23 Ocak 2010, 18:28 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | İntihar- Selbstmord intihar- Selbstmord İnsanlar değişik nedenlerle yaşamlarına son vermek isterler. İntihar önlenebilecek bir ölüm nedenidir. Bu kararın alınmasına neden olan etmenler çok değişiktir. Genelde birkaç neden bir arada bu eylemin ortaya çıkmasına yol açar. Kendisini öldüren insanların %90’ı depresyon hastasıdır. Depresyon ve diğer ruhsal hastalıklar yanında kötü yaşam olayları da intihar riskini artırmaktadır. İntiharın bireysel olduğu kadar toplumsal boyutu da vardır. İntiharlar, önemli sağlık sorunlarından birisidir. Tüm dünyada günde ortalama 1000 kişi intihar ederek yaşamına son vermektedir.Tüm dünyada 42 saniyede bir kişi yaşamına son vermek için intihar girişiminde bulunmakta, 17 dakikada bir de bir kişi intihar nedeniyle yaşamını yitirmektedir. İntihar sıklığı yaş gruplarına göre ve cinsiyete göre değişiklik göstermektedir. Özellikle gençlerde önemli bir sorundur. ABD’de yapılan araştırmada 15-24 yaş grubunda ölüm nedenleri arasında üçüncü sırayı intiharlar almaktadır. İntihar nedenleri çok çeşitlidir. Bazı durumlar intihar riskini artırmaktadır. Bunlar arasında: Psikiyatrik hastalıklar Sosyal nedenler Psikolojik nedenler Biyolojik yatkınlık Genetik yatkınlık Fiziksel hastalıklar sayılabilir. İntihar nedenleri genç ve yaşlılarda genelde daha farklıdır. Yapılan araştırmalarda 30 yaş altındaki intihar vakalarında en sık intihar nedeninin anti sosyal kişilik bozukluğu ve alkol-madde bağımlılığı olduğunu 30 yaş ve üzerindeki kişilerde ise depresyon gibi duygulanım bozukluklarının en sık neden olduğunu göstermektedir. İntihara yol açan önemli yaşam olayları ise 30 yaş altında boşanma, reddedilme, işten çıkarılma-işsizlik ve yasal sorunlar; 30 yaş üzerinde ise fiziksel hastalıklar olarak belirlenmiştir. 1.Psikiyatrik nedenler: İntihara yol açan en önemli sorun depresyondur. Bu konuda yapılan değişik araştırmalarda intihar eden kişilerin %30-64 ünde depresyon tespit edilmiştir.İntihar sonucu ölenlerin %90 ında depresyon tespit edilmiştir. Depresyon hastalarının ise %15 i intihar girişimi sonucu yaşamını kaybetmektedir. Yapılan bir araştırmada intihar sonucu yaşamını kaybeden vakaların %63’ünün erkek, %37’sinin ise kadın olduğu tespit edilmiştir. Depresyonu olan erkeklerde intihar ve intihar sonucu yaşamını kaybetme oranı kadınlara göre daha yüksektir. Depresyon sonucu intihar eden ve ölen vakalar arasında depresyon ilaç tedavisi görenlerin oranı %3 dür. Yani bu hastaların çoğu doktora başvurmamakta ve tedavi görmemektedir. İntihara yol açan diğer psikiyatrik sorunlar şunlardır; Şizofreni; intihar vakalarının %10’unda şizofreni görülmektedir Alkol bağımlılığı Madde bağımlılığı Kişilik bozukluğu Panik bozukluğu 2.Sosyal nedenler: Toplumun sosyal yapısı ve toplumsal kaynaşma durumuna bağlı olarak intihar oranları ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Aile bağları zayıf toplumsal etkileşimin az olduğu kişilerde intihar olasılığı artmaktadır (egoistik intihar). Sosyal ve ekonomik krizlerde ise toplum içinde intihar oranları yükselmektedir (anomik intihar). Örneğin her iki dünya savaşında da tüm Avrupa da intihar oranları diğer zamanlara göre çok artmıştır. Durkheim anomik intiharı şöyle tanımlamıştır: batı toplumlarında endüstriyel devrimi takiben toplum yapısında bazı değişiklikler olmuş, toplum içinde dini inançları ve aile bağlarını kuvvetli sağlayamayan kişilerde intihar riskinin arttığını gözlemiştir. Toplumsal bağları kuvvetli ve geleneklerine bağlı diğer toplumlarda ise çoğu zaman intiharlar kişisel olmaktan çok toplumsal bir kural olarak vardır. Örneğin Japonlarda gururun kırılması sonucu uygulanan hara-kiri gibi. Bu tür intiharlar “fedakarlık intiharı” olarak tanımlanır ve burada bireysel özelliklerden çok toplumsal kurallar intiharı getirir. Bir de toplu intiharlar vardır ki bunlar da ayrı araştırma konusudur. Örneğin bazı tarikatlarda tarikat inanışları nedeni ile toplu intiharlar görülebilmektedir. Egoistik intiharlar, düzenli toplumlarda topluma uyum sağlayamayan suçlular veya uyumsuz davranışları olan kişilerde görülür. Toplumsal olaylar göz önüne alındığında aynı koşullarda bir kişi intihar ederken diğer kişide neden intihar girişimi olmadığı açıklanamamaktadır. Adler’e göre ise sosyolojik nedenleri ve sonuçları olsa da intihar ancak bireysel olarak incelendiğinde anlaşılabilir. Her intihar bireyseldir, kendi içinde değerlendirilmelidir. İntihar nedenleri arasında depresyon ve şizofreni gibi ruhsal hastalıklar yüksek oranda görülmesine rağmen bu hastalarda intihar oranı sanıldığı kadar yüksek değildir. Bu yüksek risk grubundaki hastalarında kendi içlerinde yüksek risk taşıyanları vardır. Psikiyatristler muayeneleri sırasında bunu değerlendirebilir ve yüksek risk taşıyan hastaları belirleyebilir. Robert Litman’a göre intihar riski taşıyan kişilerde bu düşünceler zaman zaman yoğunlaşır. Bazen kısa sürede bu düşünceler kaybolur bazen ise bir süre devam eder. Ona göre bu düşünceleri taşıyan insanlar arasında da intihar oranı düşüktür. Bu grup içinde yüz hasta var ise birkaç yıl içinde intihar edenlerin sayısı 3-4dür. İntihar düşüncesi olan kişilerin bunu eyleme dökmesi için pek çok olumsuz koşul bir araya gelmelidir. Yine Litman’a göre umutsuzluk depresyondan daha fazla intihara neden olmaktadır. Yaş arttıkça intihar oranları da artmaktadır. Erkeklerde en sık 45 yaşlarında, kadınlarda ise 55 yaşlarında intihar görülmektedir. Kadınlar intihara daha fazla eğilim göstermektedir, buna karşın intihardan ölüm oranı erkeklerde daha fazladır. Evli kişilerde intihar oranı boşanmış kişilere göre daha azdır. Çalışmak kişiyi intihardan koruyan önemli bir özelliktir. İşsizlik sunucu kişilerin sosyoekonomik durumları bozulmakta, psikiyatrik sorunlar ortaya çıkmakta (özellikle anksiyete ve depresyon) ve stres veren durumlarla karşılaşma olasılığı artmaktadır. Bu nedenle işsiz kalan kişilerde intihar etme olasılığı artmaktadır. 3.Psikolojik etkenler Kişisel yatkınlıkta intihar olasılığını artırmaktadır. 4.Biyolojik yatkınlık Beyindeki serotonin maddesindeki azalma intihar olasılığını artırmaktadır. 5.Ailesel yatkınlık Ailede intihar eden kan bağı olan bir yakının olması kişilerde intihar etme olasılığını artırmaktadır. Bazı ailelerde yüksek intihar oranları dikkati çekmektedir. 6. Fiziksel Hastalıklar Kanser, sara, kalp hastalığı, bunama, AİDS gibi önemli hastalığa yakalanan kişilerde intihar olasılığı normal topluma göre daha fazladır. Tedavi: Sonuç olarak, intihar önemli toplumsal bir sorundur ve önlenebilecek bir ölüm nedenidir, yeter ki zamanında fark edilebilsin. İntiharların en sık nedeni depresyondur ve doğru tanı ve tedavi edilirse intihar riski azalır. Bu açıdan depresyonun tedavi edilmesi çok önemlidir. İntihar girişimi olan yaşlı hastalarla yapılan araştırmada bu hastaların %70’inin intihar girişiminde bulunmadan önce doktora başvurduğunu göstermektedir. Depresyon hastalarının büyük bir kısmı tedavi görmemekte ve ayakta kendi başlarına hastalığı atlatma çabasına girmektedir. Kimi komşunun önerdiği ilacı almakta, kimisi eczaneden uyku ilacı alarak idare etmekte, kimisi ise hiç ilaç almadan hastalığı yaşamaktadır. Depresyon hastalarını doktora yönlendirme ve doktora ulaşmasını sağlamak ailenin, arkadaşların ve yakınların görevidir. Aynı şekilde intihar mesajları veren kişileri uzmanlara yöneltmek, yakınların yapabileceği en büyük yardımdır. Bu yakını zor durumda bırakmak veya onun güvenine ihanet etmek olarak algılanmamalıdır. Uzun vadede bu yardımınızdan dolayı bu kişiler size minnettar olacaktır. İntihar riskini yok saymak, bunun konuşulmasını tabu olarak kabul etmek, intihar girişiminin gerçekleşmesine engel olmaz. İntihar girişiminde bulunup hayatta kalan kişilerin de en kısa zamanda değerlendirme ve tedavi planı çizilmesi açısından uzmana yönlendirilmesinde fayda vardır. İNTİHARLA İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR 1.İnsanlar neden intihar ederler? İnsanlar genelde hissettikleri yoğun acıyı dindirmek için intihar ederler. İntihar kişinin bir çeşit yardım çığlığıdır. Kişilerde yoğun çaresizlik duygusu ve gerginlik vardır. Başka seçenekleri olmadığını düşünürler ve içinde bulundukları duygu durumu nedeniyle varolan diğer seçenekleri göremezler. Bu kişilerin gerginlik hissi ve çaresizlik duygusundan kurtuldukları durumda farklı düşünebildikleri ve başka çıkış yolu bulabildiklerini görürüz. İntihar girişiminde çoğu zaman amaç ölmek değil hissedilen acıyı dindirmektir. 2.İntihar eden kişiler deli midir? Şunu belirtmek gerekir ki intihar girişiminde bulunan kişilerin çoğunda tanı konulabilen psikiyatrik bir rahatsızlık yoktur. Bu kişilerin diğer insanlardan farkı o dönemde kendilerini izole edilmiş, yalnız ve çaresiz hissetmeleridir. Son zamanlarda yaşadıkları üzücü bir olayın üstesinden gelememekte ve çok acı çekmektedir. Yurdumuzda olduğu gibi ruhsal hastalıkların kabul edilmediği, yadırgandığı toplumlarda bu kişiler hissettiklerini açıklamaktan genelde kaçınırlar ve insanların kendilerini ruh hastası veya deli diye tanımlayacağından korkarlar. Bu düşüncelerini genelde kendi içlerinde tutma çabası içine girerler ve yardım almaktan kaçınırlar. İntihar girişiminde bulunan veya bu düşüncelere kapılan kişiler genelde ani ortaya çıkan gerginlik içindedir veya depresyondadır. Depresyonun sebebi önemli bir yaşamsal sorun olabilir, depresyon bu yaşanan travmaya tepki olarak gelişmiştir veya kişiler bünyesel yatkınlık sebebiyle önemli bir yaşam olayı olmaksızın depresyona girebilir. Sebep ne olursa olsun depresyon tanı konulabilen bir rahatsızlıktır. 3.İnsanlarla intihar konusunda konuşmak onların intihar etmesine yol açar mı? Kişiler intihar konusunda konuşulunca intihar etmeye karar vermezler. Onlara böyle bir niyetleri olup olmadığı sorulunca bu onlara intihar girişimini hatırlatmaz. İntihar düşüncesi bu kişilerde vardır veya yoktur. İntihar düşüncesi olduğundan kuşkulanılan kişilere bu yönde soru yöneltildiğinde evet veya hayır şeklinde net bir yanıt alınabilir. Ancak şuna dikkat etmelidir ki intihar düşüncesi olduğu bilinen kişilerle intihar yöntemleri konusunda konuşmak onlara intihar etme yöntemleri ile ilgili seçenekler sunmak sakıncalıdır. İntihar düşüncesini sizinle paylaşan bir arkadaş veya yakınınızın o sırada çok acı çektiğini bilmenizde fayda var. Onunla bu acı üzerine konuşabilir ve en doğrusu bir uzmandan yardım alması konusunda onu yönlendirebilirsiniz. Unutmayın ki bu kişi yoğun stres altında bu kararını vermiştir. Genelde var olan diğer seçenekleri göremeyecek durumdadır. Bir süre sonra bu gerginlik ortadan kalktığında bu düşüncesinin yanlış olduğu sonucuna varacaktır. 4. İnsanlar neden intihar etmeye karar verir? Herkesin stresle başa çıkma yolu farklıdır. Genelde bir sorun ortaya çıktığında onunla kendi yöntemini kullanarak baş edebilir. Ancak hayatta öyle dönemler vardır ki kişinin stresle baş etme yöntemleri bütün bu sorunların üstesinden gelmeye yeterli olmaz. Stres yaratan yaşam olayları kişiden kişiye değişir. Bazıları için önemli olmayan bir sorun bazıları için çok önemli yaşam sorunu olarak görülebilir. İntihar riskini artıran önemli yaşam olayları şöyle özetlenebilir: İnsan ilişkilerinde sorun yaşama, önemli bir hastalığa yakalanma veya bir organ kaybı, aile üyelerinden birinin başına önemli bir sorun gelmesi, okulda, işte veya evde önemli bir sorunla karşılaşma, ekonomik sorunlar, sevilen birinin ölmesi, önemli bir ilişkinin bozulması, işten çıkarılma, umutların kaybedilmesi, kişinin kendisine saygısını kaybetmesi, duygusal, fiziksel, sosyal veya cinsel travmaya uğrama, diğer insanlar tarafından ihmal edilme v.b. 5.Bir kişinin intihar düşüncesi olduğunu nasıl anlarız? İntihar düşüncesi olan insanlar bilerek veya bilmeyerek bazı şekillerde çevresindekilere bu düşünceleri konusunda belirtiler verirler. Ancak bu belirtileri gösteren herkesin intihar düşüncesi olduğuna karar vermek yanlıştır. Bu belirtilere bakarak bu kişiler intihar edecek demek yanlış olur. Yapılması gereken bu belirtiler görüldüğünde bu hastalara intihar düşüncesi olup olmadığını sormaktır. İntihar düşüncesi olabileceğini gösterir işaretlerden bazıları şunlardır: Aileden ve toplumdan uzaklaşma, içine kapanma Depresyonda olma (ilgi ve istek azlığı, uyku ve iştah bozukluğu, dikkat toplama güçlüğü, unutkanlık, sinirlilik, sık ağlama, halsizlik, yorgunluk, kendini değersiz hissetme v.b.) İntihar ile ilgili konuşma, imada bulunma veya yazılar yazma. Daha önce intihar girişiminin olması Umutsuzluk, karamsarlık, çaresizlik hissetme Mali konularla aniden aşırı uğraşmaya başlama, malını mülkünü bölüştürme, geçmişte yaptıklarından dolayı pişmanlığını dile getirme, bir yere gidecekmiş gibi sebepsiz yere aile üyeleri ile helalleşme veya vedalaşma v.b. Bu belirtiler intiharı gösteren kesin belirtiler değildir. Çoğu insanda intihar girişimi hiçbir belirti olmaksızın aniden olur. Bu belirtileri göz önüne alarak karar vermek yanlıştır. 6. İntihar düşüncesi olan insanlara nasıl yardım edilebilir? Öncelikle bu kişilerin intihar düşünceleri olup olmadığını anlamalıyız. Eğer kendiniz böyle bir düşünceye sahipseniz veya bu kişi size açık açık söylemiş ise yapılması gereken en doğru şey bir uzmana başvurmak veya bu yakınınızı en kısa zamanda bir uzmana yönlendirmek olmalıdır. Bu kişinin söylediklerini sır olarak saklamak onu korumaya çalışmak son derece sakıncalıdır. Bu ucuz kahramanlıktan başka bir şey değildir. Biliniz ki çoğu zaman bu insanlar içinde bulunduğu ruh halinden kurtulduğunda bu düşüncelerinin yersiz ve saçma olduğu sonucuna varmaktadır. Önemli olan gerginliğin ve stresin olduğu dönemde bu kişilerin intihar girişimini önlemek ve düzlüğe çıkana kadar onlara destek olmaktır. İntihar girişimi sonrası hayatta kalan insanlarla yapılan psikiyatrik görüşmeler sonrasında hastaların büyük bir kısmının yaptıklarından çok pişman olduğunu, asıl amaçlarının ölmek olmadığını ve yaşadıkları için çok mutlu olduğunu duyuyoruz. Bu kişilerin pek azında kısa dönemde intihar düşüncesi oluyor ve intihar düşüncesinde ısrarlı olan kişilerde de sorun genelde depresyon veya başka bir ruhsal rahatsızlık oluyor. 7.İntihar girişimi olan kişilerin aileleri ve yakın çevresi bundan nasıl etkilenir? İntihar girişimi olan kişiler kimsenin kendileri ile ilgilenmediğini, kimsenin kendisini umursamadığını düşünebilir. Ancak bu düşüncenin aksine bu kişilerin yakın çevresi için bu olay ağır bir travmadır. İntihar girişimi bir olayı takiben ortaya çıkmışsa bu olaya karışan kişiler için büyük stres yaratır. Aniden ortaya çıkan ve belirsiz bir intihar sonrasında eğer kişi yaşamını yitirmişse hayatta kalanlar ne olduğunu anlayamadıkları bir durum içine girerler. Yas duyguları yanında bu belirsizlik, çözülememiş sorunlarla bir araya geldiğinde yakınların verdiği tepkiler normal yoldan yakınlarını kaybedenlere göre çok farklı olur. Üzüntünün yanında suçluluk duygusu, pişmanlık, öfke gibi çok değişik duygular işin içine girer. Toplumdan uzaklaşma ve içine kapanma eğilimi gösterirler. Diğer insan ilişkilerinde güvensiz olmaya başlarlar. Olaydan kendilerini sorumlu tutar tekrar aynı olaya sebebiyet verme korkusu yaşarlar. Olaya karışmış kişilerle bir araya gelmek bu konuda konuşmak konusunda isteklidirler. Yakın bir geçmişe kadar intihar girişimleri, yani ölümle sonuçlanmayan intihar olayları, ölümle sonuçlanan intiharların bir alt-kategorisi olarak ele alınmış ve girişimde bulunup, bunu başaramamış olanlar ise sadece ölüme ulaşamamış kişiler olarak değerlendirilmiştir. Son zamanlarda yapılan birçok araştırma intihar girişimleri ve gerçek intiharların farklı dinamiklere sahip olduklarını ortaya çıkarmıştır. Bundan dolayı, intihar olgusunu temel boyutları bakımından farklı davranışlardaki kategorilere ayırmak gerekmektedir. Bu kategoriler: İntihar düşüncesi: İnsanların büyük bir çoğunluğu yaşamlarının belli dönemlerinde intihar etmeyi düşünmüşlerdir. Çünkü insan, her zaman ölümü ve ölümden sonrasını merak etmiştir. Bundan dolayı, kendi hayatına kendisi son vererek bu merakını tatmin edebileceğini düşünür. Böyle bir düşünce, insanın zihinsel faaliyetlerinin bir sonucudur; anormal birşey değildir. Bu tür düşünceleri kafalarından geçirenlerin büyük bir bölümü bunu uygulamaya geçirmeyerek, sadece düşünsel alanda bu eylemi gerçekleştirerek ölümlerinden sonra nelerin olabileceğini tahmin etmeye çalışırlar. İntihar tehditleri: Bazı kimseler, istedikleri bir şeyi elde etmek için intihar tehditleri savururlar. Böyle bir davranışla istediklerini elde edenlerde bu davranış biçimi adeta alışkanlık haline gelebilir. Bu tür tehditler savuranlar diğerlerinin ilgisini, yardımlarını sağlama amacı güderler. Çevredeki kişiler bu tehditleri ciddiye almazlarsa, bazen göstermelik ve hatta gerçek intihar girişimleri ortaya çıkabilir. Göstermelik intihar girişimi: Şaka yapmadığını, kendisini gerçekten öldürebileceğini göstermek amacıyla, tehditlerine cevap alamayan kişiler göstermelik intihar girişiminde bulunurlar. Fakat eyleme girişmeden önce, diğerlerinin kendisini kurtarmaları için birçok açık kapı bırakır. Örneğin; kişi ilaç içtiğini ve intihar edeceğini bir yakınına telefonla bildirir. Böylece, onun gelip kendisini kurtarmasını sağlar. Artık, istediği şeyi elde etmesinde diğerleri daha tavizkar davranacaklardır. Bazen de, özellikle sanatçılar, halkın kendilerine karşı azalan ilgilerini tekrar kazanmak amacıyla göstermelik intihar girişiminde bulunurlar veya bu yolda haberler yayarlar. Böylece basın ve kamuoyu günlerce bu kişiden sözeder. Gerçek intihar girişimi: Göstermelik intihar girişimlerinin yanısıra, gerçek intihar girişimleri de vardır. Böyle bir eylemde bulunan kişi, ölmeyi gerçekten istemekte, fakat seçtiği yöntem ve zamanlama nedeniyle amacına ulaşamamakta ve diğerlerince kurtarılmaktadır. Önceden bir intihar düşüncesi olmaksızın meydana gelen intihar: Bazı durumlarda ise, kişide önceden bir intihar düşüncesi olmadığı halde ortaya çıkan intihar olayları vardır. Ölmek niyeti olmaksızın, örneğin; bir kişi, ölürken insanın neler hissettiğini merak ederek kurtulma niyetiyle kendini asabilir, ama kurtulama***** ölür. Gazetelerde bazen bu tür olaylara rastlanılmaktadır. Bunun yanısıra, değişik amaçlarda bu tür olaylar olabilir. Örneğin; Stearn’ın bir arştırmasına göre, 13-19 yaşları arasındaki erkeklerin intihar niyetleri olmadan, sadece orgazm olmak için kendilerini astıkları ve ölü bulundukları görülmüştür. Gerçek intihar: Gerçek intihar olarak adlandırılan davranışta en temel koşul eylemin ölümle sonuçlanmasıdır. Fakat, yukarıda da bahsedildiği gibi, bazı olaylarda kişinin amacı ölmek olmadığı halde, eylemi ölümle sonıçlanmaktadır. Bunlar bir istisna olarak kalıp, fazla bir oran teşkil etmezler. Niyeti gerçekten ölmek olan girişimciler ise, bu eylemlerini tekrarla***** amçlarına ulaşmayı başarabilirler. Tabii, eylemlerini tekrarladıklarında daha öldürücü metotları seçerler. İntihar girişimleri ve gerçek intiharlar arasındaki farkları ortaya çıkarmak amacıyla yapılan araştırmalardan bazılarına kısaca değinmekte yarar vardır. 1957 yılında Los Angeles’ta yapılan bir araştırmaya göre, intihar girişimlerinin % 69’u kadınlar, % 31’i erkekler tarafından yapılmıştır. Gerçek intiharlarda ise % 70’i erkekler, % 30’u kadınlar tarafından gerçekleştirilmiştir. Yaş bakımından, girişimlerde en yüksek oranlar erkeklerde 32, kadınlarda ise 27; gerçek intiharlarda 42 yaş her iki cinsiyet için de en yüksek oranı teşkil etmektedir. Ülkemizde de araştırma sonuçları benzer durumları yansıtmaktadır. Kadınlarda girişimler, erkeklerde gerçek intiharlar daha çok görülmektedir. Her iki cinsiyette de yaşın ilerlemesi ile birlikte intihar girişimleri azalmakta, gerçek intiharlar ise artmaktadır. Stengel’e göre, “intihar girişimleri ile gerçek intiharlar bazı noktalarda çakışan, aslında birbirinden büyük ayrılıkları olan iki grup insana has davranışlardır.” Farberow ve Shneideman da aynı kanıyı desteklerler. Yaptıkları araştırmalara göre, gerçek intiharlarda insan, kendi içindeki yıkıcılık içgüdülerinin etkisiyle ölümü aramaktadır. Girişimlerde ise, insanlararası faktörler önemlidir; yani, kişilerarası çatışma ve geçimsizlikler. Gençlerdeki girişim oranının fazla olmasını bu sonuca bağlayabiliriz. Çünkü araştırmaların ortak sonuçlarına göre, 17-35 yaşları arasında intihar girişimleri tüm intihar girişimlerinin %65 ile % 77’sini oluşturmaktadır. Yaşlılıkta ise insan kendisi ile çatışma halinde ve hayata küsmüş durumdadır. Böylece, saldırganlığının hedefi kendisi olmaktadır. Kadınlarda girişimlerin fazla olmasının nedeni seçilen yöntemden de büyük ölçüde kaynaklanmaktadır. İntihar girişimleri, gerçek intiharlardan ortalama on kat fazladır. Buna göre, yılda İngiltere’de 60.000, ABD’nde 200.000 intihar girişimi olayı görülür.
__________________ Rakı geçmişe, bira şimdiye, şarap geleceğe içilir.. | |
|
Etiketler |
intihar, selbstmord, İntihar |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
K.K.D - İntihar | Coldman | Amatör Şairler | 2 | 11 Ocak 2015 17:13 |
İntihar | Zen | Ruh Sağlığı | 0 | 31 Ekim 2012 21:23 |
Aşkla İntihar Arasında Kaç İntihar Var Sevgilim | Thetis | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 06 Mayıs 2012 20:14 |
İntihar ve İntihar İstatistikleri | Ay | Merak Ettikleriniz | 0 | 03 Kasım 2011 13:50 |
İntihar | Metin | Merak Ettikleriniz | 5 | 11 Mart 2009 22:56 |