09 Mayıs 2014, 20:14 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Halit Ziya Uşaklıgil 1867′de İstanbul’da doğdu. 23 Mayıs 1945’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. “Uşakizadeler” olarak tanınan İstanbullu bir aileden Hacı Halit Efendi’nin oğlu. Fatih Askeri Rüştiyesi’nde öğrenime başladı. Babasının işleri bozulunca ailesi İzmir’e taşındı. İzmir Rüştiyesi’ne girdi. Özel Fransızca dersler aldı. Avusturyalı Katolik rahiplerin yönettiği Mechitariste[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]u’na devam etti. 1884′te son sınıftan ayrılarak babasının ticarethanesinde çalışmaya başladı. İzmir Rüştiyesi’nde Fransızca öğretmenliği yaptı. Osmanlı Bankası’nda çalıştı. İzmir İdadisi’nde Fransızca ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]verdi. 1893′te İstanbul Reji İdaresi’nde Başkatip oldu, İstanbul’a taşındı. 2′nci Meşrutiyet’in ilanından sonra reji komiserliğine getirildi. Darülfünun’da (İstanbul Üniversitesi) Batı edebiyatı ve estetik dersleri verdi. 1909′da İttihat ve Terakki’nin önerisiyle Mabeyn Başkatibi oldu. 1911′de Meclis-i Âyan üyeliğine seçildi. Daha sonra üniversiteye döndü. Siyasi görevlerle Fransa, Almanya ve Romanya’ya gitti. İttihat ve Terakki’nin iktidardan düşmesinden sonra Reji İdaresi Yönetim Kurulu Başkanlığı’na getirildi. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Cumhuriyet’ten sonra Yeşilköy’deki yalısına çekildi. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yaşamına çeviriler ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]le başladı. İzmir’de 1884-1885 arasında Nevruz dergisini, 1886’da Hizmetgazetesini çıkardı. 1896′da [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] topluluğuna katıldı. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nde kendisine büyük ün sağlayan romanları tefrika halinde yayınlandı. 1901′de yazarlığı bıraktı. 2′nci Meşrutiyet’ten sonra tekrar yazmaya başladı ama 1923′e kadar bunları yayınlamadı. İzmir’de yazdığı ilk kısa[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]da acıklı, duygusal bir anlatımla karşılıksız sevgiyi konu aldı. 1895′te yayınlanan [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nda aşk serüvenleri ikinci planda kaldı. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], gazeteciler, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], yayıncılar arasında geçen olaylar çerçevesinde o dönemin basın dünyasını anlattı. 1925′te yayınlanan “[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]” ilk büyük [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kabul edilir. Sağlam bir kurgusu ve tekniği olan bu romanda, genç ve güzel bir kadının, zengin ama yaşlı kocasına sadık kalma kararına karşın, elinde olmaksızın yasak bir aşka sürüklenmesi, olayın psikolojik nedenleri üzerinde de durularak gerçekçi bir yaklaşımla anlatılır. Romanda olay, kişiler arasındaki maddi ve manevi bağlantılarla ustaca örülmüş, hareket, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve ruh çözümlemeleri ölçülü ve dengeli olarak işlenmiştir. ESERLERİ ROMAN:
ÖYKÜ:
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]LAR:
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]:
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]:
MAİ VE SİYAH Ahmet Cemil, bir yandan Mülkiye’de okumakta, bir yandan kitapçılara macera romanları çevirmekte, bir yandan da kendi eserini tamamlamaya çalışmaktadır. Ahmet Cemil, hayalperest bir gençtir. Kurduğu hayale göre üzerinde çalıştığı büyük eseri yayımlanacak, büyük paralar kazanacak ve sonra da arka*daşı Hüseyin Nazmi’nin kız kardeşi Lamia ile evlenecektir. Bu hayalleri kitaba adını veren mavi ve umut dolu bir gecede kurmuştur. Gerçek – hayal çatışması üzerine kurulu romanın sonunda Ahmet Cemil’in özenerek yazdığı eseri, eski edebiyat yanlıları tarafından beğenilmeyecek, olumsuz eleştirilere maruz kalacaktır, Lamia da bir subayla nişanlanacak ve Ahmet Cemil’in ablası kocasından dayak yediği için çocuğunu düşürecektir. Bu olaylar sonucu hayalleri yıkılan Ahmet Cemil, son hayali olan eserini yakar ve annesini de yanına alarak uzak bir yerde kaymakamlık yapmak üzere siyah bir gecede İstanbul’u terk eder.
Bu eser hem Türk edebiyatı hem de Halit Ziya’nın edebiyatımızdaki yeri açısından bir dönüm noktasıdır. Dilde söz dizimi ile ilgili yenilikler ilk olarak bu eserde görülmüş ve böylece Türk edebiyatının kendine ait bir roman anlatımı olmuştur.
__________________ | |
|
Etiketler |
halit, uşaklıgil, ziya |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Bir Ölünün Defteri (Halit Ziya Uşaklıgil) Kitap özeti | Violent | Kitap Özetleri | 0 | 16 Haziran 2012 22:30 |
Aşk-ı Memnu - Halid Ziya Uşaklıgil - Kitap Özeti | Violent | Kitap Özetleri | 0 | 14 Haziran 2012 21:43 |
Halit Ziya Uşaklıgil (1866 - 1945 ) | Damla | Edebi Şahsiyetler | 0 | 11 Eylül 2011 12:36 |