12 Temmuz 2009, 15:26 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Can Dündar-Kırlangıcın Öyküsü Fırtınadan sırılsıklam bir geceye uyuyup, ışıl ışıl bir bahar güneşine uyanınca insan, uzun sürmüş bir kış uykusunun mahmurluğundan silkinmişcesine diriliyor ruhu... Yorgun bir yılın sonunda, denizin tuzlu dudaklarından öpmeye koştuğum bir sahil kasabasında, elektronik posta kutuma düştü "kırlangıcın öyküsü"... Öyle güzel, öyle yalındı ki, yazarını da, kaynağını da bilmemenin riskine rağmen, o 8 - 10 satırdan çocuksu bir masal yapıp, bu yılbaşı, hediye sepetinize koymak geldi içimden... * * * "Kırlangıcın biri, bir adama aşık olmuş. Cesaretini toplayıp penceresine konmuş. Önce olabildiğince dik durmuş, Sonra gagasıyla cama vurmuş. '-Tık... tık tık...' Çok meşgulmüş adam... öfkeyle cama dönüp bakmış: '-Kimmiş onu işinden alıkoyan?' Kırlangıcın minik kalbinde amansız bir heyecan Kırık sözcükler dökülmüş gagasından... '-Hey adam, seni nicedir izliyorum. Sorma nedenini, niçinini, Ama galiba seni seviyorum'. * * * Şaşırmış adam, '-Sen de nerden çıktın şimdi, Tam aklımı toplayacakken bozdun işimi...' Şöyle bir tüylerini kabartmış kırlangıç, ve aklındaki planı çıtlatmış: '-Aç pencereyi beni içeri al sen, birlikte yaşayalım ebediyen... hem sofrada ortağın olurum, hem evde eğlencen'. Parlamış adam: '-Şuna da bakın neler diyor bu... Haddini bil, hiç kuş insana aşık olur mu?' '-Soğuklar başladı bak, üşüyorum dışarda. Alırsan içeri, deva olurum yanlızlığına da...' Hepten kızmış adam, kovmuş kırlangıcı camın önünden '-Yürü git işine, yalnızlığımdan memnunum ben" Bükmüş gagasını zavallı kırlangıç, Uçmuş semaya doğru, kanadı kırık... * * * Gel zaman git zaman, kırlangıçın hemen ardından, bizim adamı pişmanlık basmış: '-Hay aptal kafam, ben ne halt ettim, ayağıma gelen fırsatı teptim'. Sonra teselli etmiş yalnız kalbini: '-Sıcaklar başlayınca gelir kırlangıcım. Onu içeri alır yalnızlığımı paylaşırım". Kış geçip de yaz gelince, yalnız adam başlamış beklemeye... Ama sevdalısı uğramamış bile bir kere... Akın akın gelen sürülere sormuş, Onun kırlangıcından eser yokmuş. Öyle üzülmüş ki, gidip bilge kişiye danışmış. Hem kırlangıcı, hem kendi eşekliğini anlatmış Bilge kişi almış adamın mesajını, Lakin üzüntüyle sallamış başını: "A benim yalnız oğlum. Ne kadar efkarlansan azdır. Çünkü kırlangıçların ömrü 6 aydır". * * * Sırılsıklam bir geceye uyuyup, güneşli bir sabaha uyanınca insan, kabus gibi geçmiş bir yılın, ışıltılı yeni yıllara gebe olduğuna dair inancı tazeleniyor. Hele yorgun bir yılın sonundaysanız, denizin tuzlu dudaklarından öpmeye koştuğunuz şirin bir sahil kasabasında, dostların arasındaysanız... Ve hele, posta kutunuza atılan mektuplar size "Bulduğun aşkların kıymetini bil" diyorsa... | |
|
Etiketler |
dundarkirlangicin, oykusu, Öyküsü |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Bir Acı, Eziyet, Affetme ve Başarı Öyküsü: Marie Balter'in Gerçek Olduğuna İnanamayacağınız Yaşam Öyküsü | Zeytin | Ah Kadınlar | 1 | 05 Kasım 2024 22:49 |
Kırlangıcın Öyküsü. | cLaS | Aşk ve Sevgi Köşesi | 0 | 14 Nisan 2012 23:44 |
Can Dündar \ Kırlangıcın Öyküsü.. | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 09 Kasım 2010 03:01 |
Kırlangıçın Öyküsü | atear | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 22 Ağustos 2008 15:33 |