Çevrimdışı

Nişasta bazlı şekerlerin (NBŞ) gıdalarda kullanılmasına yönelik olarak da Demircan, toplumdan gelen talepler ve bilimsel öneriler doğrultusunda çalışmalar yapıldığını aktardı.

Demircan, "Biz, nişasta bazlı şekerler konusunda toplumu uyarmaya başlamıştık. Toplumdan ve siyasal iradeden gerekli yansıma geldi ve kota düşürüldü. Diğer şekerler de sağlık için sıkıntı oluşturuyor. Dolayısıyla biz toplumun bilinç düzeyi yükseldikçe talebin artacağını biliyoruz. Toplumun talepleri ve bilimin gerekleri yerine getirilecek." diye konuştu.

"Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin gündeme gelmesiyle birlikte şeker pancarı yerine NBŞ firmalarının öne çıkacağı yönünde eleştiriler var. Bunlara katılıyor musunuz, Sağlık Bakanı olarak böyle bir endişeniz var mı?" şeklindeki soru üzerine de Demircan, "Niye olsun? Öyle bir endişeyi ortaya çıkaracak öyle bir uygulama yok. Tersine nişasta bazlı şeker kotası düşürüldü." ifadesini kullandı.

- "SON ŞEKLİ VERİLDİĞİNDE AÇIKLANACAK"

Çocuklara yönelik cinsel istismara yönelik yapılan çalışma hakkında da bilgi veren Demircan, "Kimyasal hadım yasalaşacak mı? Basına sızan bilgilere göre, hapis cezası sonrasında 5 yıllık bir tedavinin öngörüldüğü belirtiliyor. Son urum nedir?" sorusuna bunun birçok Bakanlığı ilgilendiren bir konu olduğu yanıtını verdi.

Demircan, Sağlık Bakanlığı'nı ilgilendiren yönleri ele aldıklarını, bunu ilgili yerlere bildirdiklerini ve Adalet Bakanlığı ile gerekli çalışmaları yaptıklarını belirterek, "Son şekli verildiğinde açıklanacak." dedi.

Henüz tamamlanmamış bir konuda daha fazla bilgi verilemeyeceğini vurgulayan Demircan, şöyle devam etti:

"Bu yüz kızartıcı, insanın vicdanını kanatan hadisenin önüne geçmek için yapılması, alınması gereken tedbirler neyse en ağır şekilde alınsın kararlılığıyla yola çıktık. Teknik konular aşamasına daha şu anda gelmedik, karar konusundayız. Muhalefetle de konu paylaşılıyor. Son şekli verildiğinde de kamuoyuyla paylaşılacak. Ama şunu bilsin ki kamuoyu, Türkiye, çocuk istismarına yönelik en sert tedbirleri alma kararlığındadır. Muhalefette de iktidarda da aynı kararlılık var."

Sağlık Bakanı Demircan, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamalarına ilişkin yeni bir çalışmanın söz konusu oluğunu ifade ederek, bu konuda uluslararası bir kongre düzenleneceği bilgisini paylaştı.

Kongrenin nisan ayında ve İstanbul'da gerçekleştirileceğini belirten Demircan, "Biz tek tek Anadolu'daki bu birikimi gün yüzüne çıkarmaya ve bilimsel kayıtlarını oluşturmaya çalışıyoruz. Bu konudaki bitkileri de hem tespit etmek hem de insanlığın hizmetine sunmak noktasındayız." diye konuştu.

Acillerde nöbetçi hekim uygulamasına ilişkin de değerlendirmede bulunan Demircan, büyükşehirlerde 60-65 hastanenin normalin üstünde bir yoğunluğa sahip olduğuna işaret ederek, şu bilgileri verdi:

"Acile müracaat eden vatandaşımızın müracaatını alırız, onu değerlendiririz. Ama sonuçta görüyoruz ki gelenlerin yüzde 30'u gerçekten acil, yüzde 70'i acil olmayabilir. Bu durumda yüzde 70'i de değerlendirmeliyiz. Gündüz poliklinik yapmayan ya da yapamayan doktorlarımıza 16-23 arası poliklinik hizmeti koyarak, acil olmayan yeşil alan denilen hastalara poliklinik hizmeti verilmeye başlandı. Dolayısıyla acilde hekim bekleme süresini düşürdük."

Bunun kalıcı bir çözüm olarak düşünülmemesi gerektiğini vurgulayan Demircan, şöyle devam etti:

"Çözüm, birinci basamak olan aile hekimliğini etkin hale getirmektir. Bunun için çalışmalar yapıyoruz. Ali hekimlerinin bakmakla yükümlü olduğu hasta sayısını düşürmeye çalışıyoruz. Bunun için pilot illerde çalışma yapacağız. Bu şekilde aile hekimlerimizin etkinliğini artırıp onların laboratuvar tetkik imkanlarını genişleterek, ultrason imkanlarını sağlayarak, vatandaşımızın birinci basamak hizmetini daha etkili kullanmasını sağlayacağız."