Çevrimdışı

Ağızlara sakız olmuş bu faşizm kelimesi. Henüz evlenmemiş bir birey şöyle düşünüyor; bir çocuğum olursa asla din öğretmeyeceğim, belli bir yaşa ve olgunluğa gelmesini bekleyip, kendisinin tercih etmesine olanak sağlayacağım. Böylelikle faşistlikten kurtulmuş olduğunu sanıyor. Faşistliğin ne demek olduğunu biliyor muydu peki? Yoksa bu düşüncesi aslında İslamiyeti anlayamayıp yaşayamadığından mı kaynaklanıyordu? İslamiyet acaba bu bireyin dünyadaki bir takım sapkın arzularına set mi oluyordu? İşine mi gelmiyordu acaba? Sahiden de evladına küçük yaşta İslamiyeti öğreten bir baba faşist mi oluyordu? Yada bir başbakan? Çocuğuna İslamiyeti öğretmenin adeta gerçek bir kurtuluş reçetesi olduğunu savunan bir babanın sebebi Srebrenitsa'nın tarihinde yatar mesela. Aslında faşistlik ne demekmiş o tarihten öğrenilebilir. O acı günlerin benzerini farklı coğrafyalarımızda sayısızca yaşadık Türk milletleri olarak.

Hiçbir kör muhalefet, Türkiye Cumhuriyeti'nin Müslüman Türkler tarafından yönetilip, yeni doğan Türk çocuklarının iyi bir müslüman olarak yetiştirilmesine engel olamayacak ve bunu haksız biçimde faşistlikle adlandıramayacaktır. Ben, Müslüman olduğuma inanıyorum ve çocuklarımı da İslamiyet çerçevesinde, Allah yolunda, Peygamber ümmetinde, Atatürk izinde yetiştireceğim. Ben ona İslamiyetle beraber diğer dinleri de göstereceğim. Zamanla kendisi de gerçekleri algılamaya başlayacaktır. Gerçekleri algılayınca bana ne yararı olacak? Hiçbir menfaat beklemiyorum. Yeter ki vatanına milletine yararlı bir birey olsun. Olacaktır da inşallah. Kendisine bırakacağım tercih ise beşeri bilimler üzerine olacak. Ben, Allah'ın huzuruna böyle bir baba olarak çıkmak istiyorum. Bu yaptıklarım için bana bir sıfat takılacaksa orada takılır. Buradaki (dünya) hiçbir insan evladının bu yaşam biçimim için bana sıfat takmaya haddi yoktur. Bunu yapabilecek tek varlık Allah'tır. Gerisine laf düşmez.

 

Çevrimdışı

Bu yazı bile bu forumdaki kişileri birbirine düşürdüyse, gündemdeki konularında da halkı birbirine düşürmesi çok da mantıklı.Böylelikle baştan indirilemiyorlar.Güçlerine güç katıyorsunuz.
Bizim ülkemiz malesef ki, bölücü,katil,sömürgeleşmiş bir ülke olmaktan ileri adım atamıyor.Zamanında alevilerin aydın kesimlerini yakıp yıktılar,diri diri yaktılar üstelik..
Onların hesabı bile sorulanmadı, üstünü örtüp geçtiler.. Peki ne oldu halk konuştu,yazdı,tepki verdi peki sonuç gene susturuldu..
Onun için boşverin ya bu ülke tamamen batıcak (tamamen sömürülmeyi bekliycek) ya da ilerici bir toplum haline gelicek.
Bekleyip görmekten başka bir çaremiz yok..

 

Çevrimdışı

Sevgili @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ; Şimdi iktidarın sözcüsü gibi sazı elime alıcam ama böyle muhalif olunmaz Azizim!
Soyut kavramlarlar bunlar, popülist sözler !

Demişsin ki '' Devlet hazinesinden askeriyeye 3/1 ini ayırmakla mı ?


Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, askeri alandaki kamu harcamalarını tüm vatandaşların bilme hakkının bulunduğunu, milyarlarca liranın kime, hangi silah şirketlerine verildiğini merak ettiğini söyledi.
Kaplan, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın harcamalarının, bu bütçede olup olmadığını, denetlenip denetlenmediğini sorarak, "Bu kalemi açığa kavuşturmazsak, vakfa yapılan transfer kaynaklarını belirleyemezsek, ek kısıtlamaları Genel Kurul ortaya çıkaramazsa, bu Meclisin üstündeki askeri vesayet aynen sürüyor" dedi.
Kaplan'a yanıt veren Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 2002'de 10,21 olan savunma bütçesinin, 2012'de yüzde 10,16 olarak öngörüldüğünü açıkladı.
Şimşek, 2002'de MSB bütçesinin 8 milyar 235 milyon lira, Jandarma Genel Komutanlığının 1 milyar 456 milyon lira, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün (EGM) 2 milyar 431 milyon lira, Sahil Güvenlik Komutanlığının 92 milyon lira olmak üzere, toplamda 12 milyar 213 milyon lira olduğunu bildirdi. Şimşek, bunun bütçe içindeki payının ise yüzde 10,21 olduğunu belirtti.
2012'de öngörülen rakamların Milli Savunma Bakanlığı için 18 milyar 230 milyon lira, Jandarma Genel Komutanlığı için 4 milyar 914 milyon lira, EGM için 12 milyar 119 milyon lira, Sahil Güvenlik Komutanlığı için 376 milyon lira olmak üzere toplam 35 milyar 639 milyon lira olduğunu belirten Şimşek, bütçe içindeki payının ise yüzde 10,16'yı oluşturduğunu söyledi.

28 Şubat ve öncesi savunma harcamaları bütçenin %60 iken
Şimdi %10 seviyesine düşmüş . ( Bu arada en büyük bütçe Milli eğitime ayrıldı )
Demek ki neymiş ? Bütçenin 3/1 değilmiş !



Demişsin ki , 4+4+4 egitim sistemi ve yetistirilen dindar genclikle mi?
Bunu sana tekrar okumanı salık veriyorum, burada amaç dindar nesil yetiştirmek değil !
İnsanların Dinlerini özgürce okullarda öğrenme haklarının sağlanmasıdır.İstediği okulu ve branşı seçme hakkıdır !
Ki bu seçmeli derstir. İsteyen girer ya da girmez ! Hem dindar olunca bir insan ülkenin büyümesinde katkısı olamaz mı? Bu faşistlik değil midir? Benim gibi inanmıyor! Benim gibi yaşamıyor diye ha ?!


Demişsin ki ; Tiyatrolarda hamlet’in tespih cekmesiyle mi?
Sanatın dini dinsizi olmaz elbette , amma !
Nazımın öksürmesini bile tiyatroda konfetilerle kutluyan bir avuç kutlu ve putlu azınlık
oraya çöreklenerek siz bu işlerden anlamazsınız mankafalar siz sadece bize para verin hesap sormayın ! Nihahahah

Bu tarz muhalefet İlerici kaplumbağaların boş ve pervasız laf salatalığından başka birşey değildir!
Bunun toplumda karşılığı yoktur! Olamazda!
Muhalefet edecek binlerce konu varken bunlarla uğraşmak cidden komik Azizim !

 

Çevrimdışı

Yaşasın DİNDAR ve KİNDAR gençlik!

 

Çevrimdışı

Hoca Nasreddin Nerdesin..

__________________
Geçmiş daima unutulur Rimbaud!

 

Çevrimdışı

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]'e katılıyorum. Ne zaman ki nesiller dinden -iSLam- uzaklastığında her türlü sapkınlık baş göstermiştir. Tek söz "Huzur, islamda!"

 

Çevrimdışı

Huzur İnsada,insalıkta.Konu dahilinde bir çok yorumu okumaya gayret gösterdim tabi olacak iş değil.
Genel bağlamda tartışacak çok şey var,tabi tartışmayı biliyor muyuz ?

 

Çevrimiçi

Ben şu anki hükumeti desteklemiyorum.
Fakat şöylede bir gerçek var, muhalefet olan parti başa gelse ne olacak ?
SSK'yı sömüren adam Türkiye'yimi kalkındıracak ?
Teröristlerin konaklarına gidip seminerlerine katılan, APO iti ile aralarından su sızmayan Veli Küçük denen yer cücesini savunan adam, terörümü bitirecek.
Kiminin başı kapalı, kiminin açık. Kimsenin kimseye karıştığı yok.
Bu memlekette o kadar şehit var. O kadar suçsuz günahsız ana babanın ocağı sönmüş.
Kalkıpta muhalefetken nasıl bir yolda olduğunu belli eden insanların sinyalciliğini yapmayın.

Açmısınız açıktamısınız ?
Dindar olmakta suç değil, olmamakta.
Bence bu dünyada hesabını veremeyeceğiniz işler yapmayın. Çünkü öbür tarafta bulaşık yıkatmıyorlar.

__________________

aslinda güzel çocuklariz biz..

 

Çevrimdışı

Bir Başbakanı sirke götürüp insanları eğlenlendirmesini söyleyin yapamaz beceremez, ancak bir palyançoyu giydirip Başbakan yapın yıllarca sizi bi güzel ayakta uyutur.Şekil 1A.

 

Aragorn Nickli Üyeden Alıntı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Ben şu anki hükumeti desteklemiyorum. Fakat şöylede bir gerçek var, muhalefet olan parti başa gelse ne olacak ? SSK'yı sömüren adam Türkiye'yimi kalkındıracak ? Teröristlerin konaklarına gidip seminerlerine katılan, APO iti ile aralarından su sızmayan Veli Küçük denen yer cücesini savunan adam, terörümü bitirecek. Kiminin başı kapalı, kiminin açık. Kimsenin kimseye karıştığı yok. Bu memlekette o kadar şehit var. O kadar suçsuz günahsız ana babanın ocağı sönmüş. Kalkıpta muhalefetken nasıl bir yolda olduğunu belli eden insanların sinyalciliğini yapmayın. Açmısınız açıktamısınız ? Dindar olmakta suç değil, olmamakta. Bence bu dünyada hesabını veremeyeceğiniz işler yapmayın. Çünkü öbür tarafta bulaşık yıkatmıyorlar.

Kılıçdaroğlu, Süleyman Demirel ve Turgut Özal'ın verdiği direktifleri uygulamakla yükümlüydü. Onların verdiği kararlar ile çok yanlış şeyler olacağını söylese de emir demiri kesti ve sonuç ortada. O yüzden ne zaman sözüm ona Gandi lafı açılsa SSK örneğini verip durmayın papağan gibi. Onu haklı çıkartmak için demiyorum bunu. Sadece sanki bütün saz onun elindeymiş gibi zıt pırt "ssk'yı batırdı da ebü übü kem külü mülü" gibi laflara arılıp durmayın diye dedim. Tek hatası istifa etmekti ama yapmamış. Bunu eleştirebiliriz.

Sanki şimdi seni yönetenler çok "ak" pak adamlar ya. Kaç tane limanın kaldı? Kaç tane mermer ocağın kaldı? Kaç tane ormanın kaldı? Kaç tane milli sermayeyle yürüyen kurumun kaldı?

Bunları konuşalım genç. Vakti zamanında kıçı kırık bir bürokratın sırf verilen emirler yüzünden oluşan zararları değil.