09 Kasım 2024, 12:43 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Postklasik Tarih: Hünyadi Yanoş (1387 - 1456) Hünyadi Yanoş (Janos Hunyadi, John Hunyadi veya Ioannes Corvinus olarak da bilinir) 1441 yılında Transilvanya Voyvodası olup 1446 yılında Macaristan Krallığının kral naipliğine yükselmiş, döneminin en meşhur figürlerinden birisi. Hünyadi önderliğindeki Macar Ordusunun 1443 yılında Hristiyan güçleriyle Osmanlı Türkleri arasında gerçekleşen Niş Muharebesindeki başarıları, kendisinin 'Hristiyanlığın Koruyucusu', 'Beyaz Şövalye' gibi ünvanlarla anılmasına sebep oldu. Hünyadi Yanoş'un askeri kariyeri ve başarıları Avrupa genelinde o kadar ses getirdi ki, Papa 3. Calixtus kendisine "Athleta Christi" (İnancın Şampiyonu) ünvanı verdi. Dönemin yegane kalıcı ordusu olan Yeniçerilere göğüs geren Hünyadi Yanoş, bu amaç uğruna kendi ordusunu kurmak zorunda kaldı. Hünyadi'nin kurduğu ordu Avrupa tarafından örnek alınacak bir modeli oluşturacaktı. Cephe taarruzu ve yakın dövüş muharebelerine nazaran strateji ve taktiğe verdiği önem, askeri bilimin gelişmesine katkı sağladı. 1456 yılında Belgrad Kuşatmasında Osmanlı Türklerine karşı kazandığı bir zafer sonrasında salgına yakalanıp öldü. Günümüzde Hünyadi Yanoş sadece Macaristan'da değil, Romanya ve Moldovya'da da halk kahramanı olarak kabul edilir. Bu ülkelerin her biri Hünyadi'ye farklı açıdan yaklaşarak kendi kahramanları olduğunu öne sürerler. Kökeni Hünyadi 1387 yılında asil bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Eflak boyarı ile bir Macar asilzadesinin kızı olan Erzsebet Morzsinay'ın çocuğu olan Hünyadi, aynı zamanda Severin bölgesinin Romanyalı Knezinin de torunuydu. Bir başka teori Hünyadi'nin baba tarafının esasen Kumanlara dayandığını belirtir. Aynı zamanda Hünyadi'nin Sorb ismindeki dedesinin aslında Sırp olduğuna dair de teoriler vardır. Hünyadi'nin babası Vojk, 1409 yılında Macaristan Kralı Sigismund tarafından Hunyad kalesinin kontu ilan edilir, bunun üzerine Vojk kendisine aile ismi olarak Hünyadi'yi tercih eder. Corvinus lakabı ilk olarak Hünyadi'nin oğlu Matthias Corvinus'un biyograficisi tarafından Hünyadi'nin oğluna yakıştırılsa da, kimi zaman Hünyadi için de kullanılmaktadır. Gizliden gizliye kendisinin yaydığı düşünülen bir diğer dedikodu ise Hünyadi'nin Kral Sigismund'un oğlu olduğudur. Kral naipliğine yükselmesi esnasında bu hikayenin etkisi büyüktür. Yükselişi Gençliğinde Hünyadi Yanoş Kral Sigismund'un ordusunda görev almıştır. 1410'ta Sigismund ile birlikte Frankfurt'a gitmiş, 1420'de Hussi Savaşlarında yer almış, 1437'de Türklere karşı savaşmıştır. 1438 yılında Kral 2. Albert Hünyadi'yi Severin'in Banı haline getirmiştir. Bu bölge sürekli bir şekilde Osmanlı tehditi altında olan bir bölgedir. 1439 yılında Albert'in ansız ölümü üzerine Hünyadi Macaristan'ın bir 'savaşçı krala' ihtiyacı olduğunu düşünüp Polonya'nın genç Kralı Wladyslaw'ı destekler. Hünyadi'nin gayretleri Wladyslaw'ın Macaristan Kralı olması sonrası iç savaş çıkmasını engelleyici faktör olmuştur ve bunun karşılığında Wladyslaw kendisine Belgrad kalesini ve Transilvanya valiliğini vermiştir. İlk Savaşlar Hünyadi ilk olarak 1441'de Semendria'da İshak Bey komutasındaki Türk güçlerine karşı zafer elde etti. Ertesi yıl Transilvanya'da taarruza geçmiş Türk güçlerini yenilgiye uğrattı ve bu zafer sonrasında Eflak tekrardan Macaristan'ın yönetimine girdi. Bu zaferler sonrasında Hünyadi'nin adı ilk defa Avrupa genelinde konuşulmaya başlandı. Batı Avrupa'dan gelen şövalyelerin de desteğiyle Hünyadi 1443'te Niş Muharebesinde Türkleri yenilgiye uğrattı. 1444 Şubat ayında yaşanan sert kış ve erzak yetersizliği sebebiyle Hünyadi ordusuyla birlikte Macaristan'a geri döndü. Hünyadi Macaristan'a geri döndüğünde Türklerin Bosna, Hırvatistan, Sırbistan, Bulgaristan ve Arnavutluk'taki güçleri ciddi yara almıştı. Birkaç gün sonra Sultan 2. Murat elçi göndererek 10 yıllık bir ateşkes önerdi. Hünyadi ve beraberinde Macaristan Krallığı bu ateşkesi kabul ettiklerini belirttiler. Papalık tarafından gönderilen Kardinal Julian Cesarini'nin çabaları sonrasında Macaristan Krallığı çok kısa bir süre önce imzaladığı 10 senelik ateşkesi ihlal ederek Osmanlı'ya karşı taarruz başlattı. Jualian Cesarini'nin mantığına göre Polonya Kralı daha önce 'hiçbir zaman Hristiyanlık için savaşmaktan vazgeçmeyeceğine' dair yemin etmişti ve daha sonra yapılan hiçbir antlaşma bu yemini gölgeleyemezdi. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hunyad kalesi, Macaristan'ın Budapeşte Şehir Parkı'nda bulunan bir kaledir. Varna Muharebesi Hristiyan güçleri taarruzu başlattığında Sultan Anadolu'dadır ve Cesarini Venedik gemilerini kiralayıp İstanbul boğazına çekerek Sultan'ın Avrupa yakasına geçmesini engellemeye çalışır. Temmuz ayında Macar ordusu Karadeniz kıyısını takip ederek İstanbula doğru ilerlemeye başlarlar. Olası bir yenilgi durumunda Sultanın gazabından çekinen, Sırbistan despotu Brankovic Hristiyan güçlerinin ilerleyişiyle ilgili 2. Murat'ı bilgilendirir. Hristiyan güçleri Varna'ya geldiğinde Venedik gemilerinin Sultan'ın Avrupa'ya geçişini engellemekte başarısız olduğu, hatta Venediklilerin para karşılığında Sultan'ın ordusunu Avrupa'ya taşımayı kabul ettiği iddia edilir. Tüm bu aksiliklere rağmen Varna Muharebesinde zafer almak hala olasıdır, ancak bu zamana kadar arkaplanda kalan Wladyslaw, savaştaki 'yeteneklerini göstermek için' komutayı eline alır ve korumalarıyla birlikte Yeniçerilere karşı taarruza geçer. Yeniçeriler kolaylıkla önce kralın korumalarını, sonra da kralın kendisini savaş alanında öldürür, kafasını kesip bir mızrağın üstüne takarlar. Krallarının ölümü üzerine Macaristan ordusu paniğe kapılır. Hünyadi dahi bu kargaşada canını zor kurtarır. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Varna Muharebesi veya Varna Savaşı, 10 Kasım 1444 tarihinde, Papalık önderliğinde Macar, Leh, Eflak ve çeşitli Balkan milletlerinden oluşan, Kral I. Ulászló komutasındaki Haçlı ordusu ile II. Murat önderliğindeki Osmanlı ordusu arasında bugünkü Bulgaristan'ın Varna şehri yakınında yapılmış bir savaştır. Osmanlı ordusu kazanmıştır. Kral Naipliği 1445'te ülkenin fiilen yönetilemeyecek duruma gelmesi üzerine Hünyadi kral naibi seçilir. Hünyadi'nin kral naibi olarak yaptığı ilk şey, Kral seçilen Ladislaus V'i serbest bırakmayı reddeden Alman Kralı 3. Frederick'e karşı harekete geçmektir. Styria, Carinthia ve Carniola bölgelerine hasar verip Viyana'yı tehdit altında bıraktığktan sonra Hünyadi Frederick ile 2 yıllık ateşkes imzalar. 1448 yılında Papa 5. Nicholas tarafından Prens ünvanıyla ödüllendirilen Hünyadi, hemen ardından Osmanlılara karşı hareket etmeye devam eder. Kosova Muharebesinde yenilgiye uğrayan Hünyadi, Sırbistan Banı Brankovic tarafından yakalanıp hapse atılır. Brankovic Hünyadi'yi fidye karşılığında serbest bırakır. 1450 yılında Hünyadi Macaristan'ın başkenti Pozsony'de Ladislaus'un serbest bırakılması için Kutsal Roma İmparatoru ile anlaşmanın yolunu arar, ancak Hünyadi'nin ülke içerisindeki düşmanları onu kralın teslim edilme sürecini tıkaması ve dolaylı yoldan ülkeyi kralsız bırakmasıyla suçlar. Bu suçlamalar karşısında Hünyadi kral naipliğini bırakır. Kral Ladislaus ancak 1453 yılında Macaristan'a gelebilecektir. Ölümü 1453'te İstanbul'un düşüşüyle birlikte Balkanlarda Osmanlı tehlikesi bir kere daha konuşulmaya başlanır. Fatih Sultan Mehmet Belgrad'ı ele geçirmek için hazırlıklara girişip Belgrad'ı kuşatır. 1455 yılının sonlarına doğru Belgrad Kuşatmasına gelen Hünyadi, Macaristan'ın her köşesinden askerler toplar. 1456 yılında Macaristan güçleri Osmanlı donanmasını yenilgiye uğratır, girişilen çetin bir muharebe sonrasında Belgrad Kuşatması kaldırılır. Alınan zaferden 3 hafta sonra Hünyadi'nin kampında bir salgın meydana gelir ve bu salgın sonucu Hünyadi 11 Ağustos 1456'da vefat eder.
__________________ The devil begs us to obey her, but is it because we are such good people that we cannot break her? | |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Postklasik Tarih: Şarlman (742 - 814) | Pinkfloyd | Tarih Ansiklopedisi | 0 | 09 Kasım 2024 11:04 |
Postklasik Tarih: Flavius Belisarius (505 - 565) | Pinkfloyd | Tarih Ansiklopedisi | 0 | 09 Kasım 2024 10:47 |
Angelico, Fra ( 1387 Mugello – 1455 Roma ) | Sır | Ressamlar | 1 | 01 Şubat 2024 14:02 |
İbn-i Haldun'un tarih felsefesi maddeci bir tarih görüşü müdür? | Kalemzede | Felsefe | 0 | 04 Ekim 2011 22:54 |