Antalya'da 3 yıl boyunca farklı tedavi yöntemleri uygulanan ancak sağlığına kavuşamayan Muharrem Özdemir'e (49), son olarak başvurduğu Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Kliniği’nde genetik tanı ile tiroit hormonu direnci ve buna bağlı tiroit kanseri tanısı konuldu. Özdemir, kanserli alanın yakılmasıyla sağlığına kavuştu.
3 yıl önce sinirlilik, çarpıntı, çabuk yorulma ve terleme şikayetleriyle doktora başvuran özel güvenlik sektöründe çalışan Muharrem Özdemir’e, önce haşimato (kişinin kendi koruma mekanizmasını, tiroit dokusunu bir yabancı olarak tanımasıyla ortaya çıkan bir tiroit hastalığı) teşhisi konuldu. İlaç tedavisine başlayan Özdemir, şikayetlerinin azalmaması üzerine değişik hastanelere başvurdu. Üç yıl boyunca farklı tedavi yöntemleri uygulanan Özdemir sağlığına kavuşamayınca son olarak Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Kliniği’ne başvurdu.
Tetkiklerde tiroit hormon direncinden şüphelenen doktorlar, Özdemir’e yaptıkları genetik tetkiklerde şüphelerinin doğru olduğunu gördü. Dünyada nadir görülen genetik bir hastalık olan tiroit hormon direncinin teşhis edilmesinden sonra tiroit bezindeki nodüller için biyopsi uygulanan hastada aynı zamanda tiroit kanseri belirlendi. Endokrinoloji ve girişimsel radyoloji hekimlerinin birlikte verdiği kararla Türkiye’de ilk kez tiroit hormon direnciyle tiroit kanserinin bir arada olduğu hastaya, kanserli alanın 80 ile 120 derece ısıyla yakılması işlemi olan microwave ablasyon uygulandı.
NADİR GÖRÜLÜYOR
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Endokrinoloji Uzmanı Dr. Mehmet Sercan Ertürk, “Hastada iki ayrı seansta kanserli nodülü yakarak yok ettik. Şu anda tiroit kanserinin hiç bir emaresi yok. Hastanın takiplerini yapıyoruz" diye konuştu.
"BU HASTALARDA TİROİT İLAÇLARI İŞE YARAMIYOR"
Tiroit hormon direncinin nadir görülen, tiroit bezi ve çevre dokularda etkisini göstermesiyle karakterize bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Ertürk, “Bu hastalarda tiroit kanseri geliştiğinde tiroit bezi alındığında dışarıdan verilen tiroit ilaçları işe yaramıyor. Hastada nefes darlığı, çarpıntı ve hipotiroit gelişiyor. Bu nedenle biz de hastamızda tiroit bezini yerinde bırakarak sadece tümörlü alanı yok etme işlemini gerçekleştirdik. Böylece hasta hem ameliyatın hem de tiroit bezinin tamamen alındığında görülecek komplikasyonlardan korunmuş oldu" dedi.
“İLK KEZ UYGULANDI”
Özel güvenlik işinde çalışan Muharrem Özdemir’e microwave ablasyon uygulayan Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Kliniği İdari Sorumlusu Doç. Dr. Bülent Çekiç ise işlemin Türkiye’de ilk kez tiroit hormon direnciyle birlikte tiroit kanseri saptanan bir hastaya uygulandığını söyledi, “Hastamızın tiroit bezindeki 8 mm’lik kanserli alanı ameliyat ettik. Hastamız 1 ay sonra kontrole geldiğinde yaptığımız tetkiklerde o alanda kanserin tamamen yok olduğunu gördük" dedi.
Bu işlemin sadece tiroit kanserlerinde değil tiroit nodüllerinde de uygulanabildiğini sözlerine ekleyen Çekiç, “İşlem sırasında 80 ile 120 derece ısıya kadar çıkabiliyoruz. 4-5 santimlik tiroit nodüllerinde bu işlemi uygulayabiliyoruz. İşlem genellikle 5-10 dakika sürüyor. İşlemden sonra hastayı yarım saat kadar gözlemliyoruz. Daha sonra evine gönderiyoruz. Hastanın ayda bir takiplerini yapıyoruz. Hastanemizde 1 yılda 300 tiroit nodülü olan hastaya bu işlemi uyguladık. Hastaların kontrollerinde bu işlemden sonraki ilk ayda yüzde 80’e varan küçülme görüyoruz" şeklinde konuştu.
“AMELİYATTAN SONRA KENDİMİ İYİ HİSSEDİYORUM”
Muharrem Özdemir ise 1 ay önce uygulanan microwave ablasyon sonunda kendini iyi hissettiğini belirterek, “Tiroit hormonlarımda dengesizlikle başladı. İlaç tedavisi oldum. Biyopsi yapıldıktan sonra tiroit kanseri teşhisi konuldu. Ameliyat sonrası kendimi iyi hissediyorum. Ameliyattan önce sinirliliğim vardı. Yürüyünce yoruluyordum. Şimdi hepsi geçti" dedi.
NTV