11 Ağustos 2006, 18:32 | #1 | |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Tut ki Gidiyorum Bir amansız İstanbul akşamı Yorgun kaldırımlarında serseri adımlar Bir güvercinin kanı damlıyor şehre Bir ucuz haber bülteni asılsız bir ihbar Ben yakmışım İstanbul'u Sıla rengi gözlerine yandığım kadar Sıla rengi gözlerinde ben rehin Ben kayıp ben kaçak Katil zanlısıyım bu şehrin Tut ki aranıyorum İçindeyim bütün faili meçhul cinayetlerin Hüküm giymiş yüreğimde alaca bir ayrılık Ve dem tutmuş sevdanla yakıyorum kendimi Ardımda bıraktığım üç emanet Türküm sılam ve sen sevgili Yanıbaşıma sensizlik yağdı her gece Bir ani ölüm ansızın pusuladı benliğimi Ve sevda tütülü saatlerde Bir masum karanfil yalayıp geçti Bütün sevdalıların alnını Yanıbaşıma sensizlik düştü her gece Sıla rengi gözlerin işgal etti düşüncelerimi Sensiz kaç yalnızlık uğurladım canevimden Düşlerimi kirli havasına terkettim İstanbul'un Tanımadığım üç beş kişiye ödünç verdim meteliklerimi Ve bu bela kokulu şehrin sokaklarında Kaç kişi gördü Hasretinin zehir izmaritlerini ezdiğimi Kimler bildi sensiz soluklarımda intihar koktuğunu Soğuk bir gecenin sırtında nöbetteyken hayat Kaçı anladı yaralı aklımda misafir yokluğunu Hasretimden kimler haberdar Beni İstanbul'a kim öğretti Nerden geliyor bu infilak sesleri Yüreğimdeki yangını kim ihbar etti Seni özleyince yanıyor şehir Bir kor düşüyor sağ yanıma Bir çığ telaşı Hani o kimsenin bilmediği türden Her sabah şehri sisler kaplıyor Bir tren kalkıyor usulca gözbebeklerimden Sana adanmış şiirimde bir şair ağlıyor adıma Ve sensizliğin şafağında bir postacı Hasretin pulsuz mektubunu koyup gidiyor kapıma Seni özleyince kanıyor şehir Bir çocuğun buğulu bakışlarında Saklı kalıyor tebessümler İçimin ıssız iklimlerinde bir sevdadır büyüyor Bir papatya beyazı dokunuyor tenine akşamların Gözlerin bir sevda niyetine dalıyor yüreğime Bir kibrit alevinde düşler Ötesine savruluyor zamanın Bozbulanık bir hasretlik İnce ince işleyince içime Okları bana değiyor ayrılığın Gözlerin bir türkü niyetine dalıyor yüreğime Türkümüze kurşun sıkıyor ihanet a canım İstanbul benzemiyor sıla rengi gözlerine Umuda kurşun sıkıyor ihanet işte Ayrılık niyetini bozuyor sevdanın Hani çekilir bu sevdanın yükü de Yokluk alıyor sabrını adamın Bir amansız İstanbul akşamı anlayacağın Yorgun kaldırımlarında ben Hasretin kanı damlıyor şehre Can göçüyor bir virane sensizlikten geçerken Hüküm giymiş yüreğimde alaca bir ayrılık Dem tutmuş bir sevda Üç yalnızlık üç emanet Uğruna ölümle tanış çıktığım Hani yummadan gözlerimi Birbaşıma bütün şehri yaktığım Tut ki gidiyorum Sıla rengi gözlerinde kurşunlayıp hasreti Bir amansız İstanbul akşamında yakıyorum kendimi Ardımda bıraktığım üç emanet Türküm sılam ve sen sevgili | |
|
Etiketler |
gidiyorum, ki, tut |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Tuvalete gidiyorum yerine lavaboya gidiyorum demek | Zeytin | IF Sözlük | 1 | 18 Eylül 2023 21:56 |
Gidiyorum.. | Sad-em | RadyoHarika Paylaşımları | 0 | 05 Mart 2023 18:58 |
Gidiyorum | meLanie | RadyoHarika Paylaşımları | 0 | 17 Şubat 2023 16:31 |
Gidiyorum | YapraK | Resimli Şiirler | 0 | 20 Haziran 2012 13:08 |
Gidiyorum | Satuk | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 05 Mart 2010 13:35 |