![]() |
![]() |
|
![]() | #1 | |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | \\ Şifalı Bitkiler // Önemli.. ADAÇAYI (Salvia officinalis) Ballıbabagillerden olan Adaçayı, Dişotu ve Meryemiye diye de tanınır. Akdeniz kıyılarının kır bitkisidir. Ülkemizde kışın sert geçmediği yörelerde, bahçelerde de tohumlardan üretilir. Hafif kireçli, kolay su geçiren, kuru toprakları sever. Tohumları Nisan ve Eylülde ekilir. Şifası kenarları tırtıllı, buruşuk görülen, açık yeşil yapraklarındadır. Taen , uçucu yağ, acı madde ve B vitamini içermektedir. İki çeşit adaçayı vardır. 1)Bahçe Adaçayı (Salvia officinalis): Gerçek Adaçayıdır, şifalılık bakımından daha etkilidir. 30-70 cm boyunda menekşe renkli çiçekleri halka dizilişlidir. Karşılıklı olan beyaz keçeli yaprakları gümüş gibi parıldar ve acımtırak ıtırlı bir koku yayar. Bahçe Adaçayı güneşli yerde yetiştirilmelidir. Don olayına karşı duyarlı olduğu için kış boyunca çam dalları ile örtülmelidir. 2)Çayır Adaçayı (Salvia pratensis):Çayırlarda, bayırlarda ve meralarda yetişir.Çevresine ıtırlı hoş bir koku yayan koyu mavi menekşe renkli çiçeklerinin pırıltısı uzaktan seçilebilir. Yapraklar, çiçeklenme başlamadan Mayıs ve Haziran'da toplanmalıdır. Bitki kuru ve güneşli günlerde, eterli yağlar oluşturduktan sonra, yapraklar öğle güneşinde toplanır ve gölge yerde kurutulur, yıl boyu kullanılır. *Adaçayı, tüm bedeni güçlendirir , kalp krizi tehlikesini azaltır ve kötürümlüklerde oldukça faydalıdır. Adaçayı sirkesiyle de, yatalak hastalara uzunca bir süre masaj yapılırsa rahatlatıcı ve canlandırıcı etkisinden faydalanılır. *Gece terlemelerinde lavanta ile kullanılır. (günde iki fincan) Mikroplu hastalıkların neden olduğu gece terlemelerini keser. *Kramp, omurilik rahatsızlıkları, beze hastalıkları ve organ titrekliklerinde başarı ile kullanılır. (günde iki fincan çay) *Kan temizleyici etkisi vardır. Karaciğer hastalıklarında faydalıdır , vücuttaki toksinleri atar, safrayı söker. Mide ve bağırsak gazlarını, bulantıyı giderir. Mide sularının düzenli çalışmasını sağlar. Hazmı kolaylaştırır , iştah açıcıdır, ülsere ve ishale iyi gelir.İdrarı artırır. (günde en fazla 3 kahve fincanı ) Kansızlığın iyileşme döneminde içilir. *Böbrek ve mesane taşlarını daha rahat düşürmek için 80 gr olan yarım avuç Adaçayı 1litre suda haşlanır. Şeker ve küçük bir parça limonla çay gibi içilir. *Adaçayı Papatya ile içilirse daha etkili olur. (bir-iki bardak ,bal ilave edilir) *Grip ve soğuk algınlığında ve bunlardan ileri gelen adale ağrılarında kullanılır .Antiseptiktir , ateşi düşürür ve vücudu dinlendirir. Bademcik iltihabı , boğaz hastalıklarında adaçayı özellikle önerilir. -Bir bardak sütün içine bir tatlı kaşığı adaçayı ufalanıp ilave edilir , beş dakika kaynatılıp demlenir.Bir tatlı kaşığı bal ilavesi ile sıcak içilir, gece içilirse rahat uyumayı sağlar,Terletir, ateşi düşürür, boğmacada en iyi formüldür. -Bademcik iltihapları için çiçeklerinden elde edilen mayi ile gargara daha etkili olur. -15gr Adaçayı 1lt suda kaynatılarak sıcak olarak bol bol içilir. -Adaçayı kaynatılarak içine biraz sirke ve bal eklenip gargara yapılır. Bu formül dişeti kanamalarında da daha etkilidir. -Çay olarak demlenip bal ve sirke ilave edilerek içilir. -Diş iltihaplanmalarında kanayan ve sallanan dişlerde ve diş eti çekilmesinde iyi gelir.Gargara yapılır veya çaya pamuk batırılarak hasta bölgeye tampon uygulanır. -Toz haline getirilen Adaçayı yaprakları, diş temizliğinde kullanılır. Dişleri sağlamlaştırır, beyazlatır. *Sinir yorgunluğu ve döl yatağı hastalıklarında da arasıra Adaçayı oturma banyoları alınmalıdır. Depresyon ve el titremeleri için faydalıdır. Astım sıkıntılarını giderir. Adet düzensizliklerini ve sancılarını iyileştirir, rahim iltihaplarını giderir. *Şeker hastalığında, çay şekersiz içilir. *Yaralar, iltihaplı yaralar ve çıbanlar (apseler) kaynatılmış Adaçayının suyu ile pansuman edilebilir.Yapraklarından elde edilen Adaçayı tozu da kullanılabilir. *Böcek sokmalarında, sokulan yere ufalanmış Adaçayı yaprağı uygulanır. Yaprakları ezilip merhem haline getirilerek sivrisinek, arı vs. sokmalarında sürülürse acıyı dindirir, kaşıntıyı önler. Ayrıca emziren annelerin çok fazla sütü aktığı taktirde bu merhem meme ucuna sürülürse, sütün aşırı akmasını önler. *Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarında Adaçayı içmeleri faydalıdır. *Adaçayı, Ihlamur ile beraber öksürük kesici, Nane ve Kekik ile kaynatılmış suyu mideyi düzenlemek için verilir. *Adaçayı, koku değiştirici olarak, su ile kaynatılır ve çıkan buharın kokuyu alması sağlanır. *Yemeklere, ızgaralara etlere, çorbalara ekilir. *Saçların bakımında , saçların fazla yağını alıp deriyi temizler , ölü hücreleri yok eder. Saç derisini canlandırır , saç dökülmesini önler , derinlemesine temizlik sağlar. Adaçayının yağı papatya ile birlikte kullanılırsa daha faydalı olur. Saçlar için besleyici ve etkili bir toniktir; 8 bardak kaynatılmış suya bir avuç Adaçayı konur , üstü kapalı beş dakika kaynatılır , 30 dakika demlenir , süzülür.Her banyodan sonra, saç dipleri bu tonik ile ovulur , durulanmaz , soğuk kullanılması daha etkilidir. Aynı zamanda papatya ve adaçayı içmeye devam edilir. Adaçayı ezilerek elde edilen mayi ile masaj yapılan saçlar siyahlaşır ve gürleşir. *UYARI: Lüzumundan fazla kullanılırsa,(günde 3 kahve fincanından fazla) vücuda zarar verir, zehirlenmelere sebep olur. Damakta şişmeler meydana gelir. Doktora başvurulmalıdır. Çocuklara az miktarda verilebilir. KULLANIM BİÇİMLERİ Çay hazırlamak: Bir çay kaşığı bitki, çeyrek litre suda haşlanır ve demlenmesi için kısaca beklenir. Adaçayı sirkesi: Geniş ağızlı bir şişe, boğazına kadar Yabani Adaçayı ile doldurulur. Çiçeklerinin üstüne çıkacak kadar Doğal üzüm sirkesi eklenir ve şişe 14 gün güneşte veya sıcak bir yerde bekletilir. Oturma banyosu: İki avuç dolusu yaprak soğuk suda gece boyunca bekletilir. Ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır ve banyo suyuna eklenir. | |
| ![]() |
![]() | #2 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: \\ Şifalı Bitkiler // KEKİK (Thymus serpyllum) Çimenlik tarla kıyılarında, orman kıyılarında ve çayırlardaki karınca yuvalarının üstünde yetişir.Güneş ve sıcak istediği için,toprak sıcaklığının fazla olduğu kayalık ve dağlık yerlerde çoğalır.Güneşli öğle sıcağında menekşe renkli çiçeklerden güzel koku yayıldığından,Haziran-Ağustos arası toplanır. Şifası yapraklarındadır. Bunlar saplarıyla toplanır, gölgede kurutulup ufalanır. *Kekik içerdiği timol sayesinde antiseptik, güçlendirici ve uyarıcı etkisi vardır.Timol yada kekik kafuru virüs ve bakterileri uzaklaştırır.Kekik suyuyla yapılan banyolar vücudu dinlendirir. *Kekiğin çiçekli sapı idrar söktürücüdür.Vücuttaki yağları eritir.Bu özelliğinden dolayı vücuttaki suyu atar.Hem kilo vermeye, hem de vücuttaki kan sirkülasyonunu hızlandırdığından dolayı kalbe faydalıdır. Spazm gidericidir. Böbrek taşlarının düşürülmesine yardım eder. Adet düzensizliği ve damar sertliğinde 30gr kekik, 1 litre suda haşlanır, her yemekten sonra birer kahve fincanı içilir. *Kan şekerini düşürür.Kekik-Tarçın.-1 su bardağı suya yarım kahve kaşığı kekik,yarım kahve kaşığı tarçın konur kaynatılır,süzülür. Sabahları aç karnına içilir. *Salgı bezlerini uyarıp düzenli çalışmasını sağlar. Her türlü karın ağrısını ve gazı gidericidir. İştah açıcı,hazmı kolaylaştırıcı,mide bulantısını teskin edici olarak kullanılır.Bağırsak parazitlerine karşı etkidir.Kaynatılarak suyu balla içilir. *Düşükleri kolaylaştırır. *Baş ağrılarına iyi gelir.Geçici olarak tansiyonu düşürür. *Hafızayı kuvvetlendirir,kalp sancısına iyi gelir. Ödü buruna damlatılırsa da zihni sadeleştirir, hafızayı yeniler. Ciğeri sara hastalığına karşı iyi gelir. *Sinirsel yüz ağrılarında kullanılır.Kekikotu,papatya ve civan perçemi ,güneşli havada toplanıp bir kuru bitki yastığı hazırlanıp uygulanır.Diğer taraftan da aynı bitkilerin karışımından hazırlanmış çay içilir. Eğer krampta varsa kurutulmuş Kurtpençesi yastığı da uygulanır.(Başlangıçta İsveç şurubu kompresi hafif bir rahatlık sağlayabilir.) *Soğuk algınlığında kekik otu pekmezi yemeklerden önce kullanılır.Balgam söktürücüdür.Öksürük,Astım krizini yatıştırmaya, bronşit ve uykusuzluğa iyi gelir:Kekik otu ve sinirli ot karışımından hazırlanan çay,limon ve nöbet şekeri ile karıştırılarak kullanılmalı.Bu çay günde 4-5 kez hazırlanır saatte bir yudum alınarak gün boyuna yayılmalı.(Özellikle çocuklarda) 5' er gram kekik,sirke ve biraz tuz ile içilir. *Öksürüğe,bal ile macun yapılıp yenir.(Soğuktan kaynaklanan) Kesme şekerin üzerine günde 3 defa kekik yağı damlatılıp yenir. *Ağız antiseptiğidir.Diş ağrısını giderir.Kimyon ve sirke ile kaynatılıp gargara yapılır. Çocuklarda kansızlığı önler. İshallere ve zehirlenmelere faydalıdır. *Kötürümlükte,sinir hastalıklarında,romatizma ve burkulmalarda kullanılır.Kekik otu banyoları yapılır.İçten, günde 2 fincan kekik otu çayı içilir.Dıştan bitki yastığı yatmadan önce ısıtılarak uygulanır. Yastık, mide ve dölyatağı hastalıklarına da iyi gelir. *Tifo hastalığında 20 dakikalık kekik otu banyosu yaptırılır. *Yara yanık ve apseleri iyileştirir. Ezik, burkulma, şişlik, morartı ve gut hastalığı, felç tedavisinde, romatizmada kullanılır. Tırnak düşerken oluşan yaraya antiseptik olarak kekik yağı sürülür. Kekik yağıyla yapılan masaj kan dolaşımını arttırır, romatizmaya da iyi gelir. Kekik yağı mide, baş, ve diş ağrılarına iyi gelmekle birlikte tümör yapıcı madde olduğu ve karaciğer üzerinde zararlı etkileri olduğundan dikkatli kullanılmalıdır. *Egzama ve uyuzda kaynatılarak banyoda sürülür. *Sara krizlerine karşıda önerilir.Günde 2 fincan çay,yıl boyunca,10 günlük aralarla 2 veya 3 haftalık kürler dahilinde içilir. *Afrodizyaktır. *Alkol bağımlılığında; bir avuç dolusu bitki,1 litre kaynar suda haşlanır,üstü kapanır ve demlenmesi için 2 dakika beklenir.Çay termosa doldurulur ve alkolik kişiye her 15 dakikada bir yemek kaşığı içilir.Bunu mide bulanması ,kusma,dışkı- idrar çıkarma,terleme, yeme-içme için duyulan iştah izler.Bu uygulama gerektiğinde yenilenmelidir. *Saç bakımı için;kafa derisindeki mikropları öldürür. Kan dolaşımını hızlandırır. Dökülen saçların yerine yenisini çıkarır, saçın fazla yağını alır. 6 bardak kaynatılmış suya 1 avuç kekik konur, üstü kapalı olarak 5 dk. kısık ateşte kaynatılır, demlenir ve tülbentten süzülür. Temiz saç bu tonikle ovulur. 125gr kekik, 1litre suda haşlanarak saç banyolarında kullanılırsa, kırılan, dökülen saçları canlandırır, hoş bir parlaklık verir. *Kekikten doğal boyamacılıkta da yararlanılır. Yapraklarından çeşitli mordanlarla bej, gri ve haki renk elde edilir. Yün ve pamuk ipliklerinin boyanmasında kullanılır. *Şap hastalığına karşı, hayvanın ağzı kaynatılmış kekik suyu ile yıkanır. Hayvanların dişeti iltihabında bir miktar kekik, şarapla karıştırılarak sürülür. *UYARI:Hamileler ve guatr olanlar kullanmamalıdır. (Guatrı olanda,tecrübe edilmiştir; halsizlik, mide bulantısı, baş dönmesi,kalp çarpıntısı olmuştur.) Fazla içilirse (günde 2-3 fincandan fazla) tansiyonu düşürür. Yağında tümör yapıcı madde olduğu için dikkatli kullanılmalıdır. KULLANIM BİÇİMLERİ Çay hazırlamak:Bir çay kaşığı dolusu bitki, bir fincan kaynar suda haşlanır ve demlenmesi için kısaca bekletilir. Yada 1 kahve kaşığı kekik, 1 su bardağı kaynar suda 10 dakika bekletilir. Günde 2 su bardağı içilir. Banyo katkısı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. ir tam banyo için 200gr.(genel böl. tam banyoya bak) Kekikotu tentürü: Öğle güneşinde toplanmış çiçekli saplar gevşekçe bir şişeye doldurulur ve üstüne konyak, bitkilerin iki parmak üstüne çıkana kadar eklenir. Güneşte veya sıcak bir yerde 14 gün bekletilir. Kekikotu yağı:Aynı tentür işlemi gibidir, fakat konyak yerine zeytinyağı kullanılır. Bitki yastığı:Öğle güneşinde toplanıp kurutulmuş bitkiler bir yastığa doldurulur ve dikilir. Kekikotu pekmezi: Öğle güneşinde toplanmış çiçekler ve saplar bir cam turşu kabına doldurulurken ıslak ellerle nemlendirilirler. Bir sıra bitki, bir sıra ham şeker olmak üzere kap bastıra bastıra doldurulur ve üç hafta güneşli bir yerde bekletilir. Süzme sırasında, şekerlenmiş çiçekler ve saplar, biraz su ile yıkanmalı ve bu su pekmeze eklenmelidir. Elde edilen sıvı ağır ateşte, kaynatmadan ısıtılarak, içindeki suyun buharlaşması sağlanır. Pekmez ne ince, ne de kalın olmalıdır. Bu nedenle, biraz soğutarak denemek gerekir. |
| ![]() |
![]() | #3 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: \\ Şifalı Bitkiler // MAYDANOZ (Detroselinum sativum) Maydanoz bir provitamin A (Beta karoten ) kaynağıdır. Bu özelliği ile görme gücüne, kılcal damar sistemine, adrenal bezine ve troid bezine iyi gelir. Ayrıca potasyum, kükürt, kalsiyum, magnezyum ve klorin yönünden de zengindir. Maydanoz suyundaki yüksek klorofil miktarı kanı arttırarak oksijeni metabolize eder ve böbreklerin, karaciğerin, idrar yollarının temizlenmesine yardım eder. Sindirim enzimlerini uyararak sindirim rahatsızlıklarını dindirir. İnce barsaktaki peristaltik hareketleri arttırır. Bir tutam maydanoz günlük C Vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar. *Kanı temizler, kansızlığa, mesane iltihaplanmasına ,kum, böbrek taşı ile tansiyona,şişmanlığa,böbrek ve karaciğer rahatsızlıklarına,damar sertliğine etkilidir. Maydanoz suyuna bal ve limon ilave edilerek günde 1-2 bardak içilir. Böbrek rahatsızlıklarında; 4 bardak suya 1 demet maydanoz yıkanır konur, 5 dakika kaynatılır, süzülür, günde 3 kere 1'er çay bardağı içilir. *Tohumları idrar ve safra söktürücü, adet kanamalarını kolaylaştırıcı nitelikleri vardır. Maydanoz,aybaşı sancılarını keser, adetleri düzenler, ağrıları giderir, akıntıları keser.Barsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder. Gazın dışarı atılmasını sağlar. *Grip ve nezleyi geçirir, balgam söktürür, terletir, ateş düşürür.Kan şekerini normal seviyede tutar, kansere karşı koruyucudur, vücuttaki zehirli maddeleri dışarı atar, romatizma hastalığına ve sarılığa iyi gelir. *Yatmadan önce ağızda çiğnenen bir demet maydanoz rahat uyumayı sağlar. Bulantılarda ve nefes darlığında bir tutam maydanozu iyice çiğneyerek yutmak kişiyi rahatlatır. *Anne sütünü azaltır. Emzikli kadınların süt kanalı tıkanmalarında maydanoz lapası uygulanır. Yara, kesik ve morartıları iyileştirir. Kulak ve diş ağrısına iyi gelir. *Afrodizyaktır *Sivilceli,lekeli,pürüzlü ve kırışık ciltlerde parlaklılık ve pürüzsüzlük verir. 2 bardak kaynatılmış suda, 1 demet yıkanmış maydanoz sapları ile beraber üstü kapalı olarak kısık ateşte 5 dk. Kaynatılır.20 dk. Demlenmeye bırakılır süzülür.Böylece etkili cilt losyonu ve lapası elde edilir.Temiz cilde lapası sürülüp 20 dk bekletilir,sonra süzülen maydanoz suyu ile cildi yıkanır.Her gün günde birkaç kez uygulanır. *Saçları besler,parlatır, dökülmeyi yavaşlatır. Saçlar maydanoz suyu ile yıkanır. *Arı ve haşarat sokmalarında sokulan yere sürülürse ağrıyı giderir KULLANILIŞI Birkaç taze yaprak, bir litre suda kaynatılarak günde iki fincan içilir. Kuru yapraklardan elde edilen toz, günde iki tutam içilebilir. Kompres ve gözler için losyon ve şampuanı yapılır. Astım, menopoz, ağrılı adet görme ve öksürük için yukarıdaki kaynamaya birkaç kök ve yarım avuç tohum atılarak el ayak banyoları yapılır. Lapası kıyılmış yapraklardan yapılır. *Şeker hastalığında: 3 demet maydanoz ezilir, 6 bardak suya konulur, üstü kapatılır, 30 dakika demlemeye bırakılır, sonra süzülür, üzerine 1,5 su bardağı taze sıkılmış limon suyu ilave edilir. Her gün sabahları aç karnına 1 bardak içilir. . *UYARI:Maydanoz suyu 60 gr'dan fazla ve tek başına içilmemeli. Havuç-elma suyuyla içilebilir. Böbrek iltihabı olanlar yememelidir. |
| ![]() |
![]() | #4 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: \\ Şifalı Bitkiler // KURU ÜZÜM( Vitis vinifera) Taze üzüm, potasyum karbonatla suya yatırılır ve kurutulur. Zeytinyağı parlatıp sarartır. Potasyumun yerine ayçiçeği sapı, bağ çubuğu ve sakızlık çalısı külü de kullanılabilir. *Karaciğerin dostudur. Kan yapar. Kekikle yenirse vücudu şişmanlatır. *Kumları döker, idrarın damla damla gelmesinin tedavisinde iyi gelir. Çekirdekleri alınır karabiber konulup yenir. *Sert urları eritir. Kuru üzüm, safran, yumurta sarısı, kuş yemi, keten tohumundan merhem yapılıp uygulanır. *Unutkanlığı giderir, dimağı kuvvetlendirir. Günlük ile yenilir. *Sarılığı giderir, sirke ile yenir. *Öksürüğü keser. Anason ile kaynatılır, badem yağı ile içilir. *Çıbanları patlatır, iyileştirir.İç yağı ile merhem yapılıp uygulanır. *Üzüm çekirdekleri selülit tedavisinde kullanılır. |
| ![]() |
![]() | #5 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: \\ Şifalı Bitkiler // POLEN Çiçeklerin ortasında bulunan erkek üreme hücresidir. Ancak mikroskop altında görülebilen bu hücreler 10 yıl dayanabilecek kadar canlıdırlar ve o bitkinin tüm genetik ve diğer özelliklerini taşır, döllenmeyi sağlayarak nesillerin devamını temin eder. Polende tüm vitaminler ve minerallerin insan yaşamı için en ideal oranlarda bulunması en üstün özelliğidir. Vitamin A -C ve özellikle B-kompleks vitaminleri yönünden zengindir. Ayrıca yüksek oranda protein (%20-25) içerir. Mineral, enzim, eser elementler ve diğer vitaminlerde bulunur. Tüm hastalıkların tedavisinde de yardımcı madde olarak kullanılmaktadır. *Bağışıklık sistemini güçlendirir, antibakteriyel etkisi vardır. *Kan basıncının düzenlenmesinde kullanılır. *Üriner sistem enfeksiyonlarında kullanılır. *Cinsel (isteksizlik, erken boşalma, iktidarsızlık) problemlerinde kullanılı.r *Sinir sistemi, stres ve halsizlik gidericidir. *Hücre yenileyici, dokuların yaşlanmasını geciktiricidir. *Menopoz, andropozun kolay atlatılması için kullanılır. *Gebelik sürecinin sağlıklı seyrini sağlar. *Emzirmede süt oluşumunun artırılmasında etkilidir. *Sindirim sistemi (gastrit, ülser) ve hemoroidte kullanılır. *UYARI: Arı sokmasına alerjisi veya astımı olan kişilerin arı polenini dikkatli kullanılmalıdır |
| ![]() |
![]() | #6 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: \\ Şifalı Bitkiler // PAPATYA (Matricaria chamomilla) Genellikle balçıklı topraklarda, orman çayırlıklarında,eğilimli topraklarda,tahıl,mısır,yonca,patates ve şalgam tarlalarında yetişir. Yabani papatya ile arasındaki fark;sarı çiçek tabanının içinin oyuk ve kokusunun daha etkili oluşudur. Çiçekler sapsız olarak ,Mayıstan Ağustosa kadar,öğlen güneşinde toplanmalıdır. *Küçük çocukların her türlü rahatsızlıklarında papatya çayı içirilebilir. *Özellikle kramplarda ve karın ağrılarında kaynatılıp içilir. Ağrılı bölgelere kurutulmuş papatya ile doldurulmuş sıcak yastıklar koyulmalıdır. * Bağırsak gazlarının giderilmesinde ve iltihabında kaynatılır ve bolca içirilmelidir. *İshal,deri döküntüleri,mide rahatsızlıklarını iyileştirmeye yardımcı olur. *Kadınların adet düzensizliklerinde,adet görememelerinde kaynatılıp içilirse adetin düzelmesine yardımcı olur. *Sakinleştirici etkisi vardır,uykusuzluğa iyi gelir. Sinir sistemin rahatlatmak, bitkinliği gidermek için papatya banyolarından oldukça iyi sonuç alınabilmektedir. *Terleticidir,yüksek ateşi düşürücü,boğaz ve bademcik gibi bir çok iltihaplanmalarda, dezenfektan ve iltihap kurutucu olarak kullanılabilir. Kaynatılıp bolca içilir. *Göz ve göz kapağı iltihaplanmalarında, kaşıntı ve akıntılı deri döküntülerinde dıştan kompres olarak, diş ağrısında gargara olarak ve yaraların yıkanmasında da kullanılır. -Göz ağrılarında,sütle kaynatılan papatyaları sıcak kompres olarak göz kapaklarının üzerine koyulur. *Sürgün etkisi yapmadan dışarı çıkmayı sağlar. Ayrıca basura dışta, papatya merhemi sürülerek tedaviye yardımcı olunur. *Nezle ve sinüzitte,papatya buğusu kullanılabilir. Bu uygulamadan sonra dışarı çıkılmamalıdır. *Soğuk algınlığı için; bir bardak sıcak su, bir çay kaşığı papatya karıştırılır 5 dk üstü kapalı kısık ateşte kaynatılıp demlenip süzülür. Sıcak olarak bal ilave edilerek sabah akşam içilir.(Antiseptiktir) *Nevralji ve romatizmada papatya yağıyla masaj yapılır. Aynı bölgedeki organ yorgunluklarını da giderir. *İşitme güçlüğü çekenler içinde ada soğanı kızartıldığı papatya yağını sıcak olarak,sık sık kulağa damlatıldığında yeniden işitmeye faydalı olacaktır. *İdrar zorluğunu giderir,kumları döker kaynatılmış papatya çayı bir hafta sabah ve akşamları bolca içilmelidir. Kaynatılmış papatya mesanenin üzerine uygulandığında ağrıları da hafifletir. *Damağı kuvvetlendirir,baş ağrılarını giderir, bunular için kaynatılıp içilir. *Karaciğer rahatsızlıklarında tedaviye yardımcı olur. Bedeni güçlü tutar. Hepatit B' de bir çay bardağı sıcak suya yarım kahve kaşığı papatya konur,5 dk bekletilir,süzülür,öğle ve akşam yemeklerden 15 dakika önce içilir. *Erkekler için,afrodizyaktır; kaynatılıp şekerle içilir. *Cilt bakımında; kaynatılmış bitki ve suyu ile haftada bir kez yüz yıkandığında ciltte tazelik ve sağlıklı bir renk kazandırdığı görülecektir. *Saç bakımında:özellikle saçları açık olanlar kaynatılmış papatya suyuyla yıkanır. *Özellikle hassas ciltlere iyi gelir. Saç köklerini güçlendirir,dökülmesini önler,saç derisini derinlemesine temizler,saç köklerine kadar nüfus eder. Saçı canlandırır. Adaçayı yağı ile birlikte kullanıldığında çok daha iyi sonuçlar alınır. KULLANIM BİÇİMLERİ Çay hazırlamak: bir çay kaşığı dolusu bitki, bir fincan kaynar suda haşlanır ve demlenmesi için kısaca beklenir. Banyo katkısı: Tam banyo için dört avuç dolusu, yüz veya saç yıkamak için bir avuç papatya çiçeği haşlanır ve demlenmesi için kısaca bekletilir. Kompresler: Bir fincan kaynak su, bir yemek kaşığı çiçeğin üstüne dökülür, demlenmesi için kısaca beklenir ve süzüldükten sonra sıcak kompreslerde kullanılır. Bitki yastığı: Keten bezinden yapılmış bir torba, kurutulmuş çiçekle doldurulur ve ağzı dikilir. Kuru bir tavada iyice ısıtılır ve hasta organın üstüne koyulur. Papatya yağı: Güneşli havada toplanmış çiçekler, küçük bir şişenin içinde gevşek olarak doldurulur ve üstüne, saf zeytinyağı dökülür. Zeytinyağı çiçeklerin üstüne çıkmalıdır. Şişe 14 gün güneşte bekletilir. Buzdolabında saklanmalıdır. Papatya merhemi: 250 gr içyağı tavada iyice kızdırılır ve iki avuç dolusu çiçek bu yağa atılır. Tavadakiler köpüklenmeye başlayınca karıştırılır, ağzı kapatılarak serin bir yere kaldırılır. Ertesi gün hafifçe ısıtılır ve bir keten bezinden geçirilip, posa da sıkılır. Deneyimlere göre, en iyi yöntem şudur: Süzgecin içine bir keten bezi yayılır, süzgeç başka bir kabın üstüne oturtulur ve sıkma işlemine başlanır. Merhem maddesi düzgün bir biçimde karıştırılır ve temiz cam veya toprak kaplara boşaltılır. |
| ![]() |
![]() | #7 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: \\ Şifalı Bitkiler // ÇÖREKOTU (Nigella sativa) Bilinen 16 türü vardır. Şam çörekotu, kırk çörekotu bilinen türleridir. Karamuk, siyah susam ve çörekotu diye de anılır. Çörek otu, % 35-40 oranında yağ, acı madde, uçucu yağ, saponin, tanen, nigelon (bronşit nöbetlerine karşı), thymochinon (öd söktürücü) içerir. *Vücuda kuvvet ve zindelik verir; bal ile macun yapıp yenebilir. Kan yapıcıdır; her sabah kuru üzümle beraber yenmeli. *Çocukların gaz ve sancılarında; bir miktar çörekotu tohumu, bir tane hindistan ceviziyle de dövülür ve tülbente konup, çocuğun ağzına tutularak emzirilir. *Kadınların hayzını söktürür. Anne sütünü artırır; balla yenmeye devam edilmelidir. Unutkanlığa faydalıdır, balla macun yapılıp yenmeli. *Mide ve bağırsaktaki gazları söker, hazmı kolaylaştırır, iştah açar; ekmek ve keklere katılırsa da şişlik yapmaz. *Böbrekteki kum ve taşları döker; şerbeti içilir veya 4 bardak suya 3 çorba kaşığı çörek otu dövülerek konur, üzerine 1 çay kaşığı sözme bal konur. Kaynatılıp süzülür. Günde üç kere 1'er çay bardağı içilir. *Felç ve kazıklı hummaya (tetanoz) faydalıdır; çörek otu yağı burundan faydalıdır. *Öksürük, balgam, nefes darlığı ve romatizmaya faydalıdır; balla karıştırılıp yenir veya macun yapılır. Grip ve nezleye, baş ağrısına; yağı burundan damlatılır veya çörek otu bir müddet sirke içinde bekletildikten sonra alınarak toz haline getirilir, enfiye gibi burna çekilir veya tohumları kavrulur, tütsüsü burna çekilir. -Kulak için, sonradan meydana gelen üşütme, rüzgâr alma, iltihap tıkanıklıklarında; çörek otu yağı kulağa damlatılır. *Diş ağrısı ve diş iltihaplanmalarında kullanılır; çörek otu sirke ile kaynatılıp ağızda gargara yapılır. *Bağırsak ve karındaki kurt, parazit ve solucanları öldürür; sirke ile kaynatılıp aç karnına içilir. *Basura faydalıdır; sirke ile kaynatılıp basura sürülürse veya yakılır elde edilen külü içilir veya acı kavun suyu ile merhem yapılır sürülürse faydası görülür. *Vücudun muhtelif yerlerinde sızısı olanlar; sabunlu sıcak su ile yıkanır, çörek otu kavrularak dövülür ve yıllanmış zeytin yağı içine konur. Bu yağ sızılı kimsenin tepesinden ayağına kadar sürülür, hasta giydirilir. Soğuk rüzgâr değmeden yatağa yatırılır, iyice terletilir. Hasta terledikten sonra sızılar geçer ve vücut ipek gibi olur. *Sivilce, uyuz, egzama gibi cilt hastalıklarına faydalıdır; çörek otu sirke ile kaynatılıp sürülür. *Saçları besler, kepeği önler; çörek otu yağı saçlara sürülür. *Çörek otu tütsüsü haşereleri öldürür. GENEL KULLANIM Kanser ve AIDS' bağışıklık sistemini güçlendirir. Bronkodiletatör (bronşları genişletici) dür.] Macun: 1kg bala, 200gr. Çörek otu öğütülüp karıştırılır. Bir kaba konur, üstü tülbentle örtülür. Üç gün üç gece ay ve yıldızları görecek şekilde bekletilir.Sonra bu macundan 3 çay veya 1 şeker kaşığı günde 3 kere aç karnına yenir. *UYARI: Çörek otunun balla kullanımı tavsiye edilir. Yüksek dozajda almamak gerekir. |
| ![]() |
![]() | #8 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: \\ Şifalı Bitkiler // ZEYTİN Zeytinyağının Türleri: 1-Riviera zeytinyağı: Rafine ve Naturel z.yağının belli oranda karışımı ile elde edilir. Özellikle yemek ve kızartmalarda tercih dedilir. Asit oranı en fazla %1'dir. 2-Rafine zeytinyağı: Zeytinyağı asit oranı yüksek olduğundan rafine edilmesi gerekir. Fiziksel rafine işlemi sonrasında elde rafine zeytinyağı hemen hemen sıfır asit oranına sahiptir. Rafine yada Light z.yağı daha çok z.yağının kuvvetli lezzetine alışık olmayan kimseler tarafından tüketilir. 3-Naturel zeytinyağı: Sızma ve naturel olarak ikiye ayrılır. Sızma zeytinyağının asit oranı en fazla %1'dir. Zeytinyağı içinde en makbulü sızmadır. Çiğ olarak salata ve soslarda tüketilir. Naturel zeytiyağı yada extra extra zeytinyağında asit oranı %1-2 arasındadır. *Yine zeytinin şekerinden, zeytin çiçeği kolonyasından, zeytin salatasından, sabunlarına kadar birçok ürünü devardır. *Bugün dünyanın en önemli kanser ilacı köpek balığı kıkırdağıdır. Köpekbalığından çikan sgualene adlı madde sızma zeytinyağında bol miktarda bulunur Günde 100 cl . zeytinyağı tüketimiyle köpekbalığı kıkırdağından alınacak kadar sgualene alınır. Zeytinyağı kanser riskini % 50'ye yakın azaltmaktadır. * Zeytinyağı hücreleri korur. Zeytinyağının içinde bulunan Oleiprine adlı madde sayesinde hücreler yenilerek kansere karşı hücreleri korur. *Zeytin yağı üretim aşamasında ısıyla temas etmemesi gerekiyor. Bu nedenle sağlıklısı Riveriya değil, Sızma olanıdır. Aslında en doğrusu, kokusuna alışıp mümkün olduğunca az veya hiç rafine edilmemişi kullanmaktır. *Zeytin ağacının dalları, yaprakları ve reçinesi olduğu kadar, yağıda yıllardır ilaçların bileşimlerinde yer alan doğal maddelerden birisidir, doğal bir ilaçtır. *Yiyeceğin yanısıra merhem olarak da kullanılan zeytinyağı; tahrişin neden olduğu acı ile yanmayı giderici ve yumuşatıcı özellikleri olan losyondurda. *Zeytinyağı, derinin foliküllerine penetre olabildiği için, gerek internal gerekse eksternal dokuların yara veya iritasyonunda ve enfeksiyonlara karşı faydalıdır. *Sindirim sistemini etkiler; ister soğuk olsun, ister sıcak olsun zeytinyağı mideyi çepeçevre koruyucu bir tabakayla sararak mide asitini azaltır. Yemek öncesi veya sonrası alınan bir kaşık zeytinyağı, mide zarını örtüp alkolün işlemesini önleyeceği gibi, karışık içkilerin yol açtığı sarhoşluğuda azaltır. *Gastrit ve ülsere karşı korumada etkin yardım sağlar. Hazmı en kolay olan zeytinyağı besinlerin bağırsaklar tarafından çok daha iyi emilmesini sağlayarak bağırsakların çalışmasını düzenler. Isıtılmış olsun yada olmasın zeytinyağı gastrik asiditeyi azaltabilmektedir. Tahriş giderici etkileri ülsere karşı koruma sağlar. Bağırsaklardan yiyecek geçişini kolaylaştırmak suretiyle konstipasyona engel olur. *Zeytinyağı safra kesesinin kontraksiyonlarını (kasılma) ve safra salgılanmasını uyararak safra taşı oluşum riskini azaltır, hazmı kolaylaştırır. Dalakta taş oluşumunu önler. Sarılığa ve karaciğer sancılarına iyi gelir. Oruç tutanlar, sahurda bir çorba kaşığı zeytinyağı içerse safra kesesi ve barsakları rahatlatacaktır. *Sabah kahvaltıdan önce alınan 1 veya 2 çorba kaşığı zeytinyağı -basit kronik kabızlığa - iyi gelir (daha iyi netice için suyla karıştırılabilir). Basur şikayetlerini giderir; sıcak olarak içilir. *Anne sütündede bulunan E vitamini ve oleik asit içeriği ile zeytinyağı, normal kemik gelişimine katkıda bulunur. Anne karnında ve doğumdan sonra bebeğin beyninin olduğu kadar, genel olarak sinir sisteminin gelişimini de desteklediğinden, gebe ve emziren annelere özellikle yararlıdır. *Zeytinyağı yaşlanmanın, hem genel olarak doku ve organlar, hemde beyin fonksiyonları üzerinde ki etkilerini geciktirmektedir. *Yüksek tansiyonu düşürür; yaprakları ve dallarından çay yapılır. Taze yada kuru zeytin yaprağını 300 gr. suda 15 dakika kaynatıp, süzdükten sonra şeker ilave edrek 15 gün boyunca her sabah akşam sıcak içmek faydalıdır. *Kan şekeri seviyesinin düşmesine yardım eder. *Ağrı, romatizma, burkulma ve adale incelmelerinde; zeytinyağı sürülür veya 200 gr taze çiçek ve yaprak, 100 gr sarı papatya ile 1 kg zeytinyağını arada sırada karıştırarak iki saat 'benmari' içinde kaynattıktan sonra içindekileri süzüp ağrı veren yerler ovulur. Kapalı yanıklarda zeytinyağı sürülerek kullanılır. *Kötü kolesterol LDL'yi azaltırken, iyi kolesterol HDL'yi artırır. (Yüksek LDL kolesterolü seviyesine bağlı olarak yükselen kolesterol seviyesinin aterosklerotik kalp hastalığında nedensel rol oynadığı kuşkusuzdur.Epidemiyolojik veriler koroner kalp hastalığı vakalarındaki düşüşün total veya LDL kolesteroldeki düşüş ile beraber olduğunu göstermektedir.) *Diyetle alınan doymuş yağ asitlerinin (DYA) total kolesterol seviyesini yükseltettiği iyi bilinmektedir. DYA ile tetiklenen kolesterol yüksekliği çoğunlukla LDL kolesterolündeki yüksekliğe bağlıdır. DYA ve hayvansal yağdan zengin diyetler HDL kolesterolü ve apo A-1 de de yükselmeye yol açar. *Yüksek karbonhidratlı ve düşük yağlı diyet tüketen toplumlarda düşük HDL kolesterol ile düşük LDL kolesterolün birlikte bulunması koroner riski artırmazken, yüksek DYA içeren diyete bağlı olarak LDL'nin yükseldiği toplumlarda daha yüksek HDL seviyesine rağmen koroner riski yüksektir.Yüksek hayvansal yağ içeren diyetlerin LDL- HDL oranını, düşük yağ içeren veya çoklu doymamış yağ asitinden (ÇDYA) zengin diyetlere kıyasla daha fazla yükselttiği görülmüştür. Laurik, miristik ve palmitik asit birlikte tüm DYA ların başında gelirken, mistrik asit tereyağında, hurma çekirdeğinin yağında, hindistan cevizinin yağında bulunmaktadır.Son ikisi aynı zamanda çok yüksek oranlarda laurik asitte içerirler.Bu üç yağdan hangisinin kolesterol yükseltme potansiyelinin en fazla olduğu hala tartışma konusudur. Her üçününde LDL kolesterolünü yükselttiği yapılan çalışmalarda gözlenmiştir. DYA yerine linoleik asit konulduğunda total kolesterolde düşüşe neden olmaktadır. Diyetteki başlıca tekli doymamış yağ asidi oleik asittir.Oleik asit zeytinyağında hakim olan yağ asididir. Düşük yağlı, yüksek karbonhidratlı diyetler total ve LDL kolesterol konsantrasyonlarını anlamlı olarak düşürürken aynı zamanda kesinlikle HDL seviyesinde de düşüşe neden olur. Zeytinyağı sağlıklı lipid düşürücü diyete yararlı katkıda bulunur. *Kalp dostu;zeytinyağı hayvansal yağların tersine kandaki kolesterol miktarını ve dolayısıyla kalp krizi riskini azaltır. Kan plateletlerinin toplanmasına engel olarak kan pıhtılaşması riskini de yok eder. *İçerdiği linoleik asit yüzdesi nedeniyle anne sütüne benzeyen zeytinyağı, inek sütüne katıldığında anne sütüne yakın değer elde edilir. Sütü kesilen anneler yağsız inek sütüne biraz zeytinyağı katıp bebeğe verilebilir. *Günde birkaç damla zeytinyağı bebeğin gelişimine büyük katkı sağlar. *İçerdiği E, A, K vitaminleri ile her yaştaki çocuğun gerekli ihtiyacına yanıt verir. Bu vitaminler kemiklerin doğal gelişimine ve mineralleşmeye yardımcı olup, güçlenmesini hızlandırır. Her yaştaki insan için yararlıdır. *Böbreklerin ıslahında, taşları düşürmede, bağırsak kurtlarını düşürmede, karın ağrısında sıcak su ile içilmesi iyi gelir. *Çocukları raşitizmden korur. Siyatik, mafsal ağrılarına iyi gelir; zeytinyağı tortusu sürülür. *Ağızda çalkalandığında ,dişlerin beyaz olmasını sağlar,diş etlerini korur, diş çürümelerini önler. *Zeytinyağı sağlık ve güzellik kaynağıdır. Cilde ve saçlara çok faydalıdır. Cildi besler, korur ve yumuşatır. *Saçları dökülenlere; 1 yumurta sarısı ve zeytinyağı karışımını saç diplerine sürerek 1 saat bekletilip daha sonra yıkanması, arada bir tekrarlanması gerekir. |
| ![]() |
![]() | #9 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: \\ Şifalı Bitkiler // BAL (Mel) BALIN TIBBİ AÇILIMI: Meyve şekeri % 39, üzüm şekeri % 34, su % 18, kamış şekeri % 0.4, protein maddeleri% 0.3, nişasta % 4.8, madeni tuzlar% 0.2, mineral maddeleri % 1.3, organik asitler % 0.1 Ayrıca, B2, B6, H, C, K vitaminleri, folikasit, pantotenik asit, uçanyağ, boya maddeleri ve tatlandırıcı içerir. Balın kalitesi alındığı bitkilere göre değişir, en kaliteli bal çiçekbalıdır. Memleketimizde ise yaylanın yüksekliği ve çiçek çeşidinin bolluğu ile tanınan ANZER balı çok kıymetli ve çok şifalı olduğuna inanılır.Yine Siirt Pervari'nin Karakovan balı, Hakkari Yüksekova'nın balı, Ardahan, Erzurum, Bingöl, Sivas çiçek balları fabrikasyon (şeker yedirerek yapılan) değilse kıymetlidir. Çam balı, Kestane çiçeği balı (deli bal), Ayçiçek balı, en çok bulunan ballardır. Balın en iyisi, saf, temiz, yumuşak ve güzel kokulu, dağlarda ve ağaçlarda olan kovanda olandan daha kıymetlidir. *Mideye kuvvet verir, midedeki fazlalıkları dışarı atar. Sindirimi kolaylaştırır, sindirim organlarının düzenli çalışmasını sağlar. Hazmı gerektirmediği için kolayca kana geçer, baldaki şeker emilimi en kolay olan şekerdir. *Kabızlık vakalarında sıcak bal, ishalde ise soğuk bal şerbeti çok faydalıdır. Bal şerbeti karın ağrısını dindirir. *Kansızlığı ve zaafı giderir. Hastalıktan yeni kalkmışlara kuvvet verir. *Şerbeti içilirse damarları açar, kalp adalesine faaliyet ve zindelik verir, kalp hastalıklarına faydalıdır, diğer şekerlerin aksine, oksijen ile reaksiyona girdiğinde tam bir yanma meydana geldiği için kanda daha az atık madde bırakır. *Romatizmal hastalıklarda haricen kullanmak hastayı kısa sürede iyileştirir, romatizmalı yeri arıya sokturmakta faydalıdır, hafif ateşte ısıtılmış bal mumu ağrıyan bölgeye bağlanırsa iki üç saat sonra ağrı ve iltihabın geçtiği görülür. *Alerjik vakalarda, özellikle bahar alerjisine yakalanan kişiler hangi koku ve tozun kendilerinde alerji yaptığını bilir veya bulursa o çiçek balını ya da bal şerbetini yerlerse giderir. *Bal ısıtılıp buharı buruna çekildiğinde, hastanın ağrı ve sızısı birkaç dakika sonra dinmeye başlar. *Özellikle Deli Bal (Kestane-Kekik balı) yüksek tansiyonu düşürücü etkiye sahiptir. 1günde 1 şeker kaşığından fazla yenmemesi gerekir. Fazla yenirse tansiyonu fazla düşürür, çarpar. *İhtiva ettiği A, B, C ve diğer vitaminler ve minerallerle insana zindelik verir. Zekanın açılmasında; Bal, ceviz, fıstık yenmesi iyi gelir. *İştahı açar. 1 su bardağı ılık suya 1 tatlı kaşığı süzme bal ve kahve kaşığı çörek otu konup karıştırılır günde 1 kere içilir. *Diğer tatlı ve meyvelerin zıddı bal dişleri ve diş etlerini temizleyip parlatan bir macundur. Dişleri ve dişetlerini mikroplardan korur, ağızdaki yaraları tedavi eder. Şeker veya meyve yense ağız fırçalanmasa dişte feaftün (koku) olup diş çürür. Bal ise diş temizliğinde de kullanılmıştır. *Alaca hastası olanlar en az 2-3 ay sabah aç karnına 1 su bardağı bal şerbeti içerlerse fayda görürler. *Ilık çam balı günde sabah ve akşam 1'er su bardağı içilirse zayıflatır. *Balgamı keser, vucudun pis rutubetini giderir. Bal, karaciğeri ve göğsü temizler. Bal şerbetinin hem tatlı hem soğuk olması sağlığı koruma açısından çok faydalıdır. Karaciğer ve kalp soğuk ve tatlı gıdayı sever. *Nar suyuna karıştırılır göze sürme gibi çekilirse gözün keskin görmesini sağlar. *İdrar söktürür, mesane yollarını temizler. İdrar yolları iltihaplarında; Bal 750 gr, turp tohumu 450 gr karıştırılarak yenir. * Bal yatağını ıslatan çocuklar içinde faydalıdır. Çocukların ishalinde; Gül çiçeği yaprağı ile karıştırılır, çay gibi kaynatılıp içilir. *Bal limonla veya sütle içilirse nezle için çok faydalıdır. Boğaz iltihabında (faranjit-anjin) 1 bardak kaynak suya, 1 tatlı kaşığı bal konup karıştırılır. Ilık ılık gargara yapılır. *Zatürede; Arpa suyu balla tatlandırılıp içilir. Mersin yaprağı kaynatılıp suyu balla içilir. *Bal gül ile karıştırılıp sabah akşam yenirse Vereme faydalıdır. Zatülcenp te (akciğer zarları arasına su toplanması) Udihindi ve dere otu suyu balla tatlandırılarak içilir. *Bal, zeytinyağı ve gres yağıyla karıştırılıp yanan yerlere sürülürse acı, sızı çekilmez yanık kısa sürede iyileşir, yanık izi kalmaz.Yanıklarda; Bal veya tahin de sürülür. *Bal, vücutta olan varis ve varis yaralarına masaj yapılarak sürülürse çok faydalıdır. *Balla salatalık rendelenerek yenirse susuzluğu giderir. Kanı temizler, sarılığı kısa sürede iyileştirir. *Bal mumundan bir miktar alınıp balla birlikte birkaç gün ağızda sakız gibi çiğnenirse burun tıkanıklığı ve bundan dolayı meydana gelen terlemeyi giderir. *Bal iyi bir koruyucudur. Bal ilaçların içine katılır, ilacı güzelleştirir, zararlarını nötüre eder. Ömrünün üç bin yıl olduğu ifade edilir. Taze et balın içinde saklansa üç ay bozulmadan durur.Taze sebze ve meyveler balın içinde 6 ay bozulmadan saklanır.Zira balda 6 çeşit koruyucu sistem vardır. *Köpek ısırmalarına yılan, akrep sokmasına faydalıdır.Zehirlenmelerde; 1 kaseden büyükçe olarak içilir. *Vücut bal ile ovulurduğunda cilt yumuşar, bitleri öldürür. Saça sürülürde saçları yumuşatır, besler, uzatır. * Her gün bir su bardağı ılık bal 1 şeker kaşığı sirke, 1 şeker kaşığı çörek otu ilave edilip içilirse balın safraya verdiği zarar sirkeyle giderilir, sirkenin bakteri öldürme özelliği, çörek otunun genel olarak tedavide kullanımı balın şifasıyla birleşir, vücudu hastalıklardan korur ve kuvvetlendirir. Yukarıda saydığımız faydalar hemen bir iki kere kullanmakla görülmez. Uzun süre kullanılmalıdır. *UYARI: Balın yan tesiri hemen hemen yoktur. Fazla yenmesi safra için zararlıdır.Biraz sirke katmak bu zararını telafi eder. Deli bal tansiyon düşürür, fazla yenilince çarpar, hastanelik eder 1 şeker kaşığından fazla yenilmemesi tavsiye edilir. |
| ![]() |
![]() | #10 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Yanıt: \\ Şifalı Bitkiler // Tarçın (Cinnamomun) Defnegiller familyasındandır. Anayurdu Güney ve Güneydoğu Asya'dır, iklimin uygun olmayışı nedeniyle tarçın ülkemizde yetişmez. Tropikal bölgelerin bitkisi ve birçok türü olan hoş kokulu ağaç ya da ağaççıklardır. Bu türlerden önemli olan ikisi Seylan tarçını (C. zeylanicum) ile Çin tarçını (C. cassia)'dır. Seylan tarçını Sri Lanka, Hindistan ve Myanmar'da yetiştirilir. Kışın yapraklarını dökmeyen alçak boylu ağaçtır. Bu ağacın körpe dalları kesilir. Kabukları soyulur, mantar tabakaları çıkarılır, tabakalar birbirinin içine konulup sarılarak kurutulur. Daha sonra ezilip baharat olarak Seylan tarçını adıyla satılır. Açık kahverengi ve tatlımsı tadı hoş olan bu tarçın türü makbuldür. Çin tarçını daha büyük bir ağaç olup 10-12 m'ye kadar boylanabilir. Kışın yaprağını dökmeyen bu türün de gövde ve dallarının kabuğu soyularak yukarıdaki yöntemle elde edilen tarçın, Seylan tarçınına göre daha yakıcı, keskin ve daha az değerlidir. Her iki tür tarçının da başlıca bileşeni, uçucu bir yağ olan sinnamik aldehit'tir. Tarçın baharat olmasının yanı sıra çeşni ve koku vermesi için bazı yemek, tatlı ve şaraplara katılır. Ağacın meyvesinden elde edilen tarçın esansı, parfüm endüstrisinde kullanılır. Tarçının tıbbi etkileri ve bu etkilerden yararlanma yöntemleri şöyle açıklanabilir: 1. Mide ve bağırsak gazlarım söktürür. 2. Hafif doku ve damar büzücü özelliği nedeniyle diyareyi kesici ve peklik vericidir. 3. İştah açıcıdır. 4. Sindirimi kolaylaştırır. 5. Mide bulantıları ve kusma refleksini bastırır. 6. Kan dolaşımını geliştirip hızlandırır. Bu etkileri sağlamak üzere tarçının toz hali yiyecek ve içeceklere katılıp istendiği kadar alınır ya da piyasadan sağlanan tarçın esansı 2-3 damla olarak kesme şekere damlatılıp emilir. Tarçın çok fazla alınırsa aşırı pekliğe neden olabilir. |
| ![]() |
![]() |
Etiketler |
bitkiler, or or, sifali, Şifalı |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Sakinleştirici Şifalı Bitkiler | Ecrin | Alternatif Tıp | 0 | 21 Ekim 2014 20:42 |
Şifalı Bitkiler İle Zayıflamak Şifalı Bitkiler Kullanarak Diyet Yapmak | Burce | Diyet Listeleri | 0 | 09 Mayıs 2014 00:00 |
Şifalı Bitkiler | OkyAnuS | Alternatif Tıp | 6 | 22 Aralık 2008 22:16 |
Şifalı Bitkiler Sözlüğü | Lin | Sağlık Köşesi | 11 | 25 Nisan 2008 14:57 |