![]() |
![]() |
![]() | #41 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Çocukluk aşkı Çocukluk Aşkı Düşün, düşün ki anne ben daha çok küçüğüm, Ilık ellerimden tut, beraber götür beni, Oyuncakçıda büyük mavi bir gemi gördüm, İşlenmiş, dalgaların köpüğüyle yelkeni. Şu renk renk toplara bak, anne, ne güzel renk renk Dönüyor içimde bir bayram yeri dönüyor, Yuvarlanıyor gönlüm şu uçan toplara denk, Bir yokuştan koşarak kalbim sana iniyor. Kan değil, zafer akar benim savaşlarımda, Hürriyet için ölür genç kurşun askerlerim, İnsanlığın cenneti saklı göz yaşlarımda, Yeni bir bahar çağı getirecek zaferim! Korkma, korkma kaçmam ben, tahta atımla dağa, Senden daha güzel bir dağ var mı rüyalarda? Niçin uğraşsın küçük kuş yurdundan kaçmağa, Yaşarken annesinin yeşerttiği kırlarda? Kırılır, bütün iyi oyuncaklar kırılır, Çocuk kalblerinden mi yaparlar hep onları, Niçin oyun biterken en sonra hatırlanır, Hâtıralarımızın en tatlı oyunları? Satılır mı zengin bir oyuncakçıda söyle, Anne, dün okuduğun masaldaki güzel kız? Yeter, altın bir kalbim olsun, Tanrıdan dile, Bütün zenginliğimi verir onu alırız. Ceyhun Atuf Kansu |
| ![]() |
![]() | #42 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanık hava Yanık Hava Maviler içinde gördüm bir gün menevşemi Yayla tutmuş başlamış aşkımın gül mevsimi. Zühre olup yol düşmüş çeker beni şavkından, O ışıldar sevdasından, ben yanarım aşkından, Ben senin yüzünden güzelim konup göçücü oldum, Böyle dağdan dağa yoldan yola geçici oldum. Bir gün yine beyazlar içinde gördüm, Kastı nedir bilmem, bir kere gönül verdim, Turna derler böylesine halk türküsünde, Çifte hasrettir uyuya kalmış göğsünde, Aşkın dilini öğrenmeye Karacaoğlana varsam, Diller döksem, güller döksem rüyasına uyandırsam. Bir gün yine gördüm ki pembeler giyinmiş, Güllerin aynasına bakıp ta övünmüş, Sarı saçları düşmüş tel tel olmuş. Şu garip gönlümü kul eden o ince bel olmuş, Sorsam razı olur, hoşnut olur darılmaz, Neyleyim ki inceciktir, dal kırılır, sarılmaz. Bir gün de baktım giyinmiş macar olmuş, Göğsünde Budin'in gülleri açar olmuş, Karmendir güzel çingenelerin hası, Kanlı olur Troubadour'ların rüyası, Ah, şol meydanda ölesim gelir, Bir gün bakarsınız İspanya'dan sesim gelir. Ah, efendim ben ne diyarlar gezdim, Türküler içinde bir de bu türküyü yazdım, Aşktır rüzgârların en hovardası, Bozulur insanın düzeni yıkılır obası, Yeniden düzen tutmaya kervan kalkar yol alır, Beri yanda yanık türkü kalır! Ceyhun Atuf Kansu |
| ![]() |
![]() | #43 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Gül türküsü Gül Türküsü Gül diyorsam, durmadan Bilinçaltı bahçemde bir Ezik gül kaldığından belki Çocukluğumun Mayıs dalından Kimbilir? Gül diyorsam bir zaman Nedim'in övdüğü bir O çok uzaklarda saraylı Lale bahçelerinde soyut Osmanlı gül değildir. Gül diyorsam, ne zaman Büyükannem bir Avuç can eriğiyle birlikte Üç yaprak çiy tanesi de Getirir. Gül diyorsam, hani Haziran Hani şimdi açan bir Gerçek güldür gündelik Yapraklarını gül bitleri Yiyip bitirir Ceyhun Atuf Kansu |
| ![]() |
![]() | #44 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Lirik şarkı Lirik Şarkı Öt, güzel serçe, öt yeşil çalıda, Sabahın sesini duyayım senden, Şarkınla beraber gir penceremden, Oyununu oyna renkli halıda. Meşe dallarından uçup bana gel, Gel, güzel serçem gel, böğürtlenlerden, Saksılarım, baygın fesleğenlerden, Ve güllerim bütün güllerden güzel. Bir delice sevinç, çocuk sevinci Ötüyor dallarda, gel güzel sevinç! Ruhum bir şadırvan, eğil eğil iç, Çınar yaprağıyla dokunmuş içi. Sabahı taşıyan o en güzel kuş, Şarkısıyla göçmüş uzak kırlara, Veda et bu bahar o şarkılara, Senin pencereni serçen unutmuş. Ceyhun Atuf Kansu |
| ![]() |
![]() | #45 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Yaramız Yaramız İlk yaram diken yarası, Çakır dikeni yeşildir aldanılır, Kavgalarda, gezintilerde, çocuk keşiflerinde Ah, yaralandım diyebilirsiniz. Bütün dikenleri bağışlıyorum. Sonra sonra açılan boşluklardan Sevdiğiniz, dost olduğunuz, bel bağladığınız Birinin kayıp gittiğini hatırlarsanız, Sessizce, ah yaralandım diyebilirsiniz, Bütün ölenleri bağışlıyorum. Başıboş gezdiğiniz bahar günlerinde, Kalb ağrısı, kalb yarası dedikleri İlk aşkınızın acıları başlar, Ah, yaralandım diyebilirsiniz, Bütün kadınları bağışlıyorum. Sonra gezip göreceksiniz, öğreneceksiniz, Hele Paşalı'dan Fakılı'ya, o sonsuz ekenekte, Kökünü tarla faresinin kemirdiği buğdaya, Buğdaya benziyeceksiniz? Bir acı, bir acı ki kemirecek kalbinizi kökünden, Gezdikçe, gördükçe, öğrendikçe, Bütün acılardan gayri, üstün ve ağır, O acıyı çekeceksiniz ömrünüzce. Buğday misali, köksüz, kemirilmiş, Yerlere serili, başlarınız düşmüş, Yatacaksınız aynı toprağın üstünde, Kıraç yorgan bin yılları örtmüş... Bu acıda ne çocukluk, ne ölüm, ne aşk, Yalnızca bir tek şey gizli günahlarımız... Çekeceğiz gördükçe, gezdikçe, öğrendikçe, Bağışlayamayız hiç bir zaman kendimizi... Ceyhun Atuf KANSU |
| ![]() |
![]() |
Etiketler |
sair, ve, Şair, şiirler |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |