30 Haziran 2008, 14:35 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Işık Ve Gölgeye Serenad IŞIK VE GÖLGEYE SERENAD bulut yağmura bıraktı saçlarını hüzne döndü şehrin buğulu camları martısız düşünemezken Kızkulesi’ni hicaz şarkılar son cengimden utkumdan sonra bu şehir yalnız benimle anılacak tanyerine akarken ırmaklar kanadı kırık güvercinlerle dağların mor uçlarını sarı bir kavisle birleştiren hilâl kıyısız denizlerdir sığınağımız pusulardan hayın avcılardan uzak ağladığım her ayna buğulu sırrında harika bir ülkenin yolcusu seyir defterini yaldızlar bu hüznü iyi tanır tenha tren garlarında gözlerim ölüm ne kadar uzaktı akşamla mızıka çalan çocuklara şehrin hovarda yüzünü aydınlatan Kızkulesi seraplar armağan ederdi susuzluğuma şehlâ bir tebessüm gözlerimde son karanfili de denize bıraktı kaptanın biri ama hep en son yolcu bendim kaçaktım firari şehirlerde ey şimal yıldızı senin ışığın mı benim kandilim mi aydınlattı şehirleri uçurumlara sığar mı yedi telli gökkuşağı kaç tüyü ıslanır nisan yağmurlarında güvercinlerin hayat sürer gazetelere sarılan şehir cesetleriyle bir kasırgada yine de deryaları aştı fırtına kuşları sirenler çalar yargısız infazlara terk eder şehir beni gizini çözeceğim bir gün bu şehrin sürerken çağdaş ağıtlarıyla Kerbela benim eski ve yiğit arkadaşlarım bu sürgünde kolları bağlı bir kahramanım yalnız Valide Sultan en sadık metresiydi Düvel-i Osmaniye’nin ben uzun bir unutkanlığı yaşamak istiyorum kendi gölgesini hançerleyen bir deliyim yüreğimin fırtınalarıyla yaşayacağım n’olur bulutlar ağlamasın güller solmasın serçeler ölmesin Ey kasvetler şehri bir tesellisi yok mu bu kıyamet sefalet dekorunun beni bağışlayacağını muştulayan melek şiirimin zifafına tanıktı bir serseri mayındım suikaste uğrardı hayallerim ben o şehirde tren dolu kadınlar bıraktım en hovarda anarşisttim sözcüklerin şatosunda sabahını hanı yağmalarda altına çevirdi sabancı çiçekler filizlenmedi toprağında kopardılar zalim elleriyle en hercai gülleri ne suçu var kıyıma uğrayan karanfillerin Düvel-i Osmaniye beni dışladı yalnız annem merhamet etti bana bir aykırı çocuktum uçurtmamı devler çaldı kendi revolverimle vurmadan kendimi dokuz milimlik bir kurşunla dağıtın usumdaki nihil denizi yağmurları seven çocuklar şelaleli uslarıyla garip mazlum kahramandılar böyle anıldılar destanlarda ben de gülleri öksüz kalan bir çocuktum meleğimi Nuh Dağında unuttum efsane bir sânım kaldı yıkılmış bozguna uğramış hayatımdan yenildim mi utku mu kazandım bu görkemli cenklerimde aksak Timur’a yenilsem de hayatımın en son fetretinden sonra görkemli bir sultanlık kurdum demir bir zırh aradım yine de yalancı tanyerlerinde kendime ve dünyaya bu sefil hayata rağmen sefil bir palyaço olmadım O r p h e u s e’nin yitirdiği toprakları kazandım ışık ve gölgeyeydi serenadım Hüseyin Avni CİNOZOĞLU | |
|
Etiketler |
gölgeye, işık, serenad |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Bekle Dedim Gölgeye (1990) Hale Soygazi, Aytaç Arman | CORDON BLEU | Antikacı | 0 | 01 Ağustos 2021 21:44 |
Serenad | Ruj | Ne Okumalıyım? | 0 | 09 Kasım 2011 20:43 |
Serenad | by_C3zA | Aşk ve Sevgi Köşesi | 0 | 28 Ocak 2010 23:48 |