12 Ekim 2011, 09:35 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Birini mutluluktan öldüren kadın için... Onca yıl geçti üzerimizden, henüz anlayabilmiş değilim, seni, neden burada olduğunu da? Hisleriyle bitişik yaşayan bir insanın aynı zamanda yaşanılan birçok şeyi bu denli ciddiye alması; yani yazdıklarımdan yola çıkarak beslediğin beni içinde bir çocuk gibi büyütebilecek cesareti kuşanmanı ve en önemlisi, bir çocuğu sevebilecek kadar candan olabilmeyi nasıl başarıyorsun bilmiyorum. Hayatımdan henüz gitmemiş olmandan şunu mu anlamalıyım; ne kadar büyütürsen büyüt, ben senin hep ikinci çocuğunum… Birinci çocuğun kendin; onu uyuttukça beni besliyorsun, beni uyuttukça onu kucaklıyorsun. Bizi büyümeye götüren bu yolda, aynı senden çokça sen doğurman da bu yüzden… Değişimden korkmadın, bu oyunun başında henüz bitirmediğin korkularını öne sürmedin, sana benzemeye çalışan beni alıp karşına şüpheyle yaklaşmadın. Her adımın beni sevmek oldu, her adın ayak izlerimdi, her heyecanın, senin olduğun yerde, hiç değişmese bile benimdi! Kendimiz dâhil kimseyi bu kadar sevemez ve kabul edemezken, senin bana bağlılığın tüm bu tanımların da ötesinde başka bir anlamla bana teslim oluyordu. Sana olan hayranlığımı gizlemem de bu yüzden… Birini mutluluktan öldürebilirsin sen. Başkasının altüst olan hayatını yeniden şekillendirebilirsin. Desteğin ve sıcaklığın, samimiyetinle çarpışınca nasıl da güzel oluyorsun. Sırf bu yüzden biliyorum ki, “eğer ilgiyle besleneceksem, başkalarının kölesi olmaktan çıkıp senin bağımlılığına sığınabilirim”. Bunları yazmadan önce yazdıklarının etrafında şöyle dolandım. Saatlerce ve tekrar tekrar okumaya erindiğimden değil, okudukça sana diyeceklerimi gizlemekten korktum. Bilmelisin ki, senin evde olmadığını fark ettiğim her an, o evin bana da ait olmadığını hissediyorum. Bu yalnızlık benim başa çıkabileceğim bir şey değil. Ancak ve ancak seninle yenebildiğim korkularım bu evin her yerinde! Gördüğüm aslında bir yüz değil, gördüğüm, eşofmanıyla oradan oraya koşuşturan yaramaz bir çocuk. Senin birinci çocuğun… Televizyonun ya da bilgisayarın başında ol fark etmiyor, senin aklından geçen biz olabilen ikimiz. Sürekli aynı şeyi düşünüyorsun ama anlayamıyorum diyorum ya, düşündüğün aynı şeyler benimle ikinci kez karşılaşmıyor. Beni kaç farklı şekilde sevebiliyorsun buna şaşırıyorum. Günümü sürekli kısaltan koşuşturmacalar içinde bile beni mutlu edebilen tavırların var senin. Benim kadar ilgiyle beslenebilmen bir ihtiyaçken, bunu sana veremiyor olmaktan dolayı kendime kızgınım. Şu an bu cümleleri kurarken bile duyduğum mahcubiyet için şunu söyleyebilirim; gerçek duygularını ifade etmekte zorlanan birinin söylemekte en çok zorlandığı şeydir çaresizlik. Eli kolu bağlı kızgınlığım, kendime dönen, sana koşan ama yine benimle kavgaya tutuşan ateş gibi aç. Kime kaldırsam elimi, aynı hız ve şiddetle kendime yanıyorum. Odanı merak ediyorum diyorum ya konu açıldıkça, mesele odan değil, o kapalı kutunun içinde benim nasıl dolandığım. Yalnız mısın ben olmadığımda? Koca bir günü bensiz geçirmek zorunda kaldığında yabancılaşıyor musun kendine? Seni yanımda istediğimde bunları düşünüyorum. Belki tarafsız olamayacağım bu konuda ama, insanların seninle birlikteyken ceplerine doldurduğu heyecanı ve mutluluğu başkalarında bulamıyor. Bu yüzden kiminle zaman geçirsen, seni daha bir seviyorlar. Güzelliğin, onlara bu karanlıkta yönünü gösteren ışıklı bir pusula gibi. Bu yüzden öteki düşünülerim, bu gülünç tespitimi gizliden destekliyor. Övünecek değilim de, kendini, karşındakine tanıtıncaya dek geçen süreden önce sana bunları söylesem, kendine bile inanasın gelmez, tüm bunları ben mi yapıyorum diye… Bağımlılık böyle bir şey işte, kendini başkasıyla sınırlandırıyorsun. Ne kadar uğraşırsan uğraş, onun yükselebildiğinden biraz daha geride tamamlıyorsun hayatı. Hâlbuki insan, bağımlılıklarının dışında kaldığında da bir bütün ve tam. İnsan, karşısına çıkan olumsuzlukların yanında olumlaması olamadığı için duygusal anlamda çöküşte. Bir kararsızlık bile bizi yanlışa sürükleyebiliyorken, bağımlılıklarımız kisvesi altında işlediğimiz onca günahın bizden neler götürdüğünü hiç düşünemiyor olmamız tuhaf değil mi? Aşkın bize kattığı anlamların dışında gibi görünen ama hiç o benliği terk etmeyen yanlış keşif, bizi sakat bir hayatın içine sürüklemekte geç kalmıyor. Bunları neden söylüyorum biliyor musun? Benimle, (istemeden de olsa) yeniden şekillendirdiğin hayatın, mutlu ve etkili geçen günlerin dışında ne kadar sancılı fark ettin mi? Tamam bu acı hayatın terbiyesi olsa da, benim için yaptığın fedakârlıkların bir anlamı olmalı değil mi? Kendini geri plana attığın onca şeyin sonunda neler kaybettiğini de düşündün mü? En önemlisi, birbirimizi soluduğumuz her geçen günün ardından daha da benleşmeden uzaklaştığımızı fark etmeni, hiç gitmediğin bir kente gittiğini düşünmeni, sokakları ve kenti gitmiş gibi hatırlamanı, başka bir ad ve başka bir sıfatla orada bulunmanı ama yine de beni sevmeni istiyorum. Kararlarının senden alıp götürdüklerini bana getir. Ben yeniden ve yeniden seni acımasızca sevebilirim… Güzel bir duygu, hiç beklemediğin birinden bu mektubu almak. Bir de mektubu yazan sevgilinse, benim defalarca yaşadığım “yüzleşmeyi” senin de artık anlıyor olmanın tarifi zor. İç sesim diyor ki, satırlar arasında dolaşıp duran gözlerim, tıpkı seninle koşar gibi nefes nefese. Şu an yanında olamasam bile, birkaç satırla yanına yeniden koşabilmenin üstümde bıraktığı heyecanla yaşamaya devam edeceğim. Çünkü ikimizin de ortak özelliği olan korku, birbirimize en yakın olduğumuz zamanların tarifidir. Sen beni korkacaksın kendinden, ben seni korkacağım. Böyle böyle inanıyor insan ağlamanın da mutluluğun doğurduğu bir sancı olduğuna. Ben seninle mutluyum, bu yüzden ötekiler gibi olamıyorum… Sevgilin… Yazar: Kaan Özer | |
|
Etiketler |
birini, öldüren |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
IF Formundan Birini Öldür, Birini Sev, Birini Banla | Tanem | Forum Oyunları | 46 | 04 Aralık 2024 11:18 |
Eşya tartışmasında sevgilisini öldüren kadın için müebbet hapis istemi | NurSima | Güncel ve Son Dakika Haberler | 0 | 30 Mart 2021 13:53 |
Uyuyan kocasını 15 balta darbesiyle öldüren kadın: Çocuklarım için yaşamak istedim | Emre | Haber Arşivi | 4 | 16 Temmuz 2020 01:27 |
42 kadın ile kızı öldüren kişi idam edildi | Angel | Haber Arşivi | 0 | 11 Temmuz 2008 15:46 |