15 Ekim 2021, 12:20 | #21 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Eskiye Özlem.. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ne güzelmiş Çekirdeği bardak hesabıyla aldığımız günler. Bakkaldan tabakla reçel aldığımız, Yarısını yolda döke döke yediğimiz yoğurtlar Teneke kutularda buram buram kokan bisküviler,gofretler... Çayı, şekeri ödünç istemekten utanmadığımız Kimseyi evindeki eşyaları için küçümsemediğimiz , Dört beş kardeşin aynı tabaktan yemek yiyip Kolay kolay hasta olmadığı zamanlar.. Komşu amcadan azar işitip Öğretmenden sıra dayağı yediğimiz Mızıkçılık yapanla küsüp Ertesi gün unutarak, elele oyuna daldığımız zamanlar.. Gamsız, dertsiz, tasasız, Hepimizin, biz gibi olduğu , Herkesin, herkes gibi olduğu zamanlar...
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
17 Ekim 2021, 01:01 | #22 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Eskiye Özlem.. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Eskiden “Banyo taburesine oturmadan önce su döken nesiliz biz. Annemizin sinirlenince kafamıza ‘dannk’ diye ses çıkartan taslarla yıkandık, Banyodan sonra havluya sarılıp sobanın yanına geçtik.. Saçlarımızdan düşen suları sobaya düşürür cısss sesini dinlerdik. En güzel mahalle maçlarını annemizin zamansız banyo yaptırmaları yüzünden kaçırdık. Cumadan verilen ödevi pazar akşamı yapan nesiliz. Aynı simidi 2-3 kişi yiyip aynı şişeden gazoz içtik. Arkadaşın bisküvisinden alınca içi yanan değil mutlu olan nesildik. Anne terliğinin tadına doyumsuz bakmış,pazar banyosunu genelde leğende ülfet sabunu ve maşrapayı kafasına yiye yiye yıkanmış tertemiz çocuklardık. Her sabun kokusunda çocukluğum aklıma gelir bu yüzden.. Bizler kardan adam yapıp erimesin diye dua eden çocuklardık. Sokak oyunundan vazgeçemeyip, Salça ekmek yiyip doyan çocuklardık. Yere düşen ekmeği öpüp başımıza koyardık, Tuvaleti geldiğinde annesi eve alır korkusuyla sokağa çiş yapan çocuklardık. O günler çok çok güzeldi hele hele bugünlerle karşılaştırıldığında.” Çocuk gibi çocuktuk biz!. Huzur ve saygı da vardı, mutluyduk küçücük dünyamızda …. Sabahtan aksama kadar oyun oynardık. Karnımızın acıktığını unuturduk oyun oynarken. Gazoz kapaklarıyla oynayan çocuklardık, Çelik çomak oynardık, çember çevirirdik, çomaktan bez bebekler yapardık, ekmeğimize toz seker atıp yerdik Yaprakları içine pirinç diye kum koyar sarardık Ölen bir kuş görürsek gömer mezar yapar dua okurduk mutluyduk… Çam ağacının kabuğundan araba traktör yapardık, yaramazlık yapardık annemizden dayak yememek için saklardık, ilkokulda soba ile ısınırdık… Biz küçükken çok büyüktük. Mesela kollarımızı bir açardık, dünyayı kucaklardık. Güzeldik biz küçükken. Arkadaşlarımızla beraber bir gece uyuyabilirsek eğer velinimetti bizim için, çok lükstü, hayaldi belkide… Bizler bahçeli evlerimizde çevremizdeki insanlara güvenerek büyüdük. Annelerimizin dizlerinin dibinde sokakların, bahçelerin, ağaçların, tozun toprağın kokusunu içimize çekerek büyüdük. Kapı önlerine paspas serip evcilik oynardık, kapı önünde çizgili oynardık, kaldırım taşına oturur saatlerce oyalanırdık… Oyuncaklarımız mutfak eşyalarımız yoktu…. Ekmeğin arkasındaki kağıdı sökmek için uğraşırdık,hep kağıt kalırdı… Bizim hiç bir şeyimiz yoktu ama yine de mutluyduk. O günleri yine doya doya yaşamak için neler vermezdim ki…! Biz çocuk gibi çocuktuk…!
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
20 Ekim 2021, 01:24 | #23 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Eskiye Özlem.. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Basit yaşardık eskiden , Kolaydı hemen hemen her şey 62den tavşan iki çizgiden insan yapardık... Okulda tenefüste bir simit bir ayrana doyardık, Eve gelince Allah ne verdiyse yer kalkardık Yok sebze yemem yok ketçap mayonez olmazsa patates sevmem, Hibi şeylerimiz yoktu şimdikiler gibi.. Gözümüz kara sanırdım o zamanlar , Hani özgürce akşamın darına kadar sokaklarda oynarken, Meğer gözümüz kara değil insanlar kötülük bilmezmiş ... Basit şeylerden mutlu olur ama her zorluğunda üstesinden gelirdik.. Şimdikiler gibi her paçası tutuşan gibi, Hadi yaşamaktan vazgeçip işin kolayına kaçıp Ya intihar ya yanlış yollar değildi bizim zamanın çocuklarında çözüm yolu... İki kurdele takınca saçımıza güzel olduk sanıp mutlu olurduk, Şimdi varsa paran çirkin ol ,yat dur bıçak altına , Sebep , güzel olacağız ya... Bıçaktan korkuyorsan no problem , shop programlar ne güne duruyor tellerde ... Tv de bir kanal ikide çizgi film oh al sana mutluluk , Şimdi o bile zor kanal çok Kararsızlık mutsuz ediyor daha hiç bir şey izlemeden ... Uğur böceği kumbaralar vardı birikimi damla damla yaptıran yalnızca güzel özel şeyler için açılan , Şimdi parayı bulan çocuk genç hepsi ya avm bir marka peşinde , yada kafelerde ... Basitti mutluluk zorluydu insanlık insandan sayılabilmek , Şimdi mutluluklar zorlu insanlık basit çocuk oyuncağı , İnsandan sayılmaya gelince , O en kolayı kafa kağıdı olan herkes şimdi insan ... AHRÂZ SNR
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
02 Kasım 2021, 01:17 | #24 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Eskiye Özlem.. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. Konu Ece tarafından (08 Aralık 2021 Saat 13:41 ) değiştirilmiştir. |
|
14 Aralık 2021, 00:34 | #25 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Eskiye Özlem.. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Eskiden, kar yağardı. Henüz ayrılmamıştık, henüz bölünmemiştik Aynı mahalledeydik, zengini, fakiri, esnafı, yoksulu, bir arada birliktik, omuz omuza sımsıcak yaşardık ve kar yağardı bembeyaz, lapa lapa henüz bölünmemiştik, henüz ayrılmamıştık. Henüz icat olmamıştı, kooperatifler, siteler, dubleksler,tripleksler,olmaz olası kartonpiyerler. Gariban sıkısınca kime gidebileceğini bilir Zengin kimi gözeteceğini bilir, esnafla memur gül gibi geçinip giderdi ve kar yağardı bembeyaz lapa lapa Henüz ayrılmamıştık henüz bölünmemiştik… Fakir zengini hırsızlıkla zengin, fakiri tembellikle suçlamazdı çünkü kar yağardı lapa lapa Çünkü kar yağardı bembeyaz çünkü karin temizliği yüreklerimize vurmuştu.. Kar rahmetti çünkü kar bereketti. Adam boyu adamlarda adamdı o zamanlar Ne Cumhuriyet Caddesinde onun bunun namusuna kötü gözle bakar ne de laf atardılar çünkü senin namusun benim benim namusum senindi bir idik biz idik ve kar yağardı adam boyu ve adamlar adamdılar o zamanlar kar sendin, kar bendim, kar bizdik eridik, eridik, eridik, eridik."
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
14 Aralık 2021, 00:36 | #26 |
Çevrimiçi # Forum Dedesi #
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Eskiye Özlem.. Heyy gidi bu karlarda yokuşlardan az kaymışlığımız yoktu emeğine sağlık.. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
__________________ Yahudi mi dediniz? onlar yumurtalarini pisirmek icin dunyayi atese vermekten cekinmeyen LANETLILERDIR!!! Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
14 Aralık 2021, 00:40 | #27 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Eskiye Özlem..
Keske geri gelse o gunler Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Tesekkur ederim
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. | ||||
|
27 Mart 2022, 01:33 | #28 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Eskiye Özlem.. Eskiden tüm aile aynı oda da oturur muhabbet ederdik. Çocuklar aile büyüklerinin edebinden, ahlakından nasiplenirlerdi. Şimdi evlerimiz çok odalı oldu. Çocuklarımızı yemekten sonra göremiyoruz. Anne babalar "odana git" cümlesini öğrendiler. Çocuklar odalarında neler yaparlar hiç bilemez olduk. Aile bireylerinin her biri kendine farklı dünya kurdu aynı çatının altında. En kötüsü çocuklarımızı kaybettik ama bunun bile farkında değiliz. Bir evde ne kadar çok ışık yanıyorsa, o kadar ayrılık vardır. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
14 Haziran 2022, 00:59 | #29 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Eskiye Özlem.. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Develer tellal, pireler berber iken, Samsun cigarasının içinden odun çıktığı günlerde… İstanbul’la Ankara arasında alo diyebilmek için santrala yazdırıp altı saat beklediğimiz, cep telefonunun sadece Kaptan Kirk tarafından kullanıldığı, sokaklarda ayı oynatıldığı, kalantorların Murat 124’e bindiği, Anadol’un inekler tarafından yenildiğine inanılan, salça sürülmüş ekmek dilimi dönemlerinde… Mutfak zeminlerinin muşamba kaplandığı, tencere kalaylattığımız, arap sabunu kokulu zamanlarda… Avaramu’yu ezberleyen kızlar Raj Kapoor’a hastayken, Ömer henüz turist bile değilken, Vahi Öz’e güldüğümüz, zavallı Ayşecik’in zengin babasından habersiz, kötü kalpli üvey anne yanında çileler çektiği, n’ayır n’olamazlı yıllarda… Mesut Bahtiyar’dan şarkılar dinlediğimiz, Cem Karaca’nın İzmir fuarını zangır zangır salladığı, Özay Gönlüm’ün yaren’ini tıngırdattığı, yerli Elvis Erol Büyükburç’la kalipso kralı Metin Ersoy’un gazinoları inim inim inlettiği, Cemal Kamacı’nın kroşe patlattığı, Metin Oktay’ın ağları deldiği, Neil Armstrong ay’a falan ayak basmadı, hepsi Hollywood tezgâhı diye iddiaya girilen, kasetleri acayip kapışılan Arif Susam’ın oo-ooo Recep bey de burdaymış diyerek sintizayzır çaldığı günlerde, Ümit Besen’in masasının ayağı kırık, pantolonların paçası bol, Kastelli bankerken… Muavinli dolmuşçuların Orhancı-Ferdici diye birbirini solladığı arabeskli sabahların, Barış Manço’nun lambaya püf dediği elektrik kesintili akşamlarında, mum ışığının gölgesinde parmaklarımızı eğip bükerek duvarda tavşan yaptığımız, yün fanilaları soba askısında kuruttuğumuz, Killing okuduğumuz, başka eğlencemiz olmadığı için radyoda arkası yarın’lara kulak kesildiğimiz, ki, uyarlayan Çetin Köroğlu, efekt Ertuğrul İmer’dir, ayıptır söylemesi Arzu Okay’ın rüyalarımıza girdiği, Martin Luther King yaşarken, Sadun Boro’nun kısmet’iyle dünya turuna çıkmasına heyecanlanıp, Avanak Avni’yle tanıştığımız, Zübük’ün kaleme alındığı, sutyen’in bile nerdeyse ***** kabul edildiği, Halikarnas Balıkçısı’nın Bodrumlu süngerci zannedildiği, otomobillerin arkasına bugün bile hâlâ ne manaya geldiğini bilmediğim STP’lerin yapıştırıldığı, şehirlerarası otobüslerde sigara içildiği, damalı taksiler çağında… Keban bile yokken, nüfus 40 milyon, Hababam öğrencileri ilkokuldayken, trışkadan tayyare MTA Sismik-1 Hora’nın uzay mekiği muamelesi gördüğü teknoloji fukaralığında… Turnike atmayı Beyaz Gölge’den öğrendiğimiz, Doktor Richard Kimble babamızın oğluymuş gibi, ******** Falconetti’ye küfürler ettiğimiz, polisimizi Komiser Colombo, hukukumuzu Avukat Petroçelli’den ibaret sandığımız, kapı gibi adam McMillan’ın aids’ten ölene kadar eşcinsel olduğunu bilmediğimiz hayal kırıklıklarında… Kunta Kinte gibi zenci olmadığı halde, Isaura’nın neden köle olduğunu anlayamadığımız, yamuğunu gördüğümüz arkadaşlarımıza 'n’aber lan Ceyar' diye seslendiğimiz, saat kurup, sabahın kör karanlığında kalkarak, uykulu gözlerle Muhammed Ali’nin maçını seyrettiğimiz, onunla birlikte kelebek gibi uçup arı gibi soktuğumuz masum tiryakiliklerde… İstanbul’da basılan gazetelerin ülkeye ertesi gün ulaşabildiği, sadece TRT’nin var olduğu, haberleri Jülide Gülizar’ın Zafer Cilasun’un okuduğu, bizim ahali akıl edemez diye düşündüklerinden olsa gerek, 'televizyonunuzu kapatmayı unutmayınız' diye uyarı yazısı koydukları, necefli maşrapa zavallılığında… Çamaşır makineleri merdaneli, Haile Selasiye Habeşistan imparatoruyken… Ve dönüp bakıyoruz geriye… Wi-fi’larımız, iPad’lerimiz, akıllı telefonlarımız, çanak antenlerimiz yoktu ama, daha mutluyduk galiba..
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
Etiketler |
lafazan, radyo, sohbet |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Özlem mesajı,ÖzLem Mesajları | PauL | Aşk ve Sevgi Köşesi | 0 | 15 Kasım 2011 12:57 |
Microsoft Eskiye Destek Vermeyecek | Lucifer | Windows | 0 | 18 Ocak 2010 04:46 |