Hep bizi sevmeyenLerin ardından gitmek… Hep, bizi bizim onu sevdiğimizden daha az sevenLerin peşinde koşturmak… Tokat yiye yiye usLanmamak. ReddediLmek ve bu yoLda yoruLmamak. Büyük bir hevesLe ve umutLa aramak ama karşında "efendim" diyenin ses tonundan rahatsız ettiğini anLamak. Dayanamamak ve arka arkaya her yanLışı yeniden ve yeniden yapmak… Söz vermek kendine ve yeminLer etmek. Bir daha seven değiL, seviLen oLacağım diye söz vermek… Hepsi Laf bunLarın ve güLüp geçmek gerek. Varsa yüreğiniz ve avuçLarınızda taşıyorsanız, akıLLanmaz usLanmaz bir sevgi açLığındaysanız Laf bunLar. Yaşamınızın içinde yıkıLmaya mahkûm kartondan barakaLar kurmak ve kendini kandırmak. SeviLiyorum diye kendini kandırmak ve biLe, biLe bu oyunda başroL oynamak. Kader mi? Hayır! Kocaman bir yaLan dünya yaratmak. Ve sevdiğinizi de içine koymak. Hayır ! bu da doğru değiL! İçine koyduğunuzu zannettiğiniz sevdaLınız asLında hiç içeri girmemiştir. Siz girmesini şiddetLe istediğinizden onu hep orada varsaymışsınızdır. O hiç içeri girmez ve siz hep o, oradaymış sizin dünyanıza geLmiş de mutLuymuşsunuz gibi yaparsınız. BiLirsiniz, her şeyi biLirsiniz ama yine de kendinizi kandırmaktan geri kaLmazsınız. BeL bağLarsınız bir pamuk ipLiğine kopma zamanını da siz beLirLeyemezsiniz. Siz severseniz, yaLnız siz severseniz ipLer hep onun eLindedir. GönüLLü bir kukLa oLursunuz eLLerinde ve hep onu eğLendirirsiniz. Nereye kadar mı? O eLinde oyuncak oLan sizden bıkıncaya kadar. Kahredersiniz kendi kendinize yoLLarı kısaLtırsınız, imkânLarınızı zorLarsınız sonuna kadar ama oLmaz. OLmaz çünkü gönüLsüz bahçenin güLünü dermenize kimse izin vermez. İçiniz acır, kanamaLar başLar gece yarıLarında, sancıLar sarar bedeninizi aLdırmazsınız. Zemine damLa damLa düşen kızıL kanınıza, aktıkça rengi daha güzeLLeşen kanınıza dikersiniz gözLerinizi ve biriktiği yerde düşen haLkacıkLarı sayarsınız. Her bir haLka bir yıkıntı, her bir damLa bir kendini aLdatış ve her bir kızıL damLa aLdanışLarınız oLur. Niye devam edersiniz? BiLirsiniz de niye devam edersiniz? BiLirsiniz, biLirsiniz de kendinize biLe söyLemezsiniz. BekLersiniz bir ufacık söz, bir tatLı keLam, bir seLamın bir hatır sormanın açLığınızı doyurmasını bekLersiniz. BekLeyin ! bekLeyin daha çoook bekLersiniz! Hangi sözünüzü tutabiLdiniz ki sevgi yoLunda nasıL geri döneceksiniz. AnLaşıLan siz, öLünceye kadar sizi sizden çok seveni bekLeyip bu yoLda ömür çürüteceksiniz!