[Serendipity]

Etkili İletişim Teknikleri

İletişim hepimizin hayatında önemli bir faktördür. Gün içinde vaktimizin çoğu birileriyle iletişim halinde olarak geçer. Biriyle sohbet ederken, bilmediğimiz bir konu hakkında bilen birine danışırken, arkadaşlarımızla veya ailemizle bir konuyu tartışırken ve daha birçok şekilde iletişim içinde oluruz. Bu iletişim süresince birçoğumuzun dikkat ettiği veya farkında olmadan yaptığı şeyler vardır. Bunlardan bazıları iletişime katkı sağlayıp güçlendirirken bazıları da bu sürece olumsuzluklar katabilir ve iletişimimizi zayıflatabilir.

İletişim Nedir? İletişim Süreci ve Ögeleri Nelerdir?

İletişimi, kişilerin karşılıklı bir şekilde birbirlerine duygu ve düşüncelerini aktardığı süreç olarak tanımlayabiliriz. İletişimin kendi arasında ögeleri vardır. Bu ögeler kaynak, mesaj, kanal, alıcı ve dönüt olmak üzere beşe ayrılır. Açıklayacak olursak;

Kaynak, iletişim sürecini başlatan kişidir.
Mesaj, kaynak tarafından alıcıya verilmek istenen iletidir.
Kanal, verilmek istenen mesajın hangi yolla sunulduğudur.
Alıcı, kaynak tarafından gönderilen mesajı alacak olan kişi yani alıcıdır.
Dönüt ise alıcının kaynak tarafından gönderilen mesaja verdiği tepkidir.

İletişim Türleri Nelerdir?

Genel olarak bakıldığında üç çeşit iletişim türü olduğunu görüyoruz. Bunlar; Sözlü İletişim, Sözsüz İletişim ve Yazılı İletişim olmak üzere alt başlıklara ayrılıyor. Peki bunları birbirinden ayıran özellikler neler? Gelin bu özelliklere göz atalım.

Sözlü İletişim'de iletişimin ögelerinde olan kaynak tarafından alıcıya iletilecek olan bilgi, duygu ve düşünce sözcüklerle aktarılır. Sözsüz İletişim'de ise sözcükler yerini mimik ve jestlere bırakır. Yani beden dilinin ön planda olduğu bir iletişim türüdür. Yazılı iletişimde ise ikisinden de ayrı olarak verilmek istenen mesajın alıcıya yazı dili kullanılarak aktarılmasıdır. Bu iletişim türüne örnek olarak gönderilen e-mailler, faxlar, kitaplar, broşürler ve makaleler gibi birçok örnek verilebilir.

Duymak ile Dinlemek Aynı Şey Midir?

Duyma eylemi pasif bir biyolojik bir süreçken Dinleme ise bilişsel bir süreci kapsar. Bir şeyi duyduğumuzda onu zihnimizde anlamlandırarak gelen bilgiyi yorumlayabilmemizdir. Yani verilen mesajı tam olarak anlayabilme becerisidir. Duyma ve Dinlenme arasındaki en önemli fark da tam olarak buradadır. Birisinde sadece duyarken, diğerinde yani dinlemede ise duyduğumuz şeylerin zihnimizde harekete geçip çıktıya dönüşmesidir.

Aktif Dinlemede Engeller Nelerdir?

Aktif dinlemedeki engelleri iki ana başlıkta görebilmemiz mümkün. Bunlar; Bireysel ve Fiziksel Engeller olarak ayrılmakta.

Bireysel Engeller dinleme sürecine etki eden ve kişinin kendisinden kaynaklı olan engellerdir. Kişinin Bireysel Süzgeçler'ine takılamama, Dikkatini Verememe ve Kendi Gündeminde Kalma'sıdır. Örneğin kişinin Fiziksel Engellerden ayrı olarak kendisinden kaynaklı kalabalık ortamlarda dinleyememesi veya anlatılan konunun kişiye hitap etmeyişi, kişinin o konuyla ilgili alakalı olmamasıdır. Örneğin siyaseti sevmeyen ilgilenmeyen birisinin siyasetle alakalı bir konu konuşulurken o ortamda bulunması gibi.

Fiziksel Engeller ise uygun olmayan ortamlardır. Örnek verecek olursak bir öğretmenin 40 kişilik bir sınıfa ders anlatması olabilir. Burada sınıfın kalabalık oluşu fiziki engellere örnektir. Bir ortamda çok fazla gürültü olması veya etrafta çok fazla dikkat dağıtacak nesne ve objelerin olması da fiziksel engel olarak karşımıza çıkmaktadır.

Daha İyi Bir Dinleyici Olmak İçin Neler Yapmalıyız?

İyi bir dinleyici olmamın altında yatan en önemli altın kural karşıdaki kişiyi dinlemek yani ''susmak''tır. Susmayı becerebilirsek iyi bir iletişim gerçekleştirebiliriz. Fakat iyi bir dinleyici olmak için sadece susmak yetmiyor. Bunun yanı sıra konuşmacıya karşı ilgili de olmamız lazım. Onu dinlediğimizi mimik ve jestlerimizle ifade etmemiz gerekmekte. Kendisini anlamak için ilgi duyduğumuzu belirtmeliyiz. Gerektiğinde ona sorular sormalıyız. Böylelikle dinlendiğini bilen kişi kendisini daha rahat ifade edebilir. Dikkatini dağıtmayın; dinlenme esnasında telefonla uğraşmak, başka yönlere bakmak vs. de iletişimi olumsuz etkileyebilir. Karşımızdaki kişiyle empati kurarak onun duygu ve düşüncelerini biz de onunla beraber yaşayabilmeliyiz. Nasıl bir ruh hali içinde olduğunu, neyi neden yaptığını kendimizi onun yerine koyarak anlayabilmeliyiz. Ona zaman tanımalıyız; kendini ifade etmesin için yeterli süreyi vermeliyiz. Konuşması devam ederken kendini açıklamasına müsaade etmeliyiz. Son olarak önyargılı yaklaşmamalıyız. Kişi konuşurken içinizden ona karşı önyargılı bir şekilde cevap vermeniz örneğin ''yalan söylediğini biliyorum'', ''geçen sefer de aynını yapmıştı zaten'' gibi cümleler. Yani bir bakıvermişsiniz içinizden önyargılı konuşmaktan karşı tarafı dinleyememişsiniz..

Genel kültür ve daha bir çok konu hakkında bilgi almak için [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] inceleyebilir, sohbet etmek isterseniz [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sohbet odalarını ziyaret edebilirsiniz.
Telif hakları [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]a aittir. Kopyalanma ve çalınma dahilinde telif hakları devreye girecektir.