10 Mart 2009, 23:31 | #31 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Şairlerimizden Seçme Şiirler Bu Dünya Kimin Dünyası? Yol üstünde biten çalı, Bu dünya kimin dünyası? Ak çiçekli ayva dalı Bu dünya kimin dünyası? Gediklerde esen poyraz, Yaprakları dalda koymaz Gözler doysa gönül doymaz Bu dünya kimin dünyası? Her gün eski her gün yeni Tükenmez gidip geleni Canevimden vurdu beni Bu dünya kimin dünyası? Kar yağar kaybolur izler Her nakış binbir sır gizler Ufuklara dalan gözler Bu dünya kimin dünyası? Toprak basar kucağına Güneş çeker sıcağına Atar derdin ocağına... Bu dünya kimin dünyası? Abdurrahim Karakoç |
|
10 Mart 2009, 23:33 | #32 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Şairlerimizden Seçme Şiirler KOŞMA ... Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş, Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı, Câmlar şikest olmuş meyler dökülmüş, Sâkîler meclisten çekmiş ayağı. Hangi dağda bulsam ben o maralı, Hangi yerde görsem çeşmi gazalı, Avcılardan kaçmış ceylan misâli, Gitmiş dağdan dağa yoktur durağı. Lâleyi sünbülü gülü hâr almış, Zevk ü şevk ehlini âh ü zâr almış. Süleyman tahtını sanki mâr almış. Gama tebdîl olmuş ülfetin çağı. Zihnî dehr elinden her zaman ağlar, Vardım ki bağ ağlar bâğıbân ağlar. Sünbüller perîşân güller kan ağlar, Şeydâ bülbül terk edeli bu bağı. Şair Zihni |
|
10 Mart 2009, 23:34 | #33 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Şairlerimizden Seçme Şiirler Bu Dünyaya Verme Gönül Bu dünyaya verme gönül Dünya sana kalır değil Dünya seven dost katına Yüz ağiyle varır değil Bu dünyanın muhabbeti Şol ağulu bal gibidir Ağusun bilen ol bala Parmağını banar değil Bu dünyanın zehri katı Cana erer mazarratı Zehrini bilmeyen bunun Kendüyü sakınır değil Bu dünyayı derip yığma Ahir koyup gitsen gerek Koyup gideceğin sanan Dünyayı devşirir değil Aşıkların gönül kuşu Düşmez dünya tuzağına Gerçek eren bu dünyayı Hiç muhale alır değil Eşrefoğlu Rumi sen de Eğer şaha mahrem isen Himmetin gözüne kevneyn Zerre denlü gelir değil Eşrefoğlu Rumi |
|
10 Mart 2009, 23:36 | #34 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Şairlerimizden Seçme Şiirler Bu Toprak Memleketim, derdim, memleketim, Dağına, taşına seslenirdim Yankılarda adını dinlerdim Sevdiğim göllerin, vadilerin. Dünyada hiç bir yer bence Türkiye kadar güzel değildir Madem emeğimi toprağına harcadım, Madem yorgunluğum göğüne dalmakla diner Bir gün bağlardan, bahçelerden yürüdüm. Zeytinlikler, ardında çam ormanları, Birden bir tepeye varınca esmeğe başladı Kır çiçekleri, kayalar, fundalar üzerinden Oracıkta şehit olanların anıları. Oracıkta şehit olanların kanı Karışmıştı çimenlerin yeşiline, Güler gibiydi her biri bir taşın gerisinde Rumeli'nin, Anadolu'nun bize benzer adamları. Orada uzandım çimenlerin üzerine, Orada çocukluktan gençliğe geçtim, Orada anladım ölmez insanı, Ölülerin inancıyla yaşar, Ölülerin inancıyla ölürse. Necati Cumalı |
|
10 Mart 2009, 23:37 | #35 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Şairlerimizden Seçme Şiirler Büyükler Bilir Yalan dolan ile devran sürmeyi Biz ne bilek beyim büyükler bilir Milletin başına çorap örmeyi Biz ne bilek beyim büyükler bilir Rüşvet vermek rüşvet almak nasıl şey Hazineden para çalmak nasıl şey Terlemeden zengin olmak nasıl şey Biz ne bilek beyim büyükler bilir Erken palazlanıp erken ötmeyi Değirmenler kurup baş öğütmeyi Hele... meydan meydan adam gütmeyi Biz ne bilek beyim büyükler bilir Anlamayız kopya nedir, asıl ne Perde, sahne, solo, koro, fasıl ne Üçkağıtta erkan nedir usul ne Biz ne bilek beyim büyükler bilir Viski, votka çekip keyif çatmayı Dansöz kucağında stres atmayı Milleti bölmeyi, vatan satmayı Biz ne bilek beyim büyükler bilir Seyrettikçe ana-baba filmini Hissederiz baskısını zulmünü Lisans üstü maskaralık ilmini Biz ne bilek beyim büyükler bilir Adettir gerekmez malumu ilam Taklide günaydın, asıla selam Ne hınzırlık varsa hasıl-ı kelam Biz ne bilek beyim büyükler bilir Abdurrahim Karakoç |
|
10 Mart 2009, 23:40 | #36 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Şairlerimizden Seçme Şiirler Büyük İnsanlık Büyük insanlık gemide güverte yolcusu trende üçüncü mevki şosede yayan büyük insanlık. Büyük insanlık sekizinde işe gider yirmisinde evlenir kırkında ölür büyük insanlık. Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter pirinç de öyle şeker de öyle kumaş da öyle kitap da öyle büyük insanlıktan başka herkese yeter. Büyük insanlığın toprağında gölge yok sokağında fener penceresinde cam ama umudu var büyük insanlığın umutsuz yaşanmıyor. Nazım Hikmet Ran |
|
10 Mart 2009, 23:42 | #37 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Şairlerimizden Seçme Şiirler Canım İstanbul Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim; O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim. Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur. Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale, Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale. İstanbul benim canim; Vatanim da vatanim... İstanbul, İstanbul... Tarihin gözleri var, surlarda delik; Servi, endamlı servi, ahirete perdelik... Bulutta saha kalkmış Fatih'ten kalma kir at; Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat... Şahadet parmağıdır göğe doğru minare; Her nakısta o mana: Öleceğiz ne çare? Hayattan canlı olum, günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken ağlar Karaca Ahmet... O manayı bul da bul! İlle İstanbul’da bul! İstanbul, İstanbul... Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği; Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği. Oynak sular yalının alt katına misafir; Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir. Her aksam camlarında yangın çıkan Üsküdar, Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar... Bir ses, bilemem tambur gibi mi, uda gibi mi? Cumbalı odalarda inletir katibi mi... Kadını keskin bıçak, Taze kan gibi sıcak. İstanbul, İstanbul... Yedi tepe üstünde zaman bir gergef isler! Yedi renk, yedi sesten şayisiz belirişler... Eyüp oksuz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu, Adada rüzgar, ucan eteklerden sorumlu. Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından. Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar; Güleni söyle dursun, ağlayanı bahtiyar... Gecesi sümbül kokan Türkçe’si bülbül kokan, İstanbul, İstanbul... Necip Fazıl Kısakürek |
|
10 Mart 2009, 23:44 | #38 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Şairlerimizden Seçme Şiirler Cevapsız Kalan Sualler Yürü: duvar beton, otur yer beton Tavana bakarsın " bakma der" beton - Yağmur kokan toprakların nerede? Ne çiçekler açar, ne kuşlar öter Yolların on adım ötede biter - Serbest gezen ayakların nerede? Her günü hasrettir haftanın ayın Hani ya bayramın, düğünün, toyun? - İlin, yurdun, konakların nerede? Gönlün gamdan göçer, gama taşınır Boş direkler boynu bükük düşünür - Dalga dalga bayrakların nerede? Deprem mi geçirdin, talan mı gördün? Kanlı haydutlara haraç mı verdin? - Obaların ocakların nerede? İnancın cezalı, yüreğin tutsak Konuşacak yerde çaresiz susmak - Dudakların, dudakların nerede? Abdurrahim Karakoç |
|
10 Mart 2009, 23:45 | #39 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Şairlerimizden Seçme Şiirler Çanakkale Şehidlerine Şu boğaz harbi nedir, var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların, yükleniyor dördü beşi Şüheda gövdesi, bir baksana dağlar taşlar... O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar, Yaralanmış tertemiz alnından uzanmış yatıyor; Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker! Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i... Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi... Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? "Gömelim gel seni tarihe!" desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvara yetmez o kitab... Seni ancak ebediyyetler eder istiab. "Bu, taşındır" diyerek Kabe'yi diksem başına; Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle, Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle; Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan; Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsam oradan; Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına, Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına, Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem; Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem; Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana... Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana. Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini, Şarkın en sevgili sultanı Salahaddin'i, Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran... Sen ki islamı kuşatmış, doğuyorken hüsran, O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın; Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın; Sen ki; a'şara gömülsen taşacaksın... Heyhat, Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat... Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber. Mehmet Akif Ersoy |
|
10 Mart 2009, 23:46 | #40 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Şairlerimizden Seçme Şiirler Çanakkale'de Ölüm Sen ölüm, Evlerde pissin ama, Dağlarda iğrençsin. Sen ölüm, Birinin adı silinir de, Adın geçer ancak. Sen ölüm, Eli tutmaz olur da, gözü görmez olur da Tutarsın, görürsün oralarda ancak. Sen ölüm, Ülkelerde kötüsün ya Ülkelerarası daha çirkinsin. Sen ölüm, Sayrılıklardan sonra gelirsin peki, Şu dev gibi, şu dipdiri gençlerle işin nedir? Fazıl Hüsnü Dağlarca |
|
Etiketler |
sairlerimizden, secme, siirler, Şairlerimizden, şiirler |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Tek Resimli Şiirler -Romantik -Duygusal -Aşk Şiirleri.(En Güzel Resimli Şiirler) | Sevda | Resimli Şiirler | 422 | 22 Ekim 2019 19:26 |
Top 20 Şiir (Şairlerimizden) | YapraK | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 20 | 07 Şubat 2016 00:47 |
Mustafa Kemal ATATÜRK \ Şiirler (Kendi Yazdığı Şiirler) | Sevda | Atatürk Köşesi | 1 | 17 Nisan 2010 09:16 |
Seçme şiirler | Feod4L | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 4 | 14 Şubat 2008 00:18 |
Seçme Şiirler | Mlock | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 10 | 16 Ekim 2006 00:03 |