Ne tadı vardı nede tuzu, pörsüyen hislerimin. Döneceği meçhule bağlıydı, gidenlerimin. Deli dolu geçiyor sandığım, günlerimin. Kayda değer bir yanı yoktu senden önce.
Kendimi dünyanın en şanslı insanı sayardım. İki çift söze, bir tebessüme doyardım. Çok sevdim, hatta sevilip sayıldım; sanardım. Halbuki hep kendimi kandırmışım senden önce.
Bir günü olsun ki, kırılmasın kalbim; şaşardım. İçerdim şarabımı, dinlerdim kemanımı; coşardım. Bana her geliver diyene, depar atar koşardım. Her çiçeğe konan bir arıydım senden önce.
Ne zaman yeltendiysem sevip sevilmeye. Yahut bir güzelin elinde, evirip çevrilmeye. Her seferinde, Allah'tan dileyip istemeye. Yüzüm kalmamıştı inan senden önce.
Senden Sonra...
Tadı tuzu yerine geldi pörsüyen hislerimin. Geleceğini sana bağladım, gidenlerimin. Dili olsada anlatıverse, günlerimin. Her tarafı kayda değer; senden sonra.
En şanslısı benim artık, buna inanıyorum. İki çift söze, bir tebessüme kanmıyorum. Çok seviyor, seviliyor ve hatta sayılıyorum. Kendimi hiç kandırmadım senden sonra.
Birgün olsun kırılmadı kalbim seninle. Mutlanır hatta umutlanırım bir gülüşünle. Kapıma dikilenleri itiverdim, elimin tersiyle. Güle hasret bülbüle döndüm senden sonra.
Son çaldığım kapımsın gönül dünyamda. Mutlu oluşuma inanmazdım, görsem rüyamda. Şimdi dünya kopsa olmaz ki umrumda; Senden gayri düşünemiyorum; senden sonra...