09 Eylül 2013, 14:16 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | nazan öncel Nazan Öncel 6 Şubat 1956'da İzmir, Karşıyaka'da dünyaya geldi. Gitar çalıp şarkı söylemeye ortaokul yıllarında başladı, ilk sahne tecrübelerini, 1969'da Kervanlar Orkestrası'yla, üç yıl süren beraberliğinde yaşarken, 1971'de 15 yaşında kurduğu Çılgınlar grubuyla birlikte düğün salonlarında ve festivallerde şarkı söyledi. 1976'da İzmir Radyosu'nun düzenlediği bir şarkı yarışmasına “Annem” isimli bestesiyle katılarak birincilik elde etti. 1978'de İstanbul'da ilk 45'lik kaydını gerçekleştirdi. Necdet Koyutürk Orkestrası eşliğinde söylediği “Sana Kul Köle Olmuştum” (söz: Erdener Koyutürk, müzik: Özdener Koyutürk) şarkısı radyo ve televizyonda ilgi topladı. İlk longplay'i “Yağmur Duası” 1982'de yayınlandı. Bu plakta, dönemin sevilen arabesk ve alaturka şarkılarının yanında, –bir tanesi, 1999'da “Aşıklar Parkı” adıyla yeni bir kimlik kazanan “Ben Yalnız Seni Sevdim” olmak üzere – özgün besteleri de bulunuyordu. Öncel, 80'li yıllar boyunca çeşitli kentlerin otel ve lokallerinde program yaparken hem bu plağın acemiliğini üstünden attı, hem de kendi şarkılarını yazmaya giden yolda mesafe katetti. Tümü kendi kaleminden çıkan şarkılardan oluşan “Bir Hadise Var” albümü, Türkiye'de pop müziğin iyiden iyiye yaygınlaştığı 1992'de çıktı. “ Aynı Nakarat”, “Gitme Kal Bu Şehirde, “Aşık Değilim Olabilirim” gibi şarkılar 90'lı yılların önemli pop klasikleri arasında yerini aldı. 1994'te “Aşk Beklemez”, “Geceler Kara Tren”, “Ben Böyle Aşk Görmedim”, “Dillere Düşeceğiz Seninle” gibi şarkılarla dikkat çeken “Ben Böyle Aşk Görmedim” albümü yayınlandı. Unplugged bir folk-rock albümü olan ve 1995'te çıkan “Göç”, Nazan Öncel'i pop dünyasından biraz uzaklaştırarak “şarkı yazarlığı” geleneğinin bir temsilcisi haline getirdi. “Gidelim Buralardan”, “Sen Beni Öldürüyorsun”, “Bir Şarkı Tut”, “Ağlama Gönlüm” ve “Çocuk Kalbim” sözlerdeki lirik ve sade yapıyla albümün en sevilen şarkıları oldu. 1996'daki “Sokak Kızı” elektro gitar ve elektro bağlamanın başrolde olduğu bir rock albümüydü. Öne çıkan şarkılar, “Erkekler de Yanar” ve “Bırak Seveyim Rahat Edeyim”in yanısıra “Ben Sokak Kızıyım”, “A Bu Hayat”tı. “Demir Leblebi”, 1999'un ürünüydü. “Aşıklar Parkı”, “Bu Havada Gidilmez”, “Zor Dünya” video klipleriyle ilgi görürken, “Sokarım Politikana” ve “Demirden Leblebi” medyanın tutucu kesimlerinin tepkisini çekti. “Kunduram, Sandukam, Zembilim”, “Kız Bebek” ve “Hep Yalnız” dinleyicisinin sevdiği diğer şarkılardı. Beş yıllık aradan sonra gelen “Yan Yana Fotoğraf Çektirelim” Türkiye'de 2004 yılının en sevilen albümlerinden biriydi. “Hay Hay” ve “Nereye Böyle” dışında “Hokka”, “Gül Pansiyon”, “Ukala Dümbeleği” ve “Otomobil” radyoların gözdesi oldu. Nazan Öncel 1992'den bugüne yayınladığı altı albümde yer alan 65 şarkının tümünün söz ve müziklerini kendisi hazırladı. Bir istisna olarak, 2003 yılında Ahmet Kaya hatırasına yayınlanan “Dinle Sevgili Ülkem” albümünde, Attila İlhan/Ahmet Kaya eseri “Mahur” u yorumladı Adı, doğduktan 37 gün sonra konmuş. İlk kocasıyla tanıştıktan 37 gün sonra evlenmiş. 18 yaşına girdikten 37 gün sonra da anne olmuş. Nazan Öncel'le ilgili bu bilgiler bana ‘Herkes İçin Matematik’ adlı kitabı hatırlattı. Yazar, rastlantılar karşısında şaşkınlığa düşmenin sayı cahilliğinden kaynakladığını, farkına varmadığımız daha nice rastlantı olduğunu söylüyor, bunu örneklerle anlatıyordu. Rastlantılarda gizli bir güç arayanlarla da içten içe dalgasını geçiyordu. Bir kaç 37'nin arka arkaya gelmesi hoş da, 37'ye konu olan olaylar hiç hoş değil. Nazan'ın adı, kızımıza en güzel adı koyalım telaşındaki anne baba yüzünden gecikmiyor. Annesi ikinci kızı doğurunca babası evi terkediyor. Bir süre sonra geri dönüyor, ama bu arada ‘‘at kuyruklu peri’’ dedikleri karşı komşuları bebeğe Nazan adını koyuyor. Nazan Öncel memur baba ile öğretmen annenin üç kızından ikincisi. İzmir Karşıyaka doğumlu. Fakir ve mutsuz bir ailenin babaanne kucağında büyüyen çocuğu. 5 yaşındayken bir öğlen annesinin eve gelişini hatırlıyor: ‘‘Okuldan geldi, bizi kucakladı. Babaanneme bir şeyler söyledi, ayrılığa dair olsa gerek. Sonra çıktı gitti.’’ Anne Raziye Hanım kocasını ve çocuklarını bırakıp gidiyor. Kızlar babaannede kalıyor. ‘‘Yaşlı bir kadın bize ne kadar sahip çıkabilirse o kadar çıkıyordu. Bir gün okula gitsem, üç gün gitmiyordum. Birkaç yıl, İstasyonlarda, sokaklarda tam bir sokak çocuğu gibi yaşadım.’’ Raziye Hanım tekrar evlenip yeni bir düzen kurunca kızlarını yanına alır. Hatta kızlara çok bağlı olan babaanne de eski gelininin evine taşınır. Ne var ki, Nazan'ın sokakta yakalayamayan tehlike evin içindedir, bu tehlikenin adı da üvey babadır. Nazan Öncel üvey babasından konuşmayı kesinlikle reddediyor. Ancak biz üvey babayı derin araştırmalardan değil, bizzat Nazan Öncel'in yazıp son albümüne koyduğu ‘‘Demirden Leblebi’’ adlı şarkısından tanıdık. Üvey baba konusu bizim röportajda da gündeme geldi, bundan sonrakilerde de gelecek besbelli. Üzerinde hiç konuşmak istemediğiniz bir konuyu albüme koymaya nasıl cesaret ettiniz deyince şöyle cevap veriyor: ‘‘Nazan Öncel dinleyen insanların bu şarkıyı hakettiklerini düşünüyorum. Onların, benim yaşamımın bir kesitini daha öğrenmelerinde bir sakınca yok. Ama bunu malzeme yapmayı hiç istemem.’’ Bu olumsuz aile koşullarının da etkisiyle Nazan Önce daha 18'ine basmadan evlenir. Görücü usulüyle evlendikten tanışıp 37 gün sonra evlendiği kocasıyla tam 12 yıl geçirir. Evliliğinin ilk yılında Serkan adındaki tek oğlu dünyaya gelir. Nazan Öncel evliliği boyunca İzmir ve civarında otellerde, kulüplerde sahneye çıkar, müzik çalışmalarına devam eder. Evliliğinin bitme sebebi onun müzik aşkı yüzünden evini ihmal etmesi değil, kocasının ‘‘başka baharlar’’ yaşamak istemesidir. Nazan Öncel 15 yaşından beri müziğin içinde. Önce lisede korduğu ‘‘Çılgınlar’’ isimli topluluk, düğün salonlarında, lokallerde şarkıcılık. Çeşitli yarışmalarda alınan dereceler, 1978'de çıkan ilk 45'lik, 1982'de yayınlanan ‘‘Yağmur Duası’’ adlı ilk uzunçalar. Nazan Öncel sesini duyurmak için seneler boyunca çabaladıktan sonra, artık olmayacak dediği bir zamanda, ‘‘Bir Hadise Var’’ adlı albümüyle 1992 yılında ünlü oldu. Onu ‘‘Ben Böyle Aşk Görmedim’’, ‘‘Göç’’, ‘‘Sokak Kızı’’ ve ‘‘Demir Leblebi’’ izledi. Bu albümleri yaparken yanında hep biri vardı. 20 senedir birlikte yaşadığı ve iki sene önce de resmen nikah kıydığı Akşit Togay. Medyada görünmemek için, bırakın bu sayfaya fotoğraf vermeyi, davetlere bile gitmeyen Akşit Bey, ‘‘bir aileye bir kurban yeter’’ diyormuş. Bu, Akşit Bey'in ikinci evliliği. İlkini Nazan Öncel'in kız kardeşi Pınar Hanım ile yapmış. Nazan Öncel kızkardeşi ile arasındaki anlaşmazlığın bir hayli karışık bu durumdan kaynaklanmadığını söylüyor: ‘‘Bizim ilişkimiz, Akşit, Pınar'dan boşandıktan sonra başladı. Ben kardeşime çok obsiyon tanıdım. Ama o beni haketmiyor. O da müzikle uğraşıyor. Nazan Öncel olmak ona değil de bana nasip oldu ve o bunu kaldıramıyor. O yüzden hayatımdan silip attım onu.’’ Nazan Öncel kız kardeşinin eski kocasında bulduğu şeyi de şöyle özetliyor: ‘‘Küçükken seni seviyorum sözünü duymadıysanız, yetişkin çağlarda duyduklarınıza da inanmıyorsunuz. Güvensizlik duygusu. Güveneceğiniz biri sizi bu yüzden etkiliyor. Bizimkisi dostluk ve güven üzerine kurulu bir ilişki. Aşk ilişkisi olması mümkün değil. Aşk insanın ihtiyacı, ama ben bu ihtiyacı güvende olmak uğruna feda etmeyi tercih ettim.’’ | |
|
Etiketler |
nazan, Öncel |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Nazan Öncel'in başını yakan klip | Lucifer | Haber Arşivi | 0 | 24 Nisan 2010 17:07 |
Nazan Öncel'in yeni gözdesi | Süslü | Haber Arşivi | 0 | 05 Nisan 2010 21:55 |