Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Türkçe kelimeler ve anlamları [V]
Vade gelmek: Ömrün dolması, ömür süresinin dolması. Va'de gelüben: Günün biter, ömrüm dolarsa. Vade: Ömür, ömür süresi. Vaha : Çöllerde çoğu kez yüze çıkan yer altı sularının yarattığı ve önemi suyun niceliğine bağlı olarak değişen tarım veya yerleşme bölgesi.
Vahdet: Yalnızlık, teklik, birlik. Vahşet: Vahşilik. Vahtıdır: Zamanıdır. Vakt: Vakit, zaman. Vaktında: Vaktinde, zamanında. Vala: İpekten baş ve yüz örtüsü. Varak: Yaprak, kağıt veya kitap yaprağı, yazılmış kağıt. Vasf etmek: Överek ve anlatarak tarif etme, övme. Vasfetmek: Anlatmak, tanımlamak, nitelendirmek. Vasl: Birleştirme, kavuşma. Velbağsü bağdel mevt: Öldükten sonra dirilme (Haktır). Velekad: Asalet, iyilik. Velvele: Gürültü, bağrışma. Veran olmak: Yıkılmak, haraplaşmak. Veran: Viran, yıkık. Verende: Verdiği zaman. Veresen: Veresin. Vermenem: Vermem, ben vermem. Vesvas: Kur'an-ı Kerim'de Nas suresi. 114/4. ayet. Vesvese: Şüphe, kuruntu. Virana: Virane, yıkıntı. Vird: Sık sık ve devamlı okunan dua. Bir cüz. Visal: Kavuşma -sevgiliye kavuşma- . Vurasız: Vurasınız. Vurmak: Sapmak, yönelmek. Vücut şehri: Beden, can, özvarlık.