09 Mayıs 2014, 21:49 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Tevfik Fikret 26 Aralık 1867’de İstanbul Kadırga’da dünyaya geldi. Asıl ismi Mehmed Tevfik. 12 yaşında öksüz kaldı. Mahmudiye Rüşdiyesi’nde okudu. 1888’de Galatasaray Lisesi’ni (Mekteb-i Sultani) birincilikle bitirdi. Çeşitli görevlerde memurluk yaptı. Kuzeniyle evlendi. Ticaret Mekteb-i Âlisi’nde hat ve Fransızca dersleri verdi. 1891′de “Mirsad” dergisinin açtığı şiir yarışmasında birincilik kazanınca edebiyat çevrelerinde adını duyurdu. 1892′de Mekteb-i Sultani’ye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]olarak atandı. 1894′te “Malumat” dergisini çıkaranlar arasında yer aldı. 1895′te hükümetin memur maaşlarında kesinti yapmasını protesto için görevinden ayrıldı. 1896′da [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Dergisi’nin Yazı işleri Müdürlüğü’ne getirildi. Dergi onun döneminde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]‘nin yayın organı kimliği kazandı. Aynı yıl Türkçe öğretmeni olarak Robert Kolej’e girdi. Aydınlar üzerinde süren yoğun baskılar nedeniyle birkaç kez gözaltına alındı. Bir süre sonra dergideki görevinden ayrıldı. 1906′da Robert Kolej’in hemen yanında bir ev yaptırarak “Aşiyan” adını verdi. Eşi ve oğlu Halûk’la birlikte buraya yerleşti. 1908′de 2′nci Meşrutiyet’in ateşli savunucularından biri oldu. Hüseyin Kazım Kadri ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]‘la birlikte “Tanin” gazetesini kurdu. Gazete İttihat ve Terakki’nin yayın organı haline getirilmek istenince karşı çıktı ve Tanin’den ayrıldı. Mekteb-i Sultani Müdürlüğü’ne getirildi. 31 Mart Olayları’nı protesto için bu görevden de ayrıldı. Ama öğrencileri ve Maarif Nazırı Naili Bey’in ısrarlarıyla göreve döndü. 8 ay sonra yeni Maarif Nazırı Emrullah Efendi ile anlaşamayınca bir daha dönmemek üzere bu görevi bırakttı. İttihat ve Terakki iktidarına da karşı çıkarak Aşiyan’a çekildi. Ağır bir şeker hastalığına yakalanmıştı. Kolundan olduğu bir ameliyatın ardından yaşamını yitirdi. Eyüp’teki aile mezarlığına defnedildi. Küçük yaşlarda şiir yazmaya başladı. Başlangıçta [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ile [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şiirleri arasında uzunca bir arayış dönemi geçirdi. Daha sonra Fransız şiiriyle tanıştı. Özellikle François Coppe’den etkilenerek kendi şiirini yaratmaya koyuldu. Aşırı titiz tutumu, en küçük ayrıntılar üzerinde dikkatle durmasıyla kendine özgü bir üslup yarattı, döneminin tüm edebiyat ve şiiri üzerinde etkili oldu. Biçimsel kaygıları gözardı etmedi, sürekli yenilik aradı. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. 1900′de yayınlanan “Rübab-ı Şikeste”de toplumsal sorunlara ağırlık veren şiirlerin yanısıra, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] konuşma diline yakın dille yazılmış şiirlerde vardı. Betimlemelerindeki ayrıntılı ustalığının ressamlığına bağlanır. Doğa şiirlerindeki doğayla uyumluluk da dikkat çeker. Oğlu Halûk’un şiirlerinde büyük etkisi oldu. 1911′de yayınlanan ikinci şiir kitabı “Halûk’un Defteri”ndeki şiirler, en umutlu ve iyimser şiirleridir. Bu şiirlerde oğluna ve Osmanlı gençliğine çalışkanlık, yurt sevgisi, hak ve hukuktan yana olma gibi erdemleri öğütledi. 1911′de basılan “Rübabın Cevabı”ndaki şiirlerde halkın acılarını, zorbalıkları, baskı ve haksızlıkları anlattı. Bu kitapta yer alan “Tarih-i Kadim’e Zeyl” başlıklı şiirde, kendisini eleştiren [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]‘ya yanıt verdi Din ve doğa konusundaki görüşlerini açıkladı. Kendisinin doğanın bir izleyicisi olduğunu söyledi. 1914′te yayınlanan “Şermin”de yalın bir dille yazılmış, kısa dizelerden kurulu, dolaysız bir anlatımın egemen olduğu şiirler yer alır. 30′lu yaşlarından sonra çevresindeki olumsuzluklardan oldukça etkilendi. Dünya görüşü, çağının koşullarını aştı. Özgürlük ve eşitliğe inandı. Sınıfsal çıkarlara dayalı yönetim biçimini eleştirdi, belli egemen sınıfların yönettiği devlete ve bu devletin koyduğu yasalara karşı çıktı. Özel yaşamında da katı bir ahlak anlayışı sürdürdü. İnsana büyük değer verdi. Ona göre tüm soruların üstesinden gelecek, mutlu yarınları hazırlayacak olan insandır. İnsanın üstünlüğünü sağlayan ise duyarlılığı ve sezgi gücünden çok düşünme gücü ve aklıdır. ESERLERİ Rübab-ı Şikeste (1900-1984) Haluk’un Defteri (1911-1984) Rübabın Cevabı (1911-1945) Şermin (1914-1983) Tarih-i Kadim (1905) Son Şiirler (1952. Yay. Haz. Cevdet Kudret)
__________________ | |
|
Etiketler |
fikret, tevfik |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Neyzen Tevfik | AftieL | Şairler / Yazarlar | 0 | 09 Mayıs 2014 21:01 |
Tevfik Fikret | Dilara | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 19 | 14 Aralık 2011 05:12 |
Tecdid-i İzdivaç (Evliliği Yenileme) Tevfik Fikret | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 22 Kasım 2011 16:19 |
Tevfik Fikret - Şiir:İzLer. . . | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 01 Ağustos 2010 06:42 |
Tevfik Fikret - Şiir:Bir İçin Su. . . | Sevda | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 31 Temmuz 2010 23:22 |