Çevrimdışı

Tek bir göze vurulup,tek bir bedeni hisseder gibi;adını duyup,içinde kaybolmayı diler gibi...Sesini duymayıp,göğsünü gere gere yalnızca "seviyorum"der gibi...Bana aşkı anlatır mısın?Bunlar mıdır,bu yaşananların içinde kaybolup dünyayı avuçlarının içerisinden salıverip yalnızca ona gidip,aklını,yüreğini deliler gibi ona salmak mıdır?Diğer yürekler unutulur mu?

Sevdiğini haykırmaktan korkmayıp,ela,yeşil,mavi,siyah,kahverengi...Herhan gi bir yürekle herhangi bir göze kapılıp,içinden geçenleri karşındakine bağışlamak mıdır?Elini tutmayıp,saçını okşamasan da tek başına karşındakini cennetin saymak mıdır?

Aşkı anlatır mısın?Düşsel bir oyun mudur,ya da kurtuluş,ya da çok severken bile olmaz deyip kaçışın mıdır...Kaçarken ardındaki düşünüp öylece dönmekten korktuğun mudur?Aşk nedir söyler misin?Var mı,yok mu?Bir seçim mi ya da?Karanlık dünyadan çıkıp aydınlığa giriş mi?Ya da bir türlü sevildiğine,sevdiğine emin olamadığın,kıskandığın,unutmayı isteyip unutamadığın mıdır?Aşk nedir?Varlığına kapılmasa da,hak ettiğini düşünmesen bile,düşlemekten vazgeçip,unutacağına dair korktuğun mudur?

Aşk bir kaçıştır,sorgulayış,sancı,seçim,yok oluştur...Kısır bir döngüdür,yaralar,ama yok etmez...!İntikam arzularının eşiğinde bir sevilme ve de sevme arzudur...Yakar,yıkar ama parçalamaz...Kızdırır,bıktırır,ama vazgeçirmez,gerçek ise...Düşünmeye korktuğun,kapılmak istemeyip başka gemiye,başka yüreklere ellerinle sunduğundur...Söyleyemezsin o kelimeyi yanında anamazsın bile seviyorum diye...Gururun yıkar bitirir...Aslında saniyelerini,günlerini,aylarını,yıllarını ona verdiğindir ama o bilmez...Sende bilmemesi için elinden geleni yaparsın,korkarsın,bilirse her şey bitecek diye...Her şeyin kanunlarla var olduğunu düşünmeye başlar,gerçeklik payı ne ise onu yaşamak istersin,onu başka görüp,başka duyguları hissetsen bile.Olmaz,olamaz...Onun gözleri,onun yüreği sana bakmaz sanırsın bazen...Seni görmez,duymaz...Ya da bazen karşılıklı bir oyun sergilenir,perde açılır,o sana bağlıdır,sen ona...Kimse hiçbir şey söylemez,hem çok istersin,sana gönül veren o olsun diye,hem de beklersin hak ettiğin o mu diye.Öylece susar kalırsın,beklersin,başka yollar denersin...Peşinden koştuğundur aşk...

Kalbini kırsa bile istersin onu,bir umut,bir heyecanla.Belki o da seviyordur,belki o da sever diye...Böylece ömrün geçer,susup kalırsınız belkilerle...Bazen yaralarınızı unutmak için intikam savaşı açarsınız kendi içinizde,kendi egolarınızla kavrulurken.Başka kollar,başka insanlar,başka aşklar girer yüreğinize sanırsınız,onu yok olurken,yok etmeye çalışırsınız...Ölçmek,tanımak,ya da sevdiğini söylettirmek istersiniz,haykırmasını...Aşk "aşkın varlığına"inandığınız ölçüde kalır,inanç ne kadar kuvvetliyse.Saçının tek bir teline dokunamadan,gözlerinde hayat bulmayı düşleyip,bulamadan...

Yinede varlığını içinize çekersiniz,derin,derin...Bekleyişlerle sınırlıdır..Bazen bir kapı sesi,bazen bir mesaj,bir alo kelimesine özlem duyarsınız...Gelmez,hiç ama hiç gelmez...Geldiği zamanda ise siz gitmiş olursunuz...Kimse sabırla beklemez...Gerçekten seven yürekler dahi tek bir an bir tek hatada pes eder...Sonra başka gemiye yolcu olarak giderler..Sırf hırslarından...!Aşk ilk anda başlar,bir kıvılcımdır,bir anda iki tarafı,bazen de tek bir kişiyi yakar,karşıdaki uyur,uyanıkken bile.Çok sevildiğini göremez,karşıdaki çok sevdiğini düşünse de hissettiremez...Hep bir gurur çerçevesi içerisinde döner durur aşk...Kimse gerçekten gerçekleri dile getiremez...Bir ömrü paylaşacak kadar yakın olmaz hiçbir şey,hep başka yollar,başka sevdalar,unutamamalar alır başını gider...

Bana Aşkı Anlatır mısın?Yaşamsal faaliyetlerin en sihirli anında gelir yüreğinize oturur,artık "o"vardır...Sabah onu görme ümidiyle uyanır,gece rüyanıza "onu"çağırırsınız,size tek bir saniye "ölür gibi"bakabilmesi için yüreğinizi fedaya uğraşırsınız..Bazıları "çok"olsun ister,öyle büyük olsun ki boyumuzu bile aşsın,karşı taraf hemen anlasın,baksın,sevsin,ömrünü adasın...Bazıları "az"olsa da olur der...Yeter ki ömrüm desin,canını yoluna sersin,adasın...Hissettiklerimiz değil midir aşk?Hissedip kahrolduklarımız,bir öncekine kızarken karşımızda duranı askıya alışımız?"İlk ve tek"diye bekleyip,karşımıza çıktığında bile koşarcasına gidip doyarak bakamadığımız...Aşk nedir ki?Nasıl,nasıl yakar yüreği?Ölür gibi olur,nefesimizin kesildiğini hissederiz bir an,bir saniye bile olsa.Göremesek o gün felaket bir gündür bizim için,aramasa,duymasa,arkasına bakmasa "hiç olmaz"diye bakarız...Yalnızlık içinde dönüp durmaz mı bazen aşk?Yalnızlar da aşık olurlar,adı "yalnızlık"bile olsa...Umutların tükenip,"bitti"dendiği vakitlerde bir prens,ya da prenses hayatımızı değiştirir,sıfırdan başlatır,iliklerimiz ısınır,güldüğünü görmesek,elini tutmasak,sarılmasak bile,ama o "vardır"artık...Bir kere "var"olmuştur içimizde...Aşk nedir ki?Sağlam adımlar bütünü mü?Hatalarımızla kendimizi yiyip bitirmelerimiz ve karşımızda duranları keşfedemediklerimiz mi?Bana aşkı anlatır mısınız?Tek bir cümle,tek bir sevecenlik,tek bir ılık nefesle...Anlatılanlar yetersiz değildir,anlatılamayanlar yetersiz kalır...Kimse bunu görmez,fark etmez...Anlattıklarımız bizi "biz"yapanlardır...Var olurken aynaya bakıp gözlerimizden akan yaşlardır...Aşk nedir,aşkı arayan yürekler?Aşksızlığa da aşık olur insan sonra birden o da biter...Yalnızlık başlar,zaman geriler,ışık arar durursunuz saatler,haftalar,belkide senelerce.Mantığınızla kalbinizi çatıştıranlardır aşk..."Hiç derdim değil"deyip aslında saatlerce kendi kendinizi yiyip bitirdikleriniz...Kendi içinizde küsüp,anlar diye beklediğiniz...Ama anlamaz,duymaz,görmez...Anlatma telaşını yaşarken donup kaldıklarımız değil midir aşk?Bir an önce söylemeliyim dersiniz,anlasın artık...Bileyim ne yana gideceğimi,ama boğazınıza düğümlenir,konuşamazsınız...Ya "hayır"derse...Ya sevmiyorsa,ya arkasına bakmadan giderse?Cesaretsizliğimizle aşkı bulduklarımızı kaybetmelerimiz değil midir aşk?Aşk;var oluş perdesinde,yokluğu,tekken çift olmayı dilemektir,bazen olmaz bu istenilenler.Küseriz,yıkar geçeriz,sevmekten beter olup tövbe ederiz...KİMSE TÖVBE ETMESİN,HERKES DOĞRU OLANI SEÇSİN,AĞIR BASAN YOLA GİTSİN,YA MANTIK,YA DA KALP.İKİSİ DE BİZE AİT...Karışıklıklar içerisinde bulduklarımız değil midir aşk?Aşk sevgi derken,aşkın içinde kaybolmak değil midir arkadaşlar?