28 Mayıs 2010, 09:13 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Annemin Duaları Üzerimde Olmasa Anneler güzeldir... Çünkü annelik güzeldir. Bir küçük çekirdek, bir koca ağacı nasıl taşırsa içinde, anne de yavruları taşır içinde. Ve günü geldiğinde bir değil, bin doğurur analar... Yalnızca anneler düşünür geleceği. Çünkü geleceği çocuklarıyla analar doğurur, analar oluşturur. Hani bir imamın yakasına yapışmış bir gün bir ana, “Niye kadınlardan imam olmuyor?” diye sormuş ya... Hoca Efendi mahcup bir eda ile, “İmamları onlar yetiştiriyor da onun için” demiş. Kadın bin pişman, bin mahcup... Böyledir hep. Dünden bu güne her toplumda, hocalık eder analar... Dünyayı yönetir analar. O mübarek eller, dünyaya yön verir, o küçük beşiği sallayan eller. Duâya duran o temiz eller... Evrimciler cevap vermeliler; ve nasıl işliyorsa evrim, annelerin neden hâlâ iki elleri var? diye oturup düşünmeliler. Bir mû'cize arayan gözler, yorulmasın boşuna; bir anne ile çocuğuna baksın yeter. Anne durmuş çocuğuna bakıyor, çocuk durmuş annesine bakıyor. Birbirlerinin düşüncelerini okuyorlar... Kim bilir birbirlerine bakıp da ne hayallere dalıyorlar. Annenin rüyası çocuklarda sürer... Hiç yaşlanmaz analar; evlâtlar onları hayata öyle bir zincirler ki, ne mal, ne mülk, ne de bir dünya zevki değildir bu. Bambaşka bir bağlanıştır. Ana gibi anaca bir şahlanıştır. Hormonlarla, tıpla açıklanamaz analık. Reçeteler de yok, raflarda ilâcı da yok. Anlatacak kitap da yok. Analık bir başkadır. Bilmediği bir kaderi, yavrusuyla baş başa yaşamaktır analık. Ufak tefek, narin bir bedeni vardır çoğu annenin ama sakın ölçmeye kalkmayın, bir değil birçok kişinin, kederinin ve neşesinin yer bulup sığınabileceği kocaman bir yüreği vardır anaların. Mırıl mırıldır dilleri, hiç bitmeyen duâları vardır anaların. Duâ kitaplarında olmayan, hiçbir yerde bulunmayan, tam da kalbinin ta içinden gözyaşıyla beraber dökülen yağmur gibi, inen rahmet gibi, dillenen duâları vardır annelerin. Islanır çorak topraklar gibi rahmete susayan gönüllerimiz ve bir kış günü hâlâ üşümüyorsa içimiz, anamızın duâlarıdır peşimizden gelen... Geri çevrilmeyen, Rabbimizin yüce katından boş dönmeyen duâlarıdır annelerin biliriz. “Sen geçen bir ömrü ararsın, ben ise geçen bir günü” derdi bir ana. Ana gibi bir ana. Başka nerede aşk bu kadar saf, bu kadar durudur. Analık yolu, yolların en zorudur. Çıkarın bir hele, yok farz edin bir hele annenizi hayatınızdan; geriye ne kalır, koca bir çöl kalır, ıssızlık kalır. Sadece sütü, maması değil, annelerimizin ninnisi ve duâsı büyütür bizi. Bir anneden bir çocuğa neler geçer, neler taşınır, biyolojinin konusu. Bir ömür neden silinmez, neden üzerimizdeki anne kokusu? Neden bebekler o kadar güzel kokar, neden? Neden bir annenin göğünde gök kuşağının her rengi bulunur, neden?.. Ah annem, ah anneler, bu bilmeceyi çözmeye ömrünüz yetmez deyin, deyin de kurtarın bizi anneler... Ah güzel kalpli anneler, ah duâlı diller. Önce kalbinizin çağlayan sevgilerinde hiç kimsenin bilmediği, söylemediği derin bilgileri orada öğrendik... Sonra okullara gittik. Oralarda senden öğrendiğimizin binde birini öğrenemedik. Ne kutsal bir okulsunuz siz analar. Yaşlandıkça daha iyi anlıyoruz. Ana okulu, okulların anasıymış meğer. Ne kadar da cahilmişiz. Her şeyi bildiğimizi zannettiğimiz günde bile, sana muhtacız anne. Haydi bir daha salla beni anne. Bir daha salla o güzel ninnilerle, ilâhilerle. Ruhuma nakış nakış işle, bir daha işle Allah aşkını, peygamber sevgisini. Bir daha, bir daha, dolu dolu duâlar gönder Allah’a. Ne olur küçüldüm ufaldım yine. Sen neysen biz oyuz anne... Boşuna söylememiş, boşuna dememiş Hz. Ömer; “İnsanlar, babalarından çok annelerine benzerler” diye... Biliyorum artık kulağıma eğilip fısıldadığın o sözlerin, aramızda bir sırdı sanki, diyeyim izin ver de duysun birileri. Anne, ne tatlı bir kelime. Şimdi daha iyi anlıyorum anneciğim, Allah’ın anneleri niye yarattığını. Cenneti dünyada da yaşayabilelim diye, değil mi anneciğim? Allah, ne kadar büyük, ne kadar rahmetli ve şefkatli anneciğim. Rahmetinin bir damlasını, bir tecellisini sizlerde gösteriyor. Sonsuz rahmet denizinden bir damladır sizdeki. Senden büyük, senden bilgili ve şefkatli, senden daha güvenli bir öğretmen görmedim. Senden daha yüksek okullarda okumadım. Mutluluğun tohumlarını vakti vaktine öylesine serptin ki hayatımıza, kalbimiz en yararlı bilgilerle, sönmeyen sevgilerle yeşerdi. Kelimeler bulamıyorum anlatmaya, sözcükler yetersiz kalıyor anneciğim bu derunî beraberliği açıklamaya. Sabrın çeliktendi, kayaları eriten cinstendi. Bağırsanız da, yürek incitmeyen sözleri, umursamaz görünseniz de en halis ve yürek acıtmayan sevgileri sizde tattık. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Ey güzel anneler, yüreğiniz, okulumuz oldu. İlk dersimizi aldığımız dershanemiz oldu. Bakın ne diyor Bediüzzaman Said Nursî: “...insanın en birinci üstadı ve tesirli muallimi, onun validesidir. Bu münasebetle, ben kendi şahsımda kat'î ve daima hissettiğim bu mânâyı beyan ediyorum: Ben bu seksen sene ömrümde, seksen bin zatlardan ders aldığım halde, kasem ediyorum ki, en esaslı ve sarsılmaz ve her vakit bana dersini tazeler gibi, merhum validemden aldığım telkinat ve mânevî derslerdir ki, o dersler fıtratımda, adeta maddî vücudumda çekirdekler hükmünde yerleşmiş. Sair derslerimin o çekirdekler üzerine bina edildiğini aynen görüyorum. Demek, bir yaşımdaki fıtratıma ve ruhuma merhum validemin ders ve telkinâtını, şimdi bu seksen yaşımdaki gördüğüm büyük hakikatler içinde birer çekirdek-i esasiye müşahede ediyorum.” “Anne,” çocukların dudaklarında ve kalplerinde, Allah’ın yarattığı belki de en güzel bir isimdir. Bir anne mesafe tanımaksızın bilir, Allah’ın ilhamıyla çocuğunun neye ihtiyaç duyduğunu ve ard arda sıraladığı duâlarını: “Güneş gibi parlayan günlerin olsun evlâdım. Allah, her daim seninle olsun. Allah, imanla göçmeyi nasip etsin. Allah, her şeyin hayırlısını nasip etsin.” Ve inanın o duâlar, geri dönmeyen duâlar olur, hedefini bir ok gibi bulur. Anaların duâları gökler katından geri dönmez. Bir evlâda annenin en güzel armağanıdır, anaların duâlarıdır. Anne duâsı, anne sevgisi bizledir. Verdikçe çoğalır. Anaya hakkını ödememek, analara teşekkür etmemek, Allah’a şükretmemektir. Ana hakkı, Allah hakkı demektir. Mevlânâ; “Annenin merhameti de Allah’tandır. Ona hizmette bulunmak da hem farzdır, hem de yerli yerinde bir iştir. Annen sana ‘geber’ dese, bil ki, kötü huyunun, kötülüğünün gebermesini ister” der. Ah analar, duânız olmasaydı ne olurdu halimiz. Katlandığınız dertler, çektiğiniz acılar sizin belki de gıdanızdı. Kim bilir?.. Kim bilebilir, anneliğin nice yüce bir san'at olduğunu Allah’tan başka, kim bilebilir ki? Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. W. Pudolph; “Doktorlar, asla yürüyemeyeceğimi söyledi, ama annem, Allah’ın izniyle yürüyeceğimi söyledi. Ben de Allah’a ve anneme inandım” diyor. İşte en karanlık işlerde ve en karanlık eşiklerde güneş gibi aydınlatan ışık... ... Victor Hugo, bir annenin, savaş sırasındaki fedakârlığını bir eserinde şöyle anlatır: “Ekmeği ikiye böldü ve aç çocuklara verdi. Çavuş, ‘kendine hiç ayırmadı’ diye homurdandı. Bir asker, ‘çünkü aç değil’ dedi. Çavuş, ‘hayır, o bir anne’ diye karşılık verdi...” Sevgili anneler, sizin destanınızı yazmaya kalemler ve kelimeler yetmez... Adınız yeter her şeyi anlatmaya, Rabbimizin sonsuz rahmetini coşturmaya adınız yeter. Siz anneler iyi ki varsınız. Duâlarınız iyi ki var. Ey başucumuzdaki ışıklar, peşimizde hep koşuşturan aziz varlıklar, bizleri büyütüp kendi kanatlarımızla uçmamızı sağladığınız için binler teşekkürler. Son sözü Yavuz Bülent Bakiler’in bir ana duâsı, bir ana hatırası olsun İnşaallah: “Anamın duâları üzerimde olmasa Yıkılır sırtımı verdiğim duvar Kopar, elime gelir tutunduğum dal Kapımı çalmaz bahar.” ... Not: Tüm annelerin, en içten duygularla, o mübarek gününü kutlar, duâlarını bekleriz. Selim GÜNDÜZALP ALLAH BUYURDU: “Rahmetim herşeyi kuşatsın.” Ve Allah Babayı Anneyi Yarattı (BABALARA ve ANNELERE ÖZEL) ÖYLE MASUMKİ ÇOCUK RUHUMUZ KİMSELER ANLAMIYOR BİZİ, KİMSELER SARMIYOR SİZİN GİBİ Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. ALLAH BUYURDU: “Rahmetim herşeyi kuşatsın.” Ve bardaktan boşanırcasına yağdı rahmet yeryüzüne. Ezelî ve sınırsız rahmetin bir parıltısı, dağları ve denizleri kuşattı. Babaların ve Annelerin yüreğine aktı, sinelerinden fışkırdı. Yavru kuşlar ve yavru balinalar beraberce beslendiler o pınardan. Okyanuslar ve karalar o rahmetin neş’esiyle şenlendi. Yumurtalar o neş’eyle çatladı, memeler o neş’eyle dolup dolup boşaldı. Baba penguen ve Anne ayı, o neş’eyle yemek yemeyi unuttu. Üç ay boyunca biri yumurtayı beklerken, diğeri yavrusunu emzirdi. Baba balık, ağzındaki yumurtaların başına birşey gelmesin diye 80 gün boyunca aç dolaştı. Hepsi de yalnız rahmetle beslendiler. DÜNYAYI anlamak istiyorsanız eğer, hayata bakın. Hayatı anlamak istiyorsanız, annelere ve babalara bakın. Çünkü bir canlı ekseriyetle ya anne olmak için doğar, ya da baba olmak için. Fakat bir yavruda bütün yavruları,bir babada bütün babaları , bir annede bütün anneleri görmek şartıyla.Yoksa tek bir annenin babanın yüreği, kâinatı kuşatan bir rahmeti size nasıl anlatsın? Peki, nereden gelir, nereden akar bu şefkat babanın ve annenin yüreğine? “Hiçbir şey yoktan var olmaz” diyenler, bütün canlılar dünyasını kuşatan bir şefkati açıklamak için, hiç yoktan bir “içgüdü” icad ettiler. Onlar böylece avuna dursunlar. Bacalarımızın üzerinde gagalarını takırdatarak babalarının ve annelerinin dönüşünü kutlayan leylek yavruları, o bacanın altındaki insanın gevezeliğine aldırmadan, kendi âlemini kuşatan bir rahmeti alkışlamaya devam ediyor. Çünkü Allah, “Rahmetim herşeyi kuşatsın” buyurdu. Ve bardaktan boşanırcasına yağdı rahmet yeryüzüne. Dağları ve denizleri kuşattı. Babaların ve Annelerin kalbinde şefkat, yavruların dilinde şükür çiçekleri açtı. Her zerresi rahmetle yoğrulan dünya, o şevkle kanat açtı ve uçtu. Işık saçan yıldızlara bedel, her zerresinden şükür çığlıkları saçtı fezaya. Ve o çığlıkların arasında, Kâinat Yolcusunun Arşta yankılanan sesini yıldızlar ve kehkeşanlar birlikte dinledi: Ey Rabbim, Her Şey Sana mahsustur. Ben dahi bütün onları tasavvurumla ve imanımla Sana takdim ediyorum.” Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. ---Hiç unutulmayan yüz Baba ve Anne yüzüdür--- Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. -----Atana yaptıkların çıkmamalı aklından----- ----Onlara ne yapmışsan, onu um evladından---- Anneler günümü o gün için özel evet ama diğer günlerde unutulmamak Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Ana başta taç imiş, Her derde ilâç imiş, Bir evlât pir olsada, Anaya muhtaç imiiiş..!!! Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. .. Gerçek anne vasfına sahip olanlar için bu dörtlüüük.. maaleseff.. MÜBAREK ANAMIZA BİR GÜNÜ ÖZGÜLEDİK,BİR GÜNÜ MUHTEREM BABAMIZ İÇİN VERDİK. YILDA BU İKİ GÜNDE BİZ ONLARI ANARIZ..YILIN HER GÜNÜ ANAR BİZİ ANA-BABAMIZ.. ONLARDA BİR GÜN ANNE BABA OLACAKLAR....BİR GÜNLÜK ANILMAYA ELBET KATLANACAKLAR...ONLARA VERİLECEK SAYGI, SEVGİ ÇOK BÜYÜÜÜK..... BÖLÜM BÖLÜM HER GÜNE VERELİM KÜÇÜK KÜÇÜK...OLUR MU.??... Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. .... Prensibimiz şu olmalı: Allah'a isyanı taşımayan, insanlara yararlı olmayı ön gören her davranışa, İslam'ın vize vereceğinden şüphe etmemek gerekir. İslam'da:Vacibe vesile olan şeyler vacip, harama vesile olan şeyler haram olarak kabul edilir. Dolayısıyla, . Allah'ın emri olan anne-babaya karşı saygı ve sevgiyi öngören bir davranış insanlık adına alkış alır."Karşılıklı hediyeleşin, bu vesile ile sevgiyi paylaşın" mealindeki hadis-i şerifin ışığında konuya baktığımızda, bu tür kutlamalar, meşru dairede cereyan eder ve karşılıklı hediyeleşmelerle aile fertleri arasında sevgi ve saygının paylaşımına katkı sağlayacaksa, bu güzel davranışa, dinlerin en güzeli İslam dini elbette karşı çıkmaz, aksine teşvik eder Yeter ki, bu tür kutlamalar, içki, kumar vs. gibi haram işlere bir bahane teşkil etmesin...lütfeeen..!!!.. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...][Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...][Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ANNEEMMM..!!!! -Annemin yalnızca bir gözü vardı. Ondan nefret ederdim. Çünkü bu durum beni utandırıyordu… Ailemizi geçindirmek için okulda aşçılık yapardı. İlkokulda iken bir gün annem bana "merhaba" demeye sınıfa gelmişti. Yerin dibine girmiştim… Bunu bana nasıl yapabilirdi?... Çok öfkelenmiştim. Ona nefretle baktım ve oradan kaçtım. Ertesi gün sınıfta bir arkadaşım yaklaştı ve:"Eeee, senin annenin yalnızca bir gözü var!.." dedi. Yerin dibine girmek istiyordum, bir de annemin ortadan kaybolmasını… Bu yüzden o gün annemle karşılaşınca: "Beni gülünç duruma düşüreceğine ölsen daha iyi!!!" dedim. Annem karşılık vermedi. Dediklerim hakkında bir saniye bile durup düşünmedim, Çünkü çok kızmıştım. Onun duyguları beni hiç ilgilendirmiyordu. Onu evde görmek istemiyordum. Çok çalıştım, başarılı bir öğrenci oldum ve Singapur'da okumaya gittim... Okulumu bitirince de güzel bir işe girdim. Daha sonra evlendim… Durumum çok iyiydi, iyi kazanıyordum. Hemen kendime bir ev aldım… Yıllar geçti, çocuklarım oldu… Hayatımdan memnundum. Birgün annem beni ziyaret için çıktı geldi. Kaç yıldır beni görmemiş, hasretimi çekmiş, beni görmek istemişti. Kapıya gelince çocuklarım önce ondan korktular sonra da ona güldüler… Çocuklarımı daha önce hiç görmediği için, onları tanıyamamıştı. Bu durum beni oldukça rahatsız etti. Ona: "Evime gelip çocuklarımı nasıl korkutabilirsin! Hemen defol git buradan" diye bağırdım. Annem sessizce: "Kusura bakmayın, yanlış adrese geldim galiba…" dedi ve gözden kayboldu. Uzun süre ne ben onu aradım ne de ondan bir haber aldım. Birgün mezunlar toplantısı için okuldan bir mektup aldım. İçten içe o toplantıya katılmak istiyor ama annemin yanına gitmek de istemiyordum. Karıma: "İş seyehatine gidiyorum" diye bahane uydurdum ve o toplantıya gittim… Toplantıdan sonra eski yaşadığım yeri, o evi görmek geldi içime. Sırf meraktan o eski eve gittim.. Komşular annemin öldüğünü söylediler... Hiç üzülmemiştim… Bana verilsin diye annemin bıraktığı bir mektubu verdiler. "Sevgili oğlum, her zaman seni düşünüyorum…Singapur'a gelip çocuklarını korkuttuğum için üzgünüm… Mezunlar gününe geleceğini duymuş ve çok sevinmiştim. Ama seni görmek için yataktan kalkabilir miyim bilemiyorum… Sen büyürken sürekli bir utanç kaynağı oluduğum için çok üzgünüm. Biliyor musun… Sen çok küçükken bir kaza geçirmiştin ve gözünü kaybetmiştin… Anne olarak senin tek gözle büyümene dayanamazdım… Bu yüzden sana kendi gözümü verdim… O gözle benim yerime görüyor, diye seninle o kadar gurur duyuyordum ki… Bütün sevgimle…" Annen… [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Annen.. | |
|
Etiketler |
annemin, duaları, olmasa, Üzerimde |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Xir – Tüm Gözler Üzerimde | CORDON BLEU | U, Ü, V, Y, Z | 0 | 04 Aralık 2022 07:40 |
Hasan Ali Kaldırım: Üzerimde şanssızlık var | Seth | Fenerbahçe | 0 | 19 Şubat 2015 13:01 |
Yasemin Mori /Üzerimde Kehanetin. | Düş | U, Ü, V, Y, Z | 0 | 15 Ocak 2015 17:40 |
Kan çiçekleri açtıran bir ayrılık var üzerimde | Dilara | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 23 Kasım 2010 04:24 |