IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet odaları

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 25 Temmuz 2008, 03:36   #61
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hastaliklar Hakkinda Genel Bilgiler.




Dirsek kırıkları

Çocuklar yüksek fiziksel aktivite nedeniyle sık sık düşerler. Özellikle kol düzken el üzerine düşme sıklıkla dirsek kırığı ile sonlanır. Bu kırıklar tüm çocuk kırıklarının % 10 unu oluşturur.

Kırık tipleri

Dirsekte değişik tiplerde kırıklar meydana gelebilir.

Dirsek üstü (suprakondiler) kırıklar- Üst kol kemiği (humerus) dirseğin hemen üstünden kırılmıştır. Genellikle 8 yaş altında görülür. En sık ve en ciddi kırıktır. Çünkü sinir hasarına ve dolaşım bozukluğuna neden olabilir.
Dirsek makarası (kondiler) kırıklar- Bu kırıklarda üst kol kemiğinin dirsek eklemini oluşturan makarasının bir parçası kırılmıştır. Bu kırıkların dikkatli tedavsii çok önemlidir . Aksi halde dirsekteki büyüme plağı zedelenerek büyümeyle ortaya çıkan dirsek eğrilikleri görülebilir.
Dirsek çıkıntısı (epikondiler)kırıkları- Dirsek makarasının iki yanındaki epikondil denilen çıkıntıların kırığıdır. 9-14 yaşlarında ve taraftakinde sıktır.
Büyüme plağı kırıkları- Üst kol ve ön kol kemiklerinin büyüme plakları dirseğe yakın kemik uçlarındadır. Bu plaklardaki kırıklarda büyümenin bozulması veya asimetrik olması en önemli komplikasyondur. Bu nedenle çok dikkatli tedavi edilmeleri gerekir. Çok iyi tedavi edilenlerinde bile daha nadir de olsa büyüme plağı kökenli büyüme problemleri görülebilir.
Önkol kırıkları- Bir dirsek zorlanmasında önkolun başparmak tarafındaki kemiğinin (radius) başı kırığı veya ezilmesi görülebilir. Bazen bu kırığa dirsek çıkığı da eklenebilir. Dirsek ucu (olecranon) veya diğer önkol kemiğinin (ulna) kırığı nadirdir.
Belirti ve şikayetler

Tüm tip kırıklarda benzer yakınmalar vardır.


Ani ağrı

Hassasiyet

Şişme (hafif veya şiddetli olabilir)

Hareket kısıtlılığı
Tanı ve tedavi

Düşme sonucu çocuğunuzun dirseğimde bir problemle karşılaştıysanız zaman geçirmeden doktora başvurunuz. Doktorunuz öncelikle bir damar ve sinir hasarı olup olmadığına bakacaktır. Sonra röntgen incelemesi yapılır. Bazen her iki dirseğin karşılaştırmalı röntgeni gerekebilir.

Tedavi kırığın yerine ve derecesine göre değişir. Kaymamış veya bazı çok az kaymış kırıklarda 3-5 hafta tam veya yarım alçı uygulaması yeterli olabilir. Bu süre içinde zaman zaman kontrol röntgenleri ile kırığın kayıp kaymadığının kontrolü gerekebilir.

Kırık kaymışsa onu yerleştirmek gerekir. Bazen yerleştirme işlemi cerrahiye gerek kalmadan elle yapılabilir. Bu işlemin genel anestezi altında yapılması idealdir. Ancak kaymış dirsek kırıklarının çoğu cerrahi gerektirir. Bazı tip kırıklarda elle düzeltmeye çalışmak sakıncalı olduğundan doktorunuz direkt cerrahi önerecektir. İyi bir cerrahi sonunda dirsek tamamen normale döner.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Alt 25 Temmuz 2008, 03:37   #62
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hastaliklar Hakkinda Genel Bilgiler.




Diz protezi ve yeni dize ekleminiz

Yeni gelişmeler

Diz çok karmaşık bir eklemdir. Kalça ekleminizden farklı olarak, diz ekleminin çeşitli kısımları birbiriyle çok sıkı bağlantı içinde değildir. Bu nedenle, yakın zamana kadar çevrenizden, diz protezlerinden ziyade kalça protezlerinin daha çok ve başarıyla yapıldığını duyuyor olabilirsiniz. Çünkü kalça protezleri eskiden beri yapılıyordu ve uygulaması daha kolaydı. Ancak modern teknoloji ve yeni materyaller diz protezlerinin de daha sık uygulanmasını ve bunun en az kalça protez ameliyatları kadar başarılı olmasını sağlamıştır.


Dizin yapısı

İlk bakışta, diz eklemi bir menteşe gibi hareket ediyor sanılabilir; ancak bu kısmen doğrudur. Normal diz eklemi bükülme ve doğrulmaya ek olarak, bir miktar kendi etrafında dönme haraketine de izin verir.

Diz eklemini oluşturmak üzere karşılaşan kemik uçlarının kıkırdakla bir arada tutulması sağlanır. Ancak asıl iş, ikisi ortada ikisi birer yanda olan dört bağla sağlanmaktadır. Eğer bu bağlar hasar görürse, diz ekleminiz çok oynak ve güvensiz hale gelebilir. Eğer kaslar egzersiz ve fizyoterapi ile güçlendirilirlerse, hasar gören bu bağların görevi kısmen telafi edilebilir.

Artriti olan birçok kişide yaşam boyu diz protezi hiç gerekmeyebilir. Basit ilaç tedavileri ve fizik tedavi yöntemleri ile şikayetler kontrol altına alınabilir. Cerrahi girişim gerekse bile, bu her zaman için diz protezi olmayabilir. Hastanın şikayetlerini giderecek başka ameliyat şekilleri de olabilir.

Karar verme

Size diz protezi yapılmasına karar verilse bile, başka kararların da alınması gerekebilir. Örneğin, hem diziniz hem de kalçanız etkilenmişse, doktorunuz hangisini önce yapacağına karar verecektir. Eğer her iki diziniz de operasyon gerektiriyorsa ve bir diziniz diğerinden daha kötü durumda ise, daha kötü durumda olan dizinizin daha önce ameliyat edilmesi gerekebilir.

Doktorunuz son kararını vermeden önce, ne kadar acı çektiğinizi, kaç ekleminizin etkilendiğini, genel sağlık durumunuzu, olası komplikasyon riskini ve daha birçok faktörü göz önüne alacaktır.

Ameliyat öncesi

Ameliyat öncesinde, egzersizlere başlamak çok yararlı olur. Eğer kilo fazlalığınız varsa, zayıflamanız önerilecektir. Bu öneriyi çok ciddiye almalısınız; çünkü fazla kilolarınızı vermeniz hem operasyon risklerini azaltacak, hem de başarı oranını yükseltecektir.









Ameliyat

Ameliyat genel anestezi altında ya da bazı hastalarda daha güvenli olduğu için spinal anestezi ile yapılabilir. Bu durumda, bel omurganıza bir iğne yapılacak ve her iki bacağınız da tümüyle uyuşacaktır. Ameliyat sırasında uyanık olacaksınız; ancak ameliyata dair hiçbirşey hissetmiyeceksiniz. Ameliyat 2-3 saat sürer. Ameliyattan sonra, doktorunuz sizi hemen servisteki odanıza almayacak ve bir süre yoğun bakımda gözlem altında tutacaktır. Kol damarınıza serum takılabilir. Bacağınız ise alçı kalıp içinde olabilir. Birçok cerrah diz eklemi içine ince, plastik bir tüp koyar; böylece fazlalık kan eklem içinde birikmez. Kan bir şişe içinde toplanır, birkaç gün sonra lastik borular tamamen çıkarılır.

Ameliyattan sonra biraz ağrınız olabilir; ancak bunun için gerekli tedavi yapılacaktır. Eğer spinal anestezi yapılmışsa, bacaklarınızı ilk başta hareket ettiremezsiniz, fakat bu duygu yavaş yavaş geri döner. Spinal anestezi baş ağrısına neden olabilir.


İyileşme dönemi

Ameliyattan sonraki 2-3 hafta içinde yapılacak tedavi uygulanan protez tipine ve cerrahın tercihine göre değişecektir. Bazen dizinizi 2-3 gün içinde hareket ettirmeniz daha iyi olabilir; bazen de hareket 1 ya da 2 hafta geciktirilebilir.

Dizinizi hareket ettirme zamanı geldiğinde, dizinizin üzerindeki pansuman materyalleri alınacak ya da azaltılacaktır. İlk başta, gerekli egzersizleri yapmada size bir fizyoterapist yardımcı olacaktır. Başlangıçta egzersizleri yapmak ağrılı olabilir; ancak günler geçtikçe çok daha rahat yaptığınızı farkedeceksiniz.

Bu safhada, iyileşmenizde en önemli rolü siz oynayacaksınız. Sonuçta dizinizi tekrar işler hale getirmek sizin elinizdedir. Fizyoterapist size yardımcı olacaktır ancak başarının asıl anahtarı sizsiniz.

Birçok merkezde 'pasif hareket' cihazı kullanılır. Elektrikli bir motoru olan cihaz dizinizi nazikçe büker ve düzleştirir. Günler geçtikçe hareket sınırları yavaş yavaş artırılır. Bu cihazlar çok yararlıdır ancak sizin eforunuzun yerine geçemez. Egzersiz yapmak ve yürüme zamanı için kaslarınızı hazır hale getirmek zorundasınız.

2-3 hafta içinde dikişleriniz alınır ve gösterdiğiniz ilerlemeye göre yürümenize izin verilir. Uygulanan protezler farklı tiplerde olabilir. Çimento kullanılabilir ya da kemik ile kendi kendine kaynaşabilen değişik tasarımı olan protezler kullanılabilir. Her ikisinin de ayrı ayrı avantaj ve dezavantajları vardır. Çimentolu eklemlerde, diğerlerine göre diz üzerine daha erken dönemde yük bindirilebilir. 2-3 hafta hastanede kalmanız gerekebilir. Eğer iyileşme yavaşsa, bu süre biraz daha uzayabilir.

Ayaklarınızın üzerinde ...

Eve gideceğiniz zaman yürüyor olacaksınız. Başlangıçta yürüteç ya da koltuk değnekleri kullanmanız gerekecektir. İyileşme kalça protezlerinde olduğundan daha yavaştır. Başlangıçta merdiven çıkmakta zorluk olabilir. Kaslarınız yeterli gücü kazanıncaya kadar, sandalyeden ya da tuvaletten kalkmak sizin için zor olabilir.

İşinize ne zaman döneceğiniz yaptığınız işe, işe gitmek için katedeceğiniz uzaklığa ve iyileşme hızınıza bağlıdır. Şüphesiz ki, masa başı işlere çok daha çabuk dönebilirsiniz.

Uzun vadeli sonuçlar ...

Birçok diz protezi 20 senedir sorunsuz çalışmaktadır. Başarılı bir diz eklemi ağrınızı geçirecek, birçok normal aktiviteye izin verecek hareket açıklığı sağlayacaktır. Ancak her zaman tam hareket açıklığını sağlamak mümkün olmayabilir. Tam hareket açıklığı normal yürüme için çok önemli olduğu için, dizin tam olarak düzleştirilmesi için tüm çabalar harcanacaktır.

Diziniz tam olarak bükülemeyebilir; bu eksiklik çömelmeyi zorlaştıracaktır. Dizinizin dik açıdan biraz fazla bükülmesi yeterli olacaktır. Bu özellikle her iki dizin etkilenmesi durumunda önemlidir. Çünkü sandalyeden kalkmak için dizinizi bu kadar bükmeniz gerekmektedir.

Diz protezi uygulananlarının %90'dan fazlasında başarılı sonuçlar alınmaktadır. Bazı ameliyatlar diğerlerine göre daha zor olabilir; doktorunuz bu konuda özel zorluklar varsa sizi önceden uyaracaktır.

Ameliyatta, bacak damarlarınızın birinde pıhtı oluşma riski vardır. Bunun için gerekli önlemler alınacaktır. Ancak eğer olursa, kanın pıhtı oluşturma eğilimini azaltacak bir tedavi uygulanacaktır. Eklemin kendisiyle ilgili sorunlar nadirdir. Ancak diz ekleminin doğası gereği, diz özellikle erken dönemlerde kalça eklemine göre komplikasyonlara daha açıktır.

Bazen yara yavaş iyileşebilir ve dikişler gereğinden fazla kalabilir. Gevşeme çok nadir görülen bir sorundur. Tüm protezlerde, enfeksiyon en çok korkulan komplikasyondur. Bunu engellemek için size antibiyotik verilecek ve diziniz, enfeksiyon bulguları açısından izlenecektir. Çok nadir durumda, enfeksiyon sorun haline gelebilir. Eğer bu olursa, yeni bir cerrahi girişim gerekebilir. Ancak bunun çok çok nadir olduğu unutulmamalıdır. Çoğu hasta yeni ekleminden çok memnun kalmaktadır. Bu nedenle ağrı ve hareket kısıtlılığı açısından böylesine güzel bir sonuç için çok nadir görülebilecek riskleri almaya değer.

Ameliyat Sonrası Öneriler


Ortalama 6 hafta boyunca bir yürüteç ya da koltuk değneği kullanmanız gerekecektir.

Hastaneden ayrılırken size, yapacağınız egzersizlerle ilgili bilgi verilecektir. Bunlara aynen uyunuz.
6 hafta boyunca araba kullanmayınız.
3 ay boyunca uçakla seyahat etmeyiniz.
İstediğiniz mesafe kadar yürüyebilirsiniz.
Eğer doktorunuz başka bir ilaç önermezse, 6 hafta boyunca günde 1 tane aspirin (300 mg) alınız.
Doktorunuz, gerektiğinde kullanmanız için ağrı kesici içeren bir reçete verecektir.
6 hafta boyunca C vitamini ve multivitamin preparatlarını alınız.
2 hafta sonra dikişlerinizi aldırmak için doktorunuza başvurunuz.
Doktorunuz eğer kan sulandırıcı ilaçlar vermeyi uygun görürse, önerileri doğrultusunda kullanınız. Diz Protezi Sonrası Ev Egzersizleri
Her egzersizi günde iki kez yapınız.
Bu egzersizler biraz rahatsızlık hissi yaratabilir. Ancak eğer ağrınız egzersizle artarsa, egzersizleri bırakıp doktorunuza başvurunuz.


Kaba etleriniz için: Sırt üstü yatarken, her iki kaba etinizi kasarak, sıkıştırınız. 5 saniye bu şekilde kasılı kalınız. 10 kez tekrarlayınız.

Diz kaslarınız için: Bu egzersiz sırasında hiçbir hareket olmayacaktır. Dizinizin alt kısmını sıkıca yere doğru bastırınız. Kas içinde, özellikle uyluğunuzun iç kısmında görülebilir bir kasılma olup, olmadığını gözleyiniz. 5 saniye bu şekilde kalınız. Gevşeyiniz. 10 kez takrarlayınız.

Ayak bileği pompalama hareketi: Eklem hareket açıklığınızı artırmak ve dolaşımı düzenlemek için ayak bileğinizi hareket ettirirken, parmaklarınızı önce aşağı, sonra yukarı doğru geriniz. 10 kez tekrar ediniz.



Topuğu kalçaya doğru kaydırma hareketi: Topuğunuzu kalçanıza doğru yerde kaydırırken, dizinizi ortalama 45 derece bükünüz. Bir gerginlik oluşunca, bu şekilde 5 saniye kalınız ve sonra topuğunuzu başlangıç pozisyonunu alacak şekilde aşağı doğru kaydırınız. 10 tekrar yapınız.



Dizi düzleştirme hareketi: Dizinizin altında bir havlu rulo olacak şekilde sırt üstü yatınız. Dizinizi resimdeki gibi düzleştiriniz. Bu sırada yine havlu rulo üzerinde desteklenmiş olmalıdır. 5 saniye süreyle bu pozisyonu devam ettiriniz. Yavaşça başlangıç pozisyonuna dönünüz. 10 kez tekrarlayınız. Daha sonraki dönemlerde bu egzersizin daha ileri bir formu olarak, aynı hareketi ayak bileğinize önce 1 kg, sonra 2 kg ağırlık bağlayarak yapabilirsiniz.



Özel Bilgiler

Diz protezleri ameliyatın birinci gününde de, yıllar sonra da enfekte olabilir. Enfeksiyonu engellemek için aşağıdaki önerilere uymalısınız:

Dişlerinize yapılacak bir girişimden ya da herhangi bir tıbbi girişimden önce koruyucu olarak antibiyotik alınız. Bunun için doktorunuza başvurabilirsiniz.
Tüm şüpheli idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisi için doktorunuza başvurunuz.
Dizinizde ağrı, şişlik, kızarıklık ve ısı artışı gibi enfeksiyon bulgularının olup, olmadığını kontrol ediniz.
Diz proteziniz hava alanında metal dedektör saptayıcılarından geçerken, alarm sistemini harekete geçirebilir. Bu nedenle doktorunuzdan alacağınız, ameliyat yapıldığına dair belgeyi görevlilere gösterebilirsiniz.
Uzun süreli, başarılı sonuçlar almak için diz protezinizi korumanız gerektiğini unutmayınız. Aktivitelerinizde gerekli kısıtlamaları yapınız.
Eğer şeker hastası iseniz, kan şekeri düzeyini istenilen düzeyde tutunuz.
Kilo almaktan kaçınınız.
18 Okuma

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Temmuz 2008, 03:37   #63
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hastaliklar Hakkinda Genel Bilgiler.




Diz protezi ve yeni dize ekleminiz

Yeni gelişmeler

Diz çok karmaşık bir eklemdir. Kalça ekleminizden farklı olarak, diz ekleminin çeşitli kısımları birbiriyle çok sıkı bağlantı içinde değildir. Bu nedenle, yakın zamana kadar çevrenizden, diz protezlerinden ziyade kalça protezlerinin daha çok ve başarıyla yapıldığını duyuyor olabilirsiniz. Çünkü kalça protezleri eskiden beri yapılıyordu ve uygulaması daha kolaydı. Ancak modern teknoloji ve yeni materyaller diz protezlerinin de daha sık uygulanmasını ve bunun en az kalça protez ameliyatları kadar başarılı olmasını sağlamıştır.


Dizin yapısı

İlk bakışta, diz eklemi bir menteşe gibi hareket ediyor sanılabilir; ancak bu kısmen doğrudur. Normal diz eklemi bükülme ve doğrulmaya ek olarak, bir miktar kendi etrafında dönme haraketine de izin verir.

Diz eklemini oluşturmak üzere karşılaşan kemik uçlarının kıkırdakla bir arada tutulması sağlanır. Ancak asıl iş, ikisi ortada ikisi birer yanda olan dört bağla sağlanmaktadır. Eğer bu bağlar hasar görürse, diz ekleminiz çok oynak ve güvensiz hale gelebilir. Eğer kaslar egzersiz ve fizyoterapi ile güçlendirilirlerse, hasar gören bu bağların görevi kısmen telafi edilebilir.

Artriti olan birçok kişide yaşam boyu diz protezi hiç gerekmeyebilir. Basit ilaç tedavileri ve fizik tedavi yöntemleri ile şikayetler kontrol altına alınabilir. Cerrahi girişim gerekse bile, bu her zaman için diz protezi olmayabilir. Hastanın şikayetlerini giderecek başka ameliyat şekilleri de olabilir.

Karar verme

Size diz protezi yapılmasına karar verilse bile, başka kararların da alınması gerekebilir. Örneğin, hem diziniz hem de kalçanız etkilenmişse, doktorunuz hangisini önce yapacağına karar verecektir. Eğer her iki diziniz de operasyon gerektiriyorsa ve bir diziniz diğerinden daha kötü durumda ise, daha kötü durumda olan dizinizin daha önce ameliyat edilmesi gerekebilir.

Doktorunuz son kararını vermeden önce, ne kadar acı çektiğinizi, kaç ekleminizin etkilendiğini, genel sağlık durumunuzu, olası komplikasyon riskini ve daha birçok faktörü göz önüne alacaktır.

Ameliyat öncesi

Ameliyat öncesinde, egzersizlere başlamak çok yararlı olur. Eğer kilo fazlalığınız varsa, zayıflamanız önerilecektir. Bu öneriyi çok ciddiye almalısınız; çünkü fazla kilolarınızı vermeniz hem operasyon risklerini azaltacak, hem de başarı oranını yükseltecektir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Temmuz 2008, 03:38   #64
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hastaliklar Hakkinda Genel Bilgiler.




doğumsal kalça çıkığı

Kalça Çıkığı
Doğumsal kalça çıkığı terimi kalça eklemini oluşturan öğelerin biçim, işlev ve ilişkilerinde bir bozukluğu anlatır. Kalça ekleminde uyluk kemiğinin (femur) yuvarlak başı kalça kemiğinin asetabulum denen yuvasına oturur ve bu kusursuz eklem bacağın serbest dönme hareketi yapabilmesini sağlar. Doğumsal kalça çıkığında bu eklemde görülen bozukluk kalçayı oluşturacak taslağın embriyon döneminde kusurlu gelişmesi ya da tam gelişmemesiyle ortaya çıkar. Kalıtsaldır, yani aynı ailenin değişik bireylerinde ortaya çıkabılır

GÖRÜLME SIKLIĞI

Doğumsal kalça çıkığı sık görülen bir oluşum bozukluğudur. Bazı ülkelerde her dört oluşum bozukluğu olgusunun üçünü ve bıraktığı izlerle birlikte her üç ortopedik sorunun birini oluşturur. Doğumsal kalça çıkığına görece sık rastlanan Türkiye'de sorun özellikle Karadeniz bölgesinde yaygındır. Ya-
km akraba evlilikleri de doğumsal kalça çıkığı olasılığını artırmaktadır. Bölgeler arasındaki farklılıklar oluşum bozukluğunun kalıtsal özelliğinden kaynaklanır; akraba evliliklerinde görülme sıklığının artması da aynı nede-ne bağlıdır. Doğumsal kalça çıkığı kız çocuklarda erkeklerden daha sık görülür. Genellikle tek yanlı olmasına karşın her iki kalçayı da etkileyebilir.

DOĞUMSAL KALÇA ÇIKIGI TİPLERİ

Embriyonal gelişim bozukluğu durumunda bebek doğduğunda uyluk kemiğinin başı tümüyle çıkıktır. Dolayısıyla bu tip kalça çıkığında belirgin klinik, ultrasonografik ve/ya da radyolojik belirtiler doğumdan hemen sonra tanı konmasına olanak verir.
Başlıca klinik belirtiler şunlardır:
1) Elle muayenede uyluk kemiği başının belirgin biçimde yüksek olduğu saptanır.
2) Çıkık kalça tarafındaki bacak kısadır. Hasta sırtüstü yatarken bacaklarm birlikte bükülmesi kısalığı belirgin hale getirir; bu durumda dizlerin aynı düzlem üzerinde olup olmadığına bakılır.
3) Daha kısa olan bacağın uyluk bölümünde pli adı verilen deri büklümleri ya da boğumları fazladır.
4) Çıkık tarafındaki kalçanın dışa doğru, yani uzaklaşma hareketi (abdüksiyon) sınırlanmıştır. Bu tip doğumsal kalça çıkığında Ortolani belirtisi her zaman olumsuzdur, yani uyluk kemiği başının oturma sesi duyulmaz. Radyolojik incelemede öncelikle uyluk kemiği başının leğen kemiğinden uzaklığı ve yüksekliği saptanır; aynı bulgu ultrasonografide de belirgindir. Bu tip doğumsal kalça çıkığının tedavisinde önce uyluk kemiği başını doğal yerine getirmek için sürekli ve ilerleyici çekme (traksiyon) yöntemine başvurulur. Ardından kemik normal yerinde tespit edilerek 3-4 ay süreyle abdüksiyon durumunda alçıya alınır. Daha sonra da 6 ay süreyle bir ortopedik aygıt kullanılır.
Kalçanın sabit olmadığı "Ortolani manevrası" ile saptanabilir. Doğumdan hemen sonraki muayenede yapılan bu işlem 8 ve 30 gün sonra yinelenmelidir. Kuşkulu ya da Ortolani belirtisi olumlu olgularda hasta ultrasonografi ile kontrol edilir ve daha sonra da belli aralıklarla muayeneye çağrılır. Tedavi çok basittir. Kalça 6 hafta süreyle ortopedik bir aygıtla abdüksiyon konumunda tutulur. Aygıtın uyluk kemiği başına zarar vermemesi için yeterince yumuşak, aynı zamanda etkili olabilmesi için de büyük olması gerekir.

TANI

Doğumsal kalça çıkığı toplumsal açıdan önemli bir hastalıktır, çünkü zamanında tanı konup tedavi edilmezse, kişiyi toplumla bütünleşmekten alıkoyacak ölçüde ağır biçim ve işlev bozukluklarına yol açabilir. Kalça çıkığı her zaman doğumsal olmayabiir ve belirli hastalık ya da yaralanmalardan sonra da ortaya çıkabilir. Edinsel çıkıklarda uyluk kemiği başının kalçanın içine doğru yer değiştiı'mesı, yakındaki organlara baskı yapar. Bu baskı siyatik sinir ya da (lbür kalça sinirlerinin tutulması gibi sinirsel lezyonlara, atardaınarlarm ya da toplardamarlann tıkanmasına neden olabilir.
Çocuk dik durmaya, yani ağırlığını kalçaları üzerine vermeye başlamadan önce, uyluk kemiği başı ile asetabulum arasındaki uyumsuzlukların tümü çıkık öncesi lezyon kabul edilir; yani kalça çıkığının ön koşulları vardır. Çocuk yürümeye başladığında uyluk kemiği başı asetabulum ile bütün ilişkisini yitirecek, böylece gerçek kalça çıkığı belirecektir. Bu nedenle kalçadaki doğumsal oluşum bozukluklarının ilk aylarda tanınması çok önemlidir; gerçek bir kalça çıkığının oluşması ancak erken tanıyla ve hemen tedaviye başlanmasıyla önlenebilir. Yaşamın ilk 3-4 ayında tanı konup tedavi edilen çıkık öncesi olgularının hemen hepsi kısa sürede tam olarak iyileşir. Yaşamın ilk yılından, yani çocuk yürümeye başladıktan sonra tanı konan bir kalça çıkığı ise traksiyon, alçı, cerrahi girişim gibi çok daha zor ve karmaşık yöntemlerle tedavi edilir. Üstelik tedavi çok daha uzun sürdüğü halde sonuçlar her zaman çok iyi değildir. Kalça çıkığı tanısı, yaşamın ilk günlerinden ya da haftalarından başlayarak klinik ve radyolojik veriler temelinde kolayca konabilir.

BELİRTİLERİ

Klinik açıdan kalçada bir gelişim bozukluğu kuşkusunu doğuracak birçok belirti vardır. Tanı açısından en önemli ve güvenilir belirti çocuğun diz ve kalçalan bükülüyken bacaklarını uzatmanm güç olması ve Ortolani manevrası yapılırken uyluk kemiği başımn doğal yuvasına ani girişine bağlı olarak kalçadan sert bir ses gelmesidir. Kalça filminde uyluk kemiğinin üst ucu daha kemikleşmemiş olduğundan leğen kemiğinden uzak ve yüksek görülebilir; oysa kalça kemiğindeki uyluk kemiği yuvasmın tepesi sağlıklı tarafa göre daha az gelişmiş ve çıkmış görünecektir.
Yaklaşık 3-5. ayda uyluk kemiği-nin başı belirginleştiğinde normal yerinden uzakta bulunması nedeniyle küçük, yüksek ve aynk görünür.

TEDAVİ

Çıkık öncesi lezyonun tedavisi kansızdır (cerrahi girişim gerektirmez) ve yaşamın ilk aylarında saptanırsa olguların yüzde 95'inde çok iyi sonuç verir. Çocuğun bacaklarını açık konumunda tutarak, uyluk kemiğinin kaçmaya eğilimli olan üst ucunu, kalça kemiğinin yuvasına göre merkezi bir düzlemde tutmaya dayanır. Bu duruşu sağlamak için basit ortopedik aygıtlar kullanılır; bunların en iyi bilinenlerinden biri Putti aygıtıdır.
Ortopedik aygıt uyluk kemiği başının kalça kemiğindeki yuvasına gömülmesini, üstünde yeniden biçimlenmesini, aynı zamanda yuva tepesinin de uyluk kemiği başının uç bölümünü (epifiz) bütünüyle örtecek biçimde gelişmesini sağlar. Tedaviye doğumdan sonraki ilk aylarda başlanırsa, kalçayı normal hale getirmek için 5-6 aylık bir süre yeterlidir. Bir yaşına doğru çocuk herkes gibi yürümeye başlayabilir. Eğer kalçadaki bozukluk hafifse, yalnız eklemde hafif bir gelişme geriliği varsa ve bu durum kalça filmiyle saptanmışsa, üçgen bir yastık ya da fazla bez kullanarak çocuğun bacaklannı bir süre için kalçadan iyice açık tutmak yeterlidir. Çocuğun yürüme çağına gelmesi ya da doğumsal oluşum bozukluğunun başlangıçtan beri ağır olması nedeniyle uyluk kemiği başı kalça kemiğindeki yuvasından ayrılmışsa gerçek bir çıkık söz konusudur ve uyluk kemiği başının doğal konumuna getirilmesini gerektirir. Bu ise kolay bir işlem değildir, çünkü eklemin iki öğesinin yeniden oluşturulması, kalça kemiği yuvasında ek oluşumların ve boğulmuş eklem kapsülünün engel yaratması, ayrıca kasların kısalmış olması tedaviyi güçleştirir. Tedavide cerrahi girişim gerekmeyebilir; 15-20 gün süreyle bacağa sürekli çekme tedavisi uygulayarak uyluk kemiği başının indirilmesi, çıkığın azaltılması ve daha sonra 3-4 ay süreyle alçıda hareketsiz tutulması yeterli olabilir. Bu başarılamazsa, başın yerine doğrudan yerleştirilmesini engelleyen oluşumlar cerrahi girişimle temizlenir. Cerrahi girişimden sonra da aylarca alçı ve ortopedik aygıtların kullanılması gerekir. Altı yaşına değin tedavi edilmeyen olgularda çıkığın iyileşmesi çok zordur, çünkü uyluk kemiğinin ve kalça kemiği yuvasının eklem yapılarındaki bozukluklar artık kalıcıdır. Bu yaştan sonra ekle-mm yeniden işler hale getirilebilmesi nyluk ve leğen kemiklerince yapılacak bir dizi cerrahi girişimin başarısına bağlıdır.
Eski çıkık olarak nitelenen olgularda eklem başları çıkığın ne kansız bir biçimde, ne de cerrahi girişimle yerleştirilmesine elverişlidir. Bu tür çıkıklar genellikle 6-8 yaşından sonra görülür.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Temmuz 2008, 03:42   #65
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hastaliklar Hakkinda Genel Bilgiler.




Dupuytren Kontraktürü

Tanım:
El ayasında yer alan fasia adı verilen bir katmanın kalınlaşması ile ailesel geçiş gösteren bir hastalığıdır.Bu hastalık adını 19. yüzyıl başlarında yaşamış ve onu tarif etmiş olan Fransız cerrahı Baron Dupuytren den almıştır.Bu hastalıkta elin parmaklarının hareketini sağlayan Tendonlar, kalınlaşma nedeniyle hareketlerini kaybedebilir.

Burada hastalığın ailesel olduğu,sigara kullanımı,damar hastalıkları ile ilişkisi,epilepsi ve diabet ile bağlıntılı olduğu bilinmekte ama asıl sebep bilinmemektedir.Kanda Kollagen III miktari artmistir. Antikonvulzan (sara ilaçları) ilaçlar nedeniyle de olusabilir. Erkeklerde daha sik gorulur. siklikla her iki elde de tutulum vardir.

Klinik:
Belirtiler
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
ir veya birkaç parmağı açamamak,avuç içinde küçük bir şişkinlik veya sertliktir.
Dupuytren kontraktürü genellikle ağrılı değildir, fakat elde ilerleyen bir deformasyon meydana getirebilir. Aynı zamanda ayak tabanında da buna benzer doku sertleşmesi ve çekmesi görülebilir. Bu rahatsızlık en çok yüzük parmağı ve küçük parmakta oluşur fakat herhangi bir parmağı, ayak tabanını hatta penisi etkileyebilir.
Erken donemde avuç içinde yuzuk parmagi hizasinda bir nodul halindedir. Bu bolgedeki kalinlasma zaman içinde 5 parmaga dogru genisleyerek bir bant halinde fleksiyon(parmak yumma hareketi) deformitesine neden olur. Aylar-yillar içinde bu fleksiyon deformitesi ilerler. Cilt bu fasial banta oldukça siki bir sekilde yapismistir. Baslangiçta nesneleri yakalama-sikma hareketlerinde agri yakinmasi olusturur.

Tedavi:
Tedavide zaman zaman steroid enjeksiyonları ağrılı olan nodüller için kullanılsa da ana tedavi cerrahidir.Cerrahi elin hareketlerinde kısıtlanmanın oluştuğu an yapılır,el ayasındaki yapışıklıkların çıkarılmasını içerir. Hasta elini duz zemin uzerine tam olarak koyamadiginda ideal ameliyat zamani gelmis demektir.Ameliyattan sonra tekrarlama ihtimali sifir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Temmuz 2008, 03:43   #66
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hastaliklar Hakkinda Genel Bilgiler.




düz tabanlık çukur tabanlık

Düz tabanlık ( Pes plana valgus)

Şişman çocuklarda ayak tabanı uzunlamasına olan kemerinin kaybolması sonucu çocuk yere bastığı zaman düz taban görünür. Bunun dışında ayak normal görünümde ise tedaviye gerek yoktur.

Üzerine ağırlık binmediği zaman normal görünümde olan ayağın , üzerine basıldığında düz ve topuktan içe dönük basması “ zararsız düz tabanlık” tır. Bu anomalide ayağın ağırlık taşıyan noktası içe kaymıştır. Çoğu kez bulgusuzdur ve tedavi gerektirmez. Böyle çocuklarda bazen uzun süre yürümekle ayak ağrısı olur. Bu vakalarda ayak tabanında konkavlığı sağlayacak destek önerilir.

Düz tabalığı aşil tendonu kısalığı yada ligaman gevşekliği ile beraber olduğu vakalarda ayak içe dönük pozisyona getirilerek kompasyasyonu yapılamaz. Bu “gerçek düz tabanlık” olarak adlandırılır. Bu durumda deformite belirgindir ve baldırlarda ağrı şikayeti olur.

Tedavi ayağın özel destek ile düz pozisyonda tutulmasıdır. Ayak egzersizleri de yararlıdır. Bu tedavilerin yetersiz kaldığı ve ağrının devam ettiği durumlarda cerrahi müdahale gerekebilmektedir.

ÇUKUR TABANLIK (Pes Cavus)

Düz tabanlık anne babanın kolayca dikkatini çeker. Buna karşın taban kavsinin yüksek olduğu durumlarda yakınma nadirdir. Oysa bu durum üzerinde durulması gereken bir olaydır. Çünkü spinal distrofi ve Charcot-Marie-Tooth gibi nörolojik bir duruma bağlı olarak gelişmiş olabilir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Temmuz 2008, 03:45   #67
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hastaliklar Hakkinda Genel Bilgiler.




El problemleri

Yaşınız ve işiniz ne olursa olsun elleriniz sürekli olarak çalışmaktadır.Elleriniz çok önemli olduğu için herhangi bir sorunla karşılaşıdığında ortopedik cerrahınıza başvururak konu ile ilgili bilgi ve tedavi seçeneklerini öğrenebilirsiniz. Ortopedi uzmanın kas iskelet sistemi cerrahisi ve medikal tedavisi seçenekleri üzerine eğitim almış bir uzman olduğunu unutmayınız.

Karpal tünel sendromu: Bu hastalığın bulguları;elde uyuşma ve elektriklenme(özellikle gece artış gösteren),elin çevirerek birşeyi açması halinde yada kaldırma hareketleri esnasında his bozukluğu oluşması,bazen omuza kadar uzanan ağrı olarak özetlenebilir.

Bu şikayetler median sinirin elbileğinden ele geçiş yaptığı bölgede mevcut olan tünel içerisinde sıkışması sonrasında oluşur.Elin parmaklarına hareket veren tendonların bir bölümü bu tünel içerisinde seyreder.

Hafif vakalar el bileğine istirahat vermek amacını güden çeşitli bileklik veya ateller ile tedavi edilebilir.Tünel içerisine kortizon uygulamaları da yapılabilir.Kortizon uygulaması tünel içerisindeki ödemi azaltacaktır,takibinde el bilekliği kullanımı uygun olur.Bu tedaviye yanıt alınamayan veya geç evrede tanı konmuş olan vakalarda cerrahi tedavi uygundur.Bu işlem hastanın hastaneye yatış yapmasını gerektirmeyen lokal anestezi ile yapılabilecek bir işlemdir.

El bileği tendinitisleri: Dequervain'in daraltıcı tenosnovitisi başparmağın hareketini sağlayan tendon kılıflarının el bileğinden parmağa geçiş yaptıkları bölgede meydana gelen irritasyon ve şişkinlik ile ortaya çıkan bir tablodur.Sıkma veya ayıklama işlemleri sonrasında meydana gelen ağrı tipik bulgusudur.Şikayetlerin olduğu bölgede bazen ele gelen bir kitle tespit edilebilir.Başparmağın avuç içine yönlendirilip elin küçük parmaklardan tarafa doğru döndürülmesi ile oluşan ağrı tipik bulgusudur.(Finkelstein testi)

Bu tablo ramotoid artrit gibi inflamatuar hastalıklarda,gebelik ve elin aşırı kullanımı gibi durumlarda oluşabilir.
Erken tanı konduğunda elin istirahatini takiben germe egzersizleri yapılması,ya da steroid enjeksiyonları yapılması ile tedavi edilebilir.Bu tedavilere yanıt alınamadığı zaman cerrahi tedavi uygundur.Cerrahi sonrası elin hareketlerini düzenleyecek bir fizik tedavi programı uygundur.

Elde artritis: Elde artritis en sık başparmağın tabanında gelişir.Başparmağın kullanımı ile artan ağrı tipik bir özelliğidir.Erken dönemde istirahat,anti enflamatuar ilaç tedavisi,ekleme steroid uygulamaları,atel kullanımı gibi tedaviler denenebilir.

İleri evrelerde ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu geri getirebilmek için cerrahi tedavi uygulanması gerekir.

Heberden nodülleri el parmaklarının son eklemlerinde oluşan ve osteoartritisin klasik bir bulgusu olan deformasyonlardır.Burada eklem yüzeylerinin bozulmasına bağlı olarak kemikte gelişen çeşitli çıkıntılar kendisini bu görüntü ile ortaya koyar.Bu nodüller ağrısız oldukları ve fonksiyonları etkilemediği için tedavi edilmesine gerek yoktur.Bu grup hastada hastaların el hareketlerini sürdürmesi en önemli amaçtır.

Duputyren kontraktürü: El ayasında yer alan fasia adı verilen bir katmanın kalınlaşması ile ailesel geçiş gösteren bir hastalığıdır.Bu hastalıkta elin parmaklarının hareketini sağlayan Tendonlar, kalınlaşma nedeniyle hareketlerini kaybedebilir.Burada hastalığın ailesel olduğu,sigara kullanımı,damar hastalıkları ile ilişkisi,epilepsi ve diabet ile bağlıntılı olduğu bilinmektedir.

Tedavide zaman zaman steroid enjeksiyonları ağrılı olan nodüller için kullanılsa da ana tedavi cerrahidir.Cerrahi elin hareketlerinde kısıtlanmanın oluştuğu an yapılır,el ayasındaki yapışıklıkların çıkarılmasını içerir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Temmuz 2008, 03:46   #68
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hastaliklar Hakkinda Genel Bilgiler.




Kalça kireçlenmesi

Kalça eklemi ağırlığınızı taşıdığı için aşınma ve bozulmaya en sık uğrayan eklemlerdendir. Bu durum tıpta osteoartrit, günlük kullanımda kireçlenme olarak adlandırılır ve kalçanın en sık rastlanılan hastalığıdır. Tüm eklemlerde olduğu gibi kalça ekleminin hem topu hem de yuvası kıkırdakla kaplıdır. Bu kıkırdak yapı bu iki kemiğin birbiri üzerinde ağrısız ve minimal sürtünme ile kaymasını sağlar.

Bu kıkırdağın bozulması, aşınması ve yer yer kaybolmasına osteoartrit veya kireçlenme denir. Anlaşılacağı üzere dışarıdan bir kireç toplanması söz konusu değildir. Böyle bir durumda ilk belirtiler sabah kalkıldığında kasıkta ve uyluk ön-iç tatafında ağrı ve rahatsızlık hissidir. Ağrı aktiviteyle artar, istirahatle azalır. Bu belirtiler kalça hastalıklarının bir çoğunda olabilir.

Tedavi edilmeyen osteoartritler yıllar içinde ilerleyerek ağrısız yürümeyi imkansız hale getirir. Bu kadar ilerlediğinde eklem etrafında kemik dikenler gelişir. Bu sırada kıkırdak tamamen aşınmış, eklemde kemik kemiğe sürter hale gelmiştir. Kalça hareketi neredeyse tamamen ortadan kalkabilir. Bu durumda gittikçe adelelerde de zayıflık ve yetmezlik oluşur.

Ailelerde bir yatkınlık görülebilir. Fakat gelişimi ileri yaşlarda şişman, kaza sonucu kıkırdağı yaralanmış kişilerde daha sıklıkla görülür.

Tanı klinik muayene ile ve direkt röntgen tetkikleri ile konur. Doktorunuz durumunuza göre size bir tedevi önerecektir.

Tıbbi (cerrahi olmayan) tedavi

Osteoartritin erken devrelerinde iseniz cerrahi olmayan tedaviler hastalığınızın ilerlemesini yavaşlatabilir.


Kalçanızı fazla kullanmaktan kaçınınız.
Düzenli fizik aktivite yapınız. Özellikle yüzme, su aerobiği, salon bisikleti adele kuvvetini korur ve eklem hareket açıklığının korunmasına yardımcı olur.
Anti-romatizmal, anti-enflamatuar ilaçlar kulanılabilir.
Geceleri yeterli derecede uyunmalıdır.
Fazla kilolar varsa erilmelidir
Baston kullanımı önerilir.
Cerrahi Tedavi

Erken yaşta gelişen osteoartrit gerçekten cerrahi açıdan zor bir problemdir. Erken dönemlerde kalça artroskopisi hastalığın gelişimini yavaşlatabilir. Kalça artroskopisi dünyada çok az merkezde yapılmakta olup halen gelişme aşamasındadır ve sınırlı müdahale imkanına sahiptir.

Protez öncesi cerrahilerden biri de osteotomilerdir. Osteotomi femur kemiğinin başının veya boynunun kesilerek yeniden yönlendirilmesidir. Bu yöntemle kalça eklemine binen yükler yeniden düzenlenmekte ve/veya eklemin sağlam yüzeyleri yük taşıyan bölgelere getirilmektedir. Bu yöntem total kalça protezlerindeki ilerlemeler nedeni ile popüleritesi azalmakla birlikte bazı vakalarda eşsiz olanaklar sağlayabilmektedir.

Kalça ekleminin femur başı bölümündeki küçük kıkırdak boşluklarında (özelllikle travmatik olanları) osteoatritin başlangıç dönemlerinde yapılan kıkırdak nakilleri kalça protezi gereksinimini ileri yaşlara erteleyebilmektedir. (bkz: Eğitim konuları - Eklem Kıkırdağı Sorunlarına Yeni Yaklaşımlar)

Kalça osteoartritinin radikal tedavisi total kalça protezidir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Temmuz 2008, 03:47   #69
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hastaliklar Hakkinda Genel Bilgiler.




Kalça protezi

Kalçadaki probleminiz hayat standartınızı istemediğiniz kadar düşürdüyse protez zamanınız geldi demektir. Buradan anlaşılacağı gibi ameliyat zamanlamasına doktor değil hasta karar verir.

En sık soru protez yapım yaşı ve ne kadar ömrü olduğudur. Burada hastanın kişisel özellikleri; yaş, cinsiyet, ağırlık ve hareket seviyesi belirleyicidir. İyi ellerde yapılması şartıyla tüm hastaların %98’inde protez 10 yıl dayanır. 65 yaş üzeri, kadın, 70 kg altı ve az hareketli kişilerde protezin ömrün kalan kısmında idare edebileceği söylenebilir. Genel olarak kalça protezi iyi ellerde yapıldığında 20 yıl civarında tamamen ağrısız ve kalça fonksiyonlarının tam olduğu bir yaşam süresi elde edilir.

Kalça protezinin iyi ellerde yapılması kadar ameliyathane ve ameliyat sonrası bakım hizmetleride çok önemlidir. Bu operasyonun en önemli komplikasyonu % 1-2 oranında enfeksiyondur.(en iyi ameliyathane şartlarında). Enfeksiyon gelişirse ek cerrahi prosedürler gerekebilir. İyi ameliyathane şartı dendiğinde enfeksiyon kontrolü çok iyi olan, “laminar air flow” lu ameliyathaneler anlaşılmaktadır. Damar ve sinir yaralanması riski neredeyse yoktur.

Operasyonda eklemin her iki yüzeyi plastik ve metal komponentlerle değiştirilir. Konulan parçaları yerinde tutmak üzere 2 yol mevcuttur.Bunlardan biri polimetimetakrilat adı verile çimento ile tespittir. Diğeri ise özel hazırlanan ve kemiğin gelişimine uygun olarak kemikle bütünleşen parçalardan oluşan protezlerdir. Bazı çimentosuz implantların yüzeylerinde yeni kemik oluşumunu sağlayabilecek biolojik olarak aktif olan maddeler de bulunmaktadır . İleri yaş ve ileri osteoporozu olanlar dışında günümüzde çimentosuz protezler tercih edilmektedir. (Dizin tersine) Çimentosuz protez sonrası belli süre koltuk değneği kullanılması gerekir.

Hastaların operasyonun ertesi günü yürümelerine, 2. gün tuvalete oturmalarına izin verilir. Dikişler ortalama 15 günde alınır ve sonrasında banyoya izin verilir. Hasta operasyonun ertesi gününden itibaren kalça ve diz bükme ve adele güçlendirme ekzersizlerine başlanır. Bu ekzersizler kalça fonksiyonlarının tamamen kazanılmasına kadar devam eder. Genellikle 6. haftada tüm kalça fonksiyonları geri döner. Kalçada protezin varlığını hastalar 3-6 ay hissedebilirlerse de yürüme ilk haftadan sonra ağrısızdır.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Temmuz 2008, 03:48   #70
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hastaliklar Hakkinda Genel Bilgiler.




Kamburluk kifoz

Çocukların kambur duruşu ailelerin başlıca sorunlarından biridir. Bununla beraber sırttaki eğim çoğunlukla normaldir. Kifozis veya kamburluk denince sırttaki eğimin aşırı derecede olması anlaşılır.

Kifoz değişik nedenlerle gelişir. Gevşek bir biçimde oturma-yürüme, kötü duruş pozisyonu omurgadaki bağları gerer ve bu da zamanla omurganın doğal eğiminin artmasına neden olur. Bu duruşa bağlı kifoz genellikle buluğ çağında gelişir. Ağrı nadirdir. Bu durumda karın sırt ve bacak adelelerinin geliştirilmesi tablonun ilerlemesine engel olur, sınırlı da olsa düzelme sağlar.

Bir diğer tip yaşlılıkta ortaya çıkan osteoporoza bağlı kamburluktur. Osteoporozda kemikler zayıflar ve incelir. Her omurun diğeri üzerine baskısı sonucu ağırlığın fazla bindiği omur gövdesinin ön kısım yüksekliği azalır ve kamburluk oluşur.

Yukarıda anlatılan fonksiyonel (veya gelişimsel) kamburluklara göre daha ciddi kamburluklar doğumsal veya hastalıklara bağlı gelişebilir.

Doğumsal kifoz

Bazı çocuklarda omurga yapısı doğumsal olarak anomalilere sahiptir. Omurlar arasında kaynamalar, yapışıklar çocuk büyüdükçe ilerleyen kamburluklara neden olur. Bu tür kamburluklar hemen doğumda da görülebilir. Bu tür kamburluklar çok hızlı ve ciddi biçimde artarlar.

Cerrahi tedavilerle, ilerlemeyi engelleyip düzelme sağlanabilir. Ancak genelde çocuklarda bir boy kısalığı kaçınılmazdır.

Scheuermann kifozu

Scheurmann kifozu bu hastalığı ilk tanımlayan Danimarka’lı radyoloğun adı ile anılmaktadır. Omurların büyüme kıkırdaklarının ön kısmında büyüme yavaşlar, arka bölüm ise büyümesini normal sürdürür. Sonuçta omurlarda kamalaşma, üstüste bindikleride ciddi kamburluk oluşur. Duruş kifozuna benzer şekilde 10 yaşlarında farkedilmeye başlar. Genellikle ağrısızdır fakat görünüş bozukluğuna neden olur. Duruş bozukluğu kifozu ile Scheuermann kifozu arasındaki fark rontgenle tanınır. Duruş bozukluğu kifozunda omurgalar ve diskler normal biçim ve görünümdedir. Scheuermann kifozunda ise omurlarda kamalaşma vardır. Genellikle sırt nadiren bel omurlarında da görülür.

Omurdaki eğim 50 derece ve üzerinde ise anormal olarak kabul edilir. Çocuklar büyüdükçe eğimde artar. İyi bir eksersiz programı ağrı olduğunda ağrı kesiciler ve istirahat önerilir. Çocuk büyüme periyodunda ise bazen bir korse ile büyüme periyodunun sonuna kadar eğimin artması önlenmeye çalışılır. Eğim 75 dereceyi geçtiğinde cerrahi tedavi önerilir. Cerrahi, eğimin düzelmesini ve ilerlemsinin önlenmesini sağlar.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
bilgiler, genel, hakkinda, hastaliklar


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Korece Hakkinda Bilgiler - Kore Dili Hakkinda PySSyCaT Yabancı Diller 0 28 Ekim 2014 00:38
Otomobil Ve Trafik Hakkinda Onemli Bilgiler Süslü Otomobil Haberleri 0 11 Haziran 2010 10:11