Çevrimdışı

Bu gün öyle gezinirken ses sanatçısı Çelik Erişci`nin kendine açmış olduğu siteyi ziyaret edeyim dedim.Gerçekten ilginç bir "Hakkımda" sayfası ile karşılaştım.Ve sizinle paylaşmak istedim.Sayfayı aynen kopyalıyorum ;

Bir insan kendi hakkında ne diyebilir ki?

Ne kendimi övecek kadar zeka seviyem düşük, ne de egom, kibirli olacak kadar büyük.
Basit olarak şunu söyleyebilirim; Kendi halinde biriyim.
Ancak kendimi hiç ifade edemezsem, o zamanda kendimi inkar etmiş olurum. O zaman ne yapmalıyım?
En güzeli “Ben şöyleyim, ben böyleyim” demek yerine, eylemlerimizle konuşmak. Kimliğimiz, üretim ve eylemlerle aşikar olur. Daha basit deyimle “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz”

Geçmişte etkili olduğunu düşündüğüm ama dikkatinizi çekmeyi beceremediğim çok fazla sayıda röportajım olduğunu düşünüyorum.
Bu röportajlar okunursa, hem kimlik ve kişiliğim konusunda bir düşünce sahibi olabilirsiniz, hem de bugün ve gelecekte olabilecekler hakkında neler söylemişiz onları görebilirsiniz, buda bundan sonra söyleyeceklerim konusunda size biraz daha dikkat sağlar diye düşünüyorum. Yani bu röportajları tekrar sunacağım.
Allah ömür verirse çok fazla plan ve proje var. Bunlardan biri de beni temsil ettiğine inandığım yer olan sanal ortamdır, yani resmi internet sitemdir.
Sitenin adının “Çelik’in gecekondusu” olma sebebi, her şeyi sembol ile anlatmayı çok sevmem.

“Mey-haneci” gönül dünyasında ser-hoş olup, kendinden başka kimseye bakmadan, gönlünce yaşamayı kendisine yaşam ideali olarak seçmiş bir kişiyi anlatır. Mey-hanesinde, gönül hanesinde mutludur.

“Kendinden başka kimseye bakmam” demek, hiçbir şeyle ilgilenmemek, hiçbir şeyden haberi olmamak, akıl cahili olmak, akıl körü olmak değildir. Sarhoşun etrafa verdiği zarar görmek, ama onunla kavgalı olmamaktır. Ben ona “kötü” demem, diyemem, ama kötü gördüğüm fiili yapmam ve yapandan da uzak dururum. Kendi halinde olmaktan kastım budur.

Ancak, bu sözü ya da şarkıyı “sonu Balıklı Rum hastanesine ya da AMATEM’e varıncaya kadar içelim, dağıtalım, hiçbir şey düşünmeyelim, vur patlasın çal oynasın tarzında yaşayalım, yozlaşalım” olarak anlayan da olabilir, mümkündür ki olmuştur. Ama bu, benim anlatmak ya da tavsiye etmek istediğim bir şey değildir. “Kim bunu niye böyle anlar” benim kafamı meşgul edeceğim bir soru da değildir.

Sitenin ismi niye gecekondu?
Aklımızı gönlümüzü meşgul edecek GEREKSİZ ( bize hiçbir fayda sağlamayan ) her şeyden kaçarak, bu güzel siteye her gün bir fikir, güzellik, ekleyeceğiz, tuğlamızı koyacağız. Yani derdimiz, gönül evimizi inşa etmek olacak.
Gecekonducu nasıldır? Onun barınacak bir yere ihtiyacı vardır. Onun dışındaki şeyler onun acil ihtiyacı değildir ve zaten onları düşünecek ne zamanı ne de imkanı vardır. Bunlar benim için de geçerli, sizin için geçerli mi değil mi, o sizin kararınıza kalmış bir şeydir.
Gecekonduma sığınan benim için misafirdir, izzet ve ikram benim görevimdir, tabii ki Allah ne verdiyse ve gücüm yettiğince, karınca kararınca gönlümü açacağım, o da ancak talep olursa. Ancak o zaman ve belki bir sözüm olur.

Sitede resim, vid-eo, vs bulunmayacak. Bunlarla ilgili çok özel olduğuna inandığım sunumlarım olacak ve bunları sırası geldikçe yapacağım.
Ben “donmuş resimlerin hareketi” olmak istemiyorum, gerçek olmak istiyorum. Gönlümle ve aklımla, fikrimle, yaşam biçimimle, sözlerim ve bu sözlerin eylemleriyle, yani özüm ve sözüm bir olarak aklınızda bir resim çizmek ve “o” olmak istiyorum. Ancak kalbinizde daha doğrusu gönlünüzde yer alabilirsem, o zaman “var” olabilirim.
Tabii ki artık devir de değişti, ancak her şey, nedense güzele doğru değil de yozlaşmaya doğru gidiyor, bütün dünyada benim gördüğüm durum bu. O zaman benim de değişmem gerekecekti.

Ben değişerek bu ortama ayak mı uyduracaktım yoksa kendime bir yol mu çizecektim?
“E tabi Çelik de değişti” bu düşünce hali ile yazılmış bir şarkıdır.
Ben değişen ve kötüye giden düzene uymayarak tercihimi kullandım. Şarkıda “aman aman, halim yaman” gibi sözlerle sembolize ettiğim ruh hali, bu direniş şeklindeki yaşam biçiminin çok da kolay olmadığını ifade etmek için yazılmıştır. Direndiğim şey YOZLAŞMA. Bu yozlaşmayı en güzel şekilde anlatan şarkılardan biri, CİCİ KIZ ALEMDE.
Nedense bu şarkı pek tercih edilmedi! Çünkü içi manifesto gibidir. Basit bir dildir, ama tüm dünyanın içinde yaşadığı hali anlatır, herkes böyle yaşamak zorunda bırakıldığı için buna direnen “ahmak” olarak görülür. Alaya alınır.
Gördüğünüz hiçbir resim yada klip sanatçıların ruh halini tam olarak anlatamaz. Ancak siz, sanatçının yaşadığını yaşayabilirseniz, onu anlayabilirsiniz, o da biraz zordur, o zaman sanatçının işi, kendi yaşadığını, bir başkasında yaşatabilmektir.

BU ŞEHİRDE yaşarsınız, ama farkında olamayabilirsiniz, ama biri size o şehri, özel bir anlatımla sunarsa, BU ŞEHİR sizin için anlamlı olur. BU ŞEHİRDE size aşık, size tapan birinin var olmasının huzuru ile sevdiğinize sarılırsınız. Ve o şarkıyı her duyduğunuzda kendinizde o halin tetiklendiğini hisseder ve onu sürekli istersiniz, ama aslında sanatçının değil, sanatçının sizde yarattığı tesirin, o halet-i ruhiyenin o halin takipçisi olursunuz. ( Fan )

Genel olarak tüm toplumlar, zaman zaman bilgi eksikliği sebebi ile bu halleri kendilerine tanıtan kişileri, yani sanatçıları, ikon, ilah olarak da isimlendirebilirler. Ancak sevdiklerini düşündükleri şey, sanatçıda değil, kendilerinde olan haldir. Yani kendi sevdiklerini, kendi doğrularını, kendi yapamadıklarını yaşamında yapan ve uygulayan kişiyi desteklerler, onu desteklerken, aslında kendilerini önemserler. Yani kendilerini alkışlarlar. Bu anlamda sanatçı, toplumun aynasıdır.
Resmi internet adresimde kendimi, bizzat ben anlatmak istiyorum. Herkes şarkısını dinlediği ya da röportajlarına kulak kabarttığı kişinin kim olduğunu daha yakından tanısın, bu sanatçı ile ilgili bir sorusu olduğunda yalan, dolan, dedikodu olarak değil, birinci ağızdan bilgi alsın.
Bazı röportajlar biz e-mail ile sorularak yapılır, biz bu sorulara yazılı olarak cevap veririz. Bu röportajlar çeşitli sebepler dolayısıyla bazen tam yayınlanmaz ancak siz, röportajın orijinal yazışma halini bu sitede bulabileceksiniz. Aynı şey, görsel röportajlar için de geçerli.
“Facebook” ([Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ) iptal etmeyeceğim, ama tabii ki artık kendi sitemde daha fazla zaman geçireceğim. Facebook adresimin gerçekliğini de kendi sitemden duyurmuş olacağım.

Çok ama çok uzun bir zaman “kendimle baş başa kalma” imkanım oldu. Yaklaşık 6 yıl, benim için bir nevi inziva idi.
Kendime şöyle bir baktım ve baktığım kişiden sıkıldığımı, onu beğenmediğimi gördüm.
“Benim beğenmediğimi kim niye beğensin ki” diye düşündüm.
O sebeple uzunca bir zaman karşınızda olmak istemedim.
Doğrusu da bundan sonra da pek olmak istemiyorum, ama işimi konuşturmak istiyorum.
Tüm bunları yaparken tabii ki çok da fazla ürettim.
Yani işimin keyfini süreceğim.
Ben şarkılarımı söylemek istiyorum.
Ne kimseye bir çağrım, ne bir işaretim ne de birisinden bir isteğim var.
Gelen başımın üstünde, gelmeyene Yüce Rabbim her şeyin en güzelini versin.

Gelene de Eyvallah, gelmeyene de Eyvallah.

__________________
Tanrı'nın Şımarık Çocuğu..

Zirvala.com - Sohbet ve muhabbetin adresi..