Çevrimdışı

Aşk insanı çok değiştiriyor. Ancak en tutkulu aşkta bile bu değişim sadece 7 ay sürüyor..
ABD’de yayınlanan National Geographic dergisinin muhabiri Lauren Slater, tanışalı birkaç hafta olmasına rağmen Benjamin’in evlilik teklifini hemen kabul etmişti. Lauren’e göre romantizm ve tutku dolu nikah töreni şöyleydi: “Sabahın 8’inde evlendik. Dışarıda dondurucu bir soğuk vardı. Ama ben hiç üşümüyordum. Nikah salonunu dolduran güller içimi ısıtıyordu. Nikahtan hemen sonra, bir dövme salonuna koştuk, ikimiz de dövme yaptıracak tipte insanlar olmamamıza rağmen, birbirimiz adını kollarımıza kazıttık. Evlilikten birkaç ay sonra ilişkimiz değişmeye başladı. Kocamı hala çok seviyorum. Ama artık soğuk havalarda Benjamin yanımda olsa bile çok üşümeye başladım. Ve O’nu gördüğümde artık kalbin yerinden çıkacak gibi çarpmıyor.”

Peki Lauren’in hisleri, davranışları ve hatta vücudunun soğuğa verdiği tepki neden değişti? işte bu sorunun cevabım, aşkın insan vücudundaki kimyasal etkisi üzerindeki ilk bilimsel araştırmayı yapan New York’taki Rutgers Üniversitesi’nden Profesör Helen Fisher veriyor.

Zeka seviyesi artıyor

Prof. Fisher 60 gönüllü üzerinde yaptığı araştırmada, aşkın sadece algıları güçlendirmekle kalmadığını aynı zamanda zeka seviyesini artırdığını ortaya çıkardı.

Aşkın müthiş etkilerine gelmeden önce gelin bu duygunun insanların beyninde nasıl değişikliklere yol açtığına bakalım. ABD’li uzman, önce yeni aşık olan çiftleri ayrı odalara alıp sevdikleri kişilerin resimlerine odaklanmalarını istedi. Deneye katılan yeni aşıklardan herhangi biri, sevdiği kişinin resmine baktığında, beyninin “ödül bölgesinde” yoğun faaliyetler olduğu gözlendi. Aşkın insan vücudunda yarattığı etki sadece beyinle de sınırlı değil... Aşık olanların kanındaki serotonin, yani mutluluk hormonu seviyesi yaklaşık iki kat artıyor. Artan dopamin hormonu vücudun enerji seviyesini en üst düzeye çıkarıyor. Aşık olan insanların konsantrasyon yetenekleri yükseliyor. Öte yandan aşk insanları cesur kılıyor. Endişe duygusunu bir yana bırakıp riskli kararlan daha kolay almaya başlayıp hayatı doyasıya yaşıyorlar. Aşık olan sporcular, daha çok yarış kazanırken aşkı yakalayan iş adamları ve iş kadınları aynı zamanda profesyonel hayatlarında da başarıyı yakalıyorlar.

Ömür boyu sağlık

Aşık olan kişilerin, birbirlerine sarıldığında salgıladığı oxytocin hormonu ise hem bağışıklık sistemini güçlendiriyor hem de damar tıkanıklarına yol açan enzimlerin oluşunu önleyerek kalp rahatsızlıkları riskini azaltıyor. Yani aşk insan sağlığını da olumlu etkiliyor.

Ne yazık ki aşkın insanın hayatını değiştiren mucizevi etkileri çok uzun sürmüyor. Prof. Fisher’in tespitlerine göre, “tutkulu aşk” sadece 7 ay sürüyor. 7 aydan sonra çiftlerin kanındaki serotonin ve dopamin normal seviyelere doğru inmeye başlıyor. Ama çok da üzülmeyin... Aşkın enerji veren ve zeka seviyesini yükselten etkileri azalsa da oxytocin hormonu bir ömür boyu salgılanabiliyor. Bir başka deyişle 7 ayı eskiten çiftler birbirlerine sarıldıklarında artık aynı “heyecanı” yaşamasalar da aşk sayesinde kalp sağlıklarını koruma şansına hâlâ sahipler...
Alıntı.