Uyku Apnesinin Diş Etine Etkisi!

KBB hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Murat Karaman, diş etlerine etkileyen uyku apnesi hakkında açıklamalarda bulundu. Dişlerinizi her gün 2 kez fırçalamanıza ve ağız hijyeninize dikkat etmenize rağmen dişeti iltihaplarınız bir türlü geçmiyorsa, altta yatan tanısı ...
Uyku Apnesinin Diş Etine Etkisi!
Uyku apnesi sırasındaki nefes kesilmesi kandaki oksijen seviyesini düşürüyor; bunun telafisi için artan kalp pompalama performansı beraberinde kalp ritim bozukluğu, kalp yetmezliği, yüksek tansiyon ve kalp krizine bağlı ani ölüm gibi ciddi riskleri getiriyor. Horlama ve tıkayıcı uyku apnesi kliniği olan hastalar, gece boyu ağızdan solunum yaptıkları ve ağız içi ve yutak bölgesinde oluşan olumsuz basınç nedeniyle ciddi bir ağız kuruluğu ile karşı karşıya kalıyor. Medipol Üniversitesi KBB hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Murat Karaman, “Tıkayıcı tipte uyku apnesi, horlama sırasında yumuşak damak ve küçük dilin veya beraberinde dilin geriye kaçıp soluğu 10 sn'den daha fazla tıkamasıyla oluşur.

BELİRTİSİ DİŞ GICIRDATMASI

Bu solunum tıkanması sonucunda beyinde uyanıklık reaksiyonu meydana gelir ve solunum kasları aktifleşerek üst solunum yolunun açılmasını sağlar. Bu basamağı rahatlamayla birlikte gelen tekrar uykuya dalma izler. Gece uyku sırasında sık tekrar eden bu durum uykunun sürekli bölünmesine neden olarak sabah yorgun uyanmaya yol açar” dedi. Diş gıcırdatması, uyku bozukluklarında sık görülen diğer bir tablodur. Oluşan ağız kuruluğu ve diş gıcırdatması, devamlı olgularda düzenli diş fırçalaması veya sağlanan ağız hijyenine rağmen
diş, diş eti ve çene problemlerine yol açıyor.

Kişiye özel tedaviyle kurtulun

Uyku apnesinden şüphenildiği taktirde uyku testi olarak da bilinen Polisomnografi Testi yapılarak sonuca göre hareket edilir. Kilo verme, alkol kullanmama, sigara ve kafein bırakma gibi davranışsal tedaviler bazı hastalarda yeterli olsa da bazı hastalarda CPAP yöntemi kullanılır. CPAP, hastanın gece boyunca burnunu tamamen kaplayan bir maske yardımıyla verilen pozitif basınçlı hava çökmüş hava yolunu açık tutarak hastanın tıkanmasını engelleme etkinliğine sahiptir. Çoğu hasta 1-3 aylık CPAP tedavisi ile birlikte kilo vererek hem tedaviye devamda motivasyon sağlaması hem de cerrahi tedaviye hazırlık anlamında fayda görür. Cerrahi tedavi ile hastanın üst hava yolunun açılması için hava yolundaki tıkayıcı unsurlar yeniden şekillendirilir ve çoğu hasta için en iyi tedavi şeklidir. Uyku apnesi ve horlama tedavi edilip kontrol altına alındıkça, zorunlu ağız solunumu ve beraberinde oluşan ağız kuruluğunda gerileme gözlenir; bu yeni tablo diş hekiminin belirleyeceği diş ve diş eti hastalıkları tedavisinin de daha etkili olmasını sağlar.