IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 19 Mart 2012, 21:20   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Uranüs Harekatı




Uranüs Harekâtı II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'nde Romen 3. Ordusu, 4. Ordusu, Alman 6. Ordusu'nun ile 4. Panzer Ordusu'ndan bazı birliklerin Stalingrad ve batısında kuşatılmasıyla sonuçlanan bir Sovyet stratejik taarruzunun kapalı adıdır. Harekât, Stalingrad Muharebesi'nin son evrelerinde, Stalingrad ve civarındaki Mihver kuvvetleri imha etmeyi amaçlamıştır. Harekâta ilişkin planlar 1942 yılının Eylül ayı ortaları gibi erken bir tarihte oluşturulmaya başlanmıştı. Esas olarak Kafkasya'daki Mihver kuvvetlerini ve Stalingrad'a taarruz durumundaki B Ordular Grubu'nu kuşatmayı ve imha etmeyi, eşzamanlı olarak planlıyordu. Kızıl Ordu, Alman kuvvetlerinin Stalingrad içindeki yırtıcı çatışmalara çekmiş, zaman kazanmak için toprak vermiş, inatçı bir savunma sürdürerek bu kuvvetlerin gücünü zayıflatmış ve moral olarak yıpratmıştır. Öte yandan Mihver kanatlarının savunması, zayıf donanımlı ve fazlasıyla yayılmış Macar, Romen ve İtalyan birlikleri tarafından tutulmaktaydı. Kızıl Ordu taarruzu da Romen kuvvetlerin cephesi üzerinden yapılmıştır. Ayrıca bu birliklerin, Kızıl Ordu taarruzlarını göğüslemeyi sağlayacak ağır silahları yoktu ya da yetersizdi.

Kafkasya petrol sahalarının ve Stalingrad'ın alınmasının amaçlayan Mihver 1942 yaz taarruzuyla (Mavi Durum) oluşturulan cephenin uzunluğu göz önüne alındığında, Mihver kuvvetler, işgal ettikleri geri bölgelerin güvenliğini sağlamakta zorlamıştır. Ortaya çıkan bu sorun, Batı Avrupa'dan getirilecek birkaç mekanize tümenin bu kesimde görevlendirilmesi yoluyla çözümlenebilirdi. Ayrıca bölgede aylardır savaşmakta olan birlikler, özellikle de Stalingrad'dakiler ciddi biçimde tükenmişti. Romen kuvvetleri cephesi için ihtiyat olarak sadece 48. Panzer Kolordusu ayrılmıştı. Bu kolordu da tek bir panzer tümeninden ve 29. Mekanize Tümen'den oluşan bir kolordudur. Buna karşın Kızıl Ordu, Stalingrad civarındaki harekâtı başlatmak üzere bir milyondan fazla askeri toplamıştır. Sovyet birliklerinin bölgeye getirilmesi mutlaka gizlenmeliydi. Bu ise, çok ince bir planlamayı ve yine de birçok güçlüğü beraberinde getirmekteydi. Öte yandan kıtaların bölgelerinde ulaşmalarında lojistik sorunlar yüzünden gecikmeler oldu. Uranüs Harekâtı'nın 8 Kasım'dan 17 Kasım'a ertelendi. Daha sonra ikinci bir ertelemeye daha gidilerek harekât tarihi 19 Kasım olarak belirlendi.

Kuzeydeki kuvvetler 19 Kasım sabahı Moskova saatiyle 07:20'de taarruza başladılar. Güney kanattaki kuvvetler ise bir gün sonra 20 Kasım'da taarruza geçtiler. Romen 3. ve 4. Ordu birlikleri ilk taarruzları püskürtmeyi başardılarsa da 20 Kasım gün sonunda dağınık bir şekilde geri çekilme başlamıştır. Bu arada Kızıl Ordu birlikleri, direnmeye çalışan birkaç Alman tümeninin çevresinden dolaşıp ileri hareketlerine devam ettiler. Alman çevik ihtiyat kuvvetleri Sovyet mekanize öncülerini durduracak güce sahip değillerdi. Stalingrad'daki 6. Ordu ise zırhlı kuvvetlerini yeterince hızlı bölgeye sevk edemedi. Zaten Sovyet taarruzu buna olanak vermeyecek şekilde Stalingrad'a uzak iki bölgede planlanmıştı. Sovyet birlikleri 22 Kasım'da Kalaç'ta temas kurarak Don Nehri'nin doğusunda kalan 290 bin kişilik Mihver kuvvetini kuşattılar. Hitler, bir yarma (huruç) hareketi yerine Mihver kuvvetlerin Stalingrad'da savunmada kalmasına ve bu birliklerin hava yoluyla ikmal edilmesine karar verdi. Bu gelişmelerin ardından her iki tarafın Üst Komutanlıkları, bir sonraki harekât şekillerini planlamaya giriştiler.

Hitler'in Stalingrad'daki birlikleri dışarıdan yapılacak bir yarma hareketiyle kuşatma altındaki birlikleri kurtarma planı gereği, General Erich von Manstein komutasında, Don Ordular Grubu adı altında yeni bir ordular grubu oluşturuldu. von Manstein kuvvetlerinin Kış Fırtınası Harekâtı kapalı adı verilen ve 11 Aralık 1942 tarihinde başlattıkları taarruz, başlarda ilerleme sağlamasına karşın Sovyet direnci ve Küçük Satürn Harekâtı'yla geliştirilen karşı taarruzlarla başarısız oldu. Stalingrad bölgesine yönelen Kızıl Ordu taarruzları karşısında Mihver direnci çözüldü ve bu kuvvetler 2 Şubat 1943 tarihinde teslim oldu.

Harekât öncesi

Wehrmacht'ın Güney Ordular Grubu, 1942 Mayıs ayı ortalarında Mavi Durum kapalı adıyla yaz genel taarruzunu başlatmıştır.[5] Kızıl Ordu savunmasını yarıp ilerleyen Alman kuvvetleri 13 Temmuz'da Rostov'u kuşatıp ele geçirdiler.[6] Hitler Rostov'un alınması ardından yaz taarruzunu iki ayrı hedefe böldü. Kuvvetlerin bir kısmı Stalingrad'a yönelirken diğer kısmı ise Sovyetler Birliği'nin ana petrol sahası Kafkasya'yı ele geçirecekti.[7] Stalingrad'ı alma görevi Alman 6. Ordusu'na verilmişti. 6. Ordu derhal Volga'ya yöneldi ve Luftwaffe'nin hava kolordusu Luftflotte 4'ün desteğinde ilerlemeye başladı.[8] İki panzer kolordusu 7 Ağustos'ta Sovyet kuvvetlerini kanatlardan hareketle kuşattı ve 50 bin tutsak, yaklaşık bin tank ele geçirdi. 22 Ağustos'ta Alman kuvvetleri Don Nehri'nin geçmeye başladılar.[9] Stalingrad Muharebesi, 6. Ordu'nun keşif kollarının kentin dış mahallelerine girmesiyle bir sonraki gün başladı

Kasım ayı itibariyle Kızıl Ordu savunmasını Volga kıyılarına süren 6. Ordu, kentin büyük bir bölümünü ele geçirmişti.[11] Bu aşamada, Stalingrad civarındaki Mihver kuvvetlerini hedef alacak yakın bir Sovyet taarruzuyla ilgili belirtilen görülmekteydi. Bunlar, 6. Ordu kanatlarına karşı artan Sovyet taarruzları ve ele geçen tutsakların sorgusundan elde edilen bilgilerdi.[12] Ancak Alman komutanlığı daha çok Stalingrad'ı almakla ilgiliydi.[13] Bu arada Alman Genel Kurmay Başkanı General Franz Halder, 6. Ordu'nun ve 4. Panzer Ordusu'nun fazlasıyla uzamış olan kanatlarında gelişen tehlike konusuna dikkat çekme çabaları neticesinde 23 Eylül'de görevden alınmıştır.[14] Eylül ayı ortalarında Sovyet Yüksek Komutanlığı (Stavka), güneyde Stalingrad ve Kafkasya'da savaş halindeki ve merkez kesimdeki Mihver kuvvetlerini kuşatıp imha etmeyi amaçlayan bir dizi plan üzerinde çalışmaya başlamıştı.[15] Bu hazırlıkların sonucunda Stalingrad'ı Mihver kuvvetlerden temizleme girişimlerinin komutası General Aleksandır Vasilevski'ye verildi.[16]

Stavka Stalingrad ve Kafkasya için iki geniş çaplı harekât geliştirdi, Uranüs Harekâtı ve Satürn Harekâtı. Bu arada Alman Merkez Ordular Grubu cephesine karşı da, güney kesime takviye kuvvet kaydırılmasını önlemek ve olabildiğince ağır hasar vermek için Mars Harekâtı planlandı.[17] Uranüs Harekâtı, Stalingrad yakınlarındaki Alman ve müttefik kuvvetlerinin kuşatmak için çok büyük çapta Sovyet mekanize ve piyade kuvvetinin kullanılmasını gerektirmekteydi. Taarruz cepheleri, Stalingrad'dan Alman 6. Ordusu tarafından hızla takviye edilemeyecek kadar uzakta belirlenmişti. Ayrıca taarruzların bu kesimlerde planlanmasının bir başka avantajı, Mihver kuvvetlerce oldukça ince tutulmaktaydı. Taarruz, biri içte diğeri dışta iki katman halinde kuşatmayı öngörmektedir. Dış kuşatma kuşağı Alman geri hatlarına daha derinlemesine girerken iç kuşatma kuşağı, kuşatılan Mihver kuvvetlerini asıl imha kuvvetini oluşturacaktır. Kızıl Ordu hazırlıklarını sürdürürken Alman Yüksek Komutanlığı, Merkez Ordular Grubu cephesine kuvvet yığmakta olan Kızıl Ordu'nun aynı anda güneyde de bir taarruza girişemeyeceği düşüncesindeydi. Böylece esasen hazırlanmakta olan Sovyet taarruzu olasılığı üzerinde yeterince durulmadı.

Kuvvetler

Mihver

Mavi Durum Alman ve müttefiki kuvvetleri 480 km.den uzun bir cephe hattına yaymıştı. Derinlik ise birkaç yüz kilometre idi. Stalingrad'ı ele geçirme kararı ise cephe hattını daha da uzattı.[22] Örneğin 6. Ordu Temmuz ayı başlarında 160 km.lik bir cephe hattındayken taarruzla cephe hattı 400 km.ye ulaştı.[23] Güney Ordular Grubu'ndan ayrılan B Ordular Grubu (Kafkasya üzerine operasyon yapacak olan diğer parça A Ordular Grubu olarak teşkil edilmişti) kağıt üzerinde güçlü görünüyordu.[24] Ordular Grubu emrinde Alman 2. Ordu, 6. Ordu, 4. Panzer Ordusu, Romen 3. Ordusu ve Romen 4. Ordusu, İtalyan 8. Ordusu ile 2. Macar Ordusu bulunmaktaydı.[25] B Ordular Grubu'na 48. Panzer Kolordusu bağlandı. Kolordu tek bir panzer tümeni ve ihtiyat olarak bir piyade tümeninden oluşmaktadır.[26] Harekâtta kanatlar Alman olmayan, müttefik ordularınca tutuldu, Alman birlikler hem Stalingrad'da hem de Kafkasya'da asıl taarruz kuvveti olarak kullanıldı.

Adolf Hitler, müttefik kuvvetlerin kanatları tutabileceği görüşündeydi.[28] Gerçekte bu birlikler zayıf ve yetersiz donanımlı birliklerdi, örneğin toplar atlarla çekilmekteydi. Öte yandan subaylar tarafından verilen askeri eğitimin yetersiz olması nedeniyle moral olarak düşük birliklerdir.[29] Zırhlı birlikler açısından bakıldığında 1. Romen Zırhlı Tümeni bünyesinde yaklaşık 100 adet Çek yapısı Panzer 38(t) bulunmaktadır.[24] Bu tankların ana silahı olan 37 mm.lik topları[30], Sovyet T-34 tankları karşısında etkili olmuyordu.[31] Yine 37 mm.lik tanksavar silahları da eski modeldi ve mühimmat yeterli değildi.[32] Israrlı talepler üzerine Almanya'dan tümen başına altı tane olmak üzere 75 mm.lik tanksavarlar gönderilmiştir.[33] Kanatlardaki savunmanın bir diğer zaafı da bu birliklerin çok uzun cephe hatlarını tutmakta olmalarıydı. Örneğin Romen 3. Ordusu 140 km.lik bir cephe hattını, Romen 4. Ordusu ise 270 km.lik bir cephe hattını tutuyordu.[27] İtalyan ve Macar orduları, iki Romen ordusu arasında yerleşti. Alman komutanlar bu birliklerin muharebe kapasitesini düşük buluyorlardı.[34] İtalyan askerler müttefikleri tarafından değersiz bulunuyor, sıklıkla korkaklıkla itham ediliyordu. Gerçekte muharebelerdeki başarısızlıkları silah ve teçhizatlarındaki yetersizlik yüzündendi. İtalyan silahları son derece kalitesizdi. Sınırlı sayıda tanksavar silahları vardı. El bombaların nadiren patlıyordu. Yüksek kalitedeki makineli tüfekler bu birliklere çok az sayıda verilmişti. Havan ve sahra topları düşük çaplı ve zayıftı. Tüfek ve makineli tüfeklerin aşırı soğuk havada düzgün çalışabilmesi için uzun süre ısıtılması gerekiyordu. Bu durumda da muharebe sırasında sıklıkla tutukluk yapıyorlardı. Alman birlikleri genel olarak, Kızıl Ordu'yla aylar süren çatışmalarda yıprandılarsa da daha iyi durumdaydılar. Stavka, yeni ordular kurarken Alman komutanlığı mevcut mekanize birliklerini korumaya çalışıyordu.Ayrıca Mayıs ve Kasım ayları arasında Mihver kuvvetleri taarruzu durumundayken Wehrmacht'ın ihtiyatında bulunan en seçkin iki tümeni Leibstandarte ve "Großdeutschland" Tümeni, Fransa'daki Anglo-Sakson çıkarması (Dieppe Çıkarması) karşısında Batı Avrupa'ya gönderilmişti.[36] Öte yandan Alman 6. Ordusu Stalingrad içindeki çatışmalarda büyük ölçüde zayiat vermişti. Aynı şekilde 22. Panzer Tümeni'nin, ağır silahlar yönünden durumu Romen 1. Zırhlı Tümeni'nden daha iyi durumda değildi.[38] Alman birlikleri de savunma cephesinde çok uzun bir cephe hattına yayılmış durumdadır. Örneğin 11. Kolordu, 100 km.ye varan bir cephe hattını savunmakla sorumluydu.

Kızıl Ordu

Alman taarruzunun Ağustos ayı sonlarında Volga kıyılarına ulaşan bir koridor açması, Stalingrad'ı savunan 62. Ordu ile kuzeydeki Sovyet birliklerinin temasını kesmişti ve aynı zamanda Stalingrad'ı kuşatmıştı. Ardından, Eylül ayı başlarında gerçekleşen Sovyet karşı taarruzları bu koridoru kesmeyi başaramadı. Eylül ayı ortalarıda hızlanan Mihver saldırıları da 62. Ordu'nun durumunu iyiden iyiye kötüye götürdü. Stalingrad'daki Mihver güçlerin kuşatılarak imha edilmesine ilişkin planlama, bu günlerde, 14 Eylül'de gündeme gelmiştir.

Kızıl Ordu'nun genel taarruz için bölgeye 1,1 milyon asker, 804 tank, 13.400 top ve havan ile bin kadar uçak getirdiği kabul edilmektedir.[1] Romen 3. Ordusu karşısında yer alan Sovyet kuvvetleri 5. Tank Ordusu, 21. Ordu ve 65. Ordu'dan oluşan bir kuvvettir. Mihver güney kanadı ise Sovyet Stalingrad Cephesi'nin 51. Ordusu, 57. Ordusu'na ilaveten 4. Mekanize Kolordu ve 13. Mekanize Kolordu'dur. Bu kuvvetler Romen 4. Ordusu cephesine taarruz edecek ve 5. Tank Ordusu ile Kalaç yakınlarında temas kuracaktır.[42] Sonuçta toplam olarak 11 ordu ve çeşitli bağımsız tank tugayları ve kolorduları bölgeye toplanmıştır.[39] Taarruz hazırlıkları planlandığı gibi yürütülemedi, bazı birliklerin bölgelerine intikalinde gecikmeler oldu. Bunun üzerine Stavka 8 Kasım'da çıkardığı bir emirle harekât tarihini ertelemiştir.[43] Bu arada Cephe birlikleri, bir karşı taarruzu göğüslemek için birkaç tatbikata katılmışlardır. Bu tatbikatlar ayrıca bir yarma hareketi ardından mekanize kuvvetlerle birlikte girişilecek ileri hareketi çalışmalarını da içermektedir.[44] Bu manevralar yanıltma-gizleme önlemleriyle maskelenmiştir. Bu önlemler, telsiz iletişiminin asgari düzeyde tutulması, bunun yerine kuryeler kullanılması, gizleme, gizlilik operasyonları, Moskova bölgesindeki askeri hareketliliğin arttırılması gibi yanıltıcı operasyonlar gibi önlemlerdir.[45] Yanıltıcı operasyonlara örnek olarak, dikkati yanlış yöne çekmek için inşa edilen tahkimatlar, asıl köprüleri dikkatten kaçıran Don üzerinde kurulan sahte köprüler verilebilir.[46] Öte yandan Kızıl Ordu asıl taarruzunun Doğu Cephesi'nin merkez kesiminde olacağı izlenimini güçlendirmek için Merkez Ordular Grubu cephesindeki saldırılar sıklaştırıldı ve bölgede göstermelik ama içi boş birlikler oluşturuldu.

Cepheye ayrılan 38 istihkam taburu, Volga üzerinden asker, mühimmat ve tankların taşınması işlerini üstlendi. Bir yandan da küçük çaplı keşiflerle yaklaşan taarruzun cephe hattı boyunca yapılacak yarma noktaları belirlendi. Volga üzerinden üç hafta içinde yaklaşık 111 bin asker, 420 tank ve 556 parça top Volga'dan karşıya geçirilmiştir.

General Vasilevski 17 Kasım gibi taarruz başlangıç tarihine çok yakın bir sırada Moskova'ya çağrılmıştır. Çağırılma nedeni, 4. Mekanize Kolordu Komutanı General Vasili Volski'nin doğrudan Stalin'e yazmış olduğu bir mektubudur. Mektupta taarruzu hazırlıklarının yetersiz olduğu belirtilmektedir.[48] General Volski, harekât için tahsis edilen kuvvetlerin durumu nedeniyle taarruzun başarısız olmaya mahkum olduğuna inanıyor ve harekâtın ertelenmesini ve yeniden düzenlenmesini ısrarla öneriyordu.[49] Birçok birliğe kışlık giysi dağıtılmamış olduğunu, pek çok Sovyet askerinin "komutanların sorumsuz tutumları nedeniyle" donarak öldüğünü belirtiyordu.[50] Her ne kadar Sovyet istihbaratı Mihver kuvvetlerin cephede mevzileniş düzeni hakkında olabildiğince bilgi toplamaya çalıştıysa da Alman 6. Ordusu'nun durumu hakkında yeterli bilgi elde edilememişti. Sovyet komutanlar harekâtın ertelenmemesi konusunda General Vasilevski'yi desteklediler. Stalin General Volski'yle doğrudan telefonla görüştü ve emir aldığında görevini tam olarak yapacağı sözünü aldı.

Sovyet planlaması

Planın oluşması

Stalingrad’a yönelik Alman taarruzu 22 Ağustos 1942 günü Don Nehri gerisindeki Sovyet savunmasını yarmış, 14. Panzer Kolordusu 23 Ağustos'ta Stalingrad kuzeyinde Volga Nehri kıyılarına ulaşmıştı. Sovyet hatlarında açılan bu koridorla Stalingrad'ı savunan 62. Ordu, bağlı olduğu Stalingrad Cephesi'nin diğer kuvvetlerinden tecrit edilmiş oldu.[54] Bu durum Stalingrad savunması için ağır bir tehdit oluşturuyordu. Stavka ve özellikle Stalin, Stalingrad'ın düşebileceği konusunda çok ciddi endişelere kapılmıştır. [55] Bu konuda alınacak önlemler dizisine bir başlangıç olarak Stalin, o tarihlerde Sovyet Batı Cephesi Komutanı olan[56] General Jukov'u 26 Ağustos tarihinde Baş Komutan Yardımcılığı'na atadı ve bir sonraki gün Stalingrad'a gönderdi. [57] General Jukov'un esas görevi, Volga'ya ulaşan Alman koridorunu ortadan kaldırmak için yapılacak taarruzun eşgüdümü olacaktı. [58] Taarruza 6 Eylül tarihinde başlandı [55] Ancak 11 Eylül'e kadar sürdürülen bu taarruzlardan bir sonuç elde edilemedi.[59] Bunun üzerine Moskova'da Stalin, Jukov ve Vasilevski'nin katıldığı bir toplantıda tüm Stalingrad'ı kurtarma amacıyla yeni bir plan üzerinde çalışma kararı alındı.[60]

Stratejik plan

Stalingrad’ta direnmeye devam edilecek ve Alman 6. Ordusu buraya bağlanacaktır. Ancak Uranüs Harekâtı, düşmana, hâlen çatışmaların sürmekte olduğu cepheden direkt bir taarruz yerine, kanat açıklarından taarruza başlayarak geniş bir çevirme yapılması şeklinde bir stratejiye dayanmaktadır. Ayrıca Stalingrad'daki Mihver kuvvetlere indirilecek bu darbenin, "güneydeki stratejik durumu" kesin olarak Kızıl Ordu lehine çevirecek çapta olmalıydı.[61] Bu bağlamda Uranüs Harekâtı, bir dolaylı tutum stratejisidir.

Plana göre, Stalingrad’da direnmeye devam edilirken kabaca hesaplamalara göre 45 günlük süre içinde[62] Stalingrad’ın kuzey ve güneyinde yeni ordular oluşturulacak, Cephe’ler yeniden düzenlenecektır. Bu cepheleri oluşturacak kuvvetler, güçlü topçu, tank, mekanize unsurlarla desteklenecek, ayrıca hava hakimiyeti kurabilecek güçte hava orduları oluşturulacaktır.

Her iki çeneyi oluşturan birlikler de iki koldan harekatı sürdürecekler, iç içe iki çember oluşturacaklardır. Gerçek anlamda çevirme harekatını gerçekleştiren iç tarafta kalan kol olacaktır, dış taraftaki kol, dışardan girişilecek bir yarma hareketini önlemek için pozisyon alacaktır.[63] Operasyonun ilk evresinde 6. Ordu'ya yönelik direk bir taarruz planlanmamıştır. Kuzey ve güney çeneler kapandıktan, dış çember sağlamlaştırıldıktan sonra Stalingrad’daki Alman birlikleri üzerine gidilecektir.

Operatif plan

Uranüs Harekâtı için de üç Cephe oluşturulmuştur. Bunlar, yeni tertiplenen ordulardan oluşan Güneybatı Cephesi ile hali hazırda var olan fakat yeniden yapılandırılan Stalingrad ve Don Cepheleridir.

Asıl taarruz, çevirme hareketinin kuzey çenesi tarafından, Korgeneral Vatutin komutasındaki Güneybatı Cephesi tarafından yapılacaktır. Güneybatı Cephesi, 25. Ordu, 5. Tank Ordusu ve 1. Muhafız Ordusu’ndan oluşmaktadır. Güneybatı Cephesinin bu çevirme hareketinde 1. Muhafız Ordusu, dış çemberi oluşturacak biçimde ilerleyecektir ve harekatın sağ kanadını örtecektir. Operasyon tamamlandığında yani Stalingrad Cephesi’yle Kalaç'da temas sağlandığında, 5. Tank Ordusu da 1. Muhafız Ordusu’nun oluşturduğu dış çembere yayılacaktır. Harekat bölgesi Don Nehri ile batıdaki kolu olan Çir Nehri arasındaki bölge olacak, kuvvetler tüm bu bölgeye yayılacaktır.[not 1]

Tüm harekat boyunca Güneybatı Cephesi, iki hava ordusu tarafından desteklenecektir.

Çevirme hareketinin kuzey çenesini oluşturacak olan kuvvetler, Don Nehrinin batı kıyıları boyunca mevzilenmiş 3. Rumen Ordusu mevzilerine taarruz edeceklerdir. STAVKA, bu ordunun, zayıf techizatlandırılmış olduğunu, yeterli tank ve top mevcudunun bulunmadığını, eğitim düzeylerinin de düşük olduğunu bilmektedir. Ayrıca, Doğu Cephesinin genelinde, Alman müttefikleri İtalyan, Rumen askerlerin, ciddi bir direnç göstermeyeceklerini hesaplamaktadır.

Stalingrad Cephesi ise harekatın güney çenesini oluşturacaktır. 51. Ordu, 57. Ordu ve 64. Ordu'dan oluşmaktadır. Kuzey batı yönünde taarruz ederek, bir yandan 4. Panzer Ordusu ile 6. Ordu’nun arasına bir kama gibi girecek, iki ordu grubunun temasını kesecek, esas olarak da çevirme harekatının güney çenesini oluşturacaktır. -4. Panzer Ordusu, kentin güneyinde, hem 6. Ordu’nun hem de Kafkasya’daki Alman birliklerinin kanat güvenliğini sağlayan önemli bir konumdadır- Hızla ilerleyerek Güneybatı Cephesi’yle Kalaç-na-Donu'da temas kuracaktır. 51. Ordu, dış çemberi oluşturacaktır. Stalingrad Cephesi, 8. Hava Ordusu tarafından desteklenecektir.

Don Cephesi, 65. Ordu, 24. Ordu ve 66. Ordu'dan oluşmaktadır, 6. Hava Ordusu tarafından desteklenecektir. Don Cephesi, harekatın esas unsurlarından değildir, yardımcı operasyonları icra görevini üstlenmiştir. Esas görevi, kuşatılması amaçlanan Alman kuvvetlerinin kuzey cepheleri boyunca taarruz ederek onları toparlamak, sabitlemekdir. Böylece, aynı zamanda Güneybatı Cephesinin sol kanadını örtmüş olacaktır.

Operasyon Hazırlıkları

Yıldırım savaşı tekniklerinin, en etkin biçimde uygulandığı operasyonlardan biridir Uranüs Harekâtı. Süresi uzun tutulmayan fakat elden geldiğince yoğun olmasına çalışılan hazırlık ateşi, hava unsurlarının hedef tahsis ve atış kontrol yönünden topçu bataryalarıyla koordinasyonu ve bu yöndeki operasyonları, kara unsurlarının ileri hareketiyle uyumlaştırılan baraj ateşi, kara birliklerinin ileri hareketleri sırasında her direnç noktasına hava unsurlarınca müdahale edilebilmesi için gereken düzenlemeler, inceden inceye planlanmıştır.

Gerekli malzemenin ve personelin taşınması için 27 bin kamyon kullanılmıştır. Demiryolları günde ortalama 1.300 vagon yük taşımışlardır.

Tüm operasyon hazırlıkları tam bir gizlilik içinde sürdürülmüştür. Birliklerin taarruz hatlarına yanaştırılmaları, sadece geceleri yapılan ilerleyişlerdir ve birlikler farklı köylere yerleştirilmişlerdir. Operasyon hakkında ordu komutanlarının bile son ana kadar bilgisi olmamıştır. Hiçbir yazılı emir düzenlenmemiş, tüm emirler kurmay subayları aracılığıyla sözlü olarak ya da özel telefon hatlarından iletilmiştir.

Başlangıçta harekâtta Jukov, Stalingrad’ın kuzeyindeki Güneybatı ve Don Cephelerinin, Vasilevski ise Stalingrad ve güneyinde konuşlanmış olan Stalingrad Cephesinin organizasyonu ile görevlendirilmişlerdi. Operasyon hazırlıklarının son aşamalarında ise bu karar değiştirilmiştir. Jukov, Moskova – Viyazma hattında düzenlenmesi planlanan operasyonlardan sorumlu olmuş, Uranüs Harekâtı’nın tüm sorumluluğunu ise Vasilevski üstlenmiştir.

Sovyet taarruzu

Bir kez 17 Kasım'a ertelenen harekât, bir kez daha bu kez 19 Kasım'a ertelendi. Bu erteleme kararı, General Jukov'un, harekâta tahsis edilen hava unsurlarının henüz hazır olmadığı gerekçesine dayanmaktadır.[64] Sovyet taarruzunun sonunda 19 Kasım'da başlatılmasına karar verildi.[65] Teğmen Gerhard Stöck, 19 Kasım sabahı erken saatlerde bir istihbarat raporu almıştır. İstihbarat raporu o sabah saat 05:00'den sonra bir saldırı beklenmesi gerektiğini bildirmektedir. Ancak rapor belirtilen saatten sonra eline ulaştığı için General Paulus'un Kurmay Başkanı General Arthur Schmidt'i bu yanlış alarmla uyandırmak istemedi. Böylece bu istihbarat raporuyla Romen orduları uyarılmamış oldu.[66] Sovyet komutanları, yoğun sis dolayısıyla görüş mesafesinin kötü olması, bu durumun hazırlık bombardımanın etkisini zayıflatacağı nedeniyle taarruzun ertelenmesini önermiş olsa da Cephe komutanlıkları başlama kararı aldılar.[67] Yerel saatle 07:20'de (Moskova saati ile 05:20) Sovyet topçu komutanları "siren" şifreli emri aldılar. Emir, Alman kuzey kanadını koruyan mevzilerin boydan boya 80 dk.lık topçu ateşi altına alınması emridir.[64][68] Yaklaşık 3.500 top, Alman 6. Ordusu sol gerisine, Romen 3. Ordusu cephesine ateş açtı. Yoğun sis, Sovyet topçusu için bir handikap olmakla birlikte haftalardır doğru hedeflerin saptanmasında yapılan hazırlık çalışmaları sayesinde Romen mevzileri üzerine ateşi oturtmalarını sağlanmıştı.[69] Hazırlık topçu ateşinin etkisi yıkıcı oldu. İletişim hatları koptu, mühimmat depoları infilak etti ve ileri posta mevzileri yerle bir edildi. Bombardımandan sağ kalan pek çok Romen askeri geri hatlara çekilmeye başladı.[64] Romen topçu mevzilerini, ikinci kademe birliklerini ve tahkimatını hedef alan Sovyet ağır topçusu, kaçan Romen askerlerini de ateş altına aldı.

3. Romen Ordusu cephesi: 19 Kasım

Romen 3. Ordusu'na karşı taarruz 21. Ordu, 65. Ordu ve 5. Tank Ordusu tarafından saat 08:50'da başlatıldı.[71] İlk iki taarruz dalgası Romen savunması tarafından püskürtüldü.[72] Sovyet ağır topçusunun bombardımanın etkisi aslında arazide ortaya çıkan çukurlar, Sovyet zırhlılarının ilerlemesinde ciddi olarak zorluklar yaratmıştır. Ancak ağır tanksavar silahlarının olmaması Romen savunmasının çökmesine yol açtı. Sovyet 4. Tank Kolordusu ve 3. Muhafız Süvari Kolordusu öğlen itibariyle iki bölgede yarma gerçekleştirmişti. Kısa süre sonra 5. Tank Ordusu Romen 2. Kolordusu cephesinde bir gedik oluşturdu ve 8. Süvari Kolordusu peşinde olmak üzere ilerledi.[73] Sovyet zırhlıları yoğun sis içinde pusula yardımıyla, Alman ve Romen topçu mevzilerini ezip ilerlediler. Üç Romen piyade tümeni kargaşa içinde geri çekilirken 3. Romen Ordusu, doğudan ve batıdan kanatlarından çevrildi.[74] Sovyet taarruzu haber alındıktan sonra 6. Ordu Karargahı, baştan beri Stalingrad'da çarpışan 16. Panzer Tümeni ve 24. Panzer Tümeni'ni Romen savunmasını desteklemek için sevk etmedi.[75] Bunun yerine 48. Panzer Kolordusu görevlendirildi.

Kötü donanımlı Kolordu'nun Sovyet zırhlılarına karşı mücadele edebileceği çalışır durumda 100 gelişkin tankı vardır. Bu durumuyla karşılaşacağı kuvvetlere göre zayıf kalacak bir güçtür. Dahası yakıt sıkıntısı ve tank eksikliği, komutanları tank personelini piyade alayları içinde düzenlemekte zorladı. Kolordu'nun tümenlerinden biri olan 22. Panzer Tümeni, çatışmaların sonunda büyük ölçüde imha olmuştur.[77] 22. Panzer Tümeni, otuzdan az tankla çatışmaya katılmıştı[78] ve geriye bir tank bölüğü kaldı.[77] Kolordu'nun diğer tümeni olan Romen 1. Zırhlı Tümeni, diğer Alman Kolordusu komutanlarıyla teması kaybetmesi ardından Sovyet 26. Tank Kolordusu ile muharebeye girdi ve 20 Kasım'da yenilgiye uğradı.[79] Sovyet tankları güney yönünde ilerlerken, kötüleşen kar fırtınası nedeniyle silahların görüşünün neredeyse kapanması sonucu birçok tank personeli ciddi zorluklar yaşamaya başladı. Bu koşullarda birçok tank çekiş gücünün kaybetti. Bazı tank personeli, tank içerisinde savrulmak sonucu kolunu kırdı.[80] Öte yandan yoğun tipide Alman Kolordusu da sevk ve idareyi yitirmiştir.[81]

Romen 3. Ordusu 19 Kasım gün sonunda dağılmaya başlamıştı.[79] Sovyet 21. Ordusu ve 5. Tank Ordusu 27 bin Romen tutsak alarak -neredeyse üç tümen- güney yönünde ileri hareketlerine devam ettiler.[82] Sovyet süvari birlikleri, yarmayla elde edilen başarıyı genişletmekte, Romen ordusu ile 8. İtalyan Ordusu arasındaki teması ve iletişimi kesmekte ve Sovyet birliklerinin kanatlarına toplu bir karşı taarruzu önlemekte kullanıldı.[83] Kızıl Hava Kuvvetleri ricat eden Romen askerlerine taarruzu ederken Luftwaffe'den kayda değer bir karşılama görmedi.[83][84] Aslen Alman 376. Piyade Tümeni kanadında mevzi almış olan Romen 1. Süvari Tümeni'nin geri çekilmesi üzerine Sovyet 65. Ordusu, Alman mevzilerinin etrafından dolaşarak ileri harekete devam etmiştir.[85] Alman birliklerinin 19 Kasım'da geç tepki vermesiyle 6. Ordu'nun güney kanadına diğer Sovyet genel taarruzu geliştirildi.

Güney kesim: 20 Kasım

Stavka 20 Kasım sabahı erken saatlerde telefonla Stalingrad Cephesi Komutanı General Andrey Yeryomenko'yu aramış, kendi genel taarruzunu planlandığı gibi saat 08:00'de başlatıp başlatmayacağını sormuştur. General, sis kalktığında taarruza başlayacağı karşılığı vermiştir. 51. Ordu zamanında hazırlık topçu ateşi açmasına karşın Cephe Karargahı tümenle bağlantı kuramadığından diğer kuvvetlerin saat 10:00'da taarruza başlamaları emri aldılar.[87] Romen 6. Kolordusu ile muharebeye giren 51. Ordu çok sayıda tutsak almıştır. 57. Ordu da taarruza saat 10:00'da katıldı. Taarruzun planlanan şekilde gelişmesi üzerine Stalingrad Cephesi kendi zırhlı kolordularını da savaşa sürdü.[88] Alman 297. Piyade Tümeni de, Kızıl Ordu'ya karşı direnmede başarısız olan Romen destekçilerini izledi.[89] Ancak, sevk ve idarede ortaya çıkan zaaflar ve kargaşalık sonucu Sovyet 4. Mekanize Kolordusu ile 13. Mekanize Kolordusu, taarruzun ilk evresinde sağlanan yarmadaki başarıyı genişletme konusunda sendelemeye başlamıştır.[90]

Alman komutanlığı bu durumdan hızla yararlanarak bölgedeki tek ihtiyat birliği olan 29. Mekanize Tümeni harekete geçirmiştir. Tümenin, Sovyet zırhlı kolordularına karşı başlarda başarılı bir harekât yürütmesine karşın Romen birliklerinin dağılmış olması Tümen'in güneydeki savunma hatlarını desteklemek için yeniden hareket etmesini gerektirmiştir.[89] Alman 29. Mekanize Tümeni'nin karşı taarruzu Kızıl Ordu'nun 50 tankının imha edilmesiyle sonuçlandı. Bu durum, Sovyet Komutanlığı'nın sol kanatla ilgili endişe duyar olmasına yol açmıştır.[91] Ancak Alman mekanize tümeninin bu yeniden durum değiştirmesi, gün sonunda Kızıl Ordu birlikleriyle Don arasında sadece Romen 6. Süvari Alayı'nın kalmış olmasına neden olmuştur.

Harekâtın devamı: 20–23 Kasım

Stalingrad Cephesi kuvvetleri 20 Kasım'da güneyden taarruzlarını başlattıklarında Sovyet 65. Ordusu da 6. Ordu'nun kuzey kanat ucunda mevzilenmiş olan Alman 11. Kolordu'su cephesine yüklenmeye deva etmiştir. Kızıl Ordu'nun 4. Tank Kolordusu Alman 11. Kolordu'su geri hatlarına ilerlerken 3. Muhafız Süvari Kolordusu da bu Alman birliklerinin geri hattına taarruz etti.[93] Bunun üzerine Kolordu kanat kırdı. İki tümen, 376. Piyade Tümeni ile Avusturya 44. Piyade Tümeni, Kızıl Ordu saldırısına karşı Kolordu'yu korumak için yeniden mevzi aldılar. Ancak akaryakıt sıkıntısı bu manevrada ciddi güçlükler yarattı.[94] 14. Panzer Tümeni'nin kullanılabilir durumdaki panzerleri, Sovyet 3. Muhafız Süvari Kolordusu'nun kanatta saldıran bir alayını imha ettiler. Fakat Tümen'in tanksavar toplusu mevzilerine girildi ve ağır zayiata uğradılar.[93] Gün sonunda Sovyet 1. Tank Kolordusu geri çekilen 48. Panzer Kolordusu'nu izlerken 26. Tank Kolordusu, Stalingrad'ın yaklaşık 130 km. kuzeybatısındaki Perelazovski'ye girdi.[95]

Kızıl Ordu'nun taarruzu 21 Kasım'da devam etti. Stalingrad Cephesi kuvvetleri 50 kilometrenin üzerinde bir girme yapmışlardı. Kuzeyde dağınık Romen birlikleri kuşatılarak imha ediliyordu. Bu arada Kızıl Ordu birlikleri 6. Ordu'nun ve 4. Panzer Ordusu'nun kanatlarına taarruz etmeye başladılar.[96] Ani bir karşı taarruza girişen 22. Panzer Tümeni, küçük bir tank bölüğü haline dönüşecek ölçüde kayıplara uğradı ve güneybatı yönünde çekilmek zorunda kaldı.[97] Romen 1. Zırhlı Tümeni'nin büyük kısmını imha eden Sovyet 26. Tank Kolordusu güneydoğu yönündeki ilerlemesini sürdürmüştür. Romen 5. Kolordusu kalıntılarının yeniden toparlanıp, 48. Panzer Kolordusu'nca da destekleneceği beklentisiyle bir savunma kurabilecek olmalarına karşın ileri hareketine devam etmiştir.[98] Aynı gün 6. Ordu komutanı General Paulus, Sovyet kuvvetlerinin karargahına 40 kilometreden az bir mesafede olduğunu bildiren bir rapor aldı. Daha kötüsü, elinde Sovyet ilerlemesine karşı koyacak birlik bulunmamaktadır.[99] Güneyde kısa bir duraklamadan sonra 4. Mekanize Kolordu kuzey yönündeki ilerlemesine devam etti. Birkaç kasaba ve köydeki Alman savunmasını attı ve Stalingrad üzerine yürüdü.[100] Stalingrad içindeki ve civarındaki Mihver kuvvetlerin durumunun tehlikeli bir hal alması üzerine Hitler, "çepeçevre savunma mevzisi" oluşturulması ve dışarıdan girişilecek bir kurtarma operasyonuna kadar Don - Volga arasında "Stalingrad Müstahkem Mevki" olarak savunma yapılmasını emretmiştir.[95][101] Sovyet kuşatması Alman 6. Ordu'sunu, diğer Mihver kuvvetlerinin ve 4. Panzer Ordusu'nun bir kısım kuvvetlerini içine almıştır. Sadece Alman 16. Mekanize Tümeni bir çıkış elde etmek için mücadeleye girişmiştir. Kızıl Ordu tank kolordularının yarmadan elde edilen başarıyı genişletme yönündeki çabaları, Sovyet tankları ve piyadesi arasındaki eşgüdüm eksikliği nedeniyle aksamış, bu durum 4. Romen Ordusu'nun büyük bölümünün imha olmaktan kurtulmasına olanak sağlamıştır.

Sovyet kuvvetleri 22 Kasım'da Don Nehrini geçerek ileri hareketlerini Kalaç yönünde sürdürdüler. Çoğunluğu destek ve ikmal birliklerinden oluşan Kalaç savunmasındaki Alman kuvvetleri 21 Kasım'a kadar Kızıl Ordu genel taarruzunun farkında değillerdi. Bu tarihte bile yaklaşan Sovyet kuvvetlerinin gücü hakkında net bir bilgileri yoktu. Kalaç köprüsünü alma görevi 26. Tank Kolordusu'na verilmişti. Ele geçen iki Alman tankı ve bir keşif aracı ile köprüye yaklaşıldı ve köprüyü savunmakla görevli garnioza ateş açıldı. Hemen geriden gelen 4. Tank Kolordusu kuvvetleri sabah saatlerinde Kalaç'a dalıp savunmayı geri atarak kasabayı ele geçirdiler ve güneyden ilerleyen 4. Mekanize Kolordu ile birleştiler. Stalingrad'daki Alman kuvvetlerinin kuşatılması böylece 22 Kasım'da tamamlanmış oldu.[106] Aynı gün Sovyet birlikleri, Romen 5. Kolordusu'nun kuşatılan birlikleriyle muharebeye devam etmekteydiler.

Alman kuvvetleri 23 Kasım'da kuşatmayı yarmak için sonuçsuz yerel karşı taarruzlar düzenlerken kent dışında çatışmalar devam etmiştir.[102] Bu arada bazı Mihver birlikler kuşatmadan kurtulmak için batı yönünde hareket ettiler. Bunların bir kısmı kuşatma kıskaçlarının dışına çıkmayı başarmıştır. Bir kısım Mihver birlikler de Sovyet tanklarının önünden doğuya doğru çekilmekteydiler.

Sonuç

Sovyet Uranüs Harekâtı 200 - 250 bin Mihver kuvvetini, kuzeyden güneye 40 km., doğudan batıya 50 km.lik bir alan içinde kuşatmıştır. Kuşatılan birlikler 6. Ordu'dan ve 4. Panzer Ordusu'ndan dört piyade kolordusu ile bir panzer kolordusudur. Alman birliklerinin yanı sıra iki Romen tümeninden sağ kalanlar ile bir Hırvat piyade alayı ve diğer özel birlikler kuşatılmıştı. Bu kuvvetlerle birlikte100 tank, 2 bin top ve havan ile 10 bin kamyon Kızıl Ordu eline geçmiştir. Stalingrad'a geri çekilme bölgeleri, miğferler, silahlar ve diğer malzemeyle doluydu. Tahrip olan ağır silahlar yol boyunca terk edilmişti. Don Nehri üzerindeki köprülerde yoğun bir yığılma oldu. Kendilerini Stalingrad'dan tecrit edecek olan Sovyet zırhlı ve piyadesinden kaçınmaya çalışan sağ kalabilmiş Mihver askerleri doğuya doğru çekilirken bu köprüler önünde yığıldı. Mihver kuvvetlerden birçok yaralı yollarda çiğnendi, yine birçok yaralı, Don Nehrini buz üzerinden yürüyerek geçmeye çalışırken kırılan buzlarla sulara gömülerek boğuldu. Aç askerler erzak için Rus köylerine doluştu. İkmal katarları birçok yerde yağmalandı. Birliklerinden ayrı düşmüş son askerler de Don Nehrini 24 Kasım'da geçtiler. Daha sonra köprüler, Stalingrad'daki 6. Ordu ve 4. Panzer Ordusu'nun çıkışını engellemek için Sovyet kuvvetlerince havaya uçuruldu.

Akaryakıt, mühimmat ve erzakın kısıtlı olduğu 6. Ordu savunma hatları oluşturmaya başladı. İlerleyen Rus kışı da ayrıca güçlükler getirmektedir. Dağılan Romen kuvvetlerinin neden olduğu hatlardaki boşluklar da doldurulmaya çalışıldı. Bir yarma hareketi için ihtiyaç duyulmayan her şeyi imha eden ya da yakan bazı Alman birlikleri 23 Kasım'da Stalingrad'ın kuzeyine çekilmeye başladı. Ancak savunma mevzilerinden çıkan Sovyet 62. Ordusu, Alman 94. Piyade Tümeni'nin büyük kısmını imha etmeyi başardı. Bu tümenden sağ kalanlar 16. ve 24. Panzer Tümenleri'ne katılmıştır. Alman komutanların, bir huruç hareketiyle kuşatmanın yarılıp Don gerisindeki mevzilere çek ilinmesi gerektiği görüşünde olmalarına karşın Hitler böylesi bir hareketi yasakladı. Hitler, 23 ve 24 Kasım'da, bulunulan mevzilerin tutulacağı ve 6. Ordu'nun hava yoluyla ikmal edileceği emrini vermiştir. Stalingrad'da kuşatılan Mihver kuvvetlerinin gün başına ortalama en az 750 ton ikmal malzemesine ihtiyaçları vardır. Hiçbir durumda gerçekleştiremeyeceği bu görev Luftwaffe'yi tüketmiştir. Ayrıca güçlenen Kızıl Hava Kuvvetleri, kuşatma bölgesi yaklaşımlarında uçuş için ciddi bir tehdit oluşturuyordu. Aralık ayında 500 uçak, 6. Ordu'nun ikmali görevi için seferber edilmişti. Yine de bu filo gerekli ikmal malzemesinin taşınması için yeterli olmaktan uzaktır. Aralık ayının ilk yarısında gerekli günlük ikmal malzemesinin anca yüzde yirmisi 6. Ordu'ya ulaştırılabilmiştir. Bu arada Kızıl Ordu, kuşatılmış Mihver kuvvetlerini imha etmek amacıyla kuşatma kuvvetlerini güçlendirmiştir. Sovyet orduları, doğudan ve güneyden, Mihver kuvvetleri daha küçük bölümler halinde bölmek için taarruzlar geliştirdiler. Bu yöndeki emirler 24 Kasım'da verilmişti ve bu iş için geniş çaplı bir yeniden gruplanmaya ya da takviye alınmasına yer vermemiştir. Dış kuşatma kuşağı yaklaşık 320 kilometreyi bulmaktadır. Bu mesafenin gerçekte sadece dörtte üçü Sovyet birliklerince tutulmaktadır. İç ve dış kuşatma kuşakları arasındaki mesafe ise ortalama 16 kilometredir. Stavka, İtalyan 8. Ordusu'nu imha ederek Kafkasya'daki Alman ordularını tecrit etmeyi amaçlayan Satürn Harekâtı'nın planlamasına başlamıştır. Söz konusu harekâtın 10 Aralık gibi bir tarihte başlatılması planlanıyordu. Bölgedeki Mihver kuvvetleri teşkilat yapısı, mareşal Erich von Manstein komutası altında oluşturulan Don Ordular Grubu, 6. Ordu, 4. Panzer Ordusu, 3. ve 4. Romen orduları olarak bölündü. Her ne kadar genel durum Mihver kuvvetleri için parlak bir görünüm vermiyorsa da, Uranüs Harekâtı sonrasında görece sakin bir dönem geçirildi, her iki taraf da kendi harekât planlarının hazırlığı içindeydi.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
harekatı, uranüs


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
NASA açıkladı: Uranüs X-ray ışınları yayıyor Dedecan61 Teknoloji Dünyasından Son Haberler 0 30 Haziran 2021 00:13
URANÜS VE EVLER Dream Burçlar, Fallar ve Kehanetler 0 11 Ekim 2016 09:22
Uranüs Geri Giderken Perius Burçlar, Fallar ve Kehanetler 0 08 Temmuz 2011 00:13
UranÜs'Ünde Mavİ Halkasi VarmiŞ Alovepoem Haber Arşivi 0 08 Nisan 2006 20:24