IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 05 Ocak 2010, 22:26   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Sevginin üç türü .. (Muhteşem ötesi bir yazı,mutlaka okuyun!)




Dünyada sevilmek istemeyen kişi yok gibidir' diye başlıyor, Masumi Toyotome . 'Ama sevgi nedir, nerede bulunur, biliyor muyuz?' diye soruyor.. Sonra anlatmaya başlıyor :

'Sevgi üç türlüdür !..'

Birincisinin adı 'Eğer' türü sevgi!..

Belli beklentileri karşılarsak bize verilecek sevgiye bu adı takmış yazar... Örnekler veriyor:
Eğer iyi olursan baban, annen seni sever. Eğer başarılı ve önemli bir kişi olursan, seni severim. Eğer eş olarak benim beklentilerimi karşılarsan seni severim. Toyotome 'En çok rastlanan sevgi türü budur' diyor. Bir şarta bağlı sevgi… Karşılık bekleyen sevgi... 'Sevenin, istediği birşeyin sağlanması karşılığı olarak vaad edilen bir sevgi türüdür bu' diyor yazar...
'Nedeni ve şekli bakımından bencildir. Amacı sevgi karşılığı birşey kazanmaktır.' Yazara göre evliliklerin pek çoğu 'Eğer' türü sevgi üzerine kurulduğu için çabuk yıkılıyor. Gençler birbirlerinin o anki gerçek hallerine değil, hayallerindeki abartılmış romantik görüntüsüne aşık oluyor ve beklentilere giriyorlar. Beklentiler gerçekleşmediğinde, düş kırıklıkları başlıyor. Sevgi giderek nefrete dönüşüyor. Ve malesef en saf olması gereken anne baba sevgisinde bile 'Eğer' türüne rastlanıyor. Fakat aslında insanlar 'Eğer' türü sevginin üstünde bir sevgi arayışı içindeler...

İkinci türe geçiyoruz. 'Çünkü' türü sevgi...

Toyotome bu tür sevgiyi şöyle tarif ediyor:
'Bu tür sevgide kişi, bir şey olduğu, birşeye sahip olduğu ya da birşey başardığı için sevilir. Başka birinin onu sevmesi, sahip olduğu bir niteliğe ya da koşula bağlıdır.' Örnek mi?..
'Seni seviyorum. Çünkü çok güzelsin/yakışıklısın!' 'Seni seviyorum. Çünkü o kadar popüler, o kadar zengin, o kadar ünlüsün ki..' 'Seni seviyorum. Çünkü bana o kadar güven veriyorsun ki..' Yazar, Çünkü türü sevginin, Eğer türü sevgiye tercih edileceğini anlatıyor.
Eğer türü sevgi, bir beklenti koşuluna bağlı olduğundan büyük ve ağır bir yük haline gelebilir. Oysa zaten sahip olduğumuz bir nitelik yüzünden sevilmemiz, hoş birşeydir, egomuzu okşar. Bu tür, olduğumuz gibi sevilmektir. Insanlar olduklari gibi sevilmeyi tercih ederler. Bu tür sevgi onlara yük getirmedigi için rahatlatıcıdır.
Ama derin düşünürseniz, bu türün, 'Eğer' türünden temelde pek farklı olmadığını görürsünüz. Kaldı ki, bu tür sevgi de, yükler getirir insana… İnsanlar hep daha çok insan tarafından sevilmek isterler. Hayranlarına yenilerini eklemek için çabalarlar. Sevilecek niteliklere onlardan biraz daha fazla sahip biri ortaya çıktığı zaman, sevenlerinin, artık ötekini sevmeye baslayacağından korkarlar. Böylece yaşama, sonsuz sevgi kazanma gayretkeşliği ve rekabet girer. Ailenin en küçük kızı yeni doğan bebeğe içerler. Sınıfın en güzel kızı, yeni gelen güzel kıza içerler. Üstü açık BMW'si ile hava atan delikanlı, Ferrari ile gelene içerler. Evli kadın kocasının genç ve güzel sekreterine içerler.
'O halde bu tür sevgide güven duygusu bulunabilir mi?' diye soruyor, yazar. ' 'Çünkü' türü sevgi de, gerçek ve sağlam sevgi olamaz' diyor. Bu tür sevginin güven duygusu vermeyişinin iki ayrı nedeni daha var...
Birincisi; 'Acaba bizi seven kişinin düşündüğü kişi miyiz?' korkusu... Tüm insanların en az iki yönü vardır. Biri dışa gösterdikleri.. Öteki yalnızca kendilerinin bildiği... 'İnsanlar sandıkları kişi olmadığımızı anlar ve bizi terkederlerse' korkusu buradan doğar. İkincisi de; 'Ya günün birinde değişirsem ve insanlar beni sevmez olurlarsa..' endişesidir. Japonya'da bir kuru temizleyicide çalışan dünya güzeli bir kızın yüzü patlayan kazan yüzünden parçalanmış. Kız fena halde çirkinleşince, nişanlısı nişanı bozup onu terketmiş. Daha acısı, aynı kentte oturan anne ve babası, onu artık ziyarete bile gitmemişler... Sahip olduğu sevgi, sahip olduğu güzellik temeli üstüne bina edilmiş olduğundan bir günde yok olmuş. Güzellik kalmayınca sevgi de kalmamış. Ve kız birkaç ay sonra kahrından ölmüş...
Japon yazar 'Toplumlardaki sevgilerin çoğu "Çünkü" türündendir ve bu tür sevgi, kalıcılığı konusunda insanı hep kuşkuya düşürür' diyor. Peki o zaman, gerçek sevgi, güvenilecek sevgi ne ? Ve işte sevgilerin en gerçeği!.. Nedir peki, gerçek sevgi.. Asıl sevgi.. En güzel sevgi ?..

'Üçüncü tür sevgi, 'Rağmen' diye adlandırdığım türdür' diyor yazar.

Bir koşula bağlı olmadığı için ve karşılığında birşey beklenmediği için, 'Eğer' türü sevgiden farklıdır bu… Sevilen kişinin çekici bir niteliğine dayanıp, böyle bir şeyin varlığını temel olarak almadığından, 'Çünkü' türü sevgi de değildir bu. Bu üçüncü tür sevgide, insan 'birşey olduğu için' değil, 'birşey olmasına rağmen' sevilir. Güzelliğe bakar mısınız?.. 'Rağmen' türü sevgi!..
Esmeralda, Qusimodo'yu dünyanın en çirkin, en korkunç kamburu olmasina 'rağmen' sever. Yakışıklı ve zengin delikanlı da Esmeralda'ya çingene olmasına 'rağmen' tapar !.. Kişi dünyanın en çirkin, en zavalli, en sefil insanı olabilir. Bunlara 'rağmen' sevilebilir. Tabii bu sevgiyle karşılaşması şartı ile..'
Burada insanın, iyi, çekici, basarılı ya da zengin bir konum edinerek sevgiyi kazanması gerekmiyor. Kusurlarına, cahilliğine, kötü huylarına ya da kötü geçmişine 'rağmen', olduğu gibi, o haliyle sevilebiliyor kişi.
Bütünüyle çok değersiz biri gibi görünebiliyor ama en değerli gibi sevilebiliyor. Japon yazar 'Yüreklerin en çok susadığı sevgi budur' diyor. 'Farkında olsanız da, olmasanız da, bu tür sevgi sizin için yiyecek, içecek, giysi, ev, aile, zenginlik, başarı ya da ünden daha önemlidir.' 'Bugün yaşamınızı sürdürebilmenizin nedeni 'Rağmen' türü sevgiyi şu anda yaşıyor olmanız ya da birgün bu sevgiyi bulacağınıza inancınızdır.'

Son sözlerinde biraz umutsuz, Toyotome: 'Bugün yaşadığımız toplumda herkesi doyuracak ve mutlu edecek bu sevgiyi bulmak çok zor. Çünkü herkesin sevgiye ihtiyacı var ve başkalarına verecek kadar fazlası kimsede yok ...

(alıntıdır)

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Alt 06 Ocak 2010, 14:41   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Sevginin üç türü .. (Muhteşem ötesi bir yazı,mutlaka okuyun!)




Gercekten Harika Bir Yazı PayLaşımın İçin Tşk

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 06 Ocak 2010, 17:10   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Sevginin üç türü .. (Muhteşem ötesi bir yazı,mutlaka okuyun!)




Evet;çok anlamlı bir yazı.Ben teşekkür ederim, zaman ayırıpta okuyanlara.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 22 Kasım 2010, 00:50   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Sevginin üç türü .. (Muhteşem ötesi bir yazı,mutlaka okuyun!)




Şimdi başka bir sitede okudumda gerçekten güzel bir yazı.Yazıyı başka bir yerde okuduğumda şöyle bir yorum yapmış kişi;

Alıntı:
Ne kadar güzel demiş yazan, değil mi? DEĞİL !

Bu yazı örneklerde taraf tutarak, okuyucunun düşüncelerini yönlendiriyor... Öyle yazıyor ki yanlış fikirler ilk bakışta “ne kadar da doğru” dedirtiyor...

Üç tür sevgiden bahsetmiş değil mi? Eğer... çünkü... rağmen... şeklinde. Ve en güzelinin “rağmen” olduğunu, “eğerin” bencilce olduğunu, “çünkü”nün yaygın olduğunu savunmuş. Bunu desteklemek için de “eğer” ve “çünkü”ye yüzeysel düşüncelerin örneklerini vermiş. Halbuki madalyonun diğer yüzüne hiç değinmemiş.

Ben diyorum ki “rağmen”li sevgi en zayıf olanıdır. Neden mi? Düşünün “Seni buna rağmen seviyorum, seni şuna rağmen seviyorum” Ne güzel... Eee peki niye seviyorsun diye sorsak? Japonun dediği gibi “çünkü”lü bir cevap kötü ise, ve yüce “rağmen”li seven adam “seviyorum işte” gibi zayıf bir cevap veriyorsa, o sevmek değil hayat onları birbirlerine sürüklediği için beraber takılmaktır...

Peki yazıdaki gibi “çünkü”lere yüzeysel değil de daha değerli cevaplar versek... “Seviyorum çünkü senin altın gibi bir kalbin var”, “seviyorum çünkü alçakgönüllüsün”... Böyle bir sevgi daha kuvvetlidir, çünkü sevmesinin sebebini hayat değil kişinin kendi yaratmıştır.

Ve “Eğer” bir sevgi türü değil, sevmenin başlangıcıdır... Karşındakini tanırken insan “eğer”li cümleler kurar kalbinde. “Eğer bana saygı duyarsan seni severim” gibi... Bu sevgiyi bir şarta bağlamak değildir, karşındakinin sevmeye değer olup olmadığını anlamaktır. Zaman ile bu cümle “Seviyorum çünkü bana saygılısın”a dönüşür.

“Rağmen”ler sevgiyi sınayanlardır. Sevginin temeli değil...Japonunki gibi sadece "rağmen"li sevgi diye bir şey yoktur.

Sevgiyi böyle parçalamak sınıflandırmak ne kadar garip...

Bir insan sizin zihninizde ki “eğer”leri “çünkü”ye çevirebiliyorsa ve o insan hakkındaki “rağmen”leriniz sizin “çünkü”lerinizin karşısında yeniliyorsa o zaman onu seversiniz. Yani Japonun yazısını temel alırsak sevgiyi böyle tanımlarım
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

-Özhan Sözer


__________________
Büyümeden yaşlandım ben.Hayat; ilk gördüğüm insanların,ilk gördüğüm gibi olmadıklarını öğretti.

Kahraman Tazeoğlu
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
muhtesem, mutlaka, okuyun, otesi, sevginin, turu, yazi, Üç, ötesi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Mutlaka okuyun velehmet Komik Loglar 16 20 Temmuz 2019 21:57
Deneme Yazı Türü Lcia Türkçe 0 27 Kasım 2014 20:14
Mutlaka Okuyun Rohit Komik Loglar 0 22 Haziran 2009 21:21
okuyun mutlaka BuLuTREiS Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 4 01 Şubat 2008 20:48