11 Mayıs 2007, 06:17 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | ~ Ata Sözleri ~ * Alan memnun, satan memnun; tellala halt etmek düşer. * Abanın kadri, yağmurda bilinir. * Açın koynunda ekmek durmaz. * Aç ölmez, gözü kararır; susuz ölmez, benzi sararır. * Adama dayanma ölür, duvara dayanma kurur. * Ağanın alnı terlemezse, ırgatın burnu kanamaz. * Ağustosta beyni kaynayanın, zemheride kazanı kaynar. * Akara kokara bakma, çuvala girene bak. * Akıllı köprü arayıncaya kadar , deli dereyi geçer. * Akrep etmez akrabanın ettiğini, kimse bilmez akrabadan çektiğini. * Acemi nalbant; kâh nalına vurur, kâh mıhına. * Al atın iyisini, yiyeceği bir yem; al avradın iyisini, giyeceği bir don. * Alıcı aslan, borçlu sıçan gibidir. * Allah’ın ondurmadığını, peygamber sopayla kovalar. * Ananın çıktığı dala, kızı salıncak kurar. * Ana ölünce, baba amca olur. * At elin, eğer elin; arada bizim de dahdah’ımız var. * Almadığın hayvanın kuyruğundan tutma. * Allah uçamayan kuşa alçacık dal verir. * Apdessiz sofuya namaz dayanmaz. * Ağılda oğlak doğsa, ovada otu biter. * Ağır yük altına girenin beli incinir. * Ağzı eğri, gözü şaşı olan ensesinden belli olur. * Ak bacak, kara bacak; geçitte belli olur. * Ayı inine sığamamış, bir de kuyruğuna kalbur bağlamış. * Aptal yağı çok bulunca; kâh borusunu yağlar, kâh gerisini. * Adam yanıla yanıla alim olur, pehlivan yenile yenile galip olur. * Ağız büzülür, göz süzülür; ille de burun ille de burun. * Ağzına bir zeytin verir, ardına bir tulum tutar. * Ağzının domalmasından, Ömer diyeceği belliydi. * Akçan gitti mi demezler, işin bitti mi derler. * Akıllı bizi arayıp sormaz, deli bacadan akar. * Ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır. * Akşam olunca kuzu anasını, kuş yuvasını bulur. * Ağa güçlü olunca , kul suçlu olur. * Acemi nalbant işi, gâvur eşeğinde öğrenir. * Acıkan yanağından, susayan dudağından belli olur. * Acırsan şehirli sığırına acı; tok gider, aç gelir. * Acı soğan yiyen, ağzının kokusundan belli olur. * Aç açla yatarsa, arada dilenci doğar. * Aç köpeğin kursağı dar olur. * Açlıkla tokluğun arası, yarım yufkadır. * Adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, atlastan olsa da çulu. * At yedi günde, it yediği günde belli olur | |
|
11 Mayıs 2007, 06:17 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ~ Ata Sözleri ~ * Adam kıtlığında keçiye “Abdurrahman Çelebi” derler. * Adam sandık eşeği, çifte serdik döşeği. * Adımız kasap ama, evimizin et yüzü gördüğü yok. * Afyonun keyfini tiryakiden sormalı. * Ağzı büyük olana, kepçe kaşık gibi gelir. * Akça( Para ) , akıl ; don, yürüyüş öğretir. * “ A kız! Kocan ne çirkin!” “Olsun! Babamın evinde o da yoktu. “ * Ağızla pilâv pişmez, yağla pirinç gerek. * Aklını eşeğe verme; çeker, arpa tarlasına gider. * Alacağın bir fitil, pamuğun batmanını sorarsın. * Alışmadık k.çta don durmaz. * Al kaşağıyı gir ahıra, yarası olan gocunur. * Altı aylık seyislikle, kırk yıllık b.k karıştırılmaz. * Alışmadık g.tte don durmaz. * Altmışında zurna çalmayı öğrenen, artık mezarda da çalar. * Ağaca çıkan keçinin, dala bakan oğlağı olur. * Ağustostan sonra ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez. * Aşık; herkesi kör, etrafını duvar sanır. * Ayağında donu yok, başına fesleğen takar. * Ayı eniğini okşarken öldürüvermiş. * Ala keçi, her zaman püsküllü oğlak doğurmaz. * At’a nal çakıldığını görmüş , kurbağa da ayağını uzatmış. * Adam desem ünü yok, koyun desem yünü yok. * Adam hacı mı olur varmakla Mekke’ye; eşek evliya mı olur, taş çekmekle tekkeye. * Adam adama gerek olur, iki serçeden börek olur. * Aç adam, gökteki ay’ı yufkaya benzetir. * Akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını satın almış. * Alçalma basılırsın, yükselme asılırsın. * Allah, fakir kulunu sevindirmek isterse; eşeğini kaybeder, üç gün sonra buldururmuş. * Amcam, dayım; herkesten aldım payım. * Arı gibi eri olanın, dağ gibi yeri olur. * Arpa unundan kadayıf olmaz. * Atın ölümü, itin bayramıdır. * Atın iyisi yedi günde; it, yediği günde belli olur. * Baldırımın etini yerim, gene kasaba minnet etmem. * Berk kaçan atın b.ku, seyrek düşer. * Arpacıdan borç alan, ahırını tez satar. * Ata da soy gerek, ite de. * Atlar tepişirken arada eşekler ezilir. * Avcı ne kadar hile bilirse, ayı da o kadar yol bilir. * Azıksız yola çıkanın gözü el torbasında kalır. |
|
11 Mayıs 2007, 06:18 | #3 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ~ Ata Sözleri ~ * Baktın kar havası, eve gel kör olası. * Bekârın parasını it yer, yakasını bit yer. * Bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır, bir at bir yiğit kurtarır. * Borçlunun duacısı, alacaklısıdır. * Azası eksik olanın kazası eksik olmaz. * Azdan azdan, çok olur birazdan. * Az’ı çocuğuna, çoğu kocana gösterme. * Babası koruk yer, oğlunun dişi kamaşır. * Bağlı aslana tavşanlar bile saldırır. * Bakkal, ölülerin borcunu dirilere yükler. * Baş ağır gerek, kulak sağır gerek. * Bedava şarabı kadı da içer. * Bekâr gözü ile kız alma, yaya gözü ile at alma. * Ben tuttum turnayı o çalar zurnayı. * Beşyüz karga umurumda değil, uçururu da seyrine bakarım. * Bezir yağından pilâv pişer ama, yenmez. * Bildik kasap, et yerine kemik verir. * Bir tilkinin derisi iki kere soyulmaz. * Bizim topraktan testi olur da kulpu olmaz. * Borç bini aştıktan sonra, her gün baklava , börek yenir. * Boru çalmaya dudak ister. * Bozuk saatin varsa köylüye götür, çavdar sapından zemberek taksın. * Budala küser, öğününü keser. * Buğday başak verince orak pahaya çıkar. * Buğdayın iyisini komşuna sat, gider de bazlamasını yersin. * Burnunun bokuna bakmaz, kimyonlu kebap yer. * Bok yiyecek pezevenk, kepçesini yanında taşır. * Başındaki fese bak, girdiği kümese bak. * Bayramda borç ödeyecek olana, ramazan kısa gelir. * Bir dirhem gümüşün üstünde oturmak için, kantar gibi g.t gerek. * Boklu, çamurluya gülermiş. * Bokla yapılan, sidikle yıkılır. * Bakkal fındığıyla yar sevilmez. * Bıçak keser ama, arada masat lâzım. * Bir ağaçtan hem camiye direk olur, hem kenefe kürek olur. * Bal tattırma ayıya, pekmez tulumunu yırttırırsın. * Başını acemi berbere emanet eden, pamuğu cebinden eksik etmesin. * Bir arap için bir Arabistan yakılmaz. * Bir çocuğun kırk ebesi olursa; ya kör olur, ya topal. * Bir çıplağı, kırk harami soyamaz. * B.k böceği misk kutusunda ne anlar! * Bir kuş, bir ağaca kırk yılda bir konar; bir daha konuncaya kadar ya dal kurur, ya kuş ölür. * Boşboğazı cehenneme atmışlar, “Odunlar yaş.” demiş. * Bağdan üzüm çalan, s.ıçtığı pekmezden belli olur. * Bakmakla öğrenilseydi, kediler kasap olurdu. * Baş ağrıyınca, sivrisinek davul olur. * Bektaşiye “ Namaz kıl.“ demişler; “Kılarım ama okumam.-“Demiş. * Belinde bir tabancası var, boynu kayıştan görünmez. * Benim derdim inekle dana, karının derdi sürmeyle kına. * Bıldırcının beyliği, yığınlar (harman ) kalkana kadardır. * Bir akçe ile, dokuz kubbeli hamam yapılmaz. * Bir kere insanın ters gitmesin işi; muhallebi yerken , kırılır dişi |
|
11 Mayıs 2007, 06:19 | #4 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ~ Ata Sözleri ~ * Cami dururken mescitte namaz kılınmaz. * Canı yanan eşek, attan berk kaçar. * Can yediğini, ten giydiğini ister. * Cemal gider ama, kemal seninle kalır. * Cennete gitse fidan kırar, cehenneme gitse kazan devirir. * Canı yana eşek, atı geçer. * Canı kaymak isteyen, mandayı yanında taşır. * Cömert derler, maldan ederler; yiğit derler, candan ederler. Ç * Çoklukta (Kalabalıkta ) eşek kuyruğu kesme; kimi kısa der, kimi uzun. * Çobana verme kızı; ya koyun güttürür ya kuzu. * Çarşı iti, koyun beklemez. * Çağrılmayan yere, çörekçiyle börekçi gider. * Çanağına ne doğrarsan, kaşığına o çıkar. * Çıngıraklı deve kaybolmaz. * Çingene; erişemediği harmanı, zekâtına sayarmış. * Çirkin karı evi toplar, güzel karı düğün gezer. * Çok gezenin ayağına b.k bulaşır. * Çingeneye cellâtlık vermişler, önce babasının başını kesmiş. * Çingeneyi paşa yapmışlar, “Şu ağaçlardan ne güzel kasnak olur!” demiş. * Çavdar unundan baklava olmaz. * Çekirge ne ki budu ne olsun. * Çengi ölüsü çalgıyla kalkar. * Çıkacak can yorganda da çıkar urganda da. * Çiftçinin karnını açmışlar, kır tane “gelecek yıl” çıkmış. * Çocukla yoğurt yiyen, ağzına yüzüne bulaştırır. * Çubukken çıt demeyen, ağaçken küt demez. * Çürük baklanın kör alıcısı olur. D * Dadandı dayım köfteye, yine gelir haftaya. * Değirmencini evine hayırlı haber gelmez. * Değirmenden gelenden börek umarlar. * Değirmenin sesini işitiyoruz, ununu gördüğümüz yok. * Dilenciye hıyar vermişler, eğiri diye beğenmemiş. * Deliye osur demişler, sıçıvermiş. * Dervişe “Bağdat’ta pilâv var,” demişler;” Yalan değilse, ırak değil,” demiş. * Devede kalıp var ama, katarını bir eşek çeker. * Deve Kâbe’ye gitmekle hacı olmaz. * Deveye “Bir çömlek yapıver,” demişler, yedi kazan sütü devirmiş;“Çok şükür kazasız çıktım,” demiş. * Deveyi eşek yeder ama yükünü çekemez. * Dokuz bacanak, bir çavdar gölgesinde eğlenir. * Dolapta kurabiye var ama, senin ağzına göre değil. * Dövüş, seyirciye kolay gelir. * Dört paralık adamın, sekiz paralık keyfi olur. * Düşmanın sözü kayar geçer, dostun sözü koyar geçer. * Davetsiz misafir, mindersiz oturur. * Deveye “Kalk oyna.” demişler; bir çam, bir çardak devirmiş. * Dadıya dayanan, evlât yüzüne hasret kalır. * Dağdaki tavşana, evde tencere hazırlama. * Dalga boyu aşmış; ha bir karış, ha beş karış. * Dağda gezen ayıya rastlar, dayıya da. * Delinin getirdiği çalı üstünü kurutmaz. * Deveyle tepiş olmaz. * Doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek. * Don ıslanmayınca balık tutulmaz. Dilencinin hakkından olandırıcı gelir. * Deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış. * Değirmende doğan sıçan, gök gürültüsünden korkmaz. * Denizi yakamazsam, cızlatırım ya! * Dertsiz baş, bir tek bostan korkuluğunda bulunur. * Düşün deli gönül düşün; beygir mi alınır kışın, onun da parası peşin. * Devekuşu uçmaya gelince ayağını, yük taşımaya gelince kanadını gösterirmiş. * Deveyi düğüne çağırmışlar; -“Tabanım yırtık, oynayamam, dudağım yırtık, yırlayamam. “ demiş. · * Donsuzun gönlünden dokuz top bez geçer. * Dostu çok olanın postu çabuk eskir. * Düğüne ses, ölüme yas yakışır. * Deli deli akanı, bura bura tıkarlar. * Deveci ile konuşan, kapısını büyük yapmalı. * Dilenci bir tane olsa, şekerle beslenir. * Dilenciliğin payesi düşüktür ama geliri yüksektir. * Dinsiz, bektaşiye kızar da oruç yemeye yeltenir. * Dokuz at, bir kazığa bağlanmaz. * Dut kurusu ile yar sevilmez. * Dünyayı sel bassa, ördeğe vız gelir. * Düt demeye dudak gerek, kaşınmaya tırnak gerek. |
|
11 Mayıs 2007, 06:20 | #5 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ~ Ata Sözleri ~ * Ekmeğin büyüğü, hamurun çoğundan olur. * Ebe çok olursa, cenin sakat doğar. * Eğri ağaca “yayım”, her gördüğüne “dayım” deme. * El ağlarsa gözünden, anam ağlarsa özünden. * Elekçiyi paşa yapmışlar, ille de “kasnak” demiş. * El elin eşeğini türkü çağırarak arar. * Ellere gözlük verir, kendi kamburunu görmez. * Erkeğe yar ölüsü, yorgan yenisidir. * Eşeği tımar eden, osuruğuna katlanır. * Ettiğin hayır, ürküttüğün kurbağaya değsin. * Eğer’le meğer’i evlendirmişler, “Keşke” adında çocukları olmuş. * El ağzına bakan, sel ağzına yuva yapar. * Eşeğe “Cilve yap.” demişler, tekme atmış. * Eşeği düğüne çağırmışlar; “Ya odun lâzımdır, ya su.” demiş. * Emanet eşeğin paldımı , yokuşta kopar. * Ekleme kuyruk, tez kopar. * Ekmeğini yalnız yiyen, yükünü kendi kaldırır. * Ektiğimiz nohut, leblebi oldu da, başımızda şakırdıyor. * Ehl-i keyfe zevk verir kahvenin kaynaması, eşeği baştan çıkarır sıpanın oynaması. * Eşeğe rakı içirmişler, çulunu bahşiş vermiş. * Eşeği kurt yemiş, sahibi “Düş olsaydı bari. “ demiş. * Eşeğin ölümü, köpeğe düğündür. * Eşek at olmaz,ciğeri et olmaz. * Evinde karın çirkin ise, Geçimin de bozuk ise, Ne işin var ölü evinde; Gir ağla, çık ağla. Evinde karın güzel ise, Geçimin de iyi ise, Ne işin var düğün evinde Gir oyna, çık oyna. * El içinde vasiyet ettik, ölmemek olmaz. * Eli hamur ovalar, gözü dana kovalar. * Elin öldürüverdiği yılan; kafasını kaldırır kaldırır, bakar. * El yumruğu yemeyen, kendi yumruğunu bozdoğan armudu sanır. * El yumruğu yemeyen kendi yumruğunu bozdoğan armudu sanır. * Erkek kocarsa koç olur,- karı kocarsa hiç olur. * Eski fener; kâh yanar kâh söner. * Eski zaman atlarına eski Osmanlılar binip gitmiş. * Eşeğine bakmaz da, Hasan Dağı’na oduna gider. * Evi süsü gösterir, ******yu düzgün gösterir. * Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz. * Erkeğin kalbi enginar yaprağıdır, her katında bir kadın yatar. * Eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı. * Ev sahibi kurnaz, pastırmayı ince ince doğrar; kurnaz misafir, ikişer – üçer yutar. * Eşek çamura düşünce, sahibinden yavuz kimse olmaz. F * Fare düşmekle deniz mundar olmaz. * Feleğin işleri, ayıya kaval çaldırır. * Fukaranın çocuğu, zenginin malı kıymetlidir. * Fırsat rüzgâra benzer; marifet, onu geçerken tutmaktır. * Fili güdenden sor, deveyi yedenden. * Fildişi tarak, seni başına göre değil, bırak. * Fakir dost çabuk unutulur. * Fareye rakı içirmişler; “Şu kediyi bana bir buluverin. “ demiş. * Fakirin buğdayı çavdar, ineği keçidir. * Fakir, zenginin malını hesabederken, bir kütük çıra yakmış. * Fukara canına güvenir, zengin malına. * Fukara canı için dua eder, zengin malı için. * Fırın düzen alır, hamur biter; ev düzen alır, ömür biter |
|
11 Mayıs 2007, 06:20 | #6 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ~ Ata Sözleri ~ * Görmediğin oğlu olmuş; çekmiş, çükünü koparmış. * Güzel görünür, çirkin bürünür. * Gâvura kızıp da oruç bozulmaz. * Girmediği bir Gerede zindanı kalmış, onda da altı ay eğlenmiş. * Gönülsüz davara giden köpekten hayır gelmez. * G.t kısmetten çıkınca, uçkur kudretten kırılır. * Göz derya, seyir bedava. * Güzellik on, gerisi don. * Gâvura kızıp da oruç bozulmaz. * Gece şarap, gündüz kumar; bu haliyle cennet umar. * Gelinin güzelliği damadın harcıyladır. * Gevşek tükürüğün sakala zararı vardır. * Gitti ağalar, paşalar; kellere kaldı köşeler. * Gurbette öğünmek, hamamda türkü söylemeye benzer. * Güttüğümüz üç davar, ıslığımız dağlar aşar. * Gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz. * Gurbette taşa yaslanmayan , evdeki yastığın kıymetini bilmez. Gelinin güzelliği, damadın harcıyla. * Gümbürtüden korkan, kazancı dükkânına girmez. * Güzellik bir sivilceye, varlık bir kıvılcıma bakar. * Güzellik on, dokuzu don. H * Hem çıplak, hem poyraza karşı gider. * Her gün güzel giyenin, bayramda g.tü açık kalır. * Herkesin aklı bir olsa, sığırı güdecek çoban bulunmaz. * Herkes sepet örer ama, g.tünü geçiremez. * Her sakaldan bir tel, köseye sakal. * Hırsızlık bir ekmekten, kahpelik bir öpmekten başlar. * Her hıyarım var diyene, tuz alıp seğirtme. * Her aferin’e koşan tazının bacağı çabuk kırılır. * Hacı hacıyı Mekke’de bulur. * Hasta olan ölmez, eceli gelen ölür. * Horoz ölür, gözü çöplükte kalır. * Hac nasip olmayacak adamı, deve üstünde yılan sokarmış. * Hak yoluna vermeyiz bir mangır, şeytan yoluna gider tangır tangır. * Havlamasını bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir. * Helvayı yapalım ama; üzüm bağda, bağ da dağda, hadi tavayı komşulardan buluruz da, iş unla yağda. * Herkese kendi osuruğu, ciğer kavurması gibi gelir. * Hanımın hısımı gelince, oklavalar şıkır şıkır; beyin hısımı gelince, dişler şıkır şıkır. * Hiç üzüm yoktur ki, g.tünde çöpü olmaya. * Hacı’ya “ Tesbih alır mısın?” demişler; “ Ha biz buraya niye geldik!” demiş. * Hak yardım ederse Abdi kuluna, kurt çoban olur koyununa. * Hem karnın tok olsun, hem börek tepsisi bütün .( Nasıl olur bu.). * Her eşek kendi makamıyla anırır. * Herifin sakalı tutuşmuş, o , “Dur, şu çubuğumu yakayım,” der. * Hesapsız kasabın masadı g.tüne girer. * Hoca doyduktan sonra kırk armut yemiş, “Onun da yeri başka .” demiş. * Hakaret muhayyerdir, sahibine iade olunur. * Hamamda türkü çağırması, gurbette öğünmesi kolaydır. * Hancının tavuğu, yolcu atının arpasıyla geçinir. * Harmana giren öküzün ağzına sepet geçirirler. * Helva helva demekle, ağız tatlanmaz. * Hem dizime oturur, hem sakalımı yolar. * Her düşen, kabahati pabucunda bulur. * Herkes kendi kazandığını kendisi yese, karnı ambar olur. * Hocam, güzel güzel okuyorsun ama hasta ölüyor. * Horozla yoldaş olanın menzili çöplüğe kadardır. * Horoz ölür, gözü çöplükte kalır. * İç dedilerse çeşmeyi de kurut demediler ya. *İ htiyar deme , genç deme; evde karın bulunsun. Arpa deme, buğday deme; evde unun bulunsun. Çalı deme, çırpı deme; evde odun bulunsun |
|
11 Mayıs 2007, 06:21 | #7 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ~ Ata Sözleri ~ * İki analı çocuk sütten, iki karılı adam bitten ölür. * İmama gelmişken nikahlar tazeleyelim. *İ nek ayağı buzağı öldürmez. * İniş aşağı kavga olmaz, atta duran var, duramayan var. * İnsan gün gelir dağı kaldırır, gün gelir darıyı kaldıramaz. * İşi işine denk olanın, götü dümbelek çalar. * İt takkeyi neylesin, dingilderken düşürür. * İki karılı, bitten; iki analı, sütten ölür. * İnsan sümbül kokusundan, eşek sidik kokusundan hoşlanır. * İmam yiyişli, muhtar duruşlu ol. * İşleyen(çalışan) eşeğin boynu boncuklu olur. * İt, kışı geçirir ama, gel de derisinden sor. * İnsanın çok olduğu yerde, akla sıkıntı olmaz. * İnsan şaşırınca, karısına “hala” der. * İp, ince yerinden kopar. * İt itle dalaşırken, koyunu kurt kapar. * İyi at yemini artırır, kötü at kamçısını. * İyini ekmeği gökyüzünde, kötünü ekmeği dizi dibinde. * İyi peynir ama, köpek tulumunda. K * Kalbur kadar evin, deliği kadar derdi vardır. * Kasap evinde her gün kurban bayramı. * Kazan nerede kaynarsa, maymun orada oynar. * Karanlıkta görülen iş, alaca olur. * Karaya sabun, ölüye öğüt kâr etmez. * Karga gül dalına konmakla bülbül olmaz. * Karıncanın hediyesi, çekirge ayağıdır. * Karıncaya tükürük göl gelir. * Karpuz kabuğuyla büyüyen eşeğin ölümü sudan olur. * Kazık yerini buldu, tokmağa ne hacet! * Kırk yıllık çingeneye, maşa yapması öğretilmez. * Kopacak kiriş, sesinden belli olur. * Körler mahallesinde ayna satılmaz. * Kendi hasırda, gözü Mısır’da * Kılavuzu horoz olan, kümeste geceler. * Kömürcünün evine giden, yüzü kara çıkar. * Köpeğin ahmağı, baklavadan pay umar. * Köre “Mum pahaya çıktı,” demişler, “O bizim harcımız değil,” demiş. * Kurdun adı “yedi”, yese de, yemese de. * Kaçan da “ Allah Allah “ der, kovalayan da. * Karga güvercin gibi yürümeye kalkışmış, kendi yürüyüşünü de unutmuş. * Karnımın penceresi yok ya; kuru ekmek yerim, kimseye eyvallah etmem. * Kavak uzaya uzaya göğe değmez ya; elbet gir gün belinden kırılır. * Kaymağı seven, mandayı yanında taşır. * Kayserili’ye eşek boyaması öğretilmez. * Kelle bizim olsa, gider Konya’da tıraş ettiririm. * Kestirme yoldan giden, çok dolaşır. * Kırlangıcın zararını biberciden sormalı. * Kuraklık günde köpekle şaka yaparsan, çamurlu günde elbisenin berbat eder. * Kurdun adı yaman çıkmış; tilki var, baş keser. * Kaçakçıdan iyi tütün kolcusu olur. * Kalendere “Kış geliyor.” Demişler; “Gelsin, ben titremeye hazırım.” Demiş. * Kalın incelinceye kadar, ince koparmış. * Kan kusana, altın leğenin faydası ne? * Kargaların kurduğu dernek; “kışşşş” deyince dağılır. * Katıra “Baban kim?” diye sormuşlar; “At dayım olur.” Demiş. * Kaz değilsin, ördek değilsin; paçana kadar suda ne gezersin! * Keçi kurttan kurtulunca, gergedan olur. * Kılavuzu karga olanın, burnu b.ktan çıkmaz. * Kelin yanında kabak anılmaz. * Kel kız, ablasının saçı ile öğünür. * Kedinin kanadı olsaydı, dünyada serçenin kökü kesilirdi. * Kocakarıya zülüf yakışmaz. * Kurtlar ihtiyarlayınca, köpeklerin maskarası olur. * Kürsü dibinde ağlar, davul önünde oynar. * Kadersiz köpek, kurban bayramından önce ölür. * Karganın gönlünden şahinlik geçer. * Katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsine tükürdüğüm cinsine çeker. * Kaynana pamuk ipliği olup raftan düşse, gelinin başını yarar. * Kepenek altında er yatar, çul altında küheylan. * Komşu boncuğunu çalan, gece takınır. * Kötü komşu, insanı elek – tekne sahibi yapar. * Köpeğe gem vurma, kendini at sanır. * Kurt, eşek yediği dereye dokuz kere gider. * Küçük idi kıyamadım, büyük oldu, yenemedim. * Koyunun kuyruğu ne kadar büyük olursa olsun, ancak kendi k.çını örter. |
|
11 Mayıs 2007, 06:21 | #8 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ~ Ata Sözleri ~ * Lâkırdı bilmeyen hödükler, sönmüş ateşi körükler. * Leyleğin ayağını kesmişler, uçuvermiş; “ Acısını konduğun zaman duyarsın.” demişler. * Lâfla pilâv pişse, deniz kadar yağ benden. * Leyleği kuştan mı sayarsın; yazın gelir, kışın gider. * Leyleğin ömrü laklakla geçer. M * Mahallede biri ölür, herkes kendi ölüsüne ağlar. * Malını yiyip de ölmüş var mı, kes avrat soğanın birini. * Mekke’ye gitmişsin, misk sürünmedikten sonra neye yarar! * Minareyi yaptırmayan yerden bitmiş sanır. * Malın varsa, içinde bulun; gemin varsa kıçında bulun. * Mecliste elini, sofrada elini kısa tut. * Misafir ev sahibinin danasıdır, nereye bağlarsa orda durur. · *Meyhanecinin şahidi bozacıdır. * Misafir ev sahibinin danasıdır, nereye bağlarsan orda durur. * Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz. * Meyhanecinin yüzünü bayram topu güldürür. * Mangal başı- kış gününün lâle zarıdır. * Meyhaneci olur da şarap içmez mi! * Misafiri horoz olanın ambarında buğday olmaz. * Müflis aç kalınca, eski defterleri karıştırır. N * Nereye varsan, okka dört yüz dirhem. * Ne benden sana bazlama, ne senden bana gözleme * Nefesine güvenen borazancı başı olur. * Ne Şam’ın şekeri, ne arabın yüzü. * Ne verdin elime, ne çalayım yüzüne. * Ne yedim pancar, ne yüreğim sancar. * Ne zengine borçlu ol, ne züğürtten alacaklı. * Nisan yağar mayıs öğünür, mayıs yağar ambar öğünür. * Niyet etmiş yağmaya, kıyamette kalkmaya. * Namaza meyli olmayanın, kulağı ezanda olmaz. * Nefesine güvenen borazancıbaşı olur. *Nerde çalgı, orda kalgı.” O * On paralık fener, ancak bu kadar yanar. * Osuruklu g.te kepek ekmeği bahane. *O ayıp, bu ayıp; ne yapsın bizim Şuayp! * Oğlan aldı, oyuna gitti; çoban aldı, koyuna gitti. * Oğlan doğur, kız doğur;seleyi yine sen götür. * Oğlum olsun da meyhanede olsun; bir gün olmazsa, bir gün ayılır. * O hacı bu hacı; kim olacak boyacı? * Okumak bilmez, gözü defterdarlıkta. * Olgun kızılcık diş istemez. * Olsa ile bulsa, ikisi bir araya gelse; neler olur neler! * Omzuna bir çuval somun yükletsen, ardına düşecek bir köpek bulunmaz. * Osurukla boya boyansa, her yer fıstıki olurdu. * Oturduğu yer ahır eskisi, çağırdığı İstanbul türküsü. * Olsa ile bulsa’yı ekmişler, “hiç” çıkmış. |
|
11 Mayıs 2007, 06:22 | #9 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ~ Ata Sözleri ~ * Öldüğüne bakmaz da, ceviz ağacından tabut ister. * Ölem desem ecel yok, kalkam desem mecal yok. * Ölümü bilmeyen, bayılmaya razı olmaz. * Öpmeye meramı yok, yanağın nerde diye sorar. * Öğe öğe öküz ettiler, boynuzunu dokuz ettiler. * Öd ağacı yanmayınca kokusu çıkmaz. * Öfke gelir, göz kararır; öfke gider, yüz kızarır. * Öküz yem yiyince, çifte gideceğini bilir. * Ölecek karga, kırılacak dala konar. * Ölme eşeğim yaz gelir; çayır, çimen tez gelir. * Ölüsü olan bir gün ağlar; delisi olan her gün ağlar. * Önümüz darı kavurur, arkamız harman savurur. * Öyle buğdayın böyle ekmeği olur. * Öksüz çocuğu dövmesi kolay, alçacık eşeğe binmesi kolay. P * Pamuk çuvalının ha altında kalmışsın , ha üstünde. * Parasız meyhaneye gidenin, okka çömleği başında patlar. * Pehlivana “tut” demişler, -Elimden gelse canını alacağım,” - demiş.· * Pabuç emanet, sokak elin; gez babam gez. * Papaza kızıp, oruç bozulmaz. * Para akıl öğretir, don yürüyüş. * Paranın gittiğine bakma, işinin bittiğine bak. * Para tutmakla birikir, yutmakla değil. * Pazardaki ete soğan doğranmaz. * Pişirdiği çoktur, hiç birinin aklı yoktur. R * Rençperin karnını yarmışlar, kırk tane “gelecek yıl “çıkmış * Pek kirlenme sabuna zarar, pek acıkma ekmeğe zarar. * Raftan sünger düşmüş, hanımın başını yarmış. * Rüya ile hülya olmasa, züğürtlerin canı çıkar. * Ramazanda borç alana, bayram çabuk gelir. * Rüzgâr kayadan ne alır! * Rüya ile hülya olmasa, züğürtlerin canı çıkar. * Rüya, boş gezenin sermayesidir. * Rüzgârına ardı yağış, sevincin ardı dövüş. |
|
11 Mayıs 2007, 06:23 | #10 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ~ Ata Sözleri ~ * Sabır ile koruk helva olur, dut yaprağı atlas. * Saç tava gelir hamur tükenir, insan tava gelir ömür tükenir. * Sağılan ineğin altına otururlar. * Sağmadı sütünü, kör inek koydu adını. * Sakla beni var iken, bulunayım san yok iken. * Saman pazarında cevahir satılmaz. * Sanatına hor bakan, boynuna torba takar. * Sana vereyim bir öğüt.Ununu kendi elinle öğüt. * Sarhoşun mektubu, meyhanede okunur. * Satılmadık ziftim olsun, Selânik’ten kel gelir. * Sekiz günlük ömür, dokuz günlük nafaka ister. * Senin gözün ayranda, benim gözüm Meryem’de. * Sıçan demiş ki:İnci dişlerime kıysam, demiri dişlerim. * Sirke ne kadar keskin olsa, kendi küpünü çatlatır. * Soydur çeker, b.ktur kokar. * Sakalı gür olan, köselere eğlence olur. * Sarı öküzün yanında duran, ya huyundan, ya tüyünden. * Sekiz olur, dokuz olur; tosun büyür, öküz olur. * Sen ağa, ben ağa; bu ineği kim sağa? * Sen pekmezi getir de, sinek Bağdat’tan gelir. * Sırtı kaşınan köpek, çobanın değneğine sürtünür. * Sivrisinek kavağın arkasına gizlenmiş; “Ne yapıyorsun?” diyenlere, “Kavak bana yaslanıyor.” Demiş. * Sen çakıya sap takıncaya kadar, hıyarın vakti geçti. * Serçeden korkan darı ekmez. *Sokak elin, pabuç emanet; gez babam gez. *Serçe küçük bir kuştur ama, zararını git çiftçiden sor. * Serçe filin kulağına konmuş da; “Acıttım mı?” demiş. * Sevilmeyenin sesi dangıldak, yürüyüşü zömbüldek gelir. * Sade pirinç serde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir, meğer evlât kazana. * Sirkeyi, sarmısağı hesabeden paça içemez. * Sen bir garip çingenesin, nene gerek gümüş zurna! * Sultanahmet’te dilenir, Ayasofya’da sadaka verir. * Suç, iğde de var, yünde de var ; çıkrıkta da var, yünü eğiren kancıkta da var. * Sarı ineği gören, içi dolu yağ sanır. * Sakala itibar olsaydı, keçi peygamber olurdu. * Sakal ile kâmil olsaydı işi, keçiye danışırlardı her işi. * Samanlıkta yatar ama vezir rüyası görür. * Sarı samanın altından su yürütür, üstüne çıkar vaaz verir. * Senin aradığın kantar, Bursa’da kestane tartar. * Serçenin kantarı da kendine göredir. * Sıçanın boynuna çıngırak takınca, kısmeti kesilir. * Sırça köşkte oturan, komşularına taş atmaz. * Soğanın acısını yiyen bilmez, doğrayan bilir. * Söylemeyip kulunç olacağıma, söyleyip gülünç olayım. * Söyleme arsız olur, saklama arsız olur. |
|
Etiketler |
ata, sozleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Mevlana Celaleddin Rumi Sözleri / Mevlana Sözleri / Bilge Sözleri | IF | Şairler ve Şiirleri | 20 | 11 Şubat 2024 03:44 |
İnadına Aşk 24.Bölümde Çalan Unutmadım ey yarum da Verduğun o sözleri Şarkı Sözleri | PySSyCaT | Dizi ve Film Müzikleri | 0 | 08 Mart 2016 15:37 |
Aşk Sözleri, Aşk Sözleri Yeni, Aşk Sözleri Kısa, Aşk Sözleri Hazır | PauL | Aşk ve Sevgi Köşesi | 0 | 03 Ocak 2013 10:14 |
Hz Muhammed Sözleri / Hz Muhammedin Sözleri / Bilge Sözleri | Sevda | İslamiyet | 0 | 30 Temmuz 2012 03:20 |
Aşk Sözleri,En güzel aşk sözleri,Özlü aşk sözleri Anlamlı Sözler | PauL | Aşk ve Sevgi Köşesi | 0 | 02 Kasım 2011 14:21 |