15 Temmuz 2007, 13:07 | #11 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: sensizlik Nefret ediyorum artık ;her şeyden,herkesten,hayattan,aşktan bile Bilirsin halbuki ben aşka aşıktım. Umudumdu ‘’O’’.Anlamıydı hayatımın. Bazen hüzünlerimin gözyaşıydı ama en çok tebessümüm kahkahamdı.... ..... Yalnız kalmak istiyorum. Bir başıma herkesden,her şeyden uzak Belki en yücede sönük bi yıldız beldi bi okyanusun engininde ama yalnız... Kimse olmasın yanımda sen bile. Yalan aşkını da istemiyorum yüreğimde benimle beraber gelmesin o.Yalnızlığımı da kirletmesin bedenimi ve ruhumu kirlettiği gibi. Korkmak istiyorum ama senin sevdanın getireceği felaketten değil,ellerinin bedenimde gezinişini unutmaktan değil,Bu kadar iyi bi yüreğe sahip oluşumdan korkmak istiyorum. Yalnız kalmak istiyorum.... Çaresiz kalmak istiyorum. Tutunacak dalım olmasın varsın kırılan dallar daha çok acıttı canımı. Hayal kurmakta istemiyorum. Bi şeyleri beklemekten de nefret ediyorum artık. Sen de GİT! Beni kör bir kuyuya bırak da GİT!Karşıma hep kötü şanslar çıkaran kaderim beni oradan çıkaramasın hiç. Şansın her türlüsünden de nefret ediyorum..... Nefret ediyorum senden; Altında azılı bi katilin korkunç çığlıkları yatan sahte gülüşünden de Beni doğurduğu için annemden de Çiçeklerden,böceklerden de Hayattan nefret ediyorum.... Ölmek istiyorum belki ?..Belki yalnız bıraktı diye kızdığım enişteme gitmek istiyorum. O yaşadığım korkunç sevdaların acılarını onun yanında yok etmek istiyorum belki... |
|
15 Temmuz 2007, 13:08 | #12 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: sensizlik Mavi değildir ya denizler, sen de güzel değildin aslında, alacalıda değil ama sade hiç değil. Bir ağacın dalları gibiydin, yapraklarından göremediğim. Bense bıçak gibiydim, kör de değildim aslında, sapımı hiç kesemedim. Sana bilendim, ya hep engelledim kendimi, ya cesaret edemedim. Gaddar değildi hiç hayat, ne fırsatlar teptim. Feleğe hiç küfretmedim, kadere inancım arttı, zamana küsemedim. Talihsizdi aşklarım, ki hiç birinde güneşi göremedim. Hep sığ sulardan yukarı baktım ama kulaç atmadım hiç yukarı doğru yüzemedim. Zaman zaman yakındı ölüm, kendi kendime işkillendim, niyetlendim; saçma buldum hep sonunda, bir kez olsun denemedim. Seni bulduğumda, ki ben hep senin beni bulduğunu düşündüm, henüz çocuktum ve seni tam anlamıyla sevemedim. Şimdi yaşıyor muyum sanıyorsun, doğan günleri kendimce batırıyorum. Ne bugün ne yarın, ne sana ne bana daha parlak doğacak. Kalktım oturduğum yerden gidiyorum. Sensiz bugün de akşam olmayacak. Şimdi ağlıyor muyum sanıyorsun, tüm yaşlarımı dün dolaba kaldırdım. Saksılara ektim yalnızlığımı, kağıtlara akıttım acılarımı, tedavi ettirmekten sıkıldım kapanmayan yaralarımı. Şimdi gidiyor muyum sanıyorsun, geri döneceğimi sen de biliyorsun, kaç kere Harakiri yaptı gururum, ne senle ne sensiz hiç olmadı huzurum. Tek umudumu terkedilmiş, unutulmaya yüz tutmuş şehirlerde bulurum. Şimdi ayrıldık mı sanıyorsun, sen çoktan unuttun belki ben alışmaya çalışıyorum… |
|
15 Temmuz 2007, 13:09 | #13 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: sensizlik Nasıl da severdim imkansız olmasan! Kulaklarına güller takardım, baharı getirirdim dünyaya. Ela gözlerinle ağlardım, kokunun rengini işitirdim sana her yanışımda. Bir kerelerim olurdu senden, son defalarımı çöpe atardım. Sana demlerdim şiirlerimi, gece yarısı senle uyanır, sabahları senli rüyalara yatardım. Sana doyasıya bakardım, bu kadar güzel olmasan. Ruhunu okşardım ellerimle, sana hayallerimden gemiler, uçaklar yapardım. Bugün dağa çıkardı gönlüm, yarın seni alırdı yanına. Tüm sözlerimi kurban ederdim yoluna, kanını alnına sürerdim. Gözlerimle konuşur, dilimle ağlamazdım. Kıyamazdım. Nasıl da üzerdin belki beni, içip içip kanardım sana. Her bir üzgün tanemden şarap yapar yudum yudum içerdim. Senli sarhoşluklara dalardım. Sen mutlu ol diye salıncaklar kurardım, en yükseklere. Gökyüzünü maviye boyardım, bulutlarla adını yazardım. Kuşlara şarkılar öğretirdim, kışına yazı giydirirdim. Senle başlayıp, senle biterdim. Hayata sövmez, kaderle dost olurdum. Çatlakları iyileşirdi ruhumun, sen de beni severdin inan. Yapraklarımda dolaşırdın, serin rüzgarlarım olurdun, her gün eser dururdun garipliğimde. Hafif bir yağmur olurdun serinliğimde, damla damla, çisil çisil nem verirdin cömertliğinle. Kıyamazdın. Nasıl da tiryakin olurdu tenim tutuklu olmasam! Yitirilmiş hafızamda, hissi yaşayarak ölürdüm. Mahsun bakışlarla çizerdim hüznün atışlarını. Zaman akamaz, sinir olurdu bize. Yıldızlar bizden alırlardı yansıttıkları ışığı. Yüzüne ben sürerdim, yüzüme sen. Her aynaya bakışımda yanımda busen. Çiçek olur sen açardım. Bir yelken açardım ela denizlerine. Saatim seni çalardı, hırsız tenin benimi. Bir sevda ikindisinde hayallerimle çoşardım, şuan olduğu gibi. Ama biliyorum acı verse de, seni sevemem. Seni sevmek gülü dalından koparmaya benzer. Hem sen solarsın, hem acır yüreğim. Düşlerim ölür, düşsüz bir ben kalır sevenlerime. Su gibi ağır ağır süzülürsün yüzümde. Bende başlar, çok uzakta bitersin. Bense, elimde resmin, dilimde ismin, uzakları gözlerim. Ben ağlamayı sürdürmeden sen en iyisi benim uzaklarıma götür mutluluğu, ben uzaklarda da olsa bir mutluluğun var olduğunu bileyim yeter. Sen en iyisi git, git o mutluluğu öldürmeden! Sen en iyisi git, ben senin mutlu yaşadığını düşüneyim yeter! Benim yüzümü güldürmeden… |
|
15 Temmuz 2007, 13:10 | #14 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: sensizlik Hafif rüzgarlı bir sonbahar günüydü.Bense ayrılığın verdiği hüzün ile kendimi dışarı vurmuş , seninle hep gittiğimiz parkta şöyle bir gezinmek , eski günleri anmak istemiştim. Önüme bakarak yürüdüğüm yolda yerdeki kurumuş sonbahar yapraklarına tekme ata ata ilerlerken birden karşıma hep başucunda oturduğumuz su kuyusu çıkıverdi.Kuyunun ağızına kazıdığımız ismimizin baş harflerini tekrar üzerinden kazıyarak geçerken durgun suyun İçine bakıp daldım uzaklara.Hafif rüzgarla dalgalanan suda geçirdiğimiz eski günleri izliyordum sanki. Birden bire senin silüetin beliriverdi durgun suda.Tıpkı ilk günkü gibi gülümsüyordun.Bende de ufak bi tebessüm oldu seni görünce.Seni Seviyorum diye haykırdım , o dar ve dipsiz kuyuda.Fakat sesim yankılandığı halde bir türlü ulaşmıyordu sana.Ne olduysa o an da oldu.Birden kendimi kaybettim , ayrılığın verdiği o üzüntü ve sınır tanımaz bilinçsiz duyguyla üşümeye başladım.Sağa sola çarparak hızla düşüyordum.O kadar hızlı ilerliyordum ki yaşadıklarımız bir an da gözlerimin önünden geçiverdi.Ve saniyeler geçtikçe etraf kararmaya ve soğumaya başlıyordu.Dibe yaklaştıkça o masum yüzün yavaş yavaş silinmeye başlamıştı.Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ama şuurum yerinde değildi.Ben yaklaştıkça sen uzaklaştın , ben yaklaştıkça sen uzaklaştın. Birden gözlerim karardı , üşümem yok oldu , ne olduğunu hatırlamıyordum . Sırf seni yeniden kazanabilmek , sana ulaşabilmek , o güzel yüzüne bir kez daha dokunabilmek uğruna hayatımı kaybettim. Seni ölesiye seviyorum , uğurunda ölürüm diyordum ya hani , Sen gittin ben çoktan öldüm biriciğim |
|
15 Temmuz 2007, 13:10 | #15 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: sensizlik Gelen gideni aratır derlerdi demekki doğruymuş..Şimdi sende, bende başka hayatlardayız... Senin hayatında başka tenler başka kokular..Sahi koydunmu benim yerime birini.. Unuttunmu beni?Ben kızma ama gidişinden çok zaman geçti..Hayatıma yeni birileri girdi çıktı..Kızma diyorum da hani beni başkalarıyla paylaşamazdın.. Sahi şimdi görsen için acımaz mı?Kimse tutmadı yerini biliyor musun? Kimin kokusu, elleri senin gibi..Aradım ve her sen sandığım insana yaklaştım.. Onlar bana şaşkınlıkla bakarken ben onlarda seni aradım.. Bak senin için gene ağladım... Bana aşkı öğretip yaşatan senmişsin!!Geri bakıyorum da yazık olmuş o duygularıma.. Şimdilerde sana öyle muhtacım ki.. Her yerde seni arıyor bu gözler... Aynalarda bana bakan sensin...Rüyalarıma giren sen..Öyle masum öyle hasret dolu bakıyorsun ki..Ben o gözlere yeniden aşık oluyorum..Bilirsin verirdim onlar için canımı.Onlar sevgi ve aşk kokardı..Yıldızları görürdüm içinde.. O kahve gözlerinde..Öyle içime işlemişsin ki çıkmıyorsun, çıkartamıyorum... Sevdim dedim olmadı, yandım dedim olmadı, öldüm dedim olmadı.. Kaybettim seni..Belkide suç bendeydi..Ne farkeder şimdi suçu aramak.. Sonuçta ben yenildim..Şimdi uzak ve yasaksın bana... Ama şunu unutma, Kalbim kalbine, Gözlerim gözlerine aç ve susuz...... |
|
15 Temmuz 2007, 13:11 | #16 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: sensizlik Öylesine sevdim ki seni, sevgimden korktun, bir yetimin, yeniden seven kollarla sarılması gibi. Bakışlarında anlamsız bir ürkeklik, bedeninde titreme. Öylesine sevdim ki seni, yıkılmayan bir dağ gibi. Büyüklüğünde gizemli bir azamet taşıyan umman gibi. Durgunluğunda bir ayrı bir güzellik, coşkusunda ayrı. Öylesine sevdim ki seni. Olmadığın yer çöl, olduğun yer vaha idi. Nefesin nefesim, bedenin bedenimdi. Ben sendim, sen olmaktan mutluydum. Sen neden anlamadın bilemedim. Şimdi ben bir yetim çocuk oldum. Kanadı kırık bir martıyım, olmadığın yerde yaşam bana ne gerek. Hürriyetim alınsaydı elimden, sen olsaydın. Hürriyetimin bile bir anlamı yok sensiz Olmadığın kadar içimde sen varsın artık. |
|
15 Temmuz 2007, 13:12 | #17 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: sensizlik Bugün biter mi bilmem... Yine yarın seninle doğup, sensiz mi batar günüm bilmem ki. Yalnızlığım aleni. Sevgisizim! Kıyafetlerim emanet durur oldu üzerimde, eriyorum göre göre gözlerim. Bu kez yalan söylemiyor aynalar, görüyorum. Seninle doyuruyorum karnımı belki de. Acıyor eşim dostum bakıp bakıp da halime, acıyorum. Bilmem nasıl biter bugün. Halsizim... Öleceğimden korkuyorum değmeden zavallı ellerim gül yüzüne, korkum aşar dağları da. Çekemem mi dersin kokunu içime. Hep ben değil miyim gördüğünde seni ağzı kulaklarına varan, yüreğinde bir kuş çırpınan. Kanatları canımı yakıyor bazen. Olmadığında sen, olmuyorum ben de. Yalnızlığım aleni. Sevgisizim! Ağlama diyorum gözlerime, Allah büyüktür. Bu kez kan damlıyor yüreğime. Yaşananlara sebep bulamayışımızın da kabahati bizde, yoksa hayatta sebepsiz ne var ki. Elbet bu da ödülsüz kalmayacak. Eşsin derken yüreğime, derdim oldun sonunda. Sığındığım Allahım sabrını da veriyor nasılsa. Bugün bilmem nasıl biter. Halsizim... Bu günlerde bilmem kaç kez gelip gidiyor elim telefona, tit tir. Kaç kez çevirip de kalıyorum son numarada bilmem ki. “Kendimi yalnız hissediyorum” dediğimde bana güldüğünü hatırla. Yalnızlığımı seninle paylaşmış olmam mıydı buna sebep, yoksa komik mi olmuştum gerçekten bilmiyorum, kızdım kendime. Geçmiş günkü mutluluğum gibi sebepsiz mi sandın bunu da yoksa. Yalnızlığım aleni. Sevgisizim! Yaptığım en güzel şeylerden biriyken yazmak, beceremez oldum bunu da, saçma sapanım. Kalemi her elime alışımda ismin dökülüyor kağıtlara, delinin bellediği gibi bellemiş gidiyorum. Ne büyük bir felakettir insanın kendini kandırması bilirim. Düşüncelere düşüp de olur olmaz, inandırması kendini, düşüncelerden düşmesi. Şükür ki biliyorum gerçekleri. Tek derdim, bunu hak etmeyişim. Bilmem nasıl biter bugün. Halsizim... “Sevenim var, sevdam var” derdi bir şair. Neler saklar kendi içinde bu ufacık dize anlamayan anlamaz. Sevenle sevdan aynı noktadaysa yok senden güzeli, güllük gülistanlık olur da her yer, her şey; sevenlerin dağ olsa da yoksa sevdan bitmişsin demektir, farkında olmasan da, öyle eksik. Yüreğe ortak, yaşamaya sebep sevda. Yalnızlığım aleni. Sevgisizim! |
|
15 Temmuz 2007, 13:13 | #18 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: sensizlik Bu sana yazdığım son satırlar... Bu dinlediğim son şarkı bizim üstümüze söylenmiş. Kilit vurdum kalbime, umutlarıma. Ne bundan böyle sevdaya dair bir şeyler beklenebilir yüreğimden ne de nefret edebilirim birinden. Ben hamal değilim ki; hep kahrını taşıyım ömrün… Alın artık üzerimden hayata dair ne varsa. Alın sevdaya dair acıları, paylaşın aranızda... Sen sanıyorsun ki, kolay geliyor gidişin bana.. Arkanı döndüğün ilk andan gözlerim gülecek mi yeniden sanıyorsun? Söylesene! Sen ne sanıyorsun aşkı, sevgiyi, söylesene! Kolay olan, kaçmaksa, yalansa, vazgeçişse; ben zor olanı seçiyorum ve Seni Hala Seviyorum. Sen öyle san, farzet ki her şey çok kolay... Gittiğini sandığın sen, giderken bende kalanlarını, yani seni, yani aşkı, yani bizi alamayacaksın benden.... Geri vermeyeceğim onları, benim onlar, bana ait. Biliyor musun, acı olan asla gidişin değil.. Belki bir gün sevmeyi öğrendiğin de yanında ben olmayacağım.. Bir sabah gözlerini yeni doğan güne açtığında başkası olacak yatağında.. Benim içinse sadece “sen” var olacak baktığım her yerde... Ve işte ilk defa o gün sebepsiz ağlayacağım, o gün yağan yağmur gizlemeyecek gözyaşlarımı. Kim bilir belki de aynadaki hayalin ilk kez asacak suratını bana ve o sabah sensiz ve üşümüş uyanacağım! Her şeyin bir bedeli var biliyorum ve bende bu bedeli ödüyorum. Ödediğim bedel sensizlik, yalnızlık, aşksızlık. Oysa yüreğim her şeye rağmen mutlu olmanı diliyor.... Seni bulduğum yerden başlıyorum yürümeye.. Seni düşünüyor ve gecenin ayazında üşüyorum.. Veda bile etmeden gidişin geliyor aklıma, sadece susuyorum….. |
|
15 Temmuz 2007, 13:14 | #19 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: sensizlik Yüreğimde senden başka hiçbir sevgiye yer vermedim, Senin bu anlamsız terkedişine Kanaat getirmek çok zor hele sen uzaklara doğru giderken usul usul. Yapılacak hiç bir şey yoktu. En azından benim için en azından senin için. Yada var ama yerini bilmediğim adını duymadığım bir sahte cennette. Seni zaman zaman anlamaya çalışıyorum. Ama anlamak mümkün değil çünkü zaten anlam veremediğim o karamsarlığını, istemekle istememek arasındaki uçurumu anlayamadım henüz. Zaten anlasam ne olur sanki. O uçurum ki benden çok uzaklarda. O uçurum ki aramızda. Derin ve büyük. Bazen seni kaybetmek değil kaybetmeyi düşünmek geçmezken aklımdan. Bazense... Sorma... Şimdi sen gittin uzaklara. Benim için çok uzaklara. Hiç dönmeyecekmişsin gibi. Bir ömür sensiz geçecek gibi. Denizlerin ve dağların ötesine. Ulaşılması zor yerlere. Benden uzak yüreğime yakın yerlere. Kaybetmek kolaydır. Kaybetmeyi kabullenmekse çok zor ben senin yokluğunu kabullenemeyeceğim Hep söylüyorum sana seni gerçekten çok ama çok sevdim. Seni seviyorum. Bunu sana anlatmak öylesine zor ki. Kelimelerle ifade edilse bile bu kelimeleri ben bilmiyorum. Duygularla anlatılsa bile ben bu kadar anlatamıyorum. Ve şunu iyi bilmelisin ki yüreğimin derinliklerine gömdüm seni. Önce sevgimi sonra seviyesizliğimi suçladım. Dertlerimle baş başa kalıp gizli gizli nefret ettim nedendir bilinmez korku dolu gözlerimden süzülen yaşlarla ıslandı, fısıldadığım kelimeler. Korkularımla tek başıma kaldığım günler de bile özlemeye devam ettim. Oysa rengini çözemediğim gözlerinin gözlerimle buluştuğu anlarda, sıcaklığını hissetmek isterdim. Bir zamanlar yaşanan onca şeyin yorgunluğunu yaşarken, Duygularıma inanmamak için kendimle ne kadar mücadele ettiğimi anlatamam.... Duymak istediğim sıradan bir sesleniş ya da güzelliğini kalbimde saklayacağım tek şey, tebessümündü. bütün aşklara, sevgilere sırtımı döndüm. Sana da sırtımı dönmek isterdim ancak. Her dönüşte sarıldığım yine sen olduğun için yapamadım.... Atamadığım, hatta bırakamadığım ve belki de vazgeçilmez olandın benim için, içimdeki çocuğun barışık yaşayabileceği tek insan. Üzüntülerimi ve sevinçlerimi bunca yıl bu inançla paylaştım. Ne düşünür diye hiç düşünmedim. Nasıldın ve en çok kimi sevdin hiç bilmedim. Kısa da olsa yaşadıklarım vardı. Ben hiç olmadığım kadar mutlu ve umutluydum. Dünya tersine dönse hani gökyüzündeki bütün yıldızlar küsse vazgeçmem derdim dedim de ne oldu sanki. Küçücük bir çocuktan farksız saflığımın kurbanı oldum. Çünkü inandım. Benim seni sevdiğim kadar senin de beni sevdiğine inandım. İnanmak istedim en azından. Özlediğim kadar özlediğine inandım. Ancak hiçbir zaman anlayamadım. Benim seni sevdiğim kadar sen beni sevmedin. Ne yazık..... Aşkımı aylarca bir sır gibi yalnızlığımla paylaşmışım meğer... Anladım ki, ağladığımda sesimi duyacak, ses verecek, uzandığımda dokunacağım biri olsun istiyordum hayatımda. İşte her şey benim için o zaman başladı. "Hadi " dedi yüreğim gidiyoruz. Nereye diyemedim....... En son seni ne zaman düşündüm ya da anımsadım bilemiyorum ama, inandığım tek gerçek var o da, seni artık düşünmek istemediğim. Hayattan çok şey öğrendim. Tek başıma yaşadığım her şey meğer benimle bir bütün olmuş. Bunun için sevindim desem yalan olur. Gerçekleştirmek istediğim, yaşamak istediğim o kadar çok şey var ki içimde. Bu sefer başka türlü haykırmak geliyor içimden. Şimdi nerdesin ?Hangi iklimde,kimin mevsimisin? Beni unuttun mu,Seni bilmem,ama ben hala aynı yerdeyim. Alev alev yanan yüreğimle. Bir ben bir de gözlerimden akan yaşlar biliyor şimdi yüreğimdeki yangını. Gülüşüne bir kurşun sıksada ÖLÜM unutma umuda kurşun işlemez bitanem.... Sesini özlüyorum hayatım demeni bebeğim demeni canımıniçi demeni çok özlüyorum .... Mutlu ol canımıniçi, Mutlu ol bitanem.....Umutlarımı bitiren bitaneme... |
|
15 Temmuz 2007, 13:14 | #20 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: sensizlik Zaman su gibi akıp geçerken her geçen dakikanın sadece zarar olduğunu biliyorum. Halbuki boşa harcanacak hiç vaktim yok. Sana o kadar uzun zaman bazı şeyleri anlatmaya çalıştım ki. Bir yerlerde sabrım taşacaktı. Yüreğimde senden başka hiçbir sevgiye yer vermemiş ve bir başkasına dönüp güzel bile dememişken. Senin bu anlamsız kararsızlığına. Kanaat getirmek çok zor hele sen uzaklara doğru giderken usul usul. Yapılacak hiç bir şey yok. En azından benim için en azından senin için. Yada var ama yerini bilmediğim adını duymadığım bir sahte cennette. Seni zaman zaman anlamaya çalışıyorum. Ama anlamak mümkün değil çünkü zaten anlam veremediğim o karamsarlığını, istemekle istememek arasındaki uçurumu anlayamadım henüz. Zaten anlasam ne olur san ki. O uçurum ki benden çok uzaklarda. O uçurum ki aramızda. Derin ve büyük. Belki de yüce ulu. Bazen seni kaybetmek değil kaybetmeyi düşünmek geçmezken aklımdan. Bazense... Sorma... Şimdi sen gidiyorsun uzaklara. Benim için çok uzaklara. Hiç dönmeyecekmişsin gibi. Bir ömür sensiz geçecek gibi. Denizlerin ve dağların ötesine. Ulaşılması zor yelere. Benden uzak yüreğime yakın yerlere. Kaybetmek kolaydır. Kaybetmeyi kabullenmekse çok zor ben senin yokluğunu kabullenemeyeceğim gibi senin uzaklara gitme ihtimalini de kabullenemiyorum. Aslında biraz ihtimalden öte bir durum bu....... Hep söylüyorum sana seni gerçekten çok ama çok seviyorum. Sana Koşmak geliyor içimden ama yapamıyorum her zaman yenik düşen ben oluyorum kaybetmek bana göre değil eğer bir gün kaybedeceksem bu şimdi olmalı. Sonra bunu kaldıramaya bilirim. Seni seviyorum. Bunu sana anlatmak öylesine zor ki. Kelimelerle ifade edilse bile bu kelimeleri ben bilmiyorum. Duygularla anlatılsa bile ben bu kadar anlatamıyorum. Ya gurbetin bilmediğim bir yerinde yada adını bile duymadığım bir taşra köyünde beni bekleyen bir umut var biliyorum. Ama ona yürümenin hep bir de bedeli var. Bu bedel sensin ve senin anlamak çok zor. Ve şunu iyi bilmelisin ki yüreğimin derinliklerine gömdüm seni. Önce sevgimi sonra seviyesizliğimi suçladım. Dertlerimle baş başa kalıp gizli gizli nefret ettim nedendir bilinmez korku dolu gözlerimden süzülen yaşlarla ıslandı, fısıldadığım kelimeler. Kokularımla tek başıma kaldığım günler de bile özlemeye devam ettim. Oysa gözlerinin gözlerimle buluştuğu anlarda, sıcaklığını hissetmek isterdim. Bir zamanlar yaşanan onca şeyin yorgunluğunu yaşarken, bir darbe daha yemek.... Duygularıma inanmamak için kendimle ne kadar mücadele ettiğimi anlatamam.... Duymak istediğim sıradan bir sesleniş ya da güzelliğini kalbimde saklayacağım tek şey, tebessümündü. bütün aşklara, sevgilere sırtımı döndüm. Sana da sırtımı dönmek isterdim ancak. Her dönüşte sarıldığım yine sen olduğun için yapamadım.... Atamadığım, hatta bırakamadığım ve belki de vazgeçilmez olandın benim için, içimdeki çocuğun barışık yaşayabileceği tek insan. Üzüntülerimi ve sevinçlerimi bunca yıl bu inançla paylaştım. Ne düşünür diye hiç düşünmedim. Nasıldı ve en çok kimi sevdin hiç bilmedim. Kısa da olsa yaşadıklarım vardı. Ben hiç olmadığım kadar mutlu ve umutluydum. Dünya tersine dönse hani gökyüzündeki bütün yıldızlar küsse vazgeçmem derdim dedim de ne oldu sanki. Küçücük bir çocuktan farksız saflığımın kurbanı oldum. Çünkü inandım. Benim seni sevdiğim kadar senin de beni sevdiğine inandım. İnanmak istedim en azından. Özlediğim kadar özlediğine inandım. Ancak hiçbir zaman anlayamadım. Benim seni sevdiğim kadar sen beni sevmedin. Ne yazık..... Aşkımı yıllarca bir sır gibi yalnızlığımla paylaşmışım meğer... Anladım ki, ağladığımda sesimi duyacak, ses verecek, uzandığımda dokunacağım biri olsun istiyordum hayatımda. İşte her şey benim için o zaman başladı. “Hadi “ dedi yüreğim gidiyoruz. Nereye deyemedim....... En son seni ne zaman düşündüm ya da anımsadım bilemiyorum ama, inandığım tek gerçek var o da, seni artık düşünmek istemediğim. Hayattan çok şey öğrendim. Tek başıma yaşadığım her şey meğer benimle bir bütün olmuş. Bunu için sevindim desem yalan olur. Yalnızlığı, çaresizliği, umut etmeyi, hata yaşamayı öğrendim. Acı çektiğim sevilmediğim doğru fakat, ben gerçekten sevmeyi öğrendim. Geleceğe pırıl pırıl parlayan gözlerle bakmak hoşuma gidiyor. Şimdi tanışsak, sevginin ne kadar büyük olduğunu gösterirdim sana. Gerçekleştirmek istediğim, yaşamak istediğim o kadar çok şey var ki içimde. Bu sefer başka türlü haykırmak geliyor içimden. Nefret ediyorum diye haykırmak istiyorum. |
|
Etiketler |
sensizlik |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Sensizlik | Che | Amatör Şairler | 12 | 12 Haziran 2020 23:54 |
Sensizlik | Liaaa | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 02 Nisan 2012 15:16 |
Sensizlik | EsiLa | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 1 | 22 Şubat 2009 14:58 |
SenSizlik.. | Dilara | Aşk ve Sevgi Köşesi | 2 | 20 Eylül 2008 14:55 |