06 Aralık 2014, 09:28 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Leyla – Şefik TİRYAKİ Çınlamasın kubbende yeis dolu vaveyla,* Yarınlara güneş ol, tebessümünle Leyla.* Sanmam ki âlem senden başka gülistan bulsun,* Sen; Resul’ün müjdesi, gül yurdu İstanbulsun.* Göçebe sevdaların konup, göçtüğü diyar,* Sağ gözüm sol gözümden kıskanıyor seni yâr.* İnci danesi meyve, uhrevi bir ağaçta.* Karın tokluğu sevda hem tokunda hem açta.* Gözlerin günden aydın ve tarih kadar derin,* Nemlense, buğulansa süründürür kederin.* Yeter ki sen ışılda varsın yıkılsın dağlar.* Senin kaşın eğilse yüz kırk milyon göz ağlar.* Sevdalar sende başlar, sende biter tomurcuk,* Sen ki yek bütün sevda, sen en günahsız çocuk.* Bırak bu yorgun sevda bağrında bir han bulsun,* Sen sevdalar durağı, otağı İstanbulsun.* Sensiz düşlerim kırık, yaylalarım sürgündür,* Kederin sonsuz matem, bayram güldüğün gündür. –Her günün bayram olsun fenerlerle, halay’la.* –Kara gün ilişemez son Türk ölmeden Leyla. Seni birkaç satıra sığdırmak aczi yetim,* Lakin sensiz şiirler, şarkılar öksüz, yetim.* İçinde sen olmayan, nağmeler küllü haram.* Hasretime şiir ol, belki sağalır yaram.* Bendeki bu sevdanın anlamı, ne madde’de,* Ne esre’de çözülür, ne üstün’de, şedde’de.* Harekeler anlamsız, harfler fakir ve naçar,* Sana ancak ilahi ilimler kucak açar.* Tomurcuktan tazesin, çınar kadar ihtiyar,* Bir tek sinende yatan ecdat benden bahtiyar.* Gönül burcumda sancak, bayrağımda hilâlim,* Damarımda dolaşan kanım kadar helâlim.* Varlığın erişilmez, yokluğun kanlı şerbet,* Bin kez sıla görürüm günde bin kere gurbet.* Sensizlik geçse bir an ucundan niyetimin,* Ah’ını almış gibi olurum bin yetimin.* El değil rüzgâr dahi kasti değil kazara,* İlişemez yetmiş milyon girmedikçe mezara.* Gün sende güzel durur, güneş sende gülerde,* Güneşten daha aydın nesil bekler ilerde.* Medeniyet nuruyla parıldarken asuman,* Ne sis barınabilir ne kara gün ne duman,* Karanlıklar lâl olur, karanlıklar heceler,* Kendinden hicap duyar, bağrındaki geceler.* Aydınlık yarınlara yürürken zürriyetim.* Bir sen vazgeçilmezsin, bir ölmez hürriyetim. –Çözüver ak gerdandan, düğmeleri Süheyla,* –Dünya bir Leyla görsün, dünya gözüyle Leyla. Sinende harmanlanmış, maddeler ve manalar.* Görsünler nasıl Leyla doğururmuş analar.* Solmayan renklerinle ezel, ebet eşiği,* Seninle dolar, taşar, medeniyet beşiği* Salınır eteklerin uhrevi denizlere,* İki cihanda renk ol şu solgun beniz’lere.* Çelik ve taşta öten nakkaş ezgilerinden* Feyz alsınlar Sinan’ın ölmez çizgilerinden.* Bir yanda kız kulesi öbür yanda galata,* Bağlanmış iki kıta iki çelik halat’a.* Aynı altın tepside medeniyet ve ilim,* Her dilim ayrı lezzet ve milyonlarca dilim.* Seni anlamayan kul zannetmiyorum sağdır,* Canlı cenazelere kabirlerden nur yağdır.* Ölü denen sağların nur yatağı mezarlar,* İcabında tarihi kalkıp baştan yazarlar.* Kalyonlar dağdan aşıp koşmadı mı çağrına?* Sen onlara emanet onlar senin bağrına.* Sen ki; bağrında yatan şehitler kadar diri,* İsmini besmelesiz anmaya kalksa biri,* Katli vaciptir diye biri bir fetva versin,* Katili ben olayım dünya ne derse desin.* Seni bir cam fanusta zembille asmalıyız,* Bir kez görsem diyene sade koklatmalıyız.* Seni sende koymanın sadece budur yolu,* O bile yeter, artar sarhoş etmeye kulu.* Şımarmak senin hakkın, şımar gözümün nuru,* Senin şımarman bile öyle saf, öyle duru. –Karanlığa nur oldun, medeniyete hamal,* –Sağında sultan Fatih, solda Mustafa Kemal.* –İki dünya önderi muhafız iki yanda,* –Karanlığa geçit yok Leyla’m senin dünyanda Gönül müzem, giz dünyam, aşikârım, mahremim,* Ne varsa hepsi sensin selamlığım, haremim.* Gururumsun, onurum, gözüm nuru, ayalim,* Tüm renklerin üstünde yarınlarda hayalim.* Hayalim ki; ufkunda batmayan güneş düşler.* Zehir zıkkım kesilir karanlığa gülüşler.* Melekler sıra sıra nöbet tutsun bâb’ında,* Mey içmişten beter et huzurun girdabında.* O gün gelip İsrafil üflediğinde sur’u,* Rabbim incitmez elbet bağrında yatan nur’u.* ‘’Bana lazım’’diyerek avuçlarına alır,* Dünyada senden gayrı bir toz bulutu kalır.* Kapın mahşer’mi? Mahşer. Mizan sende kurulur,* Gerdanlık sırat olur, geçen cenneti bulur.* Bağrında hayat bulur inancımın beş kent’i,* Her şey sana yakışır iki cihan başkent’i. –Tarihi sayfa sayfa karıştırsın âlimler,* –Çözebilir mi seni bu beşeri ilimler? Sen güllere gülistan, gülistanda gül Leyla,* Ben hakkınca sevmeyi beceremedim hâlâ.* Sen Leyla ol ebedi ben mecnun sen istersen,* Çöller cennetim olur yeter ki böyle gül sen,* Sen Leyla ben mecnun’da, dil yâr demeye kıysa,* Korkuyorum kıskanır şurdan bir melek duysa.* Gündüz güneş kolunda, geceler oynaş ayla* Yetmiş milyon mecnunun sana titrer ey Leyla.* Gönlümde yakut damla, sonsuza giden yolsun.* Ben ebedi mecnunun, sen Leyla’m İstanbulsun. Şefik TİRYAKİ
__________________ Yürürken başımın yerde olması sizi rahatsız etmesin.Benim tek derdim; yere düşen edebinize takılmamak.. | |
|
Etiketler |
leyla, tİryakİ, –, Şefik |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Şefik Bursalı Hayatı Eserleri | AftieL | Ressamlar | 2 | 12 Şubat 2024 19:05 |
Sessiz Kaldıkça – Abdulkerim TİRYAKİ* | Vesaire | Şairler ve Şiirleri | 0 | 05 Aralık 2014 15:02 |
Bir Leyla Düşlemesidir Aşk.. | Afrodit | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 26 Şubat 2011 22:48 |
ERZURUM'lu Edebiyatcımız + Günümüzün Sevilen Şair - Zinnur TİRYAKİ | Sevda | Türk Dili ve Edebiyatı | 1 | 02 Şubat 2011 22:55 |