17 Ekim 2010, 17:37 | #1 | |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| ~*insanın serveti, manevi kişiliğinde saklıdır.. Olmayacak hayaller peşinde koşmadım belki ama hayallerimi de sıradan milyonlarca hemcinsimin yaptığı gibi görünen verilerin dar koridorlarında kısıtlamadım. Görünenlerin arkasına baktım hep.. Gün ışığı netliğinde göremedim belki ama adımlarımı atarken kafamın bir yerinde sonraki adımlarım için enerji toplamamı öğütleyen bir mekanizma saat titizliğinde çalıştı durdu.. Ne önceki başarısızların korkaklık telkin eden yılgınlıklarından ürktüm ne de içimden boğucu bir fısıltıyla yükselen sıradanlığın çağırdığı tembellik öğütlerine kulak astım. Bunları yaparken ama bir defaya mahsus bağışlandığını bildiğim hayatın temel amacının kariyer değil rahat ve mutlu yaşamak olduğunu aklımdan çıkarmamaya, ikisi arasındaki hassas terazinin dengesini bozmamaya çabaladım. Hayal kırıklıklarımın, başarısızlıklarımın, yer yer ruhumu kemiren ümitsizliklerimin yolumu kesmesine izin vermedim. Kiplingin sonunda insan olmayı müjdeleyen şiirini hatırladım böyle zamanlarda.. Bazen çok şey mi biliyorum yoksa çok şey biliyormuş gibi mi yapıyorum diye kendime soruyorum.ama asıl istediğim şey hiç bir şey bilmemek. cahillik mutlulukla eşdeğer. alkol alınca hiçbir sey bilmiyorum ve mutluyum. alkol benim Dr. Frankenstein'ım. bunun yanında tekrar dönüp dolasıp aynı noktaya gelmem cok berbat bişey.. tekrar kactıgım sey oldum ve "TEK BAŞIMAYIM" hic güzel bişey değil bu. hiç özlememişim kendimi.. diye bağırarak söylenen bir teoman şarkısı karakteri gibiyim. Her ne kadar ' İYİYİM ' desem de şu sıralar iyi değil gibiyim. Yüzüm gülüyor kimi zaman ama içimi kim bilebilir. Herhangi bir nedene de bağlayamıyorum bu durumu. Arada gelirler ya insana soldan soldan sanırım o zamanın içindeyim. Kendimi geri çekiyorum bazen insanlardan ve yanlış anlaşılıyorum. En sinir olduğum şey de bu zaten herkesle her an vakit geçirmek zorunda değilimki. Bunu söylemek istiyorum bu seferde kırmaktan korkuyorum. Zaten şu dünyada en kolay şey ' KALP KIRMAK '.. Hemde çok kolay.. Onarması da en zor iştir kimse bilmez. Kalp kırılınca eskisi gibi olamaz hiçbir şey. Belki eskisinden çok daha güzel günler yaşarsınız ama ikiye bölünmüştür bile hayatınız. Kırılmadan öncesi ve sonrası. Farkı gözünüzle görmeyecek kadar kör olamazsınız. Bazı şeylere göz yumarız ama nereye kadar ne zamana kadar? Peki ya içimize attıklarımız seviyormuş gibi davranmalar.. Her şey işte bunların hepsinin ucu kalbe dayanır.. En ufak söz çok büyütülebilir başka bir insan tarafından. Bazense büyük sözler söylersin o zamanda anlayan olmaz -ilginç-. İnsanları çözdüm diyorum ama hep bir yerden fire veriyor. Davranışların geneli aynı fakat tepkiler bazen can acıtıcı olabiliyor. Sanırım bende şu sıralar tepkimi belli edebiliyorum. Belki isteyerek belki de istemeden. Ama kelimeleri seçerek kullanmaya özen göstermediğimin farkına vardım. Kırabiliyormuşum bende insanları. Sanırım kırgınlıklarımdan bulaştı. Her ne olursa olsun telafisi mümkün olmayan sonlara götürmedim insanları. Ama çok gittim bir hayli çok. Her şeyi çözebilir sanılan iki kelime var insanların dilinde. Ya ' ÖZÜR DİLERİM ' ya da ' SENİ SEVİYORUM ' Aslında çok şey değiştiren bu iki kelimeyi bile duymak bana hiç hoş gelmiyor. Seni seviyorum ortalık malı olmuş çıkmış özür diliyorumsa her cümlenin ardında saklı. Hayat zor diye gevelerler ya bazıları. Nesi zordur onlara göre anlamış değilim. Kırarlar yıkarlar geçerler giderler ve döndüklerinde bir özür dilerimle işi çözebileceklerini sanırlar. Yazık böyle insanlara insan olamayanlara.. Öyle çok şey birikmişki içimde daldan dala atlayarak yazıyorum belki. Ama sadece yazarak ifade ediyorum her şeyi.. Bazen şiirlerde bazen şarkılarda aramak istediğim.. Şu sıralar özlemenin ne demek olduğunu anlıyorum. Ve hayatın çok kısa olduğunu. Çıktığın kapıdan bir daha giremeyecek kadar kısa hemde. Gidişi belli ama dönüşü kesin olmayan bir yol hayat. Kırgınlıkları uzatmayacak kadar insanların duygularıyla oynamayacak kadar önemsenmesi gereken kendi hayatınken başkalarının hayatına müdahale ederek her şeyi mahvedebileceğin kadar kısa bu hayat.. Belki bir asır yaşarsın. Belki 30 yıl belki 10 belki doğduğunda ölürsün.. Önemli olan çok yaşamaktan ziyade nasıl yaşadığındır. 100 yaşında ve mutsuzsam yaşamak anlamsızdır ama 30 yaşındayken ve her şeyin zirvesindeyken mutluluğu tatmışsam işte o zaman ölüm bile tatlı gelebilir. .. Değmeyecek şeylerin peşinden koşuyoruz asıl değerlilerse bizden kaçıyor vesselam Konu Hande tarafından (17 Ekim 2010 Saat 17:47 ) değiştirilmiştir. | |
|
Etiketler |
insanın, kişiliğinde, manevi, saklıdır, serveti |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
26 milyarderin serveti 3.8 milyar insanın servetine eşitlendi | BLueMooN | Ekonomi Haberleri | 0 | 22 Ocak 2019 10:20 |
Şebnem Ferah - Ay Işığında Saklıdır | Blood | R, S, Ş, T | 0 | 27 Eylül 2014 00:35 |
m_whois.c [Türkce - Idlesi Saklıdır] | OkyAnuS | Hazır_kodlar | 14 | 01 Kasım 2012 11:59 |
Adları Saklıdır - Akın Olgun | Liaaa | Kitap Tanıtımları | 0 | 27 Nisan 2012 19:04 |
Şıklık Detaylarda Saklıdır | Dilara | Ah Kadınlar | 0 | 20 Mart 2009 17:43 |