IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 17 Mart 2009, 11:33   #121
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Nba & Tbl




Oklahoma San Antonio'yu yıktı: 78-76

NBA'de Oklahoma City, sahasında San Antonio'yu Gregg Popovich'in antrenörlük kariyerindeki 1000. maçına çıktığı mücadelede 78-76 yenmeyi başardı.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


NBA'de San Antonio, Oklahoma City Thunder deplasmanından mağlubiyetle ayrılırken, All-Star pivot Yao Ming'in yokluğunda Houston Rockets, New Orleans Hornets'i yenmeyi başardı.

Gecenin sürprizi Oklahoma City Thunder-San Antonio Spurs karşılaşmasında yaşandı. Gregg Popovich'in antrenörlük kariyerindeki 1000. maçına çıktığı mücadelede Oklahoma City, San Antonio'yu 78-76 mağlup etti.

Popovich'in öğrencileri ilk çeyrekte farkı 15 sayıya kadar çıkarmalarına rağmen, son çeyrekte Oklahoma City'ye teslim oldular. Thunder'da Kevin Durant 25 sayıyla maçın en skorer ismi olurken, 28 sayı 4 ribaund ve 7 asist üreten Tony Parker, San Antonio'ya galibiyeti getirmedi.

Çinli pivot Yao Ming'in soğuk algınlığı sebebiyle oynamadığı maçta Houston Rockets, deplasmanda New Orleans Hornets'i 95-84 mağlup etti.

Houston'da maça kötü başlayan ve ilk 11 şutunda isabet bulamayan Ron Artest, ikinci yarıdaki performansıyla galibiyette önemli rol oynadı. Houston, üçüncü çeyrekteki 11 sayılık farkı eritmeyi başarırken, Artest 18 sayıyla takımın en skorer ismi oldu.

Üst üste ikinci mağlubiyetini alan New Orleans'ta 29 sayı, 6 ribaund, 11 asist ve 6 top çalma ile oynayan Chris Paul ve 16 sayı-13 ribaund-4 blok üreten David West'in çabaları galibiyet için yeterli olmadı.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Alt 17 Mart 2009, 11:35   #122
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Nba & Tbl




Hepsi "Büyük Dans"ı bekliyor

NCAA Turnuvası 19 Mart'tan itibaren NTV SPOR'da. Turnuva başlamadan önce Yiğiter Uluğ, SLAM Türkiye'nin Mart sayısı için bir NCAA analizi yaptı.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


NCAA deyince akla altı büyük konferans gelir, Amerikalıların "power conferences" dediği bu ligler ACC, Big East, Big Ten, Big 12, PAC ve SEC'tir. Şampiyonlar ve Final Four adayları ezici bir çoğunlukla bu liglerden çıkar. Örneğin 2000'li yıllarda şampiyonluk onuru yaşamış takımların tamamı veya şampiyonluk kupasını müzesine en fazla taşımış okullar olarak anılan UCLA, Kentucky ve Indiana, hep bu büyük konferansların temsilcileridir. Bu kuralın en büyük istisnası, son yıllarda atak yapan, geçen yıl finale kadar gelen ama uzatmada kaybeden Memphis. "Power" konferans sayılmayan Conference USA'de oynayan Memphis, Derrick Rose gibi müthiş bir yeteneği kaybetmiş olmasına karşın, bu yıl da Final Four adayı…

FAVORİLER
ACC Ligi'nin otomatik favorilerinden North Carolina, her zaman olduğu gibi sadece bölgesinin değil, ülkenin en yetenekli gençlerini kadrosuna topladı. Bu kadar yıldız adayı bir araya gelince koç Roy Williams'ın işi de kolaylaşıyor haliyle. İnanılmaz akıcı bir basketbol oynuyorlar. Sadece yüksek temposuyla değil, sete set hücumdaki pas ritmiyle de rakibin başını döndürebilen çok olgun bir takım bu. Oyun kurucu Ty Lawson ile 2.06'lık skorer Tyler Hansbrough, şimdiden NBA'in hasretle beklediği isimler. Hansbrough'un yeterince atletik olmaması bazen savunmada sorun yaratabiliyor ama yüksek skor üretimiyle bunun üstesinden gelmeyi biliyorlar.

En iyi maçı: Duke 101-87 (d). En kötü maçı: Boston Col. 78-85

Sezon başı sıralamalarında ilk onda yer almayan Oklahoma, biraz da fikstürün yardımıyla 2 numaraya kadar yükseldi. Bu istikrarlı tırmanışı, pazu gücünü konuşturdukları sert savunmaya ve 2.08'lik Blake Griffin'in 22.8 sayı, 14.2 ribaund ortalamalarıyla rakiplerini denize dökmesine borçlular. Henüz ikinci sınıf öğrencisi olan Griffin, takımını nereye kadar taşıyabilecek?

En iyi maçı: Texas 78-63. En kötü maçı: Arkansas 88-96 (d).

FİNAL FOUR ADAYLARI
Aslında Connecticut sezon boyu oynadığı basketbol ve aldığı sonuçlarla finalin 1 numaralı adayı olmalıydı. Ancak Şubat ortasında guard Jerome Dyson'un sakatlanıp sezonu kapatması, koç Jim Calhoun için büyük bir darbe oldu. Dyson'suz çıktıkları ikinci maçta, evlerinde Pittsburgh'a yenilmeleri, düzenin aksadığını gösteriyor zaten… Yine de 2.20'lik Hasheem Thabeet'in çember altındaki varlığı (13 sayı, 10 rib, 4.3 blok) ve forvet Jeff Adrien'in çok yönlü oyunu (14.2 sayı, 10 rib), seribaşı olmanın avantajıyla birleşerek Conn'u Final Four yolcusu yapabilir.

En iyi maçı: Louisville 68-51 (d). En kötü maçı: Georgetown 63-74.

Pittsburgh, daha önce yalnızca bir kez Final Four oynayabilmiş (1974), basketbol geleneği pek güçlü olmayan bir okul. Ama 2.00 metre boyundaki 120 kiloluk power forvet DeJuan Blair sağolsun, bu yıl tarihlerinde ikinci kez Final Four keyfi yaşayabilirler. 15.7 sayı, 12.8 ribaund ortalamalarına sahip Blair'in tek kabahati, serbest atış yüzdesinin, normal şut yüzdesinin altında kalması (yüzde 59-57). Dört yıl okulda kalarak taraftarları sevindiren ve bu yıl 3 numaraya çekilen Sam Young da önemli bir çıkış yaptı. Zor bir fikstürden gelen Pitt, 35 yıl sonra şeytanın bacağını kırabilir.

En iyi maçı: Conn 76-68 (d). En kötü maçı: Villanova 57-67 (d).

Geçen yıl müthiş bir sezondan sonra finale kadar tek yenilgiyle gelip, finalde Kansas'a boyun eğen Memphis, üç oyuncusunu (Derrick Rose, Chris Douglas-Roberts ve Joey Dorsey) NBA'e gönderdi ama gücünden pek bir şey kaybetmiş değil. Deneyimli koç John Calipari, Rose'dan boşalan yeri birinci sınıf öğrencisi Tyreke Evans'a teslim etti ve sonuç beklenenden çok daha iyi oldu. Evans, 16.8 sayı, 5.5 ribaund ve 3.7 asist ortalamalarına ulaşırken, bu takımın geleceği olduğunu ilan etti. Memphis Tigers'da Dozier, Taggart, Anderson ve Mack gibi tecrübeli oyuncular da üzerlerine düşeni fazlasıyla yapıyor.

En iyi maçı: Gonzaga 68-50 (d). En kötü maçı: Syracuse 65-72.

Engin Atsür'ü izleyip North Carolina State'e kazandıran koç Herb Sendek, şimdi Arizona State'in başında, küçük çaplı bir mucize yaratmakla meşgul. Mucize diyorum çünkü Arizona State, Sendek'den önce yıllarca Pac-10 Ligi'nin paspası olmuş bir takımdı. Son parlak günlerini, 80'lerin başında Byron Scott (Evet, bugün New Orleans'ın koçu olan Scott!) takımda oynarken yaşamışlardı. Sendek'li Arizona State, bu sezon UCLA ve Arizona gibi büyük ağabeylere hiç yenilmemeyi başardı. 21 sayı ortalama ve yüzde 38 üçlükle oynayan ikinci sınıf öğrencisi guard James Harden, izlemesi son derece keyifli bir yıldız adayı.

En iyi maçı: UCLA 61-58 (d). En kötü maçı: USC 49-61 (d).

Kuzeyin Big East Ligi'ndeki temsilcisi Marquette, pek çok NBA koçunu kıskandıracak müthiş bir guard ikilisine sahip. Dominic James oynatıyor (5.5 asist ve 2.2 top çalma), Jerel McNeal atıyor (20 sayı, yüzde 44 üçlük). İkisi de son sınıf öğrencisi. Çok tecrübeliler ve bunun son şans olduğunu iyi biliyorlar. Bir başka deneyimli isim, 1.95 boyunda olmasına rağmen 3 numara oynayan Wesley Matthews (18.5 sayı ort). En önemli eksiği gerçek bir pivot olan Marquette, boy dezavantajını müthiş mücadelesiyle kapatmaya çalışan bir takım.

En iyi maçı: Notre Dame 71-64 (d). En kötü maçı: Villanova 84-102 (d).

Geçen yıl NCAA Turnuvası'nın ikinci turunda şok bir şekilde elenen Duke'ün, bu yıl ayağa kalkması ve nefesini North Carolina'nın ensesinde hissettirmesi bekleniyordu. Ama "Coach K"in öğrencileri zaman zaman Clemson, Wake Forest, hatta Boston College'ın bile gölgesinde kaldılar. Çok fazla reklamı yapılan Kyle Singer'ın, bir Tyler Hansbrough olamayacağı görüldü. Kendi evinde korkunç seyirci desteğiyle rakipleri son dakikalarda boğan Duke, bazı deplasmanlarda sıradan bir takıma dönüştü. Yine de sezon boyunca onları pişiren sert ACC Ligi, Gerald Henderson'un çok yönlü oyunu ve Duke'ün daha önce 14 kez Final Four oynamış güçlü bir marka olması, onları bir yerlere taşıyabilir.

En iyi maçı: Purdue 76-60 (d). En kötü maçı: North Carolina 87-101.

Hemen her takımın istikrarsızlıktan mustarip olduğu Big Ten Ligi'nde öne çıkan isim Michigan State. Geçen yıl "Ligin en iyi çaylağı" seçilen guard Kalin Lucas, ikinci yılında 15 sayı, 5 asist ortalamalarıyla beklentileri karşıladı. Net ribaund alabildiği zaman tempoyu dikte eden ve rakibe şans tanımayan Michigan State, bazı deplasmanlarda bu özelliğini ortaya koyamadı. Yine de Lucas'ın deliciliği ve onun en büyük yardımcısı Raymar Morgan'ın tecrübesi sayesinde önemli galibiyetlere imza attılar.

En iyi maçı: Minnesota 70-58 (d). En kötü maçı: North Carolina 63-98.

SÜRPRİZLER
Tamamen atletik yeteneklere dayanan oyuncularla göze hoş gelen bir oyun oynayan Louisville'in sağı solu belli olmuyor. NCAA'nin en saygın koçlarından Rick Pitino (geçmişinde üç farklı takımla yaşanmış toplam beş Final Four ve bir şampiyonluk var) her zaman olduğu gibi zone press'le rakibe sahayı dar etmeyi amaçlıyor. Louisville'in yüksek tempolu, çabuk atışlara dayanan oyunu kimi zaman tahmin edilmesi güç sonuçlar çıkarıyor ortaya... Kendi sahalarında 15 sayı farkla yendikleri Notre Dame'a, deplasmanda 33 sayı farkla yenilmeleri başka nasıl açıklanabilir? NBA'in radarındaki iki atletik forvet, Earl Clark ve Terence Williams, koç Pitino'nun en büyük kozları.

En iyi maçı: Pittsburgh 69-63. En kötü maçı: Notre Dame 57-90.

Sevgili Murat Murathanoğlu'nun takımı Illinois, Final Four oynarsa gerçekten sürpriz olur. Çünkü bu takım bu sezon bazı oynadığı maçlarında tanınmaz haldeydi. Çoğu otoritenin "Big Ten'in en iyisi" dediği Purdue'yü iki maçta da yendiler ama iki maçta 40'ın, bir maçta 50'nin altında kalmayı, bir maçta da 50 sayı atmayı becerebildiler (!). Kimi gün inanılmaz biçimde skorda tıkanıp kalıyorlar. Kendi evinde Penn State'e 38-33 yenilen bir takımdan söz ediyoruz, buna koç Bruce Weber ne yapsın! Kadroda guard Trent Meacham hariç tecrübeli oyuncu yok ama sıkı bir takım savunmasına sahip olmaları avantaj.

En iyi maçı: Missouri 75-59 (d). En kötü maçı: Minnesota 36-59 (d).

Indiana Üniversitesi felaket bir yıl yaşarken, eyaletin namusunu kurtarma görevi, eskiden kimselerin beğenmediği Butler'a düşmüş olabilir. Daha çok entelektüel, beyaz öğrencilerin tercih ettiği bir okul olan Butler'ın bugüne kadar kayda değer bir başarısı yok. Sezon başında zayıf Horizon Ligi'ni ortalarda bitirecekleri düşünülüyordu ama üst üste galibiyetlerle sıralamalarda ilk 25'e girmeyi başardılar. Sabırlı oyunları atletik takımlara ters gelebiliyor. Geçen yıl çaylakken bile göz dolduran forvet Matt Howard (14 sayı, 7 ribaund) takımın en istikrarlı ismi.

En iyi maçı: Xavier 74-65 (d). En kötü maçı: Loyola 67-71.

Xavier, genelde "küçük gölde büyük balık" olarak tanınır. Güçlü konferanslar arasında adı geçmeyen Atlantic-10 Ligi'nin en istikrarlı okullarından biridir. Geçen yılı 30 galibiyetle kapatmış, son sekize kalmayı başarmış ama tarih yazamamışlardı. Hiç Final Four oynamışlıkları yok. Neden bu sezon bir ilk olmasın? Boyalı bölgeden son derece üretken bir takım Xavier: 2.02'lik Derrick Brown (14 sayı), 1.98'lik BJ Raymond (13.8) ve 2.07'lik pivot Jason Love (7.5 sayı, 7 rib) pota altına duvar örüyor resmen…Raymond'un yüzde 42 ile üçlük kullanması, içeri gömülen rakip defanslar için ceza aynı zamanda.

En iyi maçı: Memphis 63-58. En kötü maçı: Dayton 58-71 (d).

KÜLKEDİLERİ
Bu takımları belki de "Sürprizler" başlığı altına sıralamak gerekirdi. Bence, buradakilerin en büyük farkı, sezon boyunca isimlerinin neredeyse hiç anılmamış olması… Hiçbir zaman ilk 25 sıralamasında görünmeyen, manşetlere fırlamayan, genelde küçük liglerden geldikleri için dudak bükülen okullar bunlar… Amerikan medyası, bu tip takımları çok sever. Onlara "Cinderella Team" denir ve masal uzadıkça, reytingler yükselir. Külkedileri, Final Four'a kadar uzanamayabilirler ama iyi bir günlerinde favorilerin canına okuyabileceklerini de unutmamak gerek. Devleri devirebilecek potansiyele sahip bu takımların başında VCU var. Gelecek yıl NBA'de olacağına kesin gözüyle bakılan guard Eric Maynor'un sürüklediği Virginia Commonwealth ya da kısa adıyla VCU… Maynor, 23 sayı, 6 asist, 3.5 ribaund, yüzde 36 üçlükle oynadı sezon boyunca. Tek başına takımını sırtladı. Herkes onlara Colonial Athletic Ligi'nden geldikleri için dudak büküyor ama 2006'da Final Four oynayan George Mason da bu ligdendi, hatırlatalım…

En iyi maçı: Drexel 75-46. En kötü maçı: NC Wilmington 72-81 (d).

Weber State, fikstüründe büyük takımların yer almadığı, gözlerden uzak bir konferansın takımı. Çoğunlukla beyaz şutörler yetiştirmesiyle tanınan ve NCAA Turnuvası'nda sürpriz geleneği olan bir okuldur. Kendisini küçümseyenleri fena cezalandırır. Geçen yıldan çok oyuncu kaybetmelerine rağmen, Big Sky Ligi'nin en iyisi olmayı başardılar yine… 1.65'lik guard Kellen McCoy, yüzde 40 üçlük isabetiyle can yakıyor.

En iyi maçı: Eastern Washington 74-57. En kötü maçı: BYU 62-92.

Aslında Davidson'a "Külkedisi" demek doğru olmayabilir. Eski NBA oyuncusu Dell Curry'nin oğlu Stephen Curry, geçen yıl NCAA Turnuvası'nın yıldızlarından biriydi. Drafta girip girmeyeceği uzun süre konuşuldu. Bu yıl da gözler üstündeydi, genç Curry'nin. Bu nedenle Davidson, sık sık ulusal basının gündemine girdi. Yoğunlaşan baskıya karşın, 29 sayı ortalamayla tüm NCAA'in en skorer ismi olan Curry'nin 5.8 asist, 4 ribaund, 2.7 de top çalma ortalamaları var. Ayağını burkup oynayamadığı maçta Davidson, ligin en zayıflarından Citadel'e 64-46 yenildi. Fazla söze ne hacet!

En iyi maçı: Oklahoma 78-82 (d). En kötü maçı: Citadel 46-64.

DÜŞKIRIKLIĞI YARATANLAR
Her sene NCAA yazılarında adını görmeye alıştığınız, otomatik favoriler arasında sayılan, NBA'in dört gözle beklediği yıldız adaylarına sahip bazı okulları bu sayfalarda bulamadınız. Mesela son şampiyon Kansas… Mesela 11 şampiyonlukla "En çok kazanan" unvanına sahip UCLA… Mesela Indiana, Arizona, Texas, Florida…

Kabul etmeliyim ki, ben NCAA Turnuvası'nda sürprizleri seven bir yazarım. O nedenle bu yazı bazı okurlar tarafından objektif bulunmayacak, farkındayım. Ama bir önceki paragrafta saydığım okullar içinde sezon boyu bekleneni veremeyen ve muhtemelen "Büyük Dans"a davet bile edilmeyecek olanlar var. Yani "kendi düşen ağlamaz" demek de mümkün.

Geçen sezonun sonunda Chase Budinger'ın okulda kalacağını açıklamasıyla Arizona taraftarları bayram yapmıştı. Ama "Büyük Beyaz Umut" yerinde sayınca, Arizona da Pac-10'in üst sıralarına tırmanamadı. Yine aynı ligden UCLA, başka konferanslardan vasat rakipler önünde tutunamadı. Guard Darren Collison, çoğu maçta yalnız kaldı.

Geçen yılın şampiyonu Kansas, başta Darrell Arthur ve Mario Chalmers olmak üzere önemli oyuncularını kaybettikten sonra Big 12 Ligi'nde Oklahoma'nın peşine takıldı ama kadronun toplam kalitesi geçen yılla kıyaslanamaz bile… Kasım-Aralık aylarında NCAA sıralamalarında ilk beşte gösterilen Doğuş Balbay'ın takımı Texas, Şubatta üst üste gelen bozgunlarla play-off resminin dışına düştü.

Bir zamanların devi Indiana, Big Ten Ligi'nin son sırasına demir atarken, 2006 ve 2007'de peş peşe iki şampiyonluk kazanan Florida, kendi ligi SEC'te zaman zaman göz dolduran maçlar oynasa da, Mart ayında tur geçebileceğine dair ışık vermedi.

Son söz: Adı üstünde "Mart Çılgınlığı" bu, her şey olabilir… 6 Nisanı 7 Nisana bağlayan gece NTV Spor'da final maçını izlerken, karşınıza bu yazıda adı bile geçmeyen iki okul çıkarsa siz de kahkahalarla beni anarsınız, ne güzel…

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 17 Mart 2009, 11:36   #123
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Nba & Tbl




Yorgun Utah, Orlando'ya teslim: 105-87

Miami karşısında 3 uzatma sonu kaybeden Utah, bir gece sonra çıktığı Orlando deplasmanında da farklı yenildi. 105-87 ile kazanan Magic'de Hidayet 10, Utah'ta ise Mehmet Okur sadece 3 sayı üretti.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



NBA’de gecenin maçı Orlan Magic ile Utah Jazz arasında oynandı. İki milli oyuncuyu karşı karşıya getiren maçtan galip ayrılan Hidayet Türkoğlu’nun takımı Orlando oldu.

Maça çok kötü başlayan Utah’ta koç Jerry Sloan ilk 2 dakika sonunda çift teknik faulle oyundan atılırken, takımı da 13-2’lik seriye engel olamadı.

Bir gece önce Miami ile 3 uzatmaya giden maç oynayan rakibi karşısında baştan sona üstün bir oyun sergileyen Magic, ilk yarısını 57-43 önde geçtiği maçtan 105-87’lik skorla galip ayrıldı.

Boyalı alanda etkili oynayan Magic ribauntlarda 60-44’lük üstünlük sağlarken, sadece 1 üç sayılık basket kaydeden Jazz’ın potasına 11 üç sayılık basket attı.

Son 7 maçta 6. galibiyetini alan ev sahibi ekipte Dwight Howard 28 sayı-20 ribauntla maç damgasını vururken, Rafer Alston 16 sayı-6 asist-3 ribaunt, Anthony Johnson 14 sayı-5 ribaunt kaydetti.

Sakatlığı ndeniyle 2 maç kaçırdıktan sonra Utah karşısında formasına kavuşan Hidayet Türkoğlu da 37 dakika sahada kalarak 10 sayı-8 asist-4 ribaunt üretti.

Üst üste 3. yenilgisini alan konuk Jazz’da ise Carlos Boozer’ın 23 sayı-13 ribauntluk performansı yeterli olmazken, çok kötü bir gece geçiren Mehmet Okur ise sadece 13 dakika süre alarak 3 sayı-2 ribaunt kaydetti.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 18 Mart 2009, 12:12   #124
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Nba & Tbl




Hido'dan 16, Memo'dan 13 sayı

Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi'nde (NBA), Hidayet Türkoğlu'nun takımı Orlando Magic, Cleveland Cavaliers deplasmanından 97-93 ile eli boş dönerken, milli basketbolcu 16 sayı kaydetti.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Quicken Loans Arena'da 20 bin 562 basketbolseverin izlediği karşılaşmanın 37 dakikasını sahada geçiren Türkoğlu'nun 16 sayı, 7 asist ve 6 ribauntluk performansı takımına yetmezken, Rafer Alston'un 23, Courtney Lee'nin de 19 sayısı da yenilginin önüne geçemedi. Ev sahibi takımdan LeBron James, 43 sayı, 12 ribaunt ve 8 asistle maçın yıldızı olurken, Maurice Williams da 21 sayı, 4 ribaunt ve 3 asistle galibiyete katkıda bulundu. Cavaliers, 31 iç saha maçındaki 30. galibiyetine ulaşmış oldu.

Magic, maçın ilk çeyreğini 28-23 geride bitirirken, devre de Cavaliers'ın 53-50 lehine tamamlandı. Magic, karşılaşmanın 3. periyodunu 75-72 önde bitirse de sahadan 97-93 mağlup ayrıldı.

Güneydoğu grubunun lideri durumunda olan Magic, bu sezon çıktığı 67 maçta 49 galibiyet, 18 yenilgi aldı. Doğu Konferansı Merkez grubunda zirvede yer alan Cavaliers'ın ise 54 galibiyeti, 13 de yenilgisi bulunuyor.

OKUR'DAN 13 SAYI

Mehmet Okur'un takımı Utah Jazz, evinde Washington Wizards'ı 103-88 ile geçerken, milli basketbolcu 13 sayı üretti.

Energy Solutions Arena'daki maçta 31 dakika sahada kalan Okur, 13 sayı, 6 ribaunt ve 2 asist üretirken, takım arkadaşlarından Kyle Korver 15 sayıyla oynadı. Ronnie Brewer ve Carlos Boozer da 13'er sayıyla skora destek verdiler. Nick Young ve Juan Dixon'ın 14'er sayısı ile Antawn Jamison ve Oleksiy Pecherov'un 13'er sayılık çabası da Washington ekibinin yenilgisini önleyemedi.

Kuzeybatı grubunda üçüncü sırada bulunan Utah ekibi, bu sezon çıktığı 68 maçta 42 galibiyet, 26 yenilgi aldı. Güneydoğu grubunun son sırasında yer alan Wizards'ın ise 16 galibiyeti, 52 yenilgisi bulunuyor.

Ligde alınan diğer sonuçlar şöyle:
Atlanta Hawks - Sacramento Kings: 119-97
Chicago Bulls - Boston Celtics: 127-121
Dallas Mavericks - Detroit Pistons: 103-101
San Antonio Spurs - Minnesota Timberwolves: 93-86
Golden State Warriors - Los Angeles Clippers: 127-120
Los Angeles Lakers - Philadelphia 76ers: 93-94

Lige, yarın TSİ sabaha karşı yapılacak 11 maçla devam edilecek.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 19 Mart 2009, 10:34   #125
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Nba & Tbl




Hido'dan 'double-double'

Orlando Magic, Hidayet Türkoğlu'nun 14 sayı-10 ribauntla oynadığı maçta Milwaukee Bucks'ı deplasmanda 106-80 mağlup etti.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



NBA'e oynanan 11 maçla devam edilirken, Hidayet Türkoğlu'nun takımı Orlando Magic geceyi Milwaukee deplasmanında geçirdi.

Bir gece önce Cleveland'a son saniyelerde boyun eğen Orlando son 10 maçında 8. galibiyetini 106-80'lik skorla aldı.

İlk yarısını 30 sayı farkla 65-35 önde kapadığı maçta rahat bir oyun sergileyen Magic, Andrew Bogut ve Michael Redd'den yoksun rakibini 26 sayı farkla mağlup etmeyi bildi.

Konuk ekipte 21 kez serbest atış çizgisine gelip 12 isabet bulan Dwight Howard, 28 sayı-12 ribaunt 7 asistle maçın en etkili ismi oldu.

35 dakika sahada kalan milli basketbolcu Hidayet Türkoğlu ise 14 sayı-10 ribaunt-7 asistle triple-double'ın kıyısından döndü.

Konuk ekipte ayrıca Rashard Lewis 13 sayı-3 ribaunt, Courtney Lee de 13 sayı-2 ribauntla katkı yaptılar.

Bir önceki maç Boston'ı yenmesine karşın, son 8 karşılaşmada 6. yenilgisini alarak, play-off şansını zora sokan Milwaukee'de ise Chalie Villanueva 17 sayı-5 ribaunt, Richard Jefferson da 13 sayı-4 ribaunt-3 asistle oynadı.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 19 Mart 2009, 10:35   #126
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Nba & Tbl




Landry'ye silahlı saldırı

Houston Rockets forveti Carl Landry, karıştığı bir trafik kazasının ardından silahlı saldırıya uğradı. Bacağından vurulan Landry, 1 ila 3 hafta takımından ayrı kalacak.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


NBA takımlarından Houston Rockets'ın forvet oyuncusu Carl Landry, dikkatsiz araç kullanmasının bedelini pahalıya ödedi.

Olay, gecenin ilerleyen saatlerinde Houston şehir merkezinde meydana geldi. Otomobilinin kontrolünü kaybeden Landry, çarptığı araçtaki iki kişi ile tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine, Landry'nin karşı karşıya geldiği kişilerden biri silahını çekti ve iki el ateş etti. Kurşunlardan biri, yanında kız arkadaşı da bulunan Landry'nin bacağına isabet etti.

25 yaşındaki forvet, bacağından vurulmasına karşın saldırganlardan koşarak kaçmayı başardı.

Rockets Genel Menajeri Darry Morey, bir parmağı çıkan ve bacağından hafif yaralanan Landry'nin 1 ila 3 hafta içinde takıma döneceğini açıkladı.

Houston'da ikinci yılını geçiren Landry, bu sezon, 9.3 sayı ve 5 ribaunt ortalamalarıyla mücadele ediyordu.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 23 Mayıs 2009, 02:29   #127
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Nba & Tbl




Bu defa Nuggets


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Anthony'nin 34 sayı attığı maçta Lakers'ı devirdi, seriyi 1-1 yaptı.


Aynı senaryo
NBA'de Batı Konferansı final 2. maçında Denver Nuggets, Los Angeles Lakers'ı deplasmanda 106-103 yenerek seride durumu 1-1'e taşıdı. İlk karşılaşmanın kopyası olan bu mücadelede Denver adına Carmelo Anthony, 34 sayıyla oynadı.

Kobe yetmedi
Ev sahibi Los Angeles Lakers, ilk yarıda bir ara farkı 14'e çıkarsa
da yaptığı basit hatalarla sahadan mağlubiyetle ayrıldı. Kobe Bryant, 32 sayı, 5 ribaunt ve 3 asistle mücadele etti. Trevor Ariza'nın 20 sayılık play-off kariyer rekoru ise yeterli olmadı.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 24 Mayıs 2009, 11:38   #128
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Nba & Tbl




LeBron James'ten Magic'e tarihi üçlük


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Magic, bitime 1 saniye kala Hido ile 95-93 öne geçtiği maçta, Cavaliers'e son saniyede yenildi
Tarih 7 Mayıs 1989...Doğu Konferansı play-off ilk turunun 5. maçı... Brad Dougherty, Mark Price ve Ron Harper'lı kadrosuyla geleceğin takımı olarak gösterilen Cleveland sahasında 100- 99 önde ve bitime 1 saniye var. Boğa resimli kırmızı formalı takım topu yandan oyuna sokuyor ve 23 numaralı oyuncu faul çizgisinden şutu sokup, tarihe geçecek bir galibiyete imza atıyordu. O takım Chicago Bulls, oyuncu da Michael Jordan'dı. '90'ların takımı olacak' denilen Cavs o 'şutla' dağılıyor ve Bulls efsanesinin temelleri atılıyordu. Tam 20 yıl sonra, 22 Mayıs 2009'da bir başka 23 numaralı oyuncu Cavaliers'ın kaderini değiştirdi. Doğu Konferansı finalinin ikinci maçında Orlando Magic karşısında ilk yarıda 23 sayı farkı bulan Cavaliers (43-20) aynı ilk karşılaşmada olduğu gibi rakibinin geri dönüşüne engel olamadı. 43 saniye kala attığı üçlükle skoru 93-93 yapan Hido, bitime 1 saniye kala da Magic'i 95-93 öne geçirdiğinde herkes 20 yıl öncesini hatırladı...Hatta tv spikeri Hido için "Michael Jordan of Turkey" dedi. Ancak mola sonrası James'in Hido'nun üstünden kullandığı 3'lük basket olunca Cavs maçı 96-95 kazandı ve seriyi 1-1'e getirdi. Hido maçı 21 sayı, 4 sayı ve 2 asistle bitirirken, LeBron James ise 35 sayı attı.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Mayıs 2009, 11:56   #129
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Nba & Tbl




Hidayet'li Orlando, geçit vermedi


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Milli basketbolcu Hidayet Türkoğlu'nun formasını giydiği Orlando Magic, LeBron James'in takımı Cleveland Cavaliers'ı kendi sahasında 99-89 yenerek seride 2-1 öne geçti..


Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi'nde (NBA) Doğu Konferansı final serisi 3. maçına Orlando'nun sahası Amway Arena ev sahipliği yaptı. Serinin ikinci maçında bitime 1 saniye kalan LeBron James'in basketiyle maçı kaybeden Orlando Magic bu kez rakibini 10 sayı farkla (99-89) mağlup etti ve 7 maçlık seride 2-1 öne geçti. Orlando'nun All-star yıldızlarından
Dwight Howard attığı 24 sayıyla takımının galibiyetine büyük katkı sağlarken, Rafer Alston da 18 sayı üreterek dikkat çekti.

İki takım arasında oynanan mücadele oldukça gergin geçti. Tam 58 faulün çalındığı gecede hakemler 2 kez teknik faul kararı verdiler ve mücadelenin büyük bir bölümünde iki takım oyuncularını ayırmaya çalıştılar. Her iki takımın basketbolcuları da yapılan fauller nedeniyle toplam tam 87 kez serbest atış kullanmak zorunda kaldılar.

Mücadeleye ilk 5'te başlayan ve 41:23 dakika süre alan milli yıldız Hidayet Türkoğlu ise 1/11 gibi düşük bir şut yüzdesiyle maçı tamamlamasına karşın 12 kez geldiği serbest atış çizgisinden takımına 11 sayı kazandırdı. Hidayet mücadeleyi 13 sayı, tamamı savunma olmak üzere 10 ribaunt, takım yükseği olan 7 asist ve 1 top çalmayla noktaladı. Hidayet maçın tek 'double-double' yapan ismi oldu.

Orlando'da oyuna sonradan dahil olan isimlerden Mikael Pietrus 16 sayı üreterek galibiyete katkı sağlarken Rashard Lewis de 15 sayıyla oynadı. Geceyi deplasmanda aldığı mağlubiyetle kapatan ve konferans finali serisinde 2-1 geriye düşen Cleveland Cavaliers'ta ise sezonun MVP'si LeBron James'in 41 sayısı galibiyet için yeterli olmadı. Mo Williams 15 sayı, 7 ribauntluk oyunuyla takımına katkı sağlarken, Delonte West ise 12 sayı üretti. İki takım arasında serinin 4. karşılaşması yine Orlando'nun sahası Amway Arena'da Çarşamba günü TSİ sabaha karşı oynanacak. NBA'de heyecan Batı Konferansı final serisinde Los Angeles Lakers ile Denver Nuggets arasında TSİ sabaha karşı oynanacak karşılaşmayla devam edecek. Lakers-Denver serisinde Lakers'ın 2-1'lik üstünlüğü bulunuyor.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 26 Mayıs 2009, 12:52   #130
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Nba & Tbl




Denver vazgeçmiyor: 120-101


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Denver Nuggets, Batı Konferansı final serisinin 4. maçında Los Angeles Lakers'ı sahasında 120-101 yenerek durumu 2-2'ye getirdi.

İSTANBUL - Los Angeles Lakers, Batı Konferansı final serisinin 4. maçında Denver Nuggets’a Pepsi Center’da konuk oldu.

Nene ve Chauncey Billups'ın etkili oyunu ile Lakers'a şans tanımayan Denver, karşılaşmayı 120-101'lik skorla kazanarak seriye 2-2 eşitlik getirdi.

Evinde oynadığı serinin üçüncü maçını kaybederek 2-1 geriye düşen Nuggets, karşılaşmaya iyi bir başlangıç yaptı. Maçın ilk dakikasından itibaren kontrolü ele alan Denver, ilk çeyreği 22-19 önde bitirdi.

İkinci çeyreğe de 8-0’lık seriyle giren ev sahibi takım, farkı çift hanelere taşıdı. Lakers yıldız oyuncuları Kobe Bryant ve Pau Gasol’ün sayılarıyla farkı eritmeye çalıştıysa da Denver soyunma odasına 7 sayılık avantajla gitti.

İkinci yarıya daha etkili başlayan Lakers, skoru 56-53’e getirerek farkı 3 sayıya kadar indirdi. Chauncey Billups’ın hücumda yeniden devreye girmesiyle oyuna ağırlığını koyan ev sahibi takım son çeyreğe 77-66 üstün girdi.

Denver, dördüncü çeyreğin ilk dakikalarında üst üste bulduğu basketlerle farkı 16 sayıya kadar çıkardı. Son bölümde Kobe Bryant’ın çabalarıyla maça yeniden ortak olmaya çalışan Lakers, rakibinin hücum silahlarını durdurmayı başaramadı ve sahadan 120-101'lik skorla mağlup ayrıldı.

Ribaundlarda rakibine 58’e 40’lık bir üstünlük sağlayan ev sahibinde Chauncey Billups ve JR Smith 24’er sayı üreterek en skorer isimler oldular. Denver’ın pota altı oyuncularından Nene Hilario 14 sayı, 13 ribaund, Kenyon Martin 13 sayı, 15 ribaund ve Chris Andersen de 6 sayı, 14 ribaundla oynadı.

Dört teknik faulün çalındığı ve tam 84 serbest atışın kullanıldığı maçta Los Angeles’lı Kobe Bryant 34 sayı, 7 ribaund ve 5 asist üretirken, Pau Gasol de 21 sayı, 10 ribaund, 4 asist ve 3 blokla oynadı.

Los Angeles’taki Batı Konferansı Final Serisi’nin beşinci maçı, çarşambayı perşembeye bağlayan gece saat 04.00’te oynanacak ve NTV’den naklen yayınlanacak.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
tbl, nba


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık