren ve Vezir-i-azam Müezzin-zâde Hafız Ahmed Paşanın parçalanıp Topal Recep Paşa denilen küstahın sadareti ile neticelenen isyandan sonra ancak 8 Haziran Salı günü devlet idaresine hâkim olup anası Kösem Sultanın vesayetinden kurtulan Sultan Dördüncü MuradHanın ilk işi, annesi ile Ocak zorbalarını tasfiye ederek Birinci Mustafa anarşisine son vermek olmuş, tarihimizdeki mühim, kıymetli icraatını saltanatının bu döneminde gerçekleştirmiş, Hicrî bin tarihinden sonra gelen pâdişahların büyüklerinden sayılmıştır. Dördüncü Muradın 8/9 Şubat 1640 Çarşamba/Perşembe gecesi genç yaşında (28 Yaşında) vefatı anası Kösem Sultanı üzmemiş, kendisini ve avanesini tasfiye eden oğlunun ölümü bu haris kadına tekrar saltanat naibeliği yolunu açacağını hesaplayıp sevindirmiştir!.. Dördüncü Muraddan sonra Sultan İbrahim tahta çıkmış ve Kösem-Sultan bu oğlunun saltanatından tekrar siyaset sahasında boy gösterip saltanat nâibesi olarak sekiz buçuk yıl kadar marifetlerine (!) devam etmiş ancak Sultan İbrahim anasının marifetlerine (!) son verince, oğlunu kapısı pencereleri örülmüş bir odaya tahttan indirip kapatan Kösem, on gün sonra bu odada, Evliyâ Çelebinin ifadesiyle neûzu billah yüzünden bir zerre nûr kalmayan cellâdbaşı Kara Aliye oğlunu boğdurmuştur!!! Böylece öz evlâdının kaatili olan Mâhpeyker Kösem Sultan, daha sonra torunu dördüncü Mehmed/Avcı Sultan Mehmedin 8 Ağustos 1648 günkü cülûsunda da rol oynamıştır!.. Yedi yaşının içinde tahtta çıkan Dördüncü Mehmedin böyle çocuk yaşında cülûsu dolayısıyla ninesi Mâhpeyker Kösem Sultan yine saltanat nâibesi olup kınalı parmaklarını devlet işlerine sokmaya devam etmiş, Kösemin ölümüne kadar üç yıl devam eden bu karanlık anarşi devri tarihimize Ağalar Saltanatı olarak geçmiştir! Sona doğru! Dördüncü Mehmedin annesi Turhan Hatice Sultandır. Bu Valide Sultanın Osmanlı tarihindeki yeri, baştarafta isimlerini saydığımız valide sultanlar gibi karanlık, kirli değildir, şahsî menfaati için devlet idaresine müdahale etmemiş, Valide Sultanlığını hayırlı işlerde kullanmıştır. Ve bu Valide Sultanla nine ve saltanat nâibesi Kösem-Sultan arasında pek şiddetli bir rekabet vardır!.. Bu rekabetle Kösem-Sultan nasıl öz evlâdı Sultan İbrahimi pek feci bir şekilde boğdurmuşsa, bu kere de torunu Dördüncü Mehmedi zehirleterek TurhanHatice Sultanın Valide Sultanlığına son verip Saliha Dilâşûb Sultandan doğan dokuz yaşındaki diğer Şehzâde Süleyman/İkinci Süleymanı tahta çıkarmaya teşebbüs etmişse de marifet (!) zamanında haber alınıp muvaffak olamamış, Turhan Hatice Sultanın adamlarından Baş-Lala Uzun Süleyman Ağanın tertibiyle Mâhpeyker Kösem Sultan bir perde ipiyle boğulup Devlet bu kadının şerrinden kurtulmuş, bu arada otuz sekiz Ocak Ağası idâm edilmiş, Dördüncü Mehmed, babasının katlinde parmağı olan yetmiş kişiden hayatta kalanları temizlemiştir. Kösemin ayrı bir araştırma mevzuu olan muhteşem serveti de Hazineye irad kaydedilmiştir. | |
|
Etiketler |
kösem, saltanatı, sultan |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Kronosun Saltanatı | Amelia | Felsefe | 0 | 15 Şubat 2014 15:36 |
Hürrem Sultan'ın Gelini Nurbanu Sultan | Zen | Tarih | 0 | 08 Şubat 2013 17:05 |
Kösem Sultan Gelini Turhan Sultan'a Karşı | Liaaa | Tarih | 0 | 13 Ekim 2012 19:14 |
Kösem Sultan Saltanatı | Liaaa | Tarih | 0 | 13 Ekim 2012 19:13 |
Zırhlı Kurt (Kösem Sultan ile Avcı Mehmed) | Zen | Tiyatro | 0 | 04 Nisan 2012 19:04 |