15 Eylül 2008, 13:30 | #41 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Mahur Beste Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı Gittiler akşam olmadan ortalık karardı Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara Geceler uzar hazırlık sonbahara |
|
15 Eylül 2008, 13:30 | #42 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Mevsimidir mevsimidir müphem bir meltem yoklar dal uçlarını gizlice ürperir yaseminler körfezde deniz dalgın bilinmez hangi aşktan arta kalmış vahim bir yalnızlığı dinler mevsimidir artıke erken kararır sular her biri bir bulut ardına sinmiş yıldızların korular terk edilmiş ağaçlar duman duman yalılar tenha kanlıca ilk yağmurla serinler mevsimidir nedense ölmeye heveslenir insan uzaya bir avuç yıldız tozu gibi savrulmaya rayından çıkmıştır yaşamak bir eskimişlik duygusu nereye baksan gücü yetmez kimsenin kimseyi kurtarmaya çünkü ne güzeller zehir zemberek güzeldir artık ne zehir zemberek çirkindir yeni çirkinler |
|
15 Eylül 2008, 13:31 | #43 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Mustafa Kemal dağ başını efkâr almış gümüş dere durmaz ağlar gözyaşından kana kesmiş gözlerim ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar ağlar ağlar cihan ağlar mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür altmış üç ilimiz altmış üç yetim yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer her geçen seni bizden parça parça götürür mustafa'm mustafa kemal'im diz dövdüm gözlerim şavkı aktı sakarya'nın suyuna sakarya'nın suları nâmın söyleşir hemşehrim sakarya öksüz sakarya ankara'dan uçan kuşlar kemal'im der günler günü çağrışır kahrolur bulutlara karışır gök bulut yaşmak bulut uca dağlar dev boyunlu morca dağlar divan durmuş bekleşir mustafa'm mustafa kemal'im nasıl böyle varıp geldin hoşgeldin çıngı kaymış yalazlanmış gözlerin şol yüzünde güneş südü sıcaklık ellerinden öperim mustafa kemal senin dalın yaprağın biz senin fidanların biz bunları yapmadık sen elbette bilirsin bilirsin mustafa kemal elsiz ayaksız bir yeşil yılan yaptıklarını yıkıyorlar mustafa kemal hani bir vakitler kubilay'ı kestiler çün buyurdun kesenleri astılar sen uyudun asılanlar dirildi mustafa'm mustafa kemal'im karalar kuşanmış karadeniz akmam diyor dokunmayın ağlamaktan bıkmam diyor bu gece kıyamet gecesi bu vapur bandırma vapuru yattığı yer nur olsun mustafa kemal ben ölümden korkmam diyor korkmam diyen dilleri toz oldu toprak oldu değirmen döndü dolandı yıllar oldu bir kusur işledik bağışlar mı kimbilir o bize öğretmedi kazan kaldırmasını günahı vebali öğretenin boynuna erdirip oldurana ana avrat sövmesini yüreğim kırıldı kanım kurudu var git karadeniz var git başımdan mızıka çalındı düğün mü sandın bir yol koyup gideni gelir mi sandın mustafa'm mustafa kemal'im ankara'nın taşına bak tut ki baktım uzar gider efkârım çayır ağlar çimen ağlar ben ağlarım gözlerimin yaşına bak ankara kalesi'nde rasattepe'de bir akça şahan gezer dolanır yaşın yaşın mezarını aranır şu dünyanın işine bak mustafa'm mustafa kemal'im |
|
15 Eylül 2008, 13:32 | #44 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Nasıl Bir Sevdaysa... ay çok mu gecikti neredeyse çıkar sen yanlızlığıma varır varmaz az sonra yağmuru durduracaklar rüzgarı değiştirdim ustura ağzı poyraz yok canım yıldızları unutmadık mutlaka yerlerinde bulunacaklar kenarı yaldızlı mavi bir karanlık sütlü çıplaklığını örtecek kadar senin için olduğu asla bilinmeyecek yapraklarını birden dökecek dutlar şafak sökerken sekiz on kadar şimşek balkonda işlemeli müstesna bulutlar ayak bastığın an şehir de değişebilir yoksa Moskova mı belki berlin belki dakar belki 30'lardan mehtap yorgunu izmir körfez'de şerefine donatılmış vapurlar nerede ne zaman kaç kere yasadık nasıl bir sevdaysa eskitememiş yıllar bitirdiğimiz herşeye yeniden başladık dudaklarımızda birbirimizden mısralar |
|
15 Eylül 2008, 13:32 | #45 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Neden kızkardeşlerim Neden kızkardeşlerim Niçin saklanıyorsunuz Niçin peçelerin peştemalların arkasına gizleniyorsunuz Nur yüzünüzü Sık ve sıhhatli siyah saçlarınızı cömert ağzınızı Neden kızkardeşlerim Hep böyle bir şeyden korkmuş gibi huzursuz Hep böyle bir şeye kızmış gibi öfkeli Acı ve alaca gözleriniz daima gölgeli Niçin kızkardeşlerim Kim geçerse geçsin yanınızdan Işığı kendinize haram ediyorsunuz Bir vücut noksanını saklar gibisiniz Utanıyorum utancınızdan Neden kızkardeşlerim Niçin saklanıyorsunuz Görmek istemez miyim hünerli ellerinizi Yastık örtülerine çitlembik gözlü kuşlar işleyen Çay takımlarına mor menekşeler Hercai menekşeler dizi dizi Kızkardeşlerim Görmek istemez miyim ellerinizi Buğday sularına batmış ölesiye ırgat Hızlı ve çabuk teknede hamur yoğururken Çamaşır günleri bambaşka hamarat Bir erkek eli kadar yiğit ve kararlı Dağ kuşlarının pençesi gibi çevik Yırtıcı üstelik çocuk doğururken Hem gözlerinizi de görmek isterim Ne zararı var Bütün kirpikleriyle üzerime açılsınlar Hem tüyleri yaldızlı boyunlarınızı Herhangi bir sokağı ilkbahar gibi şenlendiren Tepeden tırnağa çiçekli giyinlerinizi Alnınızdaki mavi damarcıkları da görmek isterim Her şeyinizi |
|
15 Eylül 2008, 13:33 | #46 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| O Sözler Ki o sözler ki acıdır mapusane avlularında demirli kırbaçlar gibi şaklar o sözler ki sırasında çiçek açmış bir nar ağacıdır dağ ufkuna vuran deniz aydınlığı sırasında gizemli bıçaklar o sözler ki imgelem sonsuzluğunun ateşten gülüdürler kelebek çarpıntılarıyla doğarlar ölürler o sözler ki kalbimizin üstünde dolu bir tabanca gibi ölüp ölesiye taşırız o sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan uğrunda asılırız |
|
15 Eylül 2008, 13:34 | #47 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| On Sekiz alnında satır gibi indirmiş kaşlarını ağzı yüzü kan revan içindedir içinde birşeye baktığı belli kimbilir nedir belki tortulu kalın bir nehir belki bir şehir / bir nehir gibi uğultulu elektrik bilemiş kaldırım taşlarını belki hiç olmayan sevgilisidir o filmden çaldığı genç kız hayali saçları yalnızlığına dağılmış belli belirsiz tutukluluk hali tenhalara kaçırır bakışlarını iki gecedir yerinden kıpırdamadı çenesi kilitki dudakları şiş karanlıkta gizlice sakal büyütüyor içindeki başka bir kata inmiş belki arka bahçeye uzak çocukluğundan morsalkım kokuları böğürtlen tadı yukarda haşarı uçurtmalar annesi içerde çamaşır ütülüyor akşama yatılı misafirleri var erzurum'dan koşma oğlum bu nasıl çember çeviriş az önce düştü de burnu kanadı belki bıyıklarında yaladığı kan birini çağırıyorlar onu olabilir mi adını hatırlasa bilmece çözülecek adını hatırlamıyor kaç yaşında olduğunu hatırladığı içindeki bir gemi yıllardan ilkokul belki 23 nisan heybeli'ye geziye gidilecek yol boyunca aralıksız kuş yağmuru gemiyle yarışan yunuslar maviliğin gözlerine sığmayan sonsuzluğu o ilk hürriyet sarhoşluğu korkudan ihtiyarlayabilir mi yirmi yaşında insan |
|
15 Eylül 2008, 13:35 | #48 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Ölmek Yasak daha önce bıçaktan hiç su içmedim hiç kısılmadı kerpetene bıyıklarım gururlu bir gemiyim oldum bittim sabah olur yelkenlerimi saklarım özgürlük dediğim yerde demirledim üstüme varma bulutları tutamam böyle paldır küldür gideceklerdir gelmezsen farketmez kimseyi aramam asıl sevdiklerim en içimdekilerdir onlarla yaşarım eğer yaşarsam olurmu gecemi yesile çalmak yıldız çivilemek parmakuçlarıma ölüm kadar çabuksa eğer yaşamak hiç doğmamayı isterdim ama bir kere doğmuşum ölmek yasak |
|
15 Eylül 2008, 13:35 | #49 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Profili Oğlan Çocuğu özel yağmurunu yanında gezdirirdi cam tozu serpintisi su pırıltılı profili oğlan çocuğu ağzı hüzün sevda çetin bir sınav bunu bilirdi yüreğini tüketen epeyce ağrılı özel yağmurunu yanında gezdirirdi sabahtan akşama bütün gün bir kalemle buluşmasın şairdi şiirleri nedense ağır yaralı gizliden gizliye kan kaybediyor eli fırça tutunca yaptığı resim bir yangın korkusu gibi özgün kim olduğunu kim bilebilirdi başka bir gezegenden gelmiş su altında yaşıyor çünkü uzaylı profili oğlan çocuğu ağzı hüzün kaç kadın olabiliyor kaç erkek sabahtan akşama bütün gün elleri soğuk ve saydam upuzun gelirdi gözlerinin beyazını kırmızıya çevirmiş sesi başka bir ses göğüslerini silmiş özel yağmurunu yanında gezdirirdi profili oğlan çocuğu ağzı hüzün sevmek kalın bir tünel bir kere girildi artık anlamı yok gecenin gündüzün uzak uzak imdat sinyalleri verirdi sabahtan akşama bütün gün profili oğlan çocuğu ağzı hüzün onu benden başka kim sevebilirdi |
|
15 Eylül 2008, 13:36 | #50 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Rüzgar Gülü Önümden çekilirsen İstanbul görünecek Nerede olduğumu bileceğim Sisler utanacak eğilecek Ağzının ucundan öpeceğim Saçına kalbimi takacağım Avcunda bir şiir büyüyecek Nerede olduğumu bileceğim Bu çıplak geceler yok mu Bu plak böyle ağlamıyor mu Camları kırmak işten değil Delirecek miyim neyim Kirpiklerimden mısra dökülüyor Kenya'da simsiyah yalnızım Yoksul bir şilepte gemiciyim Malezya'da yük bekliyorum Önümden çekilirsen İstanbul görünecek Nerede olduğumu bileceğim Gözlerini söndürme muhtacım Ben senin aydınlığına muhtacım Yepyeni bir ilkbahar harcayıp Bir yaz boğup bir sonbahar harcayıp Rüzgar gülünü arayacağım Oran'da Pernanbouc'ta Tombuktu'da Vinçler yine akşamları indirecekler Yine karanlığa bulaşacağım Gözlerin rüzgarda savrulacak İkimiz iki sap buğday olsak Sen benim olsan, ben senin olsam Bir gece vakti aklına gelsem Uykunu tutsam bırakmasam Seni kucaklasam, kucaklasam Birbirimizin kalbini dinlesek Dünyanın kalbini dinlesek Büyük ateşler yaksalar İki güvercin uçursalar Nerede olduğumuzu bilsek |
|
Etiketler |
atilla, İlhan |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Atilla İlhan - An Gelir | Ayışığı | EylulFM Paylaşım | 0 | 29 Ocak 2023 09:15 |
Atilla İlhan Hayatı | Sır | Sanatçılar | 0 | 09 Eylül 2013 10:25 |
Atilla İlhan - Pia | Melodram | Aşk ve Sevgi Köşesi | 0 | 10 Eylül 2011 01:23 |
Atilla İlhan | kont_dracula | Kültür ve Sanat | 0 | 29 Haziran 2007 00:20 |