Anne sütü bileşiminin en önemli özelliğinin, bebeğin gebelik haftasına, doğum ağırlığına ve ayına uygun değişim göstermesi olduğunu belirten Yenidoğan Uzmanı Doç. Dr. İlke Mungan Akın, ilk 6 ay sadece anne sütü, 2 yaşına kadar da yeterli ve uygun tamamlayıcı besinlerle birlikte anne sütüne devam edilmesinin önemine vurgu yaptı.
Anne sütünün bebeğin sağlığı açısından son derece yararlı olduğuna dikkat çeken Yenidoğan Uzmanı Doç. Dr. İlke Mungan Akın, 1-7 Ağustos Dünya Emzirme Haftası öncesinde yaptığı açıklamada, yaşam boyunca yeterli ve dengeli beslenmenin, büyüme ve gelişme, sağlığın korunması, iyileştirilmesi, yaşam kalitesinin artırılması gibi etkenler için yadsınamaz bir unsur olduğunu dile getirdi.
"EMZİRMEYE GEÇ BAŞLAMAK ÖLÜM RİSKİNİ ARTTIRIYOR"
Anne sütünün bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişmesi için gerekli olan tüm enerji ve besin öğelerini içerdiğini anlatan Doktor İlke Mungan Akın, şöyle devam etti:
"Anne sütü, başta beslenme olmak üzere bebek ve anneye sağlık, bağışıklık, gelişimsel, psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden pek çok yarar sağlar. Küresel ölçekte, maalesef 6 aydan küçük bebeklerin sadece yüzde 43'ü anne sütüyle beslenmektedir. Hiç emzirilmeyen bebeklerin ölüm olasılığı, yalnızca anne sütüyle beslenenlere göre 14 kat fazladır. Emzirmeye başlanması ne kadar gecikirse çocuğun ilk 1 ayda ölme riski artmaktadır. UNICEF'in açıklamasına göre, dünyaya yeni gelen her iki bebekten birine doğumu izleyen 1 saat içinde anne sütü verilmiyor ve bu durum onları hastalık ve ölüm riskinden koruyacak temel besinlerden ve antikorlardan yoksun bırakıyor. 2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) raporunda, tüm bebeklerin yüzde 96,4'ünün bir süre emzirildiği, ortalama emzirme süresinin de 16,7 ay olduğu belirtilmiştir. İlk 1 saatte anne sütüyle beslenme sıklığı yüzde 50, 6 aya kadar herhangi bir dönemde sadece anne sütüyle beslenme sıklığı yüzde 30,1, 6 ay sadece anne sütü ile beslenme sıklığı yüzde 2,4, birinci yılda anne sütüne devam etme sıklığı yüzde 68,2'dir. Türkiye için bu sonuçlar emzirme açısından maalesef çok başarılı değildir."
"ANNELER MOTİVE EDİLMELİ”
Yenidoğan Uzmanı, anne sütünün korunması, özendirilmesi ve desteklenmesi için gebeliğin başından itibaren tüm anne adaylarının bebeklerini anne sütüyle besleyebilecekleri konusunda inandırılması, cesaretlendirilmesi, motive edilmesi ve bilgilendirilmesi gerektiğini belirterek, "Doğumdan sonra ise emziren annelerin iyi beslenmesi, yorgunluktan, stresten uzak kalması, uyku dahil düzenli bir yaşam biçimine sahip olabilmeleri için aile ve arkadaş çevresinden yardım alması, toplum tarafından emzirmenin bebek için doğal, en kolay, sağlıklı bir beslenme yöntemi olduğunun anlaşılması ve alışveriş merkezleri, restoranlar, iş yerleri gibi sosyal alanlarda emziren annelere uygun ortamların sağlanması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
ANNE SÜTÜ NASIL ARTTIRILIR?
Anne sütünü artıran faktörlerden bahseden Uzman, “Bunlardan birisi bol sıvı tüketimi, diğeri ise yüksek motivasyondur. Tüm bunlarla ilgili daha fazla kişinin bilgi sahibi olması ve farkındalığın artırılması için hem ülkemizde hem de dünyada, sağlık kurumları ve örgütleri tarafından çalışmalar yapılmaya devam ediliyor. Bu çalışmalar içerisinde yeni doğum yapan ve emzirme sürecinde bulunan tüm annelerin katılımıyla seminerler ve toplantılar düzenleniyor" dedi.
Bu noktada dünyada yapılan çalışmalara da değinen Dr. Akın, Türkiye'de de bu yıl hem ağustos hem de ekim aylarının ilk haftası için çeşitli etkinlikler planlandığını, bunlardan birinin de 2 Ağustos'ta Türkiye'de bu konuda bir ilk olarak gerçekleştirilecek 1. Ulusal Emzirme Şenliği olduğunu sözlerine ekledi.