Yapıtlarında geleneksel yaşamla çağdaş uygarlık arasında sıkışan Polonyalı Yahudilerin tarihini konu alan Isaac Bashevis Singer, 14 Temmuz 1904'de, bugünkü Polonya'ya ait olan Radzymin adlı Rus kasabasında doğdu. Haham olan babası sayesinde geleneksel Yahudi eğitimi gördü. Ailesiyle birlikte 1908'de Varşova'da yaşamaya başlayan Singer, burada Hahamlık Okulu'nu bitirdi. Birinci Dünya Savaşı'nın başladığı yıllarda ise Bilgoray'da yaşayan anneannesiyle dedesinin yanına taşındı.

1923 yılında PEN Merkezi'nde redaktörlüğe başlayan Singer, öyküler yazdı ve aralarında Thomas Mann ile Erich Maria Remarque'ın bulunduğu çeşitli yazarların kitaplarını Yidiş diline çevirdi. Eserlerinin müsveddelerini her zaman Yidiş diliyle yazdı. Bununla beraber yapıtları geniş bir halk kitlelerine ulaşabilmek amacıyla 50'li yıllardan sonra çoğunlukla Saul Bellow'un çevirisiyle İngilizce olarak yayınlandı. 1932'de Varşova'da kurucuları arasında bulunduğu Globus adlı Yidiş dergide Şeytan Gorey adlı ilk romanı basıldı. Singer bu yapıtında 17. yüzyılda Doğu Avrupa Yahudilerinin sorunlarını anlattı. Yine 1935 yılında ağabeyi Israel Joshua'nın arkasından Amerika'ya giderek onun aracılığıyla New York'ta Jewish Daily Forward gazetesinde iş buldu. Beş yıl sonra Alma Haimann ile ikinci evliliğini yaparak onun iki çocuğuna üvey babalık yaptı. İlk evliliğinden bir çocuk babası olan yazın böylece üç çocuğu oldu. Isaac Bashevis Singer, 1943'te Amerikan vatandaşı oldu. İki yol sonra Moskat Ailesi adlı romanını çıkaran yazar eleştirmenler tarafından oldukça başarılı bulunan bu eserinde kısmen gerçekçi kısmen de düşsel anlatım stiliyle bir Yahudi ailesinin hayatını nesiller boyunca anlattığı gibi, Ortodoks Yahudiliğinin çöküşünü de gözler önüne serdi. Romanlarının yanı sıra kısa öyküler ve çocuk kitapları da yazan Singer, Budala Gimpel adlı derlemesinde Doğu Avrupalı Yahudileri etkileyerek masal yaratıklarının gerçeküstü yabancılaştırmalarla altını çizdi.

Erotik serüvenlerden hoşlanan gezgin bir büyücünün kaderine dikkat çektiği Lublin Büyücüsü'nde soytarıca yaşantısı aracılığıyla içindeki şeytansı boyunduruktan kurtulmaya çalışan büyücünün ancak kız arkadaşı intihar ettikten sonra hatalı davrandığını anlamasını anlatır. Buna benzer sorunları Köle adlı kitabında da dile getiren yazar, 17. yüzyılda dünyayı gezen bir Yahudi'nin kimliğini aramasını belirtir. Köle'nin başkahramanı yazarın diğer eserlerinde olduğu gibi Doğu Avrupa'daki geleneksel Yahudi dünyasıyla modern çağın başlaması arasındaki çelişkilerden başetmekte güçlük çeker, buna rağmen mizah anlayışını ve yaşama cesaretini yitirmeyip alçakgönüllülüğe ve dini inancına sığınır. Malikane ve onun devamı olan Miras adlı aile romanlarında aşağı yukarı aynı konulara yer verilmekle birlikte yazar çocukluk anılarını Babamın Sarayında adlı yapıtında toplamıştır. Olgunluk dönemi yapıtlarında daha çok New Yorklu göçmen Yahudilerin sorunlarına yoğunlaşan Singer, Düşman adını taşıyan traji komik eserinin odak noktasında Nazilerden kaçarak New York'a sığınan ve üç kadın arasında seçim yapmak zorunda kalan bir Yahudi'nin çelişkilerini gözler önüne serer. 1978'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan yazar Tövbekar adlı son büyük romanında New Yorklu bir Yahudi Amerikan metropolünün birçokları tarafından hayran kalınan metropolüyle başedemeyince İsrail'in geleneksel değerlere önem veren insanları arasına sığınır.

Bu romandan sonra sağlığı iyiden iyiye bozulan yazar 80'li yılların ortalarında bir bakımevinde inzivaya çekilmiş ve 27 Temmuz 1991'de Miami'de yaşamını yitirdi.

Eserleri
Roman: Şeytan Gorey (Satan in Gorey, 1935), Moskat Ailesi (The Family Moskat, 1945), Lublin Büyücüsü (The Magician of Lublin, 1960), Köle (The Slave, 1962), Babamın Sarayında (My Father's Court, 1966) Malikane (The Manor, 1967), Miras (The Estate, 1970), Düşmanlar (Enemies, 1972), Amerika'da Kaybolan Adam (Lost in America, 1981), Tövbekar (The Penitent, 1983)
Derleme: Budala Gimpel (Gimpel the Fool, 1957)