11 Nisan 2008, 01:49 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Necip Fazıl Kısakürek İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat; Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat ! Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne, Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine; Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için. Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin ? Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur, Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur. Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük ? Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük !.. Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya ! Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya ? İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal; Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal. Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan; Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan; Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu an; Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an ! Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu; Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu ? Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna; Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna ? Mermerlerin nabzında halâ çarpar mı tekbir ? Bulur mu deli rüzgar o sedayı : Allah bir !!! Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler; Sakarya, kandillere katran döktü geceler. Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya, Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya ! İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su; Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu. Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek; Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek ? Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl ! Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl ! Sakarya, saf çocuğu, masum Anadolu'nun, Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun ! Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız; Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız ! Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader; Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider ! Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz; Sen kıvrıl, ben gideyim, son Peygamber kılavuz !.. | |
|
Etiketler |
fazıl, kısakürek, necip |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Necip Fazıl Kısakürek Ölüm | Sarya | Şairler ve Şiirleri | 0 | 06 Kasım 2022 13:30 |
Necip Fazıl Kısakürek 37. ölüm yıldönümünde anılıyor! Necip Fazıl Kısakürek kimdir? | KartaL | Haber Arşivi | 4 | 26 Mayıs 2020 16:12 |
Necip Fazıl Kısakürek - Hayatı ve Eserleri..( Necip Fazıl Biyografisi) | Sevda | Edebi Şahsiyetler | 1 | 31 Temmuz 2011 08:01 |
Apartman...(Necip Fazıl Kısakürek) | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 11 Kasım 2010 14:52 |
Bacalar. . .(Necip Fazıl Kısakürek) | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 30 Ekim 2010 14:25 |