IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 24 Eylül 2013, 21:06   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Ofisteki Ölüm




.: OFİSTEKİ ÖLÜM :.
Çalışma bağımlılığı ile çok çalışmak arasındaki farkı anlamak zor. Ancak bu farkı işkolikler iyi biliyor.
Emilie Filou
Oscar Wilde bir zamanlar hiçbir iş yapmamanın çok zor bir iş olduğunu söylemişti.İşkoliklerin çoğu için bundan daha doğru bir söz yoktur. Genellikle bir etiket olarak kullanılmasına rağmen bir işkolik için fiziksel ve zihinsel olarak "iş bağımlısıdır" denilebilir. İşkolik ABD'de obsesif-kompulsif bir davranış bozukluğu olarak kabul ediliyor. Japonya'da da "karoshi" (aşırı çalışmaktan ölüm) nedeniyle yılda yaklaşık bin kişi ölüyor. Japon Çalışma Bakanlığı 1987'den beri yıllık karoshi istatistikleri yayımlıyor. Hatta karoshi kurbanları için bir ulusal konsey ve telefon yardım hattı da kuruldu. Faaliyete geçtiği ilk üç yılda bu telefon hattı çoğunlukla kocalarını kaybeden eşlerden gelen 2 bin 500'ün üzerinde çağrı aldı. Ancak ülkede aşırı çalışmaya bağlı intiharların sayısı da artmaya devam ediyor.

Hem Çin'de hem de Kore'de "aşırı çalışmaktan ölüm" anlamına gelen "guolaosi" ve "gwarose" olmak üzere iki kelime bulunuyor. Brezilya'da da işkoliklik resmen bir sorun olarak kabul ediliyor. Avrupa'da stres ve strese bağlı hastalıklar en önemli sağlık ve güvenlik konularının başında geliyor. Hollandalı bilim adamları daişkoliklerin çalışmadıklarında stres seviyelerinde bir yükselme sendromu gösterdiklerini teşhis ettiler ve nüfusun yüzde 3'ünün bu "boş vakit hastalığından" etkilendiğini söylüyorlar.

Buradaki en hassas nokta işkoliklik ile gerçek anlamda çok çalışmayı birbirinden ayırmanın güç olması. World Business tarafından yapılan küresel bir incelemede sorulara cevap verenlerin yüzde 49'u kendi şirketlerinde çok çalışmanın teşvik edildiğini ve alkışlandığını söyledi.

Gece geç saatlere kadar çalışanlar terfiler ve primler alıyorlar. Başarılı kariyeri ve mutlu aileyi aynı anda gerçekleştirebilen kadınlar da toplumda taktir görüyorlar. Bir işkolik kültüründe yaşıyoruz; işkoliklik üstüne leke sürülmeyen tek bağımlılık halini aldı. Elbette kabul edilen bir tanımın olmamasından da dolayı bu konuda somut kanıt çok az; ama bu işkoliklikten aşırı çekenler olduğu gerçeğini de ortadan kaldırmıyor.

Çok çalışanlar ise aynı zamanda iyi eğlenmeyi ve nasıl rahatlanacağını bilir. Oysa işkolikler bu konudan bihaberdir. Kasten sürekli meşgul bir hayat tarzı peşinden koşarlar. Koşuşturmayı adrenalinin yükselmesiniheyecanı severler. Hayır demeyi bilmezler. İşkolikler için iş her şeyden önemlidir. Düsturları rahatlıkla "Çalışıyorum öyleyse varım" olabilir.

Beklendiği üzere işkolikler özellikle iyi işçiler değillerdir. Genellikle zayıf yöneticilerdir çünkü yetki dağıtmazlar ve kendileri gibi çok çalışmaya hazır olmayan iş arkadaşlarını eleştirerek takım ruhunu öldürürler.

İşkoliklerin iş dışında bir hayatları arkadaşları küçük de olsa aileleri ve elbette boş vakitlerini değerlendirdikleri faaliyetleri yoktur. Robinson onlar için "İnsanlarla iletişim kurarken zorlanıyorlar. Onların duyguları yoktur. Onlar için çalışmak daha kolaydır. Sosyal yaşama önem vermediklerinden bu onlar için bir tehdit unsuru değildir" şeklinde konuşuyor.

Bağımlı olduklarını bir kez kabul ettiklerinde -ki bu genellikle yıllar alır - işkolikler "ayıltılmaya" ihtiyaç duyarlar. Ama perhiz belirsiz bir kavramdır. Alkol ve uyuşturucu bağımlılığında daha belirgin bir çizgi çekilebilir ama çoğu insan çalışmak zorundadır. Başka bir seçenek yoktur. Bu nedenle oluşturulan sınırlar kişiseldir ve duruma göre değişir.

Teknolojik gelişmeler işinize istediğinizde haftanın 7 günü 24 saat boyunca bağlanabilmenizi olanaklı kılıyor. Bu durum özellikle işkoliklere bağımlılıklarını gerçekleştirme fırsatı sunarak sinsi bir tuzak hazırlıyor.

Ücretli yıllık izin ve doğum izni gibi son yüzyılın en önemli sosyal ilerlemelerinin yaşandığı Batı'da daha üstü kapalı bir mesaj veriliyor. "Eğer haftada 90 saat çalışan ve hiç tatil almayan bir kişi terfi ettiriliyorsa insanların alacağı mesaj ortadadır" diyor Gayle Porter. Şirketlerin daha tutarlı olmaları ve doğum izni ya da yıllık izin almanın kariyerlere zarar vermeyeceği konusunda daha açık olmaları gerektiğine inanıyor. İronik olan şey ise çok çalışmanın her zaman başarının bir ifadesi olmadığı.

Yapılan incelemeye göre halkın yüzde 14'ü işkolik olarak anılmaktan gurur duyacağını söyledi. Bir çok işkolik için uyandırma zili çoğunlukla aile sorunları oluyor. Robinson çoğu hastasına kendisine gelmeleri için ailelerinin teşvik ettiğini belirtiyor. Araştırmalar; işkolik ailelerde boşanma oranının yüzde 40 daha fazla olduğunuişkolik ailelerin çocuklarının yüksek oranda stres ve endişe sergilediklerini gösteriyor. Kimse çok çalışmanın bazen gerekli olduğu gerçeğini reddetmiyor. Sorun ise bunun nasıl gerçekleştirileceğinde.

Bu tükenişler psikolojik ve ekonomik açıdan oldukça maliyetli. Bir çok şirket günümüzde stres seviyelerini iyi yönetmenin kendi karlarına olduğunu fark etti. Stres konusunda bir çok çalışma yürüten ve işe bağlı stres konusunda Avrupa Birliği Kararnamesi metninin baş yazarı olan Levi şöyle diyor: "Yönetmelik Ekim 2004'te imzalandı. Zorunlu değildi ama 25 ülkenin tümü de bunu imzaladı ve bu şimdi yasal olarak bağlayıcı nitelikte. Ülkeler üç yıl içinde rapor vermek zorunda."
Çalışma hayatının dengesini daha sağlıklı bir düzeye getirmek için şirketler ve hükümetler de benzer imzalar atıyorlar. Fransa'da bu trend yasal çalışma süresinin haftalık 35 saat olarak ilan edilmesiyle kendini gösterdi. İngiliz hükümeti esnek çalışma saatlerinin benimsenmesini sağlamak amacıyla WorkWiseUK adlı bir girişim başlattı.

Bütün bu çabalara rağmen uzun çalışma süreleri için insanlar ödüllendirilmeye devam ettiği sürece işkoliklik sadece yanlış anlaşılır değil aynı zamanda teşhis edilemeyen bir bağımlılık olarak kalacak.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
ofisteki, ölüm


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Ölüm (VOLTAİRE) | “Ölüm olmasaydı onu icat etmek zorunda kalırdık.” Kalemzede Felsefe 0 09 Nisan 2012 07:50
Ölüm Nedir?Ölüm ve Ölümden Sonraki Hayat Bozkurt- Genel İslami Konular 0 30 Kasım 2010 20:48
Ofisteki Yeme Nöbetlerini Durdurun YapraK Diyet ve Sağlıklı Beslenme 0 16 Mart 2010 23:08
Ofisteki boş adamın iPhone oyunu! Juventus Bilişim Hukuku 0 16 Haziran 2009 11:27
Yahudilik'te Ölüm ve Ölüm Gelenekleri Dilara Musevilik 1 10 Mart 2009 20:35