15 Mayıs 2010, 23:10 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Hikayenin Ana Fikri... Bir zamanlar çok sevilendim ben. Çok özlenendim. Beni derinden etkileyen bir yazıdır bu sevdiğim kadın tarafından yazılmış. Umarım sizler de beğenirsiniz... bilirsin sevgili senden daha iyi şiir yazamam ben..ama kalemim sağlamdır yinede..şiir yazamasamda bu yazdıklarımı içine sindirerek,tek güvendiğin insan benmişim gibi oku..bunu dene bir kere,senden son isteğim bu. onca sene farklı kalplerde aramışım seni sevgili... sen benden habersiz ve aynı şekilde ben senden bihaber.. yalan değil;ilk başlarda seni de başka kalpler gibi sandım.çektireceğim aynı acılarda sadece ondaki kalp yanacaktı,ben bir kaç küçük sıyrıkla kurtulacaktım. Goethe'nin Mektupları'nı bilirmisin sevgili? tüm diyeceklerimin özeti gibi bir bölüm vardır orda: ''Neden sana acı çektiriyorum sevgilim? Neden hep,ya sana acı çektirmek ya da kendimi aldatmakla geçiyor günler? Biz birbirimizin hiçbir şeyi olmayacaktık,ama herşeyi olduk...Seni artık görmeyeceğim.Yıldızları nasıl seyrediyorsam,bundan böyle sana da öyle bakacağım demek...'' diye sürer bu. sonra kafama dank ediyor.her aşkta varmış acı çekmek,çektirmek... nedenini bilmeden yapılan,çektirilen acılarmış bunlar... Orhan Veli'nin 'Denizi Özleyenler İçin' adlı şiirini okudun mu hiç? böyle der ya şair: 'Gemiler geçerdi rüyalarımdan Allı pullu gemiler damların üzerinden Ben zavallı Ben denizlere hasret Bakar bakar ağlardım...' bu özlenen denizler benim için sensin be sevgili...sana baktıgımda aniden gözlerimin doldugunu bilirim ben. önce sözlerini gönderdin sen bana..ilk zamanlar söylediğin o bir kaç cümle,hayatımdaki şeylerden çok daha değerli oldu. inanmıyorsun biliyorum,acı acı gülümsüyorum. ama ben sonsuza kadar o sözlerle yetinebilirdim bile... en çok korktugum şey oldun. sevgime verdiğin ufacık bir karşılık bile,içimde bir hırsa dönüşüp,aşkımı kirletmeye çalışıyordu.korkagım bundan ötürü. yine inanmıyorsun bana biliyorum ve ben bu sefer ağlıyorum. sonra her sevgilinin istediklerini istedin benden.benim aşkım,sevgim dünyaya ait değildi. korktum bu yüzden aşkımı su yüzüne çıkarmaya.yaşamla olan tek bağımsın aslında sen benim. eskisi gibi sağlam ve güçlü değilim ben artık.seni hayata karşı koruyamayıp kaybetmekten korkuyorum. en büyük pişmanlığım oldun dedim sana.bunun yalan oldugunu ikimizde biliyorduk.ben geri dönüş yollarımı teker teker kapatıyorum sevgili... geri dönüş biletlerinin hepsini yaktım içimdeki aşkla. çünkü sen son yolculuğum ol istiyorum. herşeyimi sana verip benim diyebileceğim hiçbirşey olmasın,kalmasın bende.ne dönecek bir yerim ne de ardımda dönüşümü bekleyen birileri olsun istiyorum... sanırım bir daha bu kadar samimi şeyler diyemem sana.bunlarıda neler yazıyorum bilmiyorum bile.. seni çok seviyorum ben.şayet bizi yaratan Tanrı'yla senden gizli bir anlaşma yapabilseydim,O'ndan bana düşen harcamadıgım,tüketmediğim tüm zamanlarımı senin yaşamınla birleştirmek isterdim.ve bölüştürmek.. hatta tüm hayatımı sana vermek,hayat diye sana seslenmek... sevgimin büyüklüğü arttıkça seni acıtmamda artacak sevgili.korkuyorum bundan.çogu kez içime gömüyorum duyman gereken aşk sözcüklerini.. bastırıyorum hepsini içime,bir daha çıkmaya cesaretleri dahi olmuyor.aşkım büyüdükçe herşeyi yıkıp geçmesinden korkuyorum. hatta seni bile derin denizlerime katıp sürükleyip benden uzaklaştırmasından korkuyorum. belkide boğulursun denizlerimde... ki şimdiye kadar boğazına kadar geldi denizlerim.. seni kurtarmak adına bende atladım denizlerime,bir daha da çıkamadım sonra... ehe sen biliyormusun sevgili İstanbul çok güvensizdir.sırrını sakın söyleme ona.çünkü tutamaz..heleki aşkını hiç söyleme..haykırır başka aşklara ve başka şiirlerde rastlarsın haykırdıgın aşka,başka dudaklarda duyarsın... o zaman anlarsın İstanbul yaşının ona verdiği olgunluğa karşı çıkıp sır tutmayı bile bilmeyen,beceremeyen aşıkların şehri... ben anlattım İstanbul'a seni,daha tanışmadan senle... adını koyamadıgım bir hisle seni anlattım İstanbul'a. seni sevmem için bedenin lazım değildi bana. sana sormadan seni alıyordum düşlerime. İstanbul şahitti bana bir tek... aldatıyordum tanımsız hayalinle çok sevdiğim sandıgım kişiyi. seni gerçekten unutmak istedim bugün.ama bu isteğimin ikinci dakikasında seni düşünürken yakaladım kendimi.kalbimi soğutup buz tabakasına çevirmek istedim ama ardından hemen pişman olup kalbimi gözyaşlarımla ısıtmayı seçtim çaresizce.. sen martıları çok seversin sevgili... ben artık martılara soracagım senin mutlu olup olmadıgını.tüm denizlere hakimdir martı,senide görür elbet.. eğer mutluysan,sevinçle çığlıklar atacak gökyüzüne martılar... ve ben anlayacağım mutlu oldugunu,gülümseyeceğim sana burdan.. ama üzgün ve kırgınsan o zaman sessizliğe gömülecek tüm martılar sırayla,ardından durgunlaşacak deniz... ve ben bunu anladıgımda kahrolacağım kendi yaşamımda... ha unutmadan bir de küçük bir söz verdi bana martılar. ara sıra sen uyurken benim yerime senin yanına gelip kulağına seni çok sevdiğimi ve her adımımda seni biraz daha özlediğimi fısıldayacaklar... ben seni çok seviyorum be Anıl'ım..söz her gece iki öpücük bırakacagım sana. gözlerinden öpüp yüzümü hiç unutmamayı sağlayacağım sana.. hiç dokunamadıgım dudaklarını öpeceğim adımı bir an olsun unutma,yanlışlıkla başkalarına dahi benim adımla seslen diye... sakın kimseye söyleme canımın yandıgını.kendin bile bilme olurmu. ben sakladım kalbimin kesiklerini.insanlar görmeyecekler canımın acıdıgını.ve sen nefes aldıkça benim dünyam dönmeye devam edecek. karanlıgı üstüme örtüp üşümemi durdurmalıyım. sen beni unutacaksın zamanla,ama ben unutulmayacak bir adamı özleyip aynı özlemle senin adını karalamaya devam edeceğim. | |
|
31 Mayıs 2010, 18:20 | #3 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Hikayenin Ana Fikri... Hala öylesin . Kimse yazımı beğenmemiş , alındım biraz :| ''ben anlattım İstanbul'a seni,daha tanışmadan senle... adını koyamadıgım bir hisle seni anlattım İstanbul'a. seni sevmem için bedenin lazım değildi bana. sana sormadan seni alıyordum düşlerime. İstanbul şahitti bana bir tek... aldatıyordum tanımsız hayalinle çok sevdiğim sandıgım kişiyi.'' Yazıyı okudum da ne kadar çok seviyormuşum ben .. Şimdi okuyunca garipsedim cümlelerimi.. İnsan işte ,Tanrı'yla anlaşma yapabilecek kadar , canını ortaya koyacak kadar seviyorsun bir gün , ama sonra puf ! her şey yok oluyor . Ne sevgin kalıyor içinde ne de ona karşı küçük bir umut . Bunları neden yazıyorsun nan diye sorma sakın . Kimseyi kırmak değil amacım .Ki hiç amacımda yok bu konuya mesaj yazarken .. Tarihini unutmuştum ben , iyi hatırlattın notlarımın arasına tarihi eklemeyi unutmayayım bu sefer. Güzel bir ana fikir olmuş tekrar tekrar okuyunca daha iyi anlıyorum . Teşekkürler üstad .. |
|
31 Mayıs 2010, 23:05 | #4 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Hikayenin Ana Fikri... Anıl saf değil artık be Zarife... Hiç saf değil... :/ Ne zaman canım sıkılsa okur oldum bu yazıyı. Bir zamanlar canım çok daha fazla sıkılıyordu deyip, şükrediyorum halime. Ama görüyorum ki, Anıl bitmiş. Yaşlı mıyım nan ben ? peh... Ha bu arada, bu cümlelerine kırılmadım hiç. Bilirsin güçlüyüm. Ama bir şey var, o çok kırıyor, çok incitiyor derinden. Bilmesende olur, belki bildin ben bunu söylerken. Aman öyle işte. Şey... ııı şey. Neyse, teşekkürler güzel yorumunuz için. |
|
Etiketler |
ana, fikri, hikayenin |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Hikayenin fragmanı | meLanie | RadyoHarika Paylaşımları | 0 | 31 Mart 2023 00:00 |
Pavyon Kadını Hikayenin Devamı | SaMuRai | Düşünen Beyinler | 3 | 08 Temmuz 2019 21:18 |
Başka Hikayenin Güzelisin/Okan Savcı | Afrodit | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 06 Nisan 2012 23:00 |
Halkın Fikri ve Tayyip Efendinin Fikri | ReiS | Serbest Kürsü | 2 | 15 Kasım 2009 21:47 |