Sosyal medya evreninden uzak 8 hafta [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] HAFTA 1
Tüm bu fotoğraflarla ne yapmalı?
Sosyal medyadan koptuğum ilk gün şehir dışından iki arkadaşım İstanbul'a geldi. Birlikte koca bir hafta sonu geçirdik ve inanılmaz iyi fotoğraflar çektik. Normalde bunları "Arkadaşlar iyidir" ya da "En kötü günümüz böyle olsun" gibi caption'larla üst üste paylaşırdım. Yapmadım. Çünkü ben artık çektiğim fotoğraflarda iyi çıkmak ya da onları kitlelere ilan etmek yerine, anın tadını çıkarmak için çabalıyordum. Böylelikle fotoğrafları da zihnimde çekiyor, hafızama silinmemek üzere kayıtlıyordum. HAFTA 2
Ah bilemem ki, orada yokum
Detoksumun ikinci haftasında, arkadaşlarım arasında kendimi bu denli gizemli hissedeceğim hiç aklıma gelmezdi. Çünkü ne zaman, nerede, ne yaptığım hakkında artık beni aramadıkları sürece bir fikirleri olmuyordu. Bir süre ne yaptığımı merak ettiler, hatta depresyonda olduğumu bile düşündüler. Tabii hiçbir şey tahmin ettikleri gibi değildi. Dahası, sosyal medyasız bu yeni yaşam tarzımdan gitgide daha da memnuniyet duymaya başlamıştım. HAFTA 3
Daha üretken biri oldum
Sosyal medyada geçirdiğim 'kayıp saatler' bir yana, ben artık vaktimin çoğunu daha iyi bir okuryazar olmak için harcıyordum. Kısa metro yolculuklarım daha verimli bir hal aldı mesela. O esnada telefonumdaki fotoğraf galerimi daha iyi yönetiyor, tüm mesajlarıma gerektiğinden de hızlı geri dönüyordum. Bu da tabii inanılmaz bir rahatlık ve ferahlama yarattı; hem bende hem telefonumda. HAFTA 4
Pardon Instagram kimdi?
Uzmanlara göre kendinizde yeni bir alışkanlık yaratmak için 21 gün yeterli. Tabii bana göre de. Dördüncü Insta-free haftamın şafağında, günler sonra ilk kez aklım rahat uyanabildim. Etrafa başka türlü bakıyordum, daha önce alıp okumaya vakit bulamadığım pek çok kitabı tek solukta okumaya başladım. Hatta dördüncü hafta içinde çok yakın arkadaşlarımdan birini arayıp "Artık sanki beynimi daha güçlü hissediyorum, mevcut potansiyelimi eskiden olmadığı kadar verimli kullanıyorum" dediğimi de hatırlıyorum. HAFTA 5-6
Yepyeni deneyimler
Bir ayı geride bıraktığımız bu haftalarda, sosyal medya alışkanlığımı değiştirdiğimden emin olana kadar, zamanımı eşit derecede bağlılık yapan başka şeylerle geçirdiğimi fark ettim. Bir ara bulmaca çözmeye kaptırmıştım mesela. Bulmaca keyfine vardıktan sonraki birkaç günü, ilk kez şeker yemiş biri gibi ona takıntılı olarak geçirdim. Şunu fark ettim; artık her şeyi denemeye yetecek kadar vaktim vardı. Hem de fazlasıyla. HAFTA 7
Gelgitler işin tuzu biberi
"Her şey iyi gidiyor, başardım galiba" dediğim noktada bir ses yankılandı kulağımda; "Bir kereden bir şey olmaz." Önce bu sesi duymazdan geldim hatta epey direndim ama ancak birkaç gün dayanabilmiştim. Sosyal medya hesaplarımın şifresini değiştiren arkadaştan, güncel şifremi istedim. Bitiş çizgisine birkaç adım kala o boşluğa yine düşmüştüm. Ama hiçbir şey bıraktığım gibi değildi; özellikle benim duygu durumumda her şey değişmişti. Biraz vakit geçirip ayrıldım. HAFTA 8
Hedefe vardınız
Tamam, biraz zorlanmış, hatta süreçte küçük kaçamaklar yapmış olabilirim. Ancak uzun yıllardır sosyal medyada aktif biri olarak bu ayrılık benim için devrim gibiydi. İki ayın sonunda vardığım noktada sosyal evrenden ayrılma fikrini tam olarak kabullenmiş olmasam da daha küçük hedeflere ulaştım; mesela daha sakin hissediyorum artık ve dünyayı bir fotoğraf olarak görmüyorum. Mola süremin bitiminden bu yana epey zaman geçmiş olmasına rağmen sosyal medya ile o kadar da ciddi düşünmüyorum. Çünkü neden düşüneyim? Bir şeyi fotoğraflamak, asla o anın tadını çıkarmak kadar kıymetli değil. |