22 Eylül 2006, 01:49 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | MİraÇ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] <---- Bu Videoyu izlemenizi çok isterim. Şiirsel bir anlatım var. Miraç gecesini anlatıyor. şiiri pasteliyorum. MİRAÇ Kapatın gözlerinizi Ve karanlıgı seyredin Mekkede bir gece Yorgunluk havada Gariplik suda Simsiyah bir sessizlik Uyku bile uykuda Kâbenin hatim kısmında Yani üzre yatan biri var Yıl hüzün yılı Vefakâr eş, Haticet-ul Kubra yok. Kâbenin hatim kısmında Yani üzre yatan biri var Teselli arayan kalb Hüzünle çarpan kalb O,nun kalbi. Ve ayak sesleri Yıldızlar isildiyor Bu ayak sesleri göklerden Yol veriyor yıldızlar Semâdan inenler var. İzin verseydi Allah, Kâinat inerdi yere Çünkü Kâbenin hatim kısmında yatan Sultan-ı Levlâktır. Habib-i Zisandır o. Nûr-u Hûdadır. Merhamet ufkunun nazli günesi Kâinatın biricik çiçegidir o.. İzin verseydi llah, Alemler inerdi yere. Oysa emir yalnız Cebraile Ve yalnız Cebrail indi yere.. Kalk Ya Resûlellah ! Semâda melekler seni bekler. Taifte taşlanan yüzüne hasret, Alaya alınan sözüne hasret. Seni bekler melekler. Yeryüzünde vefâ yok mu ? Seni teselli edecek birini mi arıyor kalbin ? Sevdiklerin bir bir uçuyor mu elinden ? Davetini hafife mi aldılar ? Üzülme ve aç gözlerini, Öteler bekliyor seni. Bu gece Kâinat asdını anacak, Aç gözlerini ki âlemler nazarına kanacak. Burak senin için uçaçak, Aç gözlerini Ya Habibullah ! Bu gecenin adına Isra diyecek Allah, Ey yedi kat semâ aç kapılarını Ve haber ver hasretle bekleyen peygamberden. De ki,Hazret-i Ademe : cennetin kapısına adı yazılan, İsminin hatırına af istedigin Salih ogul geliyor. Söyle Isa ,ya : Kuytu köselerde, Havarilerinle Allah,a siginirken, Bir adım ötedeymis gibi kokusunu aldigin, Ve insanliga gelisini müjdeledigin, Ahmet geliyor. Yusuf,a , Idris,e , Harun,a söyle, Musa,ya de ki : Vasiflarina hayran olup ta, Ummetinden olmak istedigin, Salih kardes geliyor. Müjde ver İbrahim Peygambere, Dua dua yalvarip, Gelmesini istedigin ogul geliyor. Aç kapilarini ey yedi kat semâ. Bu gelen MUHAMMED MUSTAFA. Cebrail yol gösterir. Ve yürür sultanlar sultani. Bu nasil bir yürüyüstür ? Bu nasil bir eda ? İnci inci ter mübarek alinlarinda. Bastan asagi edeb var. Attigi her adimda. Sulatanim, Cennetler gösterirlirken o gece, Ummetini hayal ettin mi Cennette ? Cehennem alevleri selâmlarken seni, Gözyaslarini gödü mü Cebrail ? Ummetim dedin mi ? Sen unutmazsin bizi bunda kusku yok. Tahiyyât duasi haber verdi bize, Sen bizi hiçbir yerde, Hiçbir zaman unutmadin. İnsaallah biz de seni unutanlardan olmayiz. Allah seni unutturmasin bize. Bir söz sultanimin dedigi gibi : Eger günâhlarimizdan dolayi girersek Cehenneme, Ve Allah bir an olsun açarsa ufkumuzu, *Taleâ Bedru Aleynâ* diyecegiz. Miraç gecesi, Yürüdü Resûlullah. Cebrail önde, Bir gece yüryüsüyle. Yürüdüler,Yükseldiler. Yükseldikçe yüceldiler. Cebrail durdu birden. *Ya Resûlellah,benimle buraya kadar !* Efendimiz :*Niçin?* diye sordu. Burası Sidre-i Muntehadir. Bir adim daha atarsam yanarım kavrulurum. Allah Resûlu sordular : Nasil gidilir Sidre-i Muntehada ? Cibril-i Emin cevap verdi : ASKLA ! Askla gidilir Ya Resûlellah ! Askla gidilir Ya Habibullah ! Askla gidilir Ya Nebiyyellah ! Yürü sultanim yol senindir. Ask vadisinde mühür senin. Söz senindir,hâl senindir. Muhabbetin adi sensin. Varliklarin tadi sensin. Yürü ve sel3amini ilet. Gözü yasli Ummetinin. Sensiz bunca yetimin İlet selâmini. Ahir zamanin ahini, Yüceler yücesine ilet. Sultanim, Sen dönerken miraçtan, Bizim için miraç olan, Bes vakit namazla, Bakara S3uresinin son iki ayetiyle, Ve sirke düsmeyenin affedilebilecegi müjdesiyle, Dönerken sen miraçtan, Biz ahir zamandan, Ebu Bekir edasiyle bakiyoruz sana : *O söylediyse dogrudur. Resûlullah söylediyse dogrudur.* Ve bir ayetin sicakligi sariyor Kâinatın kalbini. Her türlü noksanliktan münezzeh olan ALLAH. Kulunu geceleyin Mescid-i Haramdan alip, Kendisne bir takim ayetler gösterelim diye, Etrafini mübarek kildigimiz, Mescid-i Aksaya götürdü. Çünkü,isiten ve bilen O,dur. Simdi açin gözlerinizi, Ve Miraca hazirlanin. GELSEYDİN Sevgili, Ummi Mektum gibi, Seni görmeden sana sesleniyoruz. Alip-verdigin nefesi duyar gibi, Sanki açinca gözlerimizi, Seni görecekmisiz gibi, Sana sesleniyoruz. Senin huzurunda ses yükselmez. Edeble konusulur,edeble susulur. Hele biz ki bu kapinin dilencileri, El açipbeklenm ekten baska, Bize bir sey düsmezdi ama, Su araya giren yillar olmasa, Medineden uzak yollar olmasa, İsmini aninca yürek yanmasa, Kapinda beklemekten baska, Bize bir sey düsmezdi. Bekliyoruz Sultanim, Rüyada olsa bile, Belki tesrif edersin diye, Hem de hiç kimseyi beklemedigimiz gibi, Seni bekliyoruz. Gelseydin. Bizim için Cennet olurdu gelisin. Gelseydin. Saâdetli asrindan gönderdigin selâmin, *Kardeslerim.*deyisini, Birbirimize nasil anlattigimizi görürdün. Gelseydin,dolassaydin sofralarimizi, Bir tabak fazla görecektin. Bir bardak,bir kasik fazla. Ve sofrada bir yer bos. Bas köse ! Ola ki sen lutfeder gelirsin diye, Gelseydin,dolassaydin gecelerimizi, O kutlu dogum gecelerini, Anneler görecektin, Sen tyeni dogmussun gibi, Yeryüzüne yeni tesrif etmissin gibi, Misil,misil uyuyasin diye, Seni sabahlara kadar hayaen Ayaklarinda sallayan anneler görecektin. Sevgili,gelseydin. Medine-i Munevvereden Dünyaya yayilan ashabin gibi, Eyyub Sultan gibi, Kaab Bin Malik gibi, Bir fecir vaktinde, Henüz yirmisinde,yirmibesinde, Birakarak yurtlarini,ocaklarini, Hedeflerine İlâhi Rızayı koyan, Arkalarina bakmayi ar sayan, Yigitler görecektin. Onlar senin yigidin. Elleri, o öpülesi elleri ! Kimbilir hangi memleketin Zemheri soguklarinda üsürken, Senin köyünü hayaliyle isindilar. Gelseydin,gecenin zifiri karanliginda, Uykunun en tatli araliginda, Rabiat-ul Adeviyye gibi, Gözyasi dökerken günâhlarina, Veysel Karaniden istedigin gibi, İnsanliga dua eden gençler görecektin. Gelseydin,asr-ı saadet gibi olmasa da Koklanmaya deger güllerimiz vardi. Yine senin ikliminde yetisen, Ama,sen gelseydin, Dikenler bile gül kokardi Efendim ! Seninle göz-göze gelmeden, Gizli gizli seni seyretmek, Hazret-i Vahsi gibi, Hani sen hane-i saadetten, Mescid-i Nebeviye giderken, Aise anamiz ardindan, Hayran hayran baklardi. Seni mescidin önünde bekleyen, Ashabin sa,bakislari yerderydi. Edebten göz-göze gelmislerdi. Sen de tebessümle nazar ederdin, Mutebessim çehreni, Bir Ebu Bekir görürdü,bir de Ömer. Simdi okununca Ezan-i Muhammedi, Pencerelerde,kapi önlerinde, Seni bekleyen nemli gözler var. Gelseydin ve yürüyüp geçseydin önümüzden, Gülleri bayiltan o enfes kokunu çekerdik içimize.. Sevgili, Hakiki asiklarin sana dogru uçarken, Bizim bu yaptigimiz yolda emeklemekti. Dünya güzelligiyle kollarini açarken, Bizde düsen el açip kapinda beklemekti. Sevgili, Bekliyoruz. Dursun Ali ERZİNCANLI
__________________ "Bizi bilen bilir, bilmeyen de kendi gibi bilir... " [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] | |
|
Etiketler |
mirac, mİraÇ |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
MİRAÇ DEFTERİ (Şiir) ...Gülümse... | Gülümse | Amatör Şairler | 6 | 20 Ocak 2022 14:39 |