24 Mart 2013, 17:51 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Atatürk Mason muydu? Atatürk’ün hizmetçisi Cemal Grada ve Eski Van Milletvekili İbrahim Arvas hatıralarında şunları ifade etmiştir: “Bir gün bir arkadaşım beni alıp, Beyoğlu’ndaki mason cemiyetine götürdü. Daha ne olduğunu bile anlayamadan kendimi cemiyetin içinde buldum. Mermer merdivenlerden büyük bir salona indik. Orada yüzlerini göremediğim birtakım kişiler vardı. Bizi buyur edip oturttular; kahveler sundular, hal hatır sordular. Orada fazla kalmadı, tekrar merdivenlerle daha da aşağıya indik. Bir öncekinden daha geniş bir salonda bulduk kendimizi. Salonda büyük bir kalabalık toplanmış, kılıçlı bir tören yapıyorlardı. Bu işleri daha önceden bildiğini anladığım arkadaşım beni kolumdan tutmuş, durmadan ne yapmama gerektiğini anlatıyordu. Kılıçların arasından geçip, kutsal bir kitaba el bastık. Bütün bunlar olup bittikten sonra dışarı çıktık” Bilgi:3 Tokat Milletvekili Ahmet Gürkan, Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmasında; “Sosyalizmin anası masonluktur” diyor. Öyle olduğunu da madde madde elindeki delillerle ispat ediyor. “Siz yaşadığınız süre içinde; okulda, işte, işyerinde, çarşıda, pazarda ve her yerde karşılaştığınız insanlardan, tanıdıklarınız veya değil hangisinden duydunuz birinin çıkıp da “masonum” dediğini? Duymadınız, duyamazsınız… Ama onlar ‘solcuyum, sosyalistim, devrimciyim, ateistim, komünistim derler, kılıktan kılığa girerler.” Bilgi:4 Eski Van Milletvekili İbrahim Arvas diyor ki: “Hatıratım sona yaklaşırken memleketimizde locaları bulunan Masonlardan biraz bahsetmek isterim. Masonların İstanbul, İzmir, Adana ve Ankara’da birçok locası vardır. Mustafa Kemal Paşa’nın sevmediği iki zümre vardı. Birincisi “dönmeler” ikincisi de “masonlardı”. İbrahim Arvas devam ediyor; “Bir gün eski adliye vekili Mahmut Esat Bozkurt’u çağırdı. Kendisine Masonların taksimat, teşkilat ve ahvalini bildirir bir kitap verdi. Bunu güzelce mütalaa et, bir takrirle Halk Partisi Gurup Başkanlığına ver. Gurupta bunlara şiddetli bir hücum yap ve gurupça kapanmasına delalet et. Senin de bu işte büyük şeref payın olacaktır” “Gurup günü Mahmut Esat Bozkurt riyaset makamına bir takrir verdi ve takririn okunmasını reisten rica etti. Kâtip takriri okudu. Gurup dinledi. Hülasası şöyleydi:” “Bizim Eba ancet gelen atalarımızın mensubu bulunduğu tarikatları kapattık, Masonluk ta kökü dışarıda bir Yahudi tarikatından başka bir şey değildir. Memleketimizde bunun ne işi vardır? Bunu da gurup kararıyla kapatalım.” Ve söz istendi, kürsüye gelerek takririni gayet veciz olarak izah etti: “Meclisteki Masonları bir telaştır aldı. Hele sözcüleri Şükrü Kaya’yı görseydiniz, başından süt dökülmüş kediye benziyordu…” Bunun üzerine Şükrü Kaya, Masonluğun bir hayır müessesi olduğunu kürsüden söylemiş, gurubun hemen bütün azası yüzüne haykırmıştır: “Hayır eserleri dediğiniz nedir, birisini gösterebilir misiniz? Yalan söylüyorsun, in aşağı!” dediler. “Mahmut Esat ise, Masonluğun kökü dışarıda, gizli, memleket ve millet için Munzur bir tarikat olduğunu ve her yerde umumi reislerin yani meşrik-i azamlarının Yahudi olduğunu birçok vesikalarla ispat etti. Bu olay üzerine Şükrü Kaya, Kazım Özalp, Mazhar Germen son çareyi Katib-i umumi Recep Peker’e iltica etmekte buldular. Ve salonda oturan Recep Peker’in etrafını alarak yalvarmaya başladılar. Guruptaki hava çok elektrikli idi. Heyecan son haddini bulmuş, her taraftan “Kapatalım!” sesleri yükseliyordu. O esnada Recep Peker söz istedi ve kürsüye gelerek; “Arkadaşlar, çok mühim bir işin üstündeyiz. Müsaade buyurun, bu işi bir defa da devlet reisine götürelim, onun da reyini alalım. Gelecek hafta bugün tekrar huzurlarınıza getireceğim, dedi. Bu söz gurubun tasvibine mazhar oldu ve mesele gelecek haftaya kaldı. Bir hafta sonra olsun bir, herhalde bütün locaları kapatırız dediler. Ertesi hafta Recep Peker geldi ve kürsüye çıkarak şu müjdeyi verdi: “Arkadaşlar; bugünden itibaren Türkiye’de Masonluk kalmamıştır ve bütün localar kapanmıştır.” “Salonda bir kıyamettir koptu; alkışlar, bağırmalar ve “Kahrolsun Yahudi Uşakları!” sesleri tavanları çınlatıyordu. Şükrü Kaya ile arkadaşları ortadan sırra kadem basmışlardı. Gurup dağıldıktan sonra, Doktor Mim Kemal’i öne katarak meclisteki Masonlar toplu olarak Reisicumhura gitmişlerdi. Mim Kemal, Reisicumhura hitaben; “Efendim, biz zaten maiyet-i devletindeyiz, fakat siz meşrik-i azamımız olursanız biz pervane gibi etrafınızda dönüp dolaşırız, demiş. Reisicumhur; “Peki, bir şey soracağım, bana cevap veriniz de sonra… Siz Avrupa’da hangi locaya bağlısınız ve matbuunuzun ismi nedir?” “Biz Cenova’ya tabiyiz ve reisimiz de Barca Mison Cenaplarıdır” demişler. Bunun üzerine küplere binen Mustafa Kemal Paşa onlara hitaben; “Haydi defolun buradan. Cehennem olun gidin, Yahudi uşakları! Benim milletim bana kahraman sıfatını verdi, ben sizin gibi bir çift Yahudi’ye uşak mı olacağım? Bu gece sabaha kadar Türkiye’deki bütün localarınızı kapatmadığınız takdirde yarın teşkil edeceğim Divan-ı Harbi Örfi’ye hepinizi verir ve astırırım! Haydi, defolun karşımdan!” diyerek onları kovmuş, onlar da yıldırım telgraf ve telefonlarla vaziyeti İstanbul, İzmir ve Adana’ya bildirdiler ve sabah olmadan hepsinin kapanma kararlarını getirip henüz sofrasından kalkamayan Reisicumhura verdiler ve derin bir nefes aldılar.” “Reisicumhur Mustafa Kemal Paşa bu suretle bütün mason localarını kapattı. İsmet Paşa’nın Reisicumhurluğu sırasında kanun-u mahsusla localar kapandı diye, masonların müracaatı üzerine tekrar localar açılıp faaliyete başladılar. Ve 1952’de ise Atatürkçü geçinen ve onunla iftihar eden Celal Bayar da, Ahmet Gürkan’ın teklif ettiği ve Masonların localarını kapatmak istediği kanun teklifini reddederek bu suretle localarını kanunla pekiştirdi. Tabi bu ameliyeyi meclis yaptı; fakat bu müzakerelerin devam ettiği üç celse zarfında Celal Bayar reisicumhur locasına gelerek kanunun müzakerelerini sonuna kadar takip etmiştir. Bu müzakereleri bende basın locasından takip ediyordum. Yanımda Burla’nın Ankara Müdürü Alâeddin Mizanoğlu vardı. Milyonluk müesseseni kapatıp, gelmiş, heyecan içinde müzakereleri takip ediyordu. Celal Bayar da olanca heyecanıyla hatipleri dinliyor; fakat gözlerini benden ayıramıyordu. Haklı idi, onu bir hiçlikten o mevkiiye dünya masonluğu getirmişti.” Elde edilen bu bilgileri halen yetersiz görenler vardır. Bunların başında da Kadir Mısıroğlu gelmektedir. Bu şahıs, Kemal Atatürk’ün bir resmini internet sitesine koyarak; Atatürk’ün duruşu üzerinden hareket ederek Atatürk’ü koyu bir mason olarak göstermiştir. Pek çok araştırmacı konu ile ilgili şunu paylaşıyor. Kemal Atatürk’ün mason olduğunu ispat edebilecek herhangi bir belge ve bilgi yoktur. Bunu Türkiye Masonlar Derneği’nin bir numaralı ismi Remzi Sarıyer apaçık televizyon ekranlarında beyan etmiştir. Ayrıca Atatürk’ün Masonlar Locası’nı kapattırmadığını iddia edenler vardır; ancak şunu sormak gerekiyor: Madem Atatürk Mason Localarını kapatmamış, kapalı olmayan localar nasıl oluyor da İsmet İnönü döneminde tekrar faaliyete geçiriliyor? Dünya Masonlar listesinde Atatürk’ün adı geçiyor ise ve mason olmak suç değil ise neden Atatürk’ün masonluk üyeliği belgeleriyle ortaya konulamıyor? Yoksa Atatürk’ün mason olduğu ortaya çıkınca kıyamet mi kopacak? Yakın çalışma arkadaşlarının birebir şahit olduğu olaylar; Kemal Atatürk’ün kesinlikle mason olmadığını çok net ortaya koymaktadır. Görgü tanıklarının hatıralarında anlatılanlar ve mecliste geçen konuşmalar benim için ziyadesiyle yeterlidir. Benim düşünceme göre Kemal Atatürk kesinlikle mason değildir; aksi halde kendi döneminde yabancılara hayır kurumları yapılacağı iddia edilerek satılan toprakların geri alınmasının, misyoner öğretmenlerinin bir gecede ülkemizi terk etmek zorunda kalmalarının ve misyoner okullarının birer birer kapatılmasının hiçbir anlamı olmazdı. alıntıdır.
__________________ Kırk yılda bir gibisin... | |
|
Etiketler |
atatürk, mason, muydu |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
33 Dereceli Mason'un İtirafı | Kalemzede | Atatürk Köşesi | 4 | 06 Mart 2013 11:04 |
Osmanlı'da Mason Bir Padişah | Afrodit | Tarih | 0 | 07 Nisan 2012 18:53 |
Mason Sembolizmi | Perius | Esrarengiz Olaylar | 0 | 29 Mayıs 2011 15:24 |
Mason-Masonluk Nedir | YapraK | Ödev ve Tezler | 0 | 15 Mart 2010 10:14 |